Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Uluslararası 3. Sıfır Atık Zirvesi ve Ödül Töreni”ne katıldı.
Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, sadece Türkiye’nin değil dünyanın geleceği için attıkları somut adımların nişanesi olan Sıfır Atık hareketinin 5. yılında olduklarını anımsatarak, projeye destek veren kurum, kuruluşlar ile özel sektör temsilcilerine ve sivil toplum örgütlerine teşekkür etti.
Dünyanın tüm inançlarında, kadim kültürlerde tabiatın insanın yuvası, ana vatanı olduğunu, ayak basılan toprağın nice medeniyetlere ev sahipliği yaptığını anlatan Emine Erdoğan, bu medeniyetlerden sayısız eser kalmış olsa da bugüne ulaşan en değerli mirasın yaşanabilir bir dünya olduğunu söyledi.
İnsanlığın ortak mirası olan tabiatın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, yapılan araştırmaların, dünyanın 1 yıllık doğal kaynaklarının henüz yılın yarısındayken tüketildiğini gösterdiğini, “Dünya Limit Aşım Günü” olarak bilinen bu ölçüme göre 2022’de tüm kaynakların temmuz ayı itibarıyla tüketildiğini kaydetti. Emine Erdoğan, “Bu hızlı üretim ve tüketim alışkanlıkları sonucunda oluşan kaynak açığımızı, bir sonraki yıldan ödünç alarak kapatıyoruz.” dedi.
Doğal kaynakları tüketirken aynı zamanda atık dağlarının da oluşmasına neden olunduğuna işaret eden Emine Erdoğan, “Hâlbuki yaşamımızı kolaylaştırması için kullandığımız malzemelerin birçoğu, çok kısa süreli ihtiyaçları gidermek için tüketim döngümüze dâhil ettiğimiz vazgeçilebilir ürünler” ifadelerini kullandı.
Dünya Bankası raporlarına göre, dünyada oluşan atık miktarının yalnızca yüzde 20’sinin geri kazanıldığını, geri kalan miktarın ya depolandığını ya da doğaya terk edildiğini aktaran Emine Erdoğan, şöyle konuştu: “Doğaya bırakılan atıkların bedelini sularımıza, toprağımıza ve havaya karışan kimyasallar ve plastik parçacıkları olarak ödüyoruz. Dahası bu kalıntılar sofralarımıza kadar ulaşıyor, soluduğumuz havayı kirletiyor. Son bir asırdır ürettiğimiz sadece plastik atık miktarı dünyamızdaki su ve karasal canlı ağırlığının neredeyse iki katına tekabül ediyor. Bu listeyi uzatmak mümkün. Artık sorunları konuşmaktan öteye geçmeli ve çözümün bizzat parçası olmalıyız. Belki de bunu yapabilecek son nesil biziz.”
Emine Erdoğan, bu bakış açısıyla 5 sene önce bir hayalle yola çıktıklarını, 2017’de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde başlattıkları Sıfır Atık Projesi’nin halkın da teveccühü ile gönülden gönüle büyüdüğünü dile getirdi.
Gelinen noktada sektörlerde döngüsel ekonomi ve çevre dostu üretim modelleri konusunda önemli gelişmelerin kaydedildiğini belirten Emine Erdoğan, sorumluluk alarak sürdürülebilirlik raporlarını hazırlayan ve daha yeşil üretim modellerini benimseyen sektör temsilcilerini tebrik etti.
Emine Erdoğan, sıfır atığın insanlığın geleceği adına başlatılmış bir sorumluluk hareketi olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sıfır atık, atıkların aslında birer enerji kaynağı olduğu bilinciyle, doğayla uyum içinde ve sürdürülebilir bir yaşam felsefesinin ürünüdür. Modern insanın unuttuğu, tabiat ile arasındaki gönül bağını pekiştirme yolunda atılmış bir adımdır. Bu bakış açısıyla geçtiğimiz 5 senede Türkiye’nin ortaya koyduğu örneklik bugün tüm dünya ülkelerine ilham oluyor. Eylül ayında başta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri olmak üzere ‘sıfır atık’ idealine inanan onlarca yabancı devlet başkanı eşi, bakan ve BM temsilcisi ile küresel bir iyi niyet beyanı imzaladık ve dünyada sıfır atık uygulamasını yaygınlaştırmak için birlikte çalışacağımıza dair söz verdik. Her geçen gün imzacı sayısının arttığı iyi niyet beyanı, Sıfır Atık Projemize küresel ilgi ve desteğin kurumsallaşması yolunda önemli bir adım oldu.”
30 MART ULUSLARARASI SIFIR ATIK GÜNÜ
Bir müjde paylaşmak istediğini aktaran Emine Erdoğan, “Geçtiğimiz günlerde ülkemiz tarafından BM Genel Kurulu’na sunulan ‘Sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmak için sıfır atık uygulamalarının teşvik edilmesi’ konulu karar tasarısı, 105 ülkenin eş sunuculuğunda oy birliğiyle kabul edildi. Bu karar ile 2023 itibarıyla 30 Mart tarihi dünyanın her yerinde Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak kutlanacak” diye konuştu.
Emine Erdoğan, bu tarihî kararın bir diğer sonucu olarak BM bünyesinde ve Türkiye’nin girişimleriyle bir Sıfır Atık Danışma Kurulu kurulması için de çalışmalara başladıklarını aktararak, şunları söyledi: “Sıfır atık konusundaki tecrübelerimizi dileyen her ülkeyle paylaşmaya, sıfır atığı küresel bir harekete dönüştürmek için ne gerekiyorsa ortaya koymaya Türkiye olarak hazırız. 5 sene önce bu topraklarda umutlarla ektiğimiz tohum, bugün gölgesi en uzak ülkelere kadar ulaşan büyük bir çınara dönüşüyor. Bu başarı öncelikle sıfır atığı bir hayat felsefesi olarak benimseyen ve gönüllü katkıları ile zenginleştiren halkımızındır. Yüreği doğa ile çarpan tüm çevre kahramanlarına canı gönülden teşekkür ediyorum.”
“ÇEVRE DUYARLILIĞI KONUSUNDA ÖRNEK OLACAK BİR POTANSİYEL TAŞIDIĞINIZA İNANIYORUM”
Emine Erdoğan, “Sıfır Atık Zirvesi bu sene ‘iklim ve gençlik’ gibi çok kıymetli bir tema altında düzenleniyor. Yeryüzü emanetini devralacak gençlerimiz ve çocuklarımızın olmadığı bir mücadelenin başarıya ulaşması mümkün değildir.” dedi.
Çocuklara ve gençlere seslenen Emine Erdoğan, şunları söyledi: “Toprağı ‘sadık yari’ olarak gören, dünyanın ilk çevre nizamnamesini yazan, ilk hayvan hastanesini kuran, ağaç kesmeyi baş kesmekle bir tutan bir medeniyetin mirasçıları olduğunuzu unutmayın. Bu topraklarda yaşamış atalarımızın mirası yalnızca temiz ve yaşanabilir bir doğa değildir. Aynı zamanda yaratılan her mahlûkata hürmet ve saygıyla yaklaşan bir zihniyet mirasıdır. Bu bilinçle bir tek ülkemizde değil, dünyada da çevre duyarlılığı konusunda örnek olacak bir potansiyel taşıdığınıza inanıyorum. Her biriniz; ailenizde, çevrenizde, üniversitenizde, mahallenizde atıksız ve sürdürülebilir bir yaşamın oluşturulmasına öncülük edebilirsiniz. Modern hayatın kısa ömürlü kullan-at ürünler üzerinden insanı sürekli tüketime teşvik ettiği bir ortamda, hakiki değerlerin savunucusu olabilirsiniz. Bizlerle başlayan Sıfır Atık hareketi, sizlerin ellerinde yükselip tüm dünyaya ve gelecek nesillere miras kalacak. Her birinizin gayreti diğerine eklenerek hepimiz için daha umut dolu bir gelecek hazırlayacak inşallah.”
Sanayileşmeyle doğaya hükmedebileceği yanılgısına kapılan insanoğlunun, bugün doğa ile yeniden barışmanın yollarını ararken, kendilerinin doğanın bir parçası olduklarını hiç unutmamış olmanın avantajını yaşadıklarını ifade eden Emine Erdoğan, “Tarih sayfaları, tabiat yaşam mücadelesi verirken sorumluluk üstlenmeyen ülkeler karşısında, Türkiye’nin krizi çözüme kavuşturacak yolda üstlendiği liderliği yazacak. Satırlar, bugün burada ödül alanlar başta olmak üzere tüm sıfır atık gönüllülerinin hikâyesinden oluşacak. Bu vesileyle ödül alacak tüm kişi ve kurumları tebrik ediyor, ortak evimiz dünyamızı korumak için gösterdikleri üstün çaba için yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok ki gönüllü katkılarınızın en güzel mükâfatı tabiatta açılan yaraları biraz olsun sarabilmiş olmaktır” diye konuştu.
Emine Erdoğan, 5. yılını tamamlayan Sıfır Atık Projesi’nin bugünkü başarısına ulaşmasındaki katkılarından dolayı başta projenin yürütücüsü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ve emeği geçen diğer bakanlıklara, kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.
ZİRVEDE SOKAK TOPLAYICILARINA ELEKTRİKLİ ARAÇ DAĞITILDI
Emine Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen program öncesinde, zirve kapsamında açılan stantları ziyaret etti.
Zirvede sokak toplayıcılarına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından elektrikli araç hediye edildi. Sokak toplayıcılarıyla bir araya gelen Emine Erdoğan, her birine emekleri için teşekkür ederek, çekçeklerin yerine elektrikli araçları verdi.
Sanatçı Deniz Sağdıç’ın Geri Dönüş Sergisi’ni ziyaret eden Emine Erdoğan, zirve günü atık kumaşlardan sanatçı ve ziyaretçilerin desteğiyle yapılan tablonun son parçalarını ekleyerek tamamladı. Deniz Sağdıç, tablodaki siyah fonun doğaya verilen tahribatı, nesli tükenen kuş üzerindeki renklerin ise iklim değişikliğiyle mücadeledeki umudu simgelediğini söyledi.
Emine Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının caretta carettaları korumak için yürüttüğü takip sisteminin dijital ortama yansıtıldığı sergiyi de gezdi. Caretta carettaların yolculuklarının, oluşturulan üç boyutlu görsellerle izlenime sunulduğu sergide, iklim değişikliğiyle mücadelede doğadaki tüm canlılara sahip çıkılması mesajı verildi.
Zirve kapsamında Atıksız Mutfak kuran MasterChef programının şefleriyle bir araya gelen Emine Erdoğan, şeflere “Dünya Ortak Evimiz” kitabını hediye etti, yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi aldı. Şefler de Emine Erdoğan’a, “Emine Erdoğan” yazılı mutfak önlüğü takdim etti.
Emine Erdoğan, daha sonra aralarında Orhan Gencebay, Hakan Ural ve Birol Güven gibi isimlerin olduğu katılımcılarla bir araya gelerek, depozito makinesine cam ve pet şişeleri attı, iade karşılığını aldı.
İklim elçisi gençlerle de sohbet eden Emine Erdoğan, gençlerin yürüttüğü projeleri dinledi, ardından gençlerle alkışlar eşliğinde salona girdi.
“Sıfır Atık Mavi” filminin gösterimiyle başlayan ve tiyatro gösterisi de sunulan programda, “iklim elçileri” olarak Başak Gençler ve Süleyman Emre Mutoğlu konuşma yaptı.
Zirveye, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile Lübnan Çevre Bakanı Nasser Yassin ve Sri Lanka Çevre Bakanı Nasser Ahamed de katıldı.
Ayrıca zirvede, Türkiye’nin dört bir yanından üniversite öğrencileri, iklim elçisi gençler, sokak toplayıcıları, çevre gönüllüleri, sanatçılar, sporcular, çevre STK’leri, iş dünyası temsilcileri, yerel yönetimler ve sektör paydaşları da yer aldı.
Zirvede “Sıfır Atık Yerel Yönetim Ödülü” üst kategorisinde yer alan “En İyi Uygulama” ödülü, Sancaktepe Belediyesi, Kızılcahamam Belediyesi ve Selçuklu Belediyesine; “Sıfır Atık Yönetim Sistemi Kurulumu” ödülü ise Zeytinburnu Belediyesi, Osmaniye Belediyesi ve Esenler Belediyesine verildi.
“Sıfır Atık En İyi Uygulama” ödülüne, üniversite kategorisinde Yıldız Teknik Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi; kurum-kuruluş kategorisinde Aselsan, Eskişehir Şehir Hastanesi, ANGİAD ve TOKİ değer görüldü.
“Sıfır Atık Spor Ödülleri”, kulüp kategorisinde Konyaspor Kulübü, Fenerbahçe, Yıldız Kadın Boks Milli Takımı’na; sporcu kategorisinde de millî sporcular Merih Demiral ve Şahika Encümen’e takdim edildi.
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Fatih Çekirge ve TRT belgesel yapımcısı Doğan Akdoğan, “Sıfır Atık Medya Ödülü”ne layık görüldü.
“Sıfır Atık Sürdürülebilirlik Ödülü” Nezihe Duygu, Badem Uylukçuoğlu, Erhan Kan, Taşkın Hendem’e, “Sıfır Atık Yenilikçilik Ödülü”, GİSAŞ, TOGG ve Bircam’a, “Sıfır Atık Bilim, Kültür ve Sanat Ödülü” sanatçı Deniz Sağdıç ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’a “Sıfır Atık Çevre Kahramanları Ödülü” Rahim Demirbaş, Sabiha Çetinkaya Kuş, Erik Ahlström’a “Sıfır Atık Sosyal Sorumluluk Ödülü” Halkbank Genel Müdürü Osman Aslan, Hatay Yeşil Doğa Kadın Girişim Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Nisa Nur Çetin ve tarih öğretmeni Ferda Salık’a takdim edildi.
“Sıfır Atık Sivil Toplum Ödülü” Sokak Atıkları Toplayıcılar Derneği Başkanı Recep Karaman, Let’s Do It Türkiye! Başkanı Cengiz Kasak, Gıda Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berat İnci’ye verilirken, “Sıfır Atık Girişimcilik Ödülü” mühendis Merve Atalay, kimyager Murat Mülayim, öğretmen Songül Oktaylar, içerik üreticisi Ceren Özcan Tatar ve BioLive Üst Yöneticisi (CEO) Duygu Yılmaz’a verildi.
“Sıfır Atık Katkı Verenler Ödülü”ne Millî Eğitim Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı layık görüldü.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, “Dünya Ortak Evimiz” kitabının sembolü hâline gelen nesli tükenmiş bir kuşun geri dönüştürülebilir atık kumaşlardan yapılmış tablosunu Emine Erdoğan’a hediye etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi vesilesiyle bulunduğu Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmî Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da ve bugün de Gazze’de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi’nde bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, zirve vesilesiyle derin dostluk ilişkilerine sahip olunan Macaristan’ı ziyaret etmekten memnuniyet duyduğunu söyledi.
Macaristan Başbakanı Victor Orban’a nazik ev sahipliğinden dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TDT’nin dönem başkanlığını üstlenen Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’a başarılarının devamını diledi.
TDT’nin ilk defa bir zirveyi gözlemci ülkede tertiplediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumun Macaristan’a verilen önemin en açık göstergesi olduğuna değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri olarak tarihin ve medeniyetin kesişim noktasında Doğu’nun bilgeliği ile Batı’nın dinamizmini birleştiren köklü bir mirasın taşıyıcıları olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Teşkilatımızın Doğu ile Batı’yı buluşturan bu stratejik bağlantının asli mimarlarından biri olacağına yürekten inanıyorum. Temsilcilik ofisiyle Kuraklık Önleme Enstitüsü’ne ev sahipliği yapan Macaristan’ın teşkilatımız ile Avrupa kuruluşları arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlayan rolüne büyük önem atfediyoruz. Macaristan temsilcilik ofisimizin İcra İhraç Direktörlüğü’ne de Macaristan’ın İstanbul eski başkonsolosu Balazs Hendrich’in atanmasının ofisin etkinliğini artıracağı kanaatindeyiz. Bu vesileyle Macaristan’ın kültürel iş birliğimizin nişanesi TÜRKSOY’a gözlemci üye olarak katılımını teşvik ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Teşkilat olarak nice zorluğun, ön yargının, engelin üstesinden geldik. Geriye doğru baktığımızda bugün parmakla gösterilen bir seviyedeyiz. Elbette önümüzde daha gidilecek çok mesafe var ama siz kardeşlerimle hedefe varacağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, idare, personel ve bütçe başlıklarında sekretaryanın ilave imkânlarla donatılmasının teşkilatı çok daha etkin hâle getireceğine işaret ederek, ilk aşamada sekretaryanın bütçesinin iki katına çıkarılmasının faydalı ve gerekli olduğu kanaatini taşıdıklarını söyledi.
“21 MART’IN TDT NEVRUZ ANMA VE KUTLAMA GÜNÜ OLARAK İLAN EDİLMESİNDEN MEMNUNİYET DUYACAĞIZ”
Nevruz Bayramı’nın bin yılı aşan ortak kültür ve tarihin, kader ve gönül birliğinin en önemli kültürel mirası olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “21 Mart’ın bundan böyle Türk Devletleri Teşkilatı Nevruz Anma ve Kutlama Günü olarak ilan edilmesinden memnuniyet duyacağız. Keza Semerkant’ta bu yıl düzenlenecek olan UNESCO 43. Genel Konferansı’nda 15 Aralık Günü’nün Dünya Türk Dili Günü olarak ilan edilmesinin çok anlamlı olacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda yürütülen çalışmaların konferans tarihine kadar neticelenmesini temenni ediyorum. Özbek kardeşlerimize başarıyla icra edeceklerine samimiyetle inandığım genel konferansta şimdiden üstün muvaffakiyetler diliyorum. Bu vesileyle Özbekistan’ın Türk Kültür ve Miras Vakfına üye olarak kabul edilmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Doğu ile Batı arasında güvenli ve kesintisiz ulaşım hakkını teşkil eden Orta Koridor stratejik bir güzergâh olarak öne çıkıyor. Orta Koridor’un başarısı için teşkilat bünyesinde iş birliğine büyük önem veriyor, üye devletlerin desteğini bekliyoruz. Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da ve bugün de Gazze’de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Sesimizi duyuracağımız her vesile insanlığın ihtiyaç duyduğu adil düzen, hakça paylaşım ve hukuk temelli sistem arayışlarına cevap verecektir. Kardeşlik hukukumuzun gereği olarak birbirimizi kollarken, aramızdaki dayanışmayı çok daha görünür kılmamız gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile meclisinin, Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmayı artırmasının önemine değindi.
Türk dünyasının doğru bildiği yoldan şaşmadan, gönülden bağlı olduğu Kıbrıs Türkleri’nin hak, özgürlük ve adalet mücadelesine çok daha fazla omuz vermesini beklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu minvalde Aksakallar Konseyi’mizin mayıs ayı başında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirdiği toplantıyı çok anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bulunmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bugün zirvemizde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Akademisi’ne gözlemci üyeliğine ilişkin aldığımız kararı çok önemli bir ilave adım olarak görüyoruz. İnşallah uzak olmayan bir gelecekte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyası için stratejik öneme haiz Kafkaslar’da yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayarak, “Can Azerbaycan’ın Ermenistan ile barış anlaşması üzerinde mutabık kalmasından memnunuz. İki ülke arasında kalıcı barış tesis edilebildiği takdirde bu durum şüphesiz Türk dünyamız için birçok fırsatı da beraberinde getirecektir. Bu noktada muzaffer Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim Aliyev’in bölgeye barışı getirecek lider olarak tarihe geçeceğinden eminim” diye konuştu.
“Modern zamanların en şiddetli insani felaketinin yaşandığı Gazze’de sivil halk adeta cehennemi yaşıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in dün yaptığı “yardım ulaşmazsa 14 bin bebeğin ölebileceğine dair” vahim bir uyarısını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk dünyası olarak ateşkesin tesisi, insani yardımların kesintisiz sevkiyatı, Gazze’nin yeniden imarı ile adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması yönündeki çabalara katkılarımız önemlidir. Bölgemizdeki istikrar ve sükûnet arayışları çerçevesinde İsrail’in sınır tanımayan yayılmacılığına karşı durulması ve Filistin’in yanı sıra Lübnan ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün desteklenmesi gerekiyor” dedi.
“SURİYE’NİN İSTİKRARA KAVUŞMASINA YÖNELİK YOĞUN ÇABALARIMIZ DEVAM EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenliğe yönelik sınamaların en önemlilerinden biri olan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın küresel etkilerinin derinden hissedildiğine işaret ederek, “Taraflar 2022 yılından bu yana ilk kez geçtiğimiz günlerde yeniden İstanbul’da bir araya geldi. Kapsamlı ateşkese ve adil bir barışa ulaşılması yönünde her iki ülkeyle yoğun temaslarımızı sürdüreceğiz. Keza 14 yıl süren ihtilafın ardından Suriye’nin istikrara kavuşmasına yönelik yoğun çabalarımız devam ediyor. Bu fırsatın etkin ve doğru şekilde kullanılması sadece Suriye’de değil, bölge ve ötesinde istikrarın sağlanması açısından önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Kültür Elçisi, Nobel Ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın da aralarında olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Kendisine Bişkek Zirvesi’nde almış olduğumuz kararla, Türk dünyasında bilimsel çalışmalara üstün katkılarından dolayı Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü’nü birazdan takdim edeceğiz. İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizin Sayın Sancar’ın izinden giderek bilimde, teknolojide, ilimde ve diğer alanlarda Türk milletine daha nice başarılar yaşatacaklarını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Bugün imzalanacak Budapeşte Deklarasyonu’nun ve alacakları kararların Türk dünyası başta olmak üzere tüm dost ve kardeş ülkelere hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyasının tam bir dayanışma, karşılıklı saygı ve kardeşlik içinde geleceğe hep beraber yürüyeceğine inandığını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Macaristan İnşaat ve Ulaştırma Bakanı Janos Lazar, Protokol Genel Müdürü Anett Varga, Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçisi Gülşen Karanis Ekşioğlu ve eşi Ekrem Ekşioğlu ile büyükelçilik personeli karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Macaristan ziyaretinde eşi Emine Erdoğan eşlik ediyor.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.