Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da deprem konutları temel atma töreninde yaptığı konuşmada, “Biz, 85 milyonun kardeşlik içinde, birlik, dirlik, beraberlik içinde yaşadığı müreffeh, özgür ve güvenli bir Türkiye istiyoruz, bunun için çalışıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Kışla Caddesi’nde düzenlenen deprem konutları temel atma ve 1432 sosyal konut ile 17 dükkânın anahtar teslim törenine katıldı.
Diyarbakırlıların Ramazan ayını, gelecek Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün bir kez daha dünyalar güzeli Dicle’nin incisi Diyarbakır’da olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.
“Diyarbakır derler, bir ulu çınar, eğilir yıldızlar, dalına konar, senin toprağına, senin topuğuna bir diken batsa, benim yüreğimin ortası kanar” dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Diyarbakır’ı işte böyle bir muhabbetle seviyoruz. Bu şehrin her taşında tarihin, medeniyetin nabzı atıyor. Peygamber yoldaşlarının izi sürülüyor. Dicle’nin ve Fırat’ın coşkusu, bereketi, asaleti bu şehrin her karış toprağında kendini belli ediyor. Şu anda karşımdaki muhteşem topluluk aynen bunu haykırıyor. Bereketli hilalin sembolü bu şehir, kardeşliğin, barışın, birlikte yaşamanın timsali olarak hep başı dik durmuştur. Türküsünü ‘Sen gidersen benim başka kimim var’ diyerek yakan, birlik ve beraberliğinin ahdini yüreğine yazan bu şehri her şeyiyle seviyoruz.”
Diyarbakır’ın büyük şairi Ahmet Arif’in, “Bunlar engerekler ve çıyanlardır, bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır, tanı bunları, tanı da büyü” dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’ın kırk yıldır ekmeğine göz koyanlara karşı birliğini, beraberliğini, kardeşliğini muhafaza etmenin mücadelesini verdiğini dile getirdi.
“BUNLARIN DERDİ HİÇBİR ZAMAN DİYARBAKIR OLMADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte bu şehre ve insanlarına yapılan yanlışların, zulümlerin olduğunu söyledi.
Müze ve kültür merkezi hâline getirmekte oldukları eski Diyarbakır Cezaevi’nin, bunun şahitlerinden olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bunların hesaplaşmasını, onun evlatlarının canına, işine, aşına, ekmeğine, özgürlüğüne, haysiyetine göz dikerek yapmaya kalkanların zulmü, daha insafsız, daha vicdansız, daha ahlaksızdır. Kürt kardeşlerimi sokağa dökerek 51 yavrumuzu Diyarbakır’da maalesef öldürmediler mi? Şimdi bu Selo, nerede? Yasin Börü yavrumuzu bunlar şehit etmediler mi? Bu yavrularımızın üzerinden arabalarla geçerek bunları şehit etmediler mi? Ya bunların derdi Kürt filan değil. Bunlar katil katil, bunlar terörist. Bu teröristlere 14 Mayıs’ta gerekli dersi vermeye var mıyız? Ben size inanıyorum. Öyleyse durmak yok. Evlatlarının hasretiyle yanan Diyarbakır annelerine bile tahammül edemeyenlerin bırakın bu şehrin vicdanıyla, insanlıkla bile ilgisi yoktur. Esasen, bunların derdi hiçbir zaman Diyarbakır olmadı, Diyarbakırlının çilesi, derdi, talebi olmadı. Bunların söyledikleri o süslü cümlelerin gerisindeki gerçek kimlikleri, parasını verenin Türkiye’ye karşı kullandığı birer kiralık katiller ordusu olduklarıdır. Kollarına kim girerse onun çıkarı için kendi insanına, kendi topraklarına silah doğrultana başka ne denir? Eğer öyle olmasaydı baldıran zehri içme pahasına yürüttüğümüz çözüm sürecinde uzattığımız eli ısırmazlar, açtığımız yüreğe hançer saplamaya kalkmazlardı.”
“Derdi Diyarbakır olanın, derdi Kürt kardeşlerimizin hakkı, hukuku olanın yapacağı iş, silahı bırakıp, bu ülkenin ayrılmaz bir parçası olarak ortak geleceğimizdeki yerini almaktır” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ama öyle yapmadılar. Çünkü bunların böyle bir irade sergileyecek salahiyetleri yok. Bunlara verilen görev, emperyalizmin uşaklığını yapmaktır. Bunların siyasi parti kisvesi altında çalışan uzantıları aynıdır. Sizlerin oyuyla, bu ülkeye, bu millete, bu milletin tüm değerlerine düşmanlık yapan, ideolojik sapkınlıkları Meclis’e gönderenlerin Diyarbakır’a hizmet gibi bir çabası olabilir mi? Kandil’den ne diyorlar? Kandil’den Bay Bay Kemal’i destekleyeceklermiş. Oradan talimat veriyorlar. Benim Kürt kardeşlerimi de böyle aldatacaklarını zannediyorlar. Buna inanıyor musunuz? Buna gereken dersi 14 Mayıs’ta vermeye var mıyız? Öyleyse durmak yok. Bunlardan hangisinin kimin ne derdine derman olduğunu, kimin hangi yarasına merhem olduğunu gördünüz değil mi? Bunlar benim Diyarbakır annelerinin yavrularını dağa kaçırmadılar mı? O genç yavrularımızı Kandil’e kaçırmadılar mı? Orada bunları taciz etmediler mi? Öyleyse bunlara, 14 Mayıs’ta tarihî bir ders vermeye var mıyız? Kafası da kalbi de gözü de bu ülkenin dışına dönük olanlardan ne bize ne bu topraklara hayır gelir. Üstelik bir de gittiler, bu ülkede Diyarbakır’a ve Kürt kardeşlerime en çok eziyet etmiş, tek parti faşizminin temsilcisi CHP’nin kurduğu masaya yancı yazıldılar.”
Diyarbakır ve ülkenin diğer 80 vilayetine, kendi insanından, kendi devletinden ve kendi gücünden başka hayrı dokunacak kimsenin bulunmadığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tek dertlerinin, hiçbir ayrım olmaksızın ülkenin insanları ve evlatlarının geleceği olduğunu söyledi.
“Diyar diyar şu âlemi dolaşsam, Diyarbakır gibi diyar bulunmaz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Biz böyle inanıyoruz, görüyoruz ve davranıyoruz. Diyarbakır’ı bir avuç emperyalizmin karanlık hesaplarının mezesi yapmaya kalkanların karşısına da bu inançla çıkıyoruz. Bizim topraklarımızda başaramadıkları, Irak’ta başaramadıkları oyunu, Suriye’de tekrarlamaya çalışanlar bugün varlar, yarın olmayacaklar. Ama biz bu coğrafyada, Allah’ın izniyle ilelebet kardeşçe yaşamayı sürdüreceğiz. Tüm hesapların bu gerçeğe göre yapılmasını istiyorum. Altını çizerek ifade etmek isterim ki milletimizin geleceğinde ne sokaklarında beyaz Torosların gezdiği ne de dağlarında eli kanlı canilerin cirit attığı bir Türkiye fotoğrafına asla ve asla yer yoktur, olmayacaktır. Nasıl vesayetin, namluyla sivil siyaseti esir aldığı Türkiye’yi kabul etmediysek PKK’sından FETÖ’süne, terör örgütlerinin siyaseti yönlendirdiği Türkiye’yi de asla kabul etmeyeceğiz. Temel hakların yok sayıldığı bir Türkiye’ye rıza göstermediğimiz gibi bölücü örgütün milleti canından bezdirdiği bir Türkiye’ye de razı olmayacağız. Biz 85 milyonun kardeşlik içinde, birlik, dirlik, beraberlik içinde yaşadığı müreffeh, özgür ve güvenli bir Türkiye istiyoruz. Bunun için çalışıyoruz. 20 yıl önce Diyarbakır neydi? Bugün hamdolsun Diyarbakır ne? Bu Türkiye’de hiç kimse kökeninden, inancından, dilinden, kültüründen, kılık kıyafetinden dolayı horlanamaz, ötekileştirilemez. Bu Türkiye’de faili meçhullere, tehdide, tedhişe yer yoktur. Bu Türkiye vatandaşlarının güvenliğiyle hak ve özgürlüklerini aynı anda sağlayabilen bir Türkiye’dir.”
“14 MAYIS’TA YENİ BİR MİLLÎ İRADE DESTANINI BERABER YAZACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz milletimizle işte bu istikamette ‘Durmak yok, yola devam.’ diyerek bugünlere geldik. Ne vesayetin nobranlıklarına ne darbecilerin silahlarına ne terör örgütlerinin alçakça saldırılarına ne siyasi ve ekonomik tuzaklara boyun eğdik. Rabb’imize olan güvenimiz ve milletimizden aldığımız destekle girdiğimiz her mücadeleden anlımızın akıyla çıktık” diye konuştu.
Şimdi yeni bir dönemin, yeni bir mücadelenin ve yeni bir asrın eşiğinde olunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizin ilk asrını, eksiğiyle fazlasıyla günahıyla sevabıyla geride bırakıyoruz. Geçtiğimiz 21 yılda, ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma atılımları sayesinde hamdolsun bu dönemin eksiklerini önemli ölçüde telafi ettik” ifadelerini kullandı.
Artık Türkiye Yüzyılı’nın başladığını dile getiren CumhurbaşkanıErdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye Yüzyılı’nı, Diyarbakır’la beraber inşa edeceğiz, milletimizi hayalleriyle beraber buluşturacağız. Mazlum ve mağdurların gözyaşlarını beraber sileceğiz. Ülkemizin huzuruna ve refahına göz dikenleri beraber püskürteceğiz. Yönümüzü sadece Hakk’a, hakikate yönelterek 14 Mayıs’ta yeni bir millî irade destanını inşallah beraber yazacağız. Gelin, 14 Mayıs’ta ‘Yeter, söz de karar da milletindir.’ diyerek yeni şahlanışa beraber imza atalım. Bu ülkenin tüm insanlarının hayallerini kucaklayan yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasayı beraberce yapalım. Bu çağrım, Diyarbakır’la birlikte tüm Türkiye’yedir. Bu çağrım, 85 milyonun tamamınadır. Bu çağrım, kendisinin ve evladının geleceği için endişe duyan herkesedir.”
“Şimdi bu meydandan öyle bir ses verin ki Mezopotamya coğrafyasında duymayan kalmasın” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyarbakır, 14 Mayıs’ta ortak geleceğimize sahip çıkıyor muyuz? Diyarbakır, 14 Mayıs’ta 21 yıllık kazanımlarımızı daha da ileri taşıyor muyuz? Diyarbakır, 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyor muyuz? Diyarbakır, 14 Mayıs’ta ‘Türkiye Yüzyılı için doğru adımlarla yola devam’ diyor muyuz?” sorularını yönelttiği alandakilerden “Evet” cevabını aldı.
“Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, temeli atılacak deprem konutlarının ve teslimi yapılacak ev ve iş yerlerinin hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Diyarbakır’da yapımı tamamlanan 1432 konut ile 17 dükkânın anahtar teslimi gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile bazı ailelere konutlarının anahtarlarını verdi. Yapılan canlı bağlantı ile deprem konutlarının temeli atıldı.
SELAHADDİN EYYUBİ CAMİSİ AÇILDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra beraberindekilerle yapımı 6 yılda tamamlanan, Diyarbakırlı iş insanı İhsan Arslan tarafından Yenişehir semtinde yaptırılan Selahaddin Eyyubi Camisi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Caminin açılış kurdelesini kesen CumhurbaşkanıErdoğan, “Camimiz tüm ümmet için hayırlara vesile olsun inşallah. Maddi ve manevi emeği geçenlerden de Rabb’im razı olsun” dedi.
Törene, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı.
FETÖ; dini istismar ederek İslam diniyle alakası olmayan yeni bir siyasi, ekonomik ve toplumsal düzen kurmayı amaçlayan yasadışı bir yapılanmadır. Baskı, şantaj, tehdit, suikast, kumpas, casusluk, kara para aklama, yargı gücünü çıkarı için kullanma gibi pek çok suç teşkil eden faaliyet yürüten FETÖ, 15 Temmuz hain darbe girişiminde daha da ileri giderek milletimizin egemenlik haklarına, demokrasimize ve Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine doğrudan ve açıktan bir saldırı gerçekleştirmiştir.
15 TEMMUZ
15 Temmuz, milletimizin kararlılığıyla yazılan onurlu bir direnişin ve ölümsüz bir zaferin adıdır. Ve o zaferin adı, hiç şüphesiz Türkiye’dir. Cesaret timsali yürekler o gece, tanklara karşı dimdik durmuş, kurşunlara yürümüş, bölünmez bir bütün olarak karanlığa geçit vermemiştir.
Canı pahasına istiklâlini savunan bu yüce duruş, vatan toprağına imanla kazınmış bir iradenin ifadesidir.
Bu büyük birlik ve beraberliğin ilelebet sürmesini diliyor, aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.
GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE
“Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır? “
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler. FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük! “FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli Ticari teröristler”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin 68 gün boyunca 90 bin kilometre yol kat edeceğini ve 100 binden fazla yolcuyu taşıyacağını bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak. Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin uğurlama töreninde konuştu. Bakan Uraloğlu, milletin tarihine altın harflerle kazınmış bir destanı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü anmak ve bu şuuru gelecek nesillere taşımak için bir araya geldiklerini kaydetti.
15 Temmuz 2016 gecesinin, bu toprakların gördüğü en karanlık gecelerden biri olduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Hain FETÖ mensupları, bu aziz milletin iradesine, bağımsızlığına ve geleceğine kastettiler. Tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle, milletin silahını millete doğrulttular. Millet Meclisi’mizi bombaladılar, sokaklarda masum canlara kıydılar. Ama unuttukları bir şey vardı: Bu millet, söz konusu vatan olduğunda, canını bir an bile düşünmeden feda eder! O gece, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Milletimizi meydanlara davet ediyorum!’ çağrısıyla, milyonlar sokağa döküldü. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden, ellerinde bayrakları, yüreklerinde imanları, tek bir ses oldular: Ya istiklal ya ölüm!”
“Bu Millet, Tankların Gücüne Değil, İmanının Gücüne İnandı”
TÜRKSAT’ta Ahmet Özsoy ve Ali Karslı gibi kahramanların, hainlerin yayınları kesme girişimini canları pahasına engellediğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımızın sesi milletimize ulaştı, milletimiz iradesine sahip çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın o tarihi gecede söylediği gibi: ‘Bu millet, tankların gücüne değil, imanının gücüne inandı!’ İşte o iman, o kararlılık, 40 yıllık hain planları bir gecede yerle bir etti. 15 Temmuz, milletimizin yeniden diriliş destanıdır. Bu destan, ‘Zaferin adı Türkiye’ diye yazılmıştır!” dedi.
68 Gün Boyunca 90 Bin Kilometre Yol Kat Edecek
Bu destanı yaşatmak, o geceki ruhu yeniden hissettirmek için, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü eliyle giydirilen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Treni’ni uğurladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, trenin 68 gün boyunca, Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Eskişehir-İstanbul ve Ankara-Karaman hatlarında, tam 90 bin kilometre yol kat edeceğini söyledi. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“100 binden fazla yolcuyu taşıyarak, geçtiği her istasyonda, her şehirde, her yürekte 15 Temmuz’un ruhunu yeniden canlandıracak. Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak.”
Güzergâhında; Ankara, Eskişehir, Konya, Karaman, Bilecik, İzmit ve İstanbul’da milyonlarca vatandaşın, trenin üzerindeki mesajlarla o kahramanlık destanını bir kez daha yâd edeceğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” açıklamasında bulundu.
“Milletimizin Yolunu Açmanın Gururunu Yaşıyoruz”
15 Temmuz’un, ikinci Kurtuluş Savaşı olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, o gece, milletin bir kahramanlık destanı yazarak; 251 vatan evladının şehadet şerbeti içtiğini 2 bin 740 gazinin ise bu büyük zaferin simgesi olduğunu kaydett. Bakan Uraloğlu, “Onlar, bu vatanın istiklalini, çocuklarımızın geleceğini, milletimizin onurunu korudu. Bizler de demiryollarımızın 168 yıllık köklü mirasıyla bu aziz vatanın her karışına hizmet etmenin, milletimizin yolunu açmanın gururunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz’un adsız kahramanlarını, vatan için can veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anan ve gazilere şükranlarını sunan Uraloğlu, “Cenab-ı Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Birliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz daim olsun. ‘Zaferin Adı Türkiye!’ diyerek, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Trenimizin yolunun açık olmasını diliyor, tüm yolcularımıza hayırlı yolculuklar diliyorum. Yolumuz ve bahtımız açık olsun.” dedi.
FETÖ’cüler Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar kurdukları tuzaklarda sınır tanımıyorlar
Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.
Marka & Patent çetesi | Devletin imkanlarını kullanıp Milletimize TUZAK kuruyorlar | FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor?
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.