Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, diğer pek çok alandaki hizmetlerimiz gibi afetlerde de dünyanın en hızlı ve etkin müdahale sistemine sahip ülkesi durumundayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kepez’deki Turgut Özal Spor Salonu önünde düzenlenen Antalya Toplu Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında, Kepez’den başlayarak bir taraftan Kumluca’ya diğer taraftan Manavgat’a kadar her köşesi ile Antalya ile hasret gidermeye geldiklerini belirtti.
Aşırı yağışlar sebebiyle geçen ay sel felaketine maruz kalan Kumluca, Finike ve Demre ilçelerindeki vatandaşlara bir kez daha geçmiş olsun dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, felaketin ilk anından itibaren devlet olarak tüm imkânlarla olaya müdahale ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yaraları saracak adımları süratle attıklarını, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin anında bölgeye ulaştıklarını, AFAD, Kızılay ve bütün imkânlarla orada devletin varlığını ifade ettiklerini söyledi.
“HER HÂL VE ŞART ALTINDA VATANDAŞLARIMIZI YALNIZ BIRAKMIYORUZ”
İnsanları felaketin içinde yalnız bırakmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz devletiz. ‘Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu, gelir de adl-i ilahi sorar Ömer’den onu’ diyerek oralarda görevimizin başında yerimizi aldık” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kumluca’da binin üzerinde, Finike’de 226, Demre’de ise 7 haneye eşya desteği verdiklerini, 883 iş yerine de nakdi destek sağladıklarını aktardı.
Zarar gören bin 615 araç için de sahiplerine maddi yardım yaptıklarını, sel felaketinde zarar gören 11 bin 755 dekar tarım alanı için 2 bin 769 çiftçiye 40 milyon liraya yakın nakdi yardım ödemesinde bulunduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım sigortası olanlar da zararlarını buradan karşılayacak. Toplamda 6 bin 534 vatandaşımıza 137 milyon lira nakdi yardım yapıldı. Bugün Kumluca’ya gidip çalışmaları yerinde göreceğiz. Her afeti aynı zamanda gelecekte karşılaşılabilecek sorunları ve kaynaklarını gösteren birer ibret vesilesi olarak değerlendiriyoruz. Dere yataklarına yapılan müdahalelerle, izinsiz inşa edilen köprü ve menfezlerin, buralardan geçirilen boruların, seraların, dökülen sera atıklarının yol açtığı sıkıntıları son afette bir kez daha gördük. Hatta Kumluca şehir merkezindeki selin en önemli sebebinin, dere yatağı üzerine inşa edilen pazar yeri ve park alanı olduğunu tespit ettik. Derenin, üzeri kapatılan 558 metrelik bölümünün yarıya yakınını hemen açtık, kalanlarını da üzerindeki yapıların kaldırılmasıyla birkaç ay içinde açacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel bölgesinde bugüne kadar Devlet Su İşleri tarafından yapılan 1,3 milyar liralık yatırımın daha büyük felaketlerin önüne geçtiğini ifade etti.
“Meseleyi kökünden çözmek için 9 taşkın koruma tesisi, 4 gölet ve 3 mendirekten oluşan 16 kalem yatırımı, 4,3 milyar liralık bedelle hayata geçirmek üzere çalışmalara hemen başladığımızın müjdesini vermek istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamulaştırmaları kısa sürede tamamlayarak bu yıl içinde yatırımların inşasına geçeceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl temmuz ayında, Antalya’nın doğu tarafındaki ilçelerinin yangın afetine maruz kaldığını anımsatarak, şunları söyledi: “Manavgat, Gündoğmuş, Alanya ve Akseki ilçelerimizde yangında zarar gören evlerin yerine inşa ettiğimiz yaklaşık 900 konuttan 427’sinin anahtarlarını hak sahiplerine teslim ediyoruz. Kalanları da yakında teslim edeceğiz. Yanan bölgelerimizde 143 bin kilo tohumu toprakta buluşturarak ağaçlandırma çalışmalarını sürdürüyoruz. Ayrıca yangına dayanıklı ağaç türlerini yaygınlaştırıyoruz. Bu kapsamda 2,5 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Görüldüğü gibi her hâl ve şart altında vatandaşlarımızı yalnız bırakmıyoruz, mağduriyet yaşayan herkesin maddi, manevi her türlü destekle yanlarında yer alıyoruz. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, diğer pek çok alandaki hizmetlerimiz gibi afetlerde de dünyanın en hızlı ve etkin müdahale sistemine sahip ülkesi durumundayız.”
“ATIK SU ARITMA TESİSLERİNİ HÜKÛMET OLARAK BİZ YAPIYORUZ”
“İstihdam demek esnafa ve çiftçiye bereket demek. Ülkemize ve milletimize kazanç demek olan turizmde yaptıklarımızı söylemeye bile gerek duymuyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Havalimanı’nı daha önce büyüttüklerini ve modern hale getirdiklerini anımsattı.
Havalimanını 2 kat daha büyüterek Antalya’nın turizm gelirini katlayacak yeni bir adım attıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplamda 8,5 milyar avroyu bulan kiralama bedeli ile hem devletimizin kazandığı hem yatırım ve işletme katkısıyla Antalya’mızın kazandığı bir modeli başarıyla uygulamayı sürdürüyoruz. Turizm şehri Antalya’nın, belediyelerin görevi olduğu hâlde yapmadıkları atık su arıtma tesislerini de hükûmet olarak biz yapıyoruz” diye konuştu.
Bugün karşısında gördüğü muhteşem katılımın Antalya’nın nereye doğru yürüdüğünü gösterdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fazla değil 5 ayımız var. 5 ay durmak yok” dedi. Alandakilere, “Sandıkları gümbür gümbür patlatmaya hazır mıyız?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların coşkusu üzerine, “Maşallah” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Serik bölgesine hizmet verecek atık su arıtma tesisiyle ilgili sorunu 1,5 milyar liralık, Kemer ve Çamyuva bölgesine hizmet verecek atık su arıtma tesisleriyle ilgili sorunu da 1 milyar liralık yatırımla çözüme kavuşturduklarını söyledi.
“ÜLKEMİZİ HER ALANDA YENİ YATIRIMLARLA YENİ PROJELERLE TÜRKİYE YÜZYILI’NA HAZIRLIYORUZ”
Sahil bölgelerindeki plajların 5 yıldızlı otel standardıyla bölge halkının ve misafirlerin ücretsiz olarak hizmetine sunacak projeyi de hızla sürdürdüklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Antalya sınırları içerisindeki 15 bin şezlong kapasiteli 7 plajı bu şekilde hazırlayarak hizmete açtı. Bu yıl bir kısmı da yine Antalya sınırları içinde olan toplamda 7 yeni plajı da aynı şekilde devreye alıyoruz. Eser ve hizmet siyasetiyle 20 yılımızı geride bırakırken, ülkemizi her alanda yeni yatırımlarla yeni projelerle Türkiye Yüzyılı’na hazırlıyoruz. 2023’deki Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı coşkusunu, milletimize yine eser ve hizmet şöleni ile yaşatacağız. Antalya’mız da bu şölenin ilk saflarında yer almayı sürdürecektir. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. Yeter ki tercihimizi eser ve hizmet siyasetinden yana yapmaya devam edelim.”
“Antalya’dan öyle bir ses verin ki. Akdeniz’in dört bir yanında duymayan kalmasın” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2023’te güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu bir kez daha açmaya hazır mıyız? Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Dışarıda Türkiye düşmanlarının, içeride onların maşalarının heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya hazır mıyız? Bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak, hep birlikte Türkiye olarak. 2023’te Cumhuriyet’imizin yeni asrını karşılamaya hazır mıyız?” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘AK Parti’de gençlik yok’ diyorlar. Bizim gençliğimiz gümbür gümbür Kepez’in bu alanını işte bugün doldurmuş vaziyette. Bugün sizlerle bir araya gelmişken, her şehir ziyaretimizde olduğu gibi yapımı tamamlanan eser ve hizmetlerin resmî açılışını da yapalım dedik” ifadelerini kullandı.
“SON 20 YILDA ŞEHRİMİZE 72 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU YATIRIMI YAPTIK”
Eğitimde ana sınıfından liseye kadar her kademede 41 ayrı okulun, Akdeniz Üniversitesinin yenilenen hastane binalarının, Alaaddin Keykubat Üniversitesinin yatırımlarının resmî açılışlarını bugün yapacaklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gençlik ve sporda çeşitli ilçelerimizde inşa edilen spor salonlarını, Kepez’deki 750 yataklı, Serik’teki 500 yataklı, Alanya’daki bin yataklı öğrenci yurtlarını, gençlik merkezini ve diğer yatırımları resmen hizmete açıyoruz. Çevre şehircilikte, yangın, afet evlerinin yanı sıra Çeltik’teki 222 sosyal konutun ve Serik Millet Bahçesi’nin, ulaştırmada Konaklı-Güzelbağ yolunun, enerjide Kemer ve Akseki trafo merkezlerinin, tarımda 37 projeye verilen kırsal kalkınma desteklerinin resmî açılışlarını bugün buradan gerçekleştiriyoruz. Vakıf eserlerini korumak için çeşitli ilçelerimizde gerçekleştirdiğimiz 8 caminin restorasyonunu, yaşlılarımıza hizmet için inşa ettiğimiz Muratpaşa Huzurevi’nin, çeşitli kurumlarımıza ait hizmet binalarının açılışını yapıyoruz. Evet, böylece Antalya’mıza kazandırdığımız yatırım bedeli 3,2 milyar lira, güncel bedeli 8,1 milyar lira olan 89 ayrı projenin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırımlarda emeği ve katkısı olan bakanlıkları ve yüklenicileri tebrik ederek, “Tabii Antalya’ya yaptıklarımız bunlardan ibaret değil, son 20 yılda şehrimize 72 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık” dedi.
Eğitimde 10 bin 138 adet yeni derslik inşa ettiklerini, 3 vakıf, bir devlet olmak üzere 4 yeni üniversite kurarak, kentteki üniversite sayısını 5’e yükselttiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gençlik ve sporda 19 bin 106 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 33 bin seyirci kapasiteli bir stadyum dâhil toplam 114 adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda Antalyalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 6 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta toplamda 2 bin 447 yataklı 22 hastane dâhil 63 sağlık tesisi yaptık. Antalya Şehir Hastanemizin inşası, yüzde 70 seviyesine geldi. Yatak kapasitesi bin 750 olan şehir hastanemiz, 285 bin metrekareyi bulan kapalı alanı ve son teknolojiye sahip altyapısıyla Antalya’ya yakışır bir eser olacaktır. Çevre şehircilikte, TOKİ vasıtasıyla Antalya’da 4 bin 490 konutun yapımını tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. Son olarak 500 bin sosyal konut hamlesi kampanyamız çerçevesinde şehrimize 7 bin 157 konut daha inşa edecek, 23 bin altyapısı hazır müstakil ve müşterek arsayı Antalyalı vatandaşlarımıza vereceğiz.”
Antalya’da riskli yapı olarak tespit edilen 23 bin 358 konut ve iş yerinin dönüştürüldüğünü belirtti.
Millet bahçesi projeleri kapsamında Manavgat Türkbeleni Millet Bahçesi’nin daha önce açıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Serik Millet Bahçesi’nin de bugün açıldığını, Aksu, Muratpaşa ve Kaş millet bahçelerinin de yıl içinde tamamlanacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da 195 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 693 kilometreye çıkardıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çeşitli istikametlerde yapımı süren yol projelerimizin bir kısmını bu yıl, bir kısmını da önümüzdeki yıl kullanıma hazır hâle getiriyoruz. Bölgenin önemli ihtiyacı olan Antalya-Alanya Otoyolu’nu yatırım programına aldık. Antalya şehir meydanı, havalimanı, EXPO, tramvay hattını hizmete aldık. Antalya Havalimanı’nın yıllık yolcu kapasitesini 35 milyona çıkardık. Gazipaşa-Alanya Havalimanı’nı hizmete açtık. Geçtiğimiz yıl 25 milyonu yabancı olmak üzere toplam 31 milyona yakın yolcunun kullandığı Antalya Havalimanı’nın kapasitesini 80 milyona çıkarıyoruz. Antalya Havalimanı’nın ne hâle geleceğini görün. Kaş ve Alanya yat limanlarını kazandırdık. Manavgat ırmak ağızı düzenlemesini ve yat yanaşma yerini tamamladık. Gazipaşa ve Demre yat limanlarının yapımıyla ilgili çalışmalar sürüyor.”
“ANTALYALI ÇİFTÇİLERİMİZE 2 MİLYAR LİRA TUTARINDA TARIMSAL DESTEK VERDİK”
Tarım ve orman yatırımlarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Antalya’ya 21 baraj, 2 içme suyu tesisi, 62 sulama tesisi, 1 arazi toplulaştırma projesi, 102 taşkın koruma tesisi, 3 gölet, 1 yer altı depolama tesisi ve 20 hidroelektrik santrali inşa ettik. Durmak yok yola devam. Yapacağımız çok iş var” dedi.
Antalya’da toplam 71 bin dekar arazinin sulanmasına hizmet edecek 6 barajın yapımının da devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 20 yılda inşa ettiğimiz sulama projeleriyle Antalya’da 518 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. İnşaat safhasında yer alan 8 sulama tesisimiz ile toplam 121 bin dekar araziyi daha sulayacağız. Antalyalı çiftçilerimize toplam 2 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik” diye konuştu.
“20 YILDIR YATIRIMLARIMIZLA KARŞINIZA ÇIKIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayi ve teknoloji atılımları kapsamında Antalya’da, 2 yeni organize sanayi bölgesi, 2 teknopark, 18 araştırma geliştirme merkezi ve 1 tasarım merkezi kurduklarına dikkati çekerek, şehirdeki işverenlere toplam 12 milyar lira tutarında prim teşviki verdiklerini, böylece Antalya’da 388 bin olan aktif sigortalı sayısının 1 milyon 51 bini geçtiğini dile getirdi.
Antalya, Aksu, Döşemealtı, Kepez, Konyaaltı, Korkuteli, Muratpaşa ve Serik’e doğal gaz arzını sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer ilçelere de doğal gaz arzı sağlayacak projeleri hazırladıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” beytine atıfta bulunarak, şu değerlendirmede bulundu: “Biz de 20 yıldır eserlerimizle, hizmetlerimizle konuşuyor, yatırımlarımızla sizlerin karşınıza çıkıyoruz. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini bu anlayışla tamamladık. Bugün bölgesinde ve dünyada söz sahibi, iddia sahibi, güç sahibi vizyon ve proje sahibi bir Türkiye var. Salgından savaşa, krizlerin kol gezdiği, enerjiden gıdaya her alanda dünyanın sıkıntı yaşadığı bir dönemde dahi ülkemizi hedeflerinin menzilinde tutmayı başardık. Daha önemlisi bu mücadeleyi ve elde ettiğimiz kazanımları, içerideki tek parti devri artığı kifayetsizlere rağmen yürüttük.”
Attıkları her adımda ve başlattıkları her reformda karşılarında ilkel ve sapkın bir zihniyet bulduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin karşısına hangi projeyle çıktıysak ne dediler? ‘Yaptırmayız.’ Ülkemizi hangi hedefe yönelttiysek, ne dediler? ‘Yaptırmayız.’ Şehirlerimize hangi yatırımları götürdüysek ne dediler? ‘Yaptırmayız.’ Niye diye sorduğumuzda da arsızca, ‘Bizim işimiz bu’ diye cevap verdiler. Bunlar karşımıza ‘Yapamazsınız’ diye her dikildiklerinde, ‘Yaparsak biz yaparız’ diyerek, azimle, kararlılıkla, gayretle yolumuza devam ettik” diye konuştu.
“ÜLKEMİZİ SİYASİ VE SOSYAL KAOS İKLİMİNDEN ÇIKARMAKLA GURUR DUYUYORUZ”
“Türkiye, kendine biçtiği tek misyonu ‘yaptırmamak, ettirmemek’ olan bir muhalefete rağmen bugünlere geldi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemiz yeni bir seçimin arifesinde. Karşımıza yine bir ‘yaptırmayız ittifakı’ ile çıktılar. Üstelik bu sefer sadece bize yaptırmayacaklarını söylemekle yetinmiyor, kendi aralarında da aynı taktiği izleyeceklerini ilan ediyorlar. Geçmişte on yıllarını kısır siyasi çekişmelerin, çok başlılığın, koalisyonların, siyasi dağınıklığın yol açtığı kayıplarıyla heba eden Türkiye’ye tek vaatleri yine aynı düzeni geri getirmek. Ama yapamayacaksınız. Türkiye bunu size yaptırmayacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milleti, vesayetin cenderesinden kurtarmış olmak ile övündüklerini dile getirerek, “Bunlar kendi vesayetlerini inşa etmeye çalışıyor. Bu defaki vesayetin adı ne biliyor musunuz? Altılı masadaki vesayetin adı siyasi vesayet. Biz ülkemizi siyasi ve sosyal kaos ikliminden çıkarmakla gurur duyuyoruz. Bunlar kendi kaoslarını oluşturmaya çalışıyor” diye konuştu.
Cumhuriyetin yeni asrına Türkiye Yüzyılı vizyonu damgasını vurmak için çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bunlar ülkeyi tekrar kendi içine kapatmaya çalışıyor. Velhasıl nereden tutsanız elinizde kalan bir anlayışla karşı karşıyayız. Üstelik millete söyledikleri sözleri uygulayabilecekleri hiçbir hukuki zemin mevcut değil. Seçimden sonra böyle bir hazırlıkları ve niyetleri olduğuna dair işaret de yok. Türkiye eskiden yürütmede iki başlılığı kaldıramadığı için ağır bedeller ödediği, siyasi, sosyal, ekonomik krizler yaşamıştı. Bunlar iki de değil, altı başlı bir yürütme peşinde koşuyor. Allah akıl, fikir, izan versin. Ortada vizyon namına, program namına, proje namına hiçbir şey olmadığı için ‘istemezükçülük’ dışında bir şey de söylemiyorlar.”
“TÜRKİYE’NİN HER MESELESİNİ ÇÖZDÜK”
Antalya’ya geçen yıl yurt dışından 25 milyon turist geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Bunlara göre hepsi de kapıları suratlarına kapatmamız gereken yabancılarmış. Kafaya bak. Sadece Rusya ve Ukrayna’dan yüz bin kişi, aradıkları huzuru ve refahı burada buldukları için Antalya’ya geldi. Aynı şekilde Avrupa ülkelerinden, Orta Doğu ülkelerinden, dünyanın dört bir yanından insan dinlenmek, eğlenmek, kaliteli vakit geçirmek için Antalya’yı tercih ediyor. Peki, bu kadar insan Antalya’ya gelince biz ne kazanıyoruz? Milyonlarca vatandaşımız iş sahibi oluyor mu? Oluyor. Yüz binlerce üreticimiz, çiftçimiz, mülk sahibimiz, malını değerinden pazarlayabiliyor mu? Pazarlayabiliyor. İnşaattan ulaşıma, sanayiden enerjiye, tüm sektörler canlanıyor mu? Canlanıyor. Öyleyse yurt dışındaki yatırımcılara, ‘Türkiye’ye gelmeyin.’ demenin manası nedir? Kim diyor bunu? Bay Kemal. Ya bunlarda utanma, sıkılma yok.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin, ülke içerisindeki yatırımcılara, ‘size bunların hesabını soracağız’ sözlerini kullandığını dile getirerek, “Kafaya bak. Kime neyin hesabını soruyorsun? Eğitimde her türlü adımı bunlar attı. Sağlıkta her türlü adımı bunlar attı. Ulaşımda 6 bin 100 kilometreden alıp 20 bin 800 kilometreye yollarımızı bunlar ulaştırdı. Viyadüklerimizi bunlar yaptı. Köprülerimizi bunlar yaptı. Neymiş? Onlara şimdi hesap soracakmış. Sıkar sıkar, neyin hesabını soruyorsun. Bu millet, size bunun fırsatını vermez. Sandıklarda da size bunun fırsatını vermeyecek. Onun için çok çalışacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Huzurumuza kasteden terör örgütü yandaşlarına bunlar yüz vermedi mi? Bay Kemal, bu teröristlerle kol kola dolaşmadı mı? Hala bunların önünü açmaya gayret etmiyorlar mı? Ama Cudi’de bunların hesabını biz sorduk. Gabar’da bunların hesabını biz sorduk. Tendürek’te bunların hesabını biz sorduk. Bestler Deresi’nde bunların hesabını biz sorduk. Şimdi bu teröristler nerede? Güneye gittiler ve yine devam ediyoruz, edeceğiz.”
“Emperyalistlerin değirmenine su taşıyacak eyyamcılığın anlamı nedir?” sorusunu soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi ülkesine ve milletine düşmanlık eden böyle bir siyaset anlayışının, dünyanın başka bir yerinde görülemeyeceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ülkede siyasetçinin, yediği ekmeği, içtiği suyu, soluduğu havayı zehirlemeyi aklından bile geçirmeyeceğini, tam tersine millî meselelerde her türlü farklılığı bir kenara bırakıp kendi devletinin ve hükümetinin etrafında sımsıkı kenetleneceğini belirterek, “Türkiye’nin her meselesini çözdük. Sadece işte bu muhalefet sorununu halledemedik” dedi.
“KARARLI BİR ŞEKİLDE YOLA DEVAM EDİYORUZ”
Konuşmasında savunma sanayisi çerçevesinde üretilen İHA, SİHA, Akıncı ve Kızılelma projelerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Herkes şimdi bunları kıskanıyor. Bay Kemal, sen nerede dolaşıyorsun ya? Senin yavruların nerelerde dolaşıyor? Biz Tayfun’u şu anda ateşledik. Menzili ne kadar Tayfun’un? 561 kilometre. Yunanlılar ne yaptı? Telaşa kapıldı. Hemen gazeteler başlıkları attı. ‘Ya bunlar Atina’yı vuracaklar.’ Ya bizim öyle bir derdimiz yok. Yeter ki siz Ege’de bizimle uğraşmayın. Ege’de bizimle uğraşmadığınız müddetçe biz sizlerle uğraşmayız. Bizim yapacak daha çok işimiz var” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Günümüz mübarek, geleceğimiz aydınlık olsun. Cumhur İttifakı olarak kararlı bir şekilde yola devam ediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’daki toplu açılış töreninin ardından aralık ayında sel felaketi yaşanan Kumluca ilçesine gitti. Selin etkili olduğu bölgede incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede yapılan çalışmalara ilişkin ilgili bakan ve yetkililerden bilgi aldı.
Kumluca buğday pazarında otobüs üzerinden vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel felaketinden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.
Dört ayda düşen yağışın bir günde yağmasıyla oluşan sel afetinin yolların kapanmasına, ev, iş yeri, araç ve seraların su altında kalmasına sebep olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten muhafaza eylesin” ifadelerini kullandı.
Afetin başladığı andan itibaren ellerindeki tüm imkânlarla sahaya indiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanları hemen bölgeye göndererek çalışmaların koordinasyonunu sağladıklarını dile getirdi.
“VATANDAŞLARIMIZI YALNIZ BIRAKMADIK”
Çeşitli kurumlara ait 2 bin 385 personel ve 454 aracın, selin yaşandığı ilçelerde müdahale ve iyileştirme faaliyetleri yürüttüğünü, sel sularının bastığı 624 ev ve iş yerinin temizlendiğini, 14 konutun tahliye edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Heyelan tehdidi altındaki 8 konut tamamen boşaltılarak içinde yaşayan vatandaşlarımıza konteyner verildi. Acil ihtiyaçlar için toplam 171 milyon lira ile barınma ve gıda malzemeleri kurumlarımızca bölgeye gönderildi. Önceki yıl yaşanan yangın afetinde, doğudaki ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızı yalnız bırakmadık. Maddi, manevi her türlü desteği verdiğimiz gibi sel afetinde de sizlerin yanında yer aldık. Sizleri yalnız bırakamazdık. Bir musibet var, felaket var. Bu felaketin olduğu yerde devlet olarak halkımızı, vatandaşımızı yalnız bırakamayız. Bu deprem, sel, yangın afeti olabilir. Elimiz bağlı duramayız. Siz, bize bir görev verdiniz. ‘Emaneti biz size teslim ediyoruz, başımıza bir musibet geldiği zaman siz bizim yanımızda olacaksınız.’ dediniz. Biz bunu Manavgat’ta, Muğla’da ve Antalya’nın diğer ilçelerinde yaptık mı? Yaptık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilçede yapılan çalışmaların ardından televizyonlarda gördüğü felaketin artık kalmadığını, her tarafın elden geçirildiğini, çalışmaların da devam ettiğini dile getirdi.
“DEVLET SU İŞLERİ YOĞUN BİR ŞEKİLDE ÇALIŞIYOR”
Devlet Su İşlerinin bölgede yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Burada derenin üzerinde 558 metre uzunluğunda baks (betonarme kutu menfez) vardı. Bu baksı tamamen yıkarak kaldırıyoruz. Artık açık sisteme geçerek burayı bu tür felaketlerden koruyalım diyoruz. Sel afetinin bu kadar ağır hasara yol açmasında dere yataklarına yapılan izinsiz ve yanlış müdahalelerin de etkisi var. Hep söylediğimiz gibi tabiatın düzenine saygı göstermek mecburiyetindeyiz. Büyüklerimiz bize ‘Dere yatağında akar.’ der. Dereyi yatağından çıkartmamak lazım. Bırak yatağında aksın. Bir yerde ciddi miktarlara ulaşan yağış varsa, orada mutlaka suların kendi mecrasında tahliyesine imkân verecek dere yatakları da var. Bu dere yataklarının önünü kesersek, akıp gidemeyen su, gün gelir sel olup üzerimize biner. Devlet Su İşlerimizin son yıllarda bölgede yaptığı 1,3 milyar liralık yatırım, sel felaketinin daha ağır sonuçlara yol açmasını engellemiştir. Ancak ortaya çıkan tablo bundan sonra benzer yıkımlara maruz kalmamamız için yeni tedbirler almamız gerektiğini de gösteriyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, acilen yapılması gereken yeni yatırımların tespitini tamamladıklarını, hazırlıklarını bitirdiklerini, inşasına başlama aşamasına geldiklerini anlattı.
Akmaz, Üleşik, Yapraklı, Göksu, Beysi, Salur, Başgöz, Karaçay derelerinde taşkın koruma tesisleri, Gavur, Göksu ve Akmaz’da mendirek inşa edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sulama yanında taşkın koruma için de önemli olan Erentepe, Kömürocağı, Ortaköy ve Kanlıböngeç göletlerinin yapımına bu yıl başlayacaklarını vurguladı.
Kamulaştırma işlemlerinin ardından sel afetinden koruyacak bu projeleri 4,3 milyar liralık yatırımla süratle tamamlayacaklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ağır hasarlı 23 binayı da bu yıl içinde inşa edip sahiplerine teslim edeceklerini bildirdi.
“SON YATIRIMLARIN ARDINDAN, BÖLGEMİZDE SEL FELAKETİ TEHDİDİNİ ASGARİYE İNDİRMİŞ OLACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bak, laf ola beri gele yok. Şimdi biz buradan Manavgat’a gidiyoruz. Manavgat’ta yangın afetinde vatandaşlarımın binaları yanmış mıydı? Onlara, ‘Hemen gayet güzel modern evler yapıp, bunları size en kısa zamanda teslim edeceğiz.’ dedim. Şimdi bugün bunların 450 kadarını teslim ediyoruz. Televizyonlarda izlemişsiniz. Geri kalanlarını da en kısa zamanda teslim edeceğiz. Sizlerden, konut, iş yeri, sera ve diğer tüm bina ve altyapıların inşasında dere yataklarının önünü kapatmama hususunda hassasiyet bekliyorum. Basit koruma önlemleriyle küçük hasarlarla atlatabileceğimiz sel felaketlerinde büyük kayıplar yaşamamak için buna mecburuz. Bu tedbirlerin ihmali sebebiyle Allah göstermesin hiçbir vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, uğrayacağı maddi zarar yüzünden üzülmesine rıza gösteremeyiz. İnşallah bu son yatırımların ardından hep beraber sergileyeceğimiz dirayetli yaklaşımla, bölgemizde sel felaketi tehdidini asgariye indirmiş olacağız.”
Türkiye’yi 20 yılda asırlık eser ve hizmetlere kavuşturmuş olmakla gurur duyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıklarını, bundan sonra yapacaklarının hem teminatı hem de ilk adımı olarak görerek çok daha büyük bir azim ve kararlılıkla 2023’e girdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihin en üst seviyedeki demokrasi ve kalkınma altyapısını, asıl hedeflerinin sadece başlangıcı, sadece dibacesi olarak kabul ettiklerini her fırsatta tekrarladıklarını dile getirdi.
“FARKLILIKLARIMIZIN HEPSİNİ ZENGİNLİĞİMİZ OLARAK KABUL EDEREK ÜLKEMİZİ BÜYÜTME YOLUNDA İLERLEYECEĞİZ”
Konuşmasında, “Bu yeni dönemin adına da ne diyoruz?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlarla birlikte “Türkiye Yüzyılı diyoruz” dedi.
Kumluca’nın Türkiye Yüzyılı’nın önemli bir adımı olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Aynı şekilde Finike öyle olacak, Manavgat öyle olacak. 19 ilçesiyle Antalya öyle olacak. Cumhuriyetimizin kuruluşunun ilk asrını geride bırakırken, karşımızda kendimiz ve evlatlarımız için geleceğimize umutla bakabileceğimiz bir Türkiye tablosu olduğuna inanıyorum. Dünyanın sağlıktan güvenliğe, gıdadan enerjiye pek çok başlıkta ciddi krizlerle sarsıldığı bir dönemde, biz Türkiye Yüzyılı’nı eğer sizlerle konuşabiliyorsak işte bu tablo sayesindedir. Hiç şüphesiz bu 20 yılda gösterdiğimiz tüm gayrete ve verdiğimiz tüm mücadeleye rağmen hâlâ eksik kalan, aksayan, düzeltilmesi gereken hususlar olabilir. Ama Antalya’yı, gördüğünüz hale getiren AK Parti iktidarı, Allah’ın izniyle bunları da yapacak.”
Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken bu restorasyonları da gerçekleştireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletimizin gönlünü kazanmadık, derdine derman olmadık, beklentisini karşılamadık hiçbir kesimini, hiçbir ferdini bırakmamak azmiyle gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Siyasi veya sosyal hiçbir ayrım gözetmeden farklılıklarımızın hepsini zenginliğimiz olarak kabul ederek, ülkemizi büyütme, geliştirme, güçlendirme yolunda ilerleyeceğiz. Çünkü bu millete, bu yakışır. Yatırım yapan, istihdam oluşturan, üreten, ihraç eden herkesi başımızın tacı olarak biliyoruz. Çalışanlarımızdan girişimcilerimize tüm kesimleri destekleyeceğiz.”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e, “Sayın Putin bak, bizim bir Kumluca’mız var. Bu Kumluca’mızın bir özelliği var, burası âdeta bir domates memleketi gibidir. Beni Kumlucalılara mahcup etme” dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağ olsun, o da hakikaten bu ricalarımızı kırmadı ve zaman zaman hani bir kesilmeler oluyordu ya ondan sonra tekrar önü açılan o domateslerimizin ihracatında bunları gördük” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınların domates ikramında bulunduklarını belirterek, şunları söyledi: “Hakikaten bu domateslerimiz her şeye değer. Kumluca’nın en güzel örneklerinden biri olduğu, hazine değerindeki tarihî, tabii, ticari imkânlarımızın değerini bulmasını sağlayacak her çabanın yanında olacağız. Dün yoklukların, yoksullukların, zulümlerin Türkiye’sinden, huzurun, güvenin, istikrarın Türkiye’sine yelken açmıştık. Yarın ise güneşin, her alanda dünyanın en ileri 10 ülkesi arasında yer almış Türkiye’nin üzerinde doğacağı günleri görmek için sabırsızlanıyoruz. Kadınıyla genciyle çiftçisiyle turizmcisiyle sanayicisiyle inşallah bu sevinci hep beraber yaşayacağız.”
Sel afetine maruz kalan vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da açılışı yapılan eser ve hizmetlerin şehre hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra sel felaketinden etkilenen Zülfiye Ceylan’ı iş yerinde ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) Dünya Liderleri İklim Zirvesi nedeniyle bulunduğu Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki temasları kapsamında, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) Dünya Liderleri İklim Zirvesi nedeniyle bulunduğu Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki temasları kapsamında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM COP29 Konferansı Devlet ve Hükûmet Başkanları Yüksek Düzeyli Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “2024-2030 yıllarını kapsayan iklim değişikliği azaltım ve uyum strateji eylem planlarımızı uygulamaya aldık. Toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 59’a yükselttik. Bu oranla Avrupa’da beşinci, dünyada 11’inci sıradayız. 2053 net sıfır emisyon hedeflerimiz için temel önceliklerimiz; yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı Dünya Liderleri İklim Zirvesi Devlet ve Hükûmet Başkanları Yüksek Düzeyli Oturumu’nda bir konuşma yaptı.
Zirveye ev sahipliği yapmasından dolayı Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i tebrik ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin iklim krizinin menfi etkilerinin en yoğun hissedildiği ülkeler arasında olduğuna işaret ederek, “2053 yılı için net sıfır emisyona ulaşma ve yeşil kalkınma vizyonumuz ekseninde kilit sektörlerimizi dönüştürüyoruz. Yeşil finans stratejisini uygulama ve ulusal yeşil taksonomi oluşturma gayretlerimiz devam ediyor” dedi.
Emisyon ticaret sistemini de içeren eden İklim Kanunu’nu çok yakında Meclis’e sunacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “COP-29 öncesinde iki yıllık şeffaflık raporumuzu ve uzun dönemli iklim stratejimizi yazmanlığa ilettik. 2024-2030 yıllarını kapsayan iklim değişikliği azaltım ve uyum strateji eylem planlarımızı uygulamaya aldık. Toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 59’a yükselttik. Bu oranla Avrupa’da beşinci, dünyada 11’inci sıradayız. 2053 net sıfır emisyon hedeflerimiz için temel önceliklerimiz; yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjidir.”
“SIFIR ATIK PROJESİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELEMİZE İLAVE GÜÇ KATIYOR”
31 bin megavat olan rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu gücünü 2035 yılında 120 bin megavata çıkaracaklarını ve nükleer enerjide ise 2050 senesinde 20 bin megavatlık bir kapasiteye ulaşmayı hedeflediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2024-2030 yıllarını kapsayan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planımızla 100 milyon ton karbondioksit eşdeğeri emisyon azaltımı öngörüyoruz. Elektrikli millî otomobilimiz TOGG’u yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. Eşim Emine Erdoğan’ın himayesinde başlatılan ve küresel düzeye taşınan Sıfır Atık Projesi iklim değişikliğiyle mücadelemize ilave güç katıyor. Bu sayede projenin başlangıcından bu yana 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önüne geçtik” dedi.
Su kaynaklarımızın etkin kullanımı için su verimliliği seferberliği ilan ettiklerini ve Millî Ağaçlandırma Günü olarak belirledikleri her 11 Kasım’da milyonlarca fidanı toprakla buluşturduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii tüm bu gayretlerin ekonomik maliyeti çok yüksektir. Küresel mücadelemizi daha güçlü ve etkili kılmak bakımından bilhassa gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına cevap verecek bir iklim finansmanı hedefinin bu zirvede belirleneceğine inanıyorum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hitabını şöyle sürdürdü: “Gelecek nesiller için adil, sürdürülebilir ve doğaya saygılı bir dünyayı inşa etmek için Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulunda gelecek paktını kabul ettik. Bugün burada gelecek nesillere daha adil bir dünya bırakmayı konuşurken, İsrail’in Filistin ve Lübnan’ı hedef alan hukuk, ahlak ve vicdan dışı saldırıları devam ediyor. Mevcut hükûmet maalesef çocuk, kadın ve yaşlı demeden insanları katletmeyi, büyük bir çevre kıyımına yol açmayı sürdürüyor. İsrail saldırıları nedeniyle toprağa ve yeraltı sularına sızan kimyasallar Gazzeli çocukların geleceğini şimdiden karanlığa bürümüştür. Bu ağır insani ve çevre felaketine sebep olanların uluslararası mahkemelerde bunun hesabını vermeleri gerektiğini düşünüyoruz.”
2026 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 31. Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yapmak için adaylıklarını açıkladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin adaylığına destek veren ülkelere teşekkür ederek, değerlendirmeleri sürenlerin de desteklerini beklediklerini söyledi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.