Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 19. MÜSİAD EXPO Ticaret Fuarı’na katılarak, bir konuşma yaptı.
İki yılda bir düzenlenen MÜSİAD EXPO’da bu yıl 24 sektörden 500’ün üzerinde firmanın ürün ve hizmetlerinin sergilendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın 125 ülkesinden 100 bini aşkın ziyaretçi ağırlayan ve 5 milyar dolarlık ticaret hacmini hedefleyen fuarın başarılı geçmesini temenni etti.
Fuar kapsamında bu yıl ilk kez D-8 Büyükelçileri Zirvesi’nin gerçekleştirildiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek iştirakçiler gerek sergilenen ürünler gerekse etkinlikler bakımından oldukça zengin içeriğe sahip fuarın hedeflerine ulaşacağına inandığını söyledi.
“MİLYONLARCA İNSANIN ÇEKTİĞİ SIKINTILAR GÖZ ARDI EDİLMEKTEDİR”
Dünyanın son 3 yıldır küresel salgınla başlayan, ardından sıcak çatışmalar ve bölgesel gerilimlerle devam eden sancılı bir süreçten geçtiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın döneminde alınan sert tedbirlerin tedarik zincirleriyle uluslararası ticaretin işleyişinde yol açtığı tahribatın etkilerinin halen hissedildiğini ifade etti.
Gelişmiş ülkeler dâhil pek çok ülke ekonomisinin son 50-60 yılın en yüksek enflasyon rakamlarıyla baş etmeye çalıştığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilhassa aşırı artan enerji, gıda ve ham madde fiyatlarının ekonomiler üzerindeki baskısını bir müddet daha sürdüreceğinin anlaşıldığını dile getirdi.
Gıda ve enerji kriziyle birlikte sosyal refah kayıplarını da derinleştiren bu yeni gerçeklik karşısında çoğu ülkenin yalpaladığını ve çaresiz kaldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Krizi herkes çeşitli derecelerde hissetse de yıkıcı sonuçlarını en ağır şekilde yaşayanlar Afrika ve Asya’daki kırılgan devletlerdir. Krizin ekonomik yönü konuşulurken ne yazık ki milyonlarca insanın çektiği sıkıntılar göz ardı edilmektedir. Sahra Afrikası’ndaki kardeşlerimizin zaten çok kötü olan durumları artık katlanılamaz bir hâl almıştır. Somali başta olmak üzere Afrika’da bir lokma ekmeğe, bir tas suya ulaşamadığı için can veren her çocuğun, her masumun acısı yüreklerimizi dağlıyor, vicdanlarımızı kanatıyor” ifadesini kullandı.
Milyonlarca insanı ölümün eşiğine getiren bu trajedilerin sona erdirilmesi noktasında kayda değer hiçbir çaba gösterilmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Uluslararası toplumun salgın döneminde ortaya çıkan trajedilerden gereken dersleri çıkarmadığına üzülerek şahit oluyoruz. Özellikle ağızlarını her açtıklarında dünyanın geri kalanına, insan hakları ve özgürlük dersi veren Batılı kurumların ve ülkelerin bu vahim tablo karşısındaki kayıtsızlığı utanç vericidir. Nitekim dün akşam Sayın Antonio Guterres ile yaptığım konuşmada da dedim ki ‘G20’de bunu gündeme getirelim ve G20 Zirvesi’nde de özellikle dünyada neler yapacağız, Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaşla birlikte özellikle biz gelişmiş ülkelere mi bu tahıllı gübreyi göndereceğiz yoksa az gelişmiş, fakir, garip gureba ülkelere mi göndereceğiz bunun için orada bir adım atalım.’ Kesinlikle az gelişmiş, fakir fukara ülkelere bu desteği verelim. Zira Sayın Putin dün evvelsi günkü görüşmemde bana şunu söyledi: ‘Biz dedi ücretsiz olarak bu tahılı bu ülkelere, Cibuti, Somali, Sudan buralara gönderelim.’ Hemfikir olduk ve bunu da dedik G20’de geniş çaplı görüşelim. Mutabık kaldık. Atmamız gereken adım bu. Yapmamız gereken de bu. İnşallah bu ayın 13-14’ünde Bali’de bir araya geleceğiz ve orada da bu görüşmeleri yapacağız.”
Avrupa’yı “bahçe”, dünyanın geri kalanını ise “vahşi otlar” olarak tanımlayan zihniyetin bu şekilde davranmasına şaşırmadığını ancak kabul de etmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bunlar için medeniyet sadece Batı’yı, insan sadece beyaz adamı, hak ve özgürlükler de sadece Avrupalı bireyleri ifade etmektedir. Afrikalı, Asyalı ve Latin Amerikalılar ise ancak ucuz iş gücüyle altınıyla petrolüyle ve diğer tüm doğal kaynaklarıyla bunlara hizmet ettiği ölçüde değerlidir. Şayet böyle bir durum yoksa bu insanlar görkemli Avrupa bahçesini istila eden birer ayrık otundan ibarettir. İnsanı diline, ten rengine, kökenine, ülkesine göre ayıran bu çarpık bakış açısının dünyamızı nasıl bir felakete sürüklediğini yakın geçmişteki acı tecrübelerden gayet iyi biliyoruz. Sömürgeciliği yeni yol ve yöntemlerle devam ettirenlerin krizler karşısında vicdani tavır takınmasını da beklemiyoruz. Bizi asıl üzen, İslam dünyasındaki kardeşlerimizin, en azından bir kısmının mazlum ve mağdurların çığlıklarına sağır kesilmesidir. Türkiye pek çok alanda olduğu gibi bu hususta da farkını ortaya koymaktadır ve koyacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ekonomi politikasını, yaşadıkları tecrübeler ve değişen şartlar ışığında yeniden inşa ettikleri bir süreçten geçtiklerini söyledi.
“HEP BİRLİKTE ÇÖZÜM YOLLARINA BAKACAĞIZ”
Amaçlarının Türkiye’yi yatırım, istihdam, ihracat, üretim ve cari fazla yoluyla büyüterek küresel ticaret ve finansman sisteminin sadece belirli odaklara hizmet eden cenderesinden kurtarmak olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu doğrultuda yürütülen zorlu mücadelenin meyvelerini toplamaya başladıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan her küresel krizin Türkiye’nin bu tercihinin ne kadar doğru olduğunu teyit ettiğini vurguladı.
Bu başarının lokomotifinin iş insanları, girişimciler, sanayiciler, ihracatçılar ve bilhassa iş dünyasının yeni ürünler geliştirme ve yeni pazarlar bulma konusunda sergilediği başarının takdire şayan olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin küresel düzeyde en yaygın teşkilatlanma ağına ve faaliyet çeşitliliğine sahip iş kuruluşu MÜSİAD’ın bu doğrultuda gösterdiği gayretin ve yaptığı katkının yakın şahidi olduklarını söyledi.
Son dönemde küresel krizi fırsata dönüştürme hususunda kat edilen mesafeyi, ihracat ve istihdam rakamlarında gördüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bununla birlikte enerji ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmaların üzerine gelişmiş ülkelerde giderek yayılan resesyonun eklenmesi işimizi güçleştiriyor. Bilhassa petrol, doğal gaz, nükleer güç hatta kömür gibi kendine yeterli enerji kaynaklarına sahip ülkeler, küresel düzeydeki fiyat artışlarından sınırlı seviyede etkilendikleri için avantajlı duruma geçiyorlar. Resesyonla birlikte daralan pazarın daha çok bizim yoğun olarak ihracat yaptığımız bölgelerde olmasının, ihracatçılarımızı zorlamaya başladığı anlaşılıyor. Kimi alanlarda bunun emarelerini görüyoruz. Ancak bizim asıl maharetimiz, böyle dönemlerde kendimize yeni çıkış yolları bulmamız değil mi? Öyleyse şikayet etmeyeceğiz. Hep birlikte çözüm yollarına bakacağız.”
“BİZİM PAZARIMIZ KOLAY KOLAY BİTMEZ, KÜÇÜLMEZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, orta ve yüksek teknolojiye, yüksek katma değere dayalı ürünlerin üretimi ve ihracatı konusunda yoğun gayret göstermekle birlikte sanayinin ana omurgasını hala temel ihtiyaç maddelerinin oluşturduğuna dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların yemekten, giyinmekten, günlük hayatları için gerekli temel ürünleri almaktan vazgeçmeyeceği için Türkiye’nin pazarının kolay kolay bitmeyeceğini ve küçülmeyeceğini belirterek, şöyle konuştu: “Herhangi bir yerde enerji gibi elimizde olmayan girdi artışlarına dayalı rekabet sebebiyle kaybettiğimiz avantajı, bir başka yerde hızla telafi etme imkanına sahip olduğumuzu düşünüyorum. Tabii bunu söylerken enerji konusundaki çözüm arayışlarımızı da kesintisiz sürdürdüğümüzün altını bilhassa çizmek istiyorum. Hidroelektrik kaynaklarımızı sonuna kadar değerlendirirken güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir kaynakların yaygınlaşmasını da teşvik ediyoruz. Sürekli ve sürdürülebilir enerji için yenilenebilir enerjiye dayalı üretimde oluşan dalgalanmaları dengeleyecek diğer araçları da hızla ülkemize kazandırıyoruz. Unutmayın, artık Türkiye inşallah doğal gazda bir ‘hup’ olacak ve Rusya doğal gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya sevki konusunda Sayın Putin’in herhalde açıklamalarını dinlediniz, duydunuz. Bu çalışmayı dayanışma içerisinde sürdüreceğiz. Ayrıca Karadeniz’de bulduğumuz doğalgazı sisteme verdiğimizde, konutların ihtiyacını karşılama yanında elektrik üretiminde de rahatlama sağlayacağız.”
AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin üniteleri etap etap devreye girdikçe bu sıkıntıyı tamamen çözeceklerini, ardından Sinop’un nükleer enerji noktasında ikinci etap olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın üçüncü etapla ilgili çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.
Bu süreçte sanayicilerin kendi ihtiyaçlarını karşılayacak enerji üretimine yönelik yatırımlara ağırlık vermeleri gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Enerji Bakanlığımızın ve diğer ilgili kurumlarımızın bu doğrultuda yürüttükleri çalışmalarda herhangi bir eksiklik, aksaklık tespit edersek hemen çözüm yoluna gidiyoruz. Finansmana erişim meselesinde de iş insanlarımızın yanındayız. Sürekli birinci derecede kamu bankalarımızın bu konudaki desteklerini arttırmaları uyarısında bulunuyorum, bulundum. Geçmişte bu konuda sağladığımız imkânların istismarından kaynaklanan sonuçların bedelini hep birlikte ödedik, ödüyoruz. Ekonominin dengelerinde, benzer savrulmalara yol açmayacak şekilde iş dünyamızın finansman talebini karşılayacak mekanizmaları oluşturmanın hazırlıkları içindeyiz. Öncelikle küçük ve orta ölçekli işletmelerden başlayarak sanayicilerimizin ve ihracatçılarımızın hepsine hitap edecek finansman araçlarını sizlerin hizmetine sunacağız. Böylece 20 yıldır hep yaptığımız gibi omuz omuza, gönül gönüle vererek ülkemiz ekonomisini dünyada hak ettiği seviyeye çıkartacak mücadeleyi hep beraber hedeflerine ulaştıracağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MÜSİAD 19. EXPO Fuarı’nın hayırlara vesile olmasını dileyerek sözlerini tamamladı.
MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı ile İTO Başkanı Şekib Avdagiç’in de konuşma yaptığı programda, Hz. Ali Camisi Müezzini Bekir Köse Kur’an-ı Kerim okudu.
Programda ayrıca fuarın tanıtım videosu ile TOGG videosu izlettirildi. MÜSİAD Başkanı Asmalı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a günün anısına hediye takdim etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapıldığı İskender Bey Meydanı’nın girişinde Arnavutluk Başbakanı Edi Rama tarafından karşılandı. Arnavutluk Başbakanı Rama, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a zirvenin oturumlarının yapılacağı Opera Binası’na kadar eşlik etti.
Açılış programının ardından liderler, aile fotoğrafının çekileceği alana geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderler daha sonra günün anısına Avrupa Siyasi Topluluğu’nun logosunun bulunduğu panoyu imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Büyük bir sabırla, kararlılıkla ve samimiyetle yürüttüğümüz ‘Terörsüz Türkiye’ girişimimizle ülkemizin huzurunun, refahının, kalkınmasının ilerlemesinin önündeki bir engeli daha inşallah çekip alıyoruz. Şundan emin olunuz: ‘Terörsüz Türkiye’ en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 2025 Yılı Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni’ne katıldı.
Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz TOBB Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni, aslında bu ülkenin büyümesinin, kalkınmasının gizli kahramanlarına bir vefa borcudur. Bu sene de 73’ü Genel Kurul Delegesi, 25’i Oda ve Borsa Genel Sekreteri olmak üzere 98 kardeşimize plaketlerini takdim ediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Delegesi olarak Birlik çatısı altında 10. 20. ve 30. yılını tamamlayan ve bundan dolayı da Şeref Belgesi almaya hak kazanan üyeleri tebrik ederek, “Bugün plaket alacak 98 kardeşimiz sadece TOBB’a hizmet etmedi, bu kardeşlerimiz bu ülkeye de gönül verdiler, vizyon kattılar. Bu milletin refahı, esenliği, huzuru için ter döktüler. Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline inanmaktan hiç vazgeçmediler. Sadakatin yanı sıra gayretin, inancın yanı sıra fedakarlığın simgesi olan bu plaket ve belgelerin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Birliğimizin üyelerinin her birine ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkı için ayrı ayrı şükranlarımı iletiyorum” diye konuştu.
“YILDA 36 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPABİLEN ÜLKEYİ, 265 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPAN ÜLKE SINIFINA ÇIKARDIK”
TOBB camiasının Türkiye’nin son çeyrek asrına bizzat şahit olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türk ekonomisinin nereden nereye geldiğini en iyi sizler biliyorsunuz. 2002 sonrasında perçinlenen siyasi istikrar, özel sektörümüzün becerisi ve dinamizmiyle birleşince bugün her alanda ileriye giden bir Türkiye ortaya çıktı. Şurası bir gerçek ki 23’üncü yılına giren bu yolculuk süresince daima sizlerle dayanışma içinde olduk. Koordinasyon içinde hareket ettik. İhracat başta olmak üzere Türkiye’nin ekonominin her alanında yazdığı başarı hikayesine birlikte imza attık. Yılda sadece 36 milyar dolar ihracat yapabilen bir ülkeyi 265 milyar dolar ihracat yapan ülke sınıfına biz çıkardık. Turizmde 13 milyon kişiden 61 milyon ziyaretçi sayısına beraber getirdik. İş dünyamızı, girişimcilerimizi, yatırımcılarımızı dünya pazarlarına sizlerle birlikte açtık. Yine bu dönemde ülkemizi, demokrasimizi ve ekonomimizi hedef alan nice saldırının, sıkıntının, badirenin üstesinden beraberce geldik. Yani 23 yılda ne yaptıysak birlikte yaptık, birlikte başardık. Bakın bugün TOBB’un 2 milyona yaklaşan üyesi var. Bu üyelerimiz, ülkemiz ihracatının yüzde 99’unu gerçekleştiriyor. Kayıtlı istihdamın yüzde 71’i sizlerin çatısı altında. Bu ülkede üretimi, yatırımı, ihracatı ve istihdamı sizler temsil ediyorsunuz. Biz de bu gerçekten hareketle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bütün genel kurullarında sizlerle bir araya gelmeye büyük önem verdik. Bakanlarımızla birlikte TOBB Türkiye Ekonomi Şuralarında yine sizlerle beraber olduk.”
“TÜRKİYE OTOMOBİL YAPAMAZ DİYENLERE EN GÜZEL CEVABI YOLLARIMIZI SÜSLEYEN ON BİNLERCE TOGG İLE VERDİNİZ”
TOBB ve oda-borsalar aracılığı ile iş dünyasınca kendilerinden talep edilen pek çok konuyu hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl biz sizlerin yanında olduysak, TOBB ailesi olarak siz de ülkemize ve milletimize hizmet mücadelemizde bizi asla yalnız bırakmadınız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 TOBB Genel Kurulunda yaptığı çağrıya karşılık verildiğini anımsatarak, “Türkiye’nin otomobili, TOGG’un hayata geçmesini sağladınız. ‘Türkiye otomobil yapamaz’ diyenlere, ‘arabayı burada üretmiyorlar, yurt dışından getiriyorlar’ diyenlere, ‘hani bunun fabrikası’ diyen kifayetsizlere en güzel cevabı yollarımızı süsleyen on binlerce TOGG ile verdiniz. 60 sene önce Devrim Otomobili Projemiz, eften püften sebeplerle sabote edilmişti ama devrin otomobilini hayata geçirmeyi biz başardık” ifadesini kullandı.
TOGG’un şu an yüzde 30 pazar payı ile yurt içinde lider konumunda olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “SUV’dan sonra sedan modeli de çıkarılıyor. İnşallah seneye yurt dışına ihracata başlayacak. Artık dünyanın farklı ülkelerindeki yollarda, köklü otomobil markalarıyla yan yana millî markamız TOGG’u da göreceğiz. Savunma sanayinde özellikle insansız hava araçlarında, biliyorsunuz küresel ölçekte ilk üçteyiz. Bir dönem olmadık bahaneler öne sürülerek ülkemize verilmeyen İHA, SİHA teknolojisinde şimdi dünyada parmakla gösterilen konuma geldik. Ürün almak için başkalarının kapısını çalan ülkeyken, hamdolsun artık kapısı çalınan bir ülke olduk. Aynı başarı hikayesini eğitim uçağımız Hürjet’le yakalamak istiyoruz. Dün İspanya’da Hürjet projemiz için önemli bir mutabakat imzaladık. Dikkat edin, İspanya diyorum, Çatladıkapı değil. Mutabakat neticesinde Airbus ve TUSAŞ, Hürjet’in İspanya Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girmesi için ortak çalışma yapacak. Savunma sanayi alanında yakaladığımız ihracat başarısını, TOGG’da da elde etmemiz pekâlâ mümkündür. Yeter ki biz kendimize güvenelim, özgüven sahibi olalım. Allah’ın izniyle gerisi zamanla gelecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB’un dünyanın en iyi ve en çok hizmet üreten ilk 3 oda sisteminden biri hâline gelmesinden iftihar ettiğini söyledi.
“DEPREM BÖLGESİNİN İHYASI EN ÖNCELİKLİ GÜNDEMİMİZ OLMAYA DEVAM EDECEK”
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrasında TOBB’un bu milletin bir kurumu olduğunu bir kez daha göstermesinin ayrıca takdire şayan olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri tekrar yuvalarına kavuşturmak için başlatılan konut kampanyasına özel sektörün en büyük desteğinin TOBB tarafından geldiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesinin yeniden imar ve ihyasına verdikleri destek için TOBB’a teşekkür ederek, “Ülkemiz ekonomisine 104 milyar doların üzerinde maliyeti olan bu büyük felaketin altından yüz akıyla kalkıyoruz. Afetin ikinci yıl dönümünde 201 bin konutun anahtarlarını teslim ettik” dedi.
Dünyanın en büyük şantiyesine çevrilen deprem bölgesinde inşaat çalışmalarının 7 gün 24 saat esasına göre yürüdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıl sonuna kadar kalan 252 bin konutu da tamamlayarak sene başında 453 bin konutun anahtarlarını hak sahiplerine teslim etmiş olacağız. Depremzede kardeşlerimiz güvenli, huzurlu ve modern evlerine girmeden hiçbirimiz rahata eremeyiz. Deprem bölgesinin ihyası en öncelikli gündemimiz olmaya devam edecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıl boyunca çok çalışarak 2023 yılı hedeflerine birlikte ulaştıklarını, şimdi ise gözlerini 2053’e diktiklerini belirterek, “Bunun için heyecanımızı her gün tazeliyor, yeniliyor, her zaman ileriye bakıyoruz. Her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanan bu ülkeye eser kazandırmanın heyecanını, sevincini ve elbette haklı kıvancını kalbimizin derinliklerinde hissediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması sırasında TOBB’un bir delegesi, “Sayın Cumhurbaşkanım 40 yıldır akan kardeş kanının durmasına vesile oldunuz. Allah sizden razı olsun. Tarih sizi yazacak” diyerek, Yüksekova’nın il olmasını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de şu anda Yüksekovaların sayısı çok fazla. Hepsi il olmak için sıraya girdiler. Hepsi de ‘biz de il olmamız lazım’ diyorlar. Şu anda Yüksekova Havalimanı’na sahip ya” yanıtını verdi.
Türkiye ekonomisinin omurgasını temsil eden TOBB’u, Türkiye’nin en saygın kurumlarından biri olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonominin sağlıklı ve güvenli bir ortama kavuşmasında, giderek artan belirsizliklerin ortadan kaldırılmasında, iş dünyamızın tüm kesimlerinin önünü görebilmesinde, daha önemlisi Türk ekonomisinin hedeflerine ulaşmasında sizlerin yapıcı, yol gösterici politikalar üretmesi bizim için büyük önem taşıyor. Bilhassa, Terörsüz Türkiye çabalarımızın menziline kazasız belasız ulaşmasında sizlerin desteği, dayanışması, katkısı kritik öneme sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 1984 yılından bugüne 41 yıl boyunca bölücü terörün kanlı eylemlerine sahne olduğunu hatırlatarak, bu süre zarfında terörle mücadelede 10 binden fazla güvenlik görevlisinin şehit verildiğini, 41 yıl boyunca 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Terörün Türkiye’ye doğrudan ve dolaylı maliyetinin 2 trilyon doları bulduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum; terör sadece terör olarak kalmadı. Terör üzerinden maalesef değişik sektörler ortaya çıktı. Hani terör baronları diyoruz ya işte terörün varlığından, terör eylemlerinden örgüt kadar başkaları da şahsi rant elde ettiler” diye konuştu.
Silah tüccarları, zehir tacirleri, insan kaçakçıları, gençlerden beslenen illegal yapıların terörün bölgesinde ve gölgesinde işlerini büyüttüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Terör meselesi üzerinden siyasi istismar yapanlar oldu. Terör bataklığında kendi kirli fikirlerini, kirli emellerini yaymak isteyenler oldu. Türkiye dışarıdan şiddet eylemlerine maruz kalırken içeride bunu fırsata çevirmeye çalışan işte o terör baronlarının da istismarına maruz kaldı. Geçmişte bu meselenin çözümü için bilhassa merhum Özal döneminde çok cesur adımlar atıldı ama dışarıdan olduğu kadar içeriden yapılan sabotajlarla bu çözüm engellendi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gerçekten çok büyük bedeller ödediğini belirterek, binlerce annenin yüreğine kor bir ateşin düştüğünü, Türk-Kürt kardeşliğinin ağır yaralar aldığını söyledi.
Göreve geldikleri andan itibaren hem Türkiye’nin demokrasi açığını özellikle kapatmak hem de terör belasından Türkiye’yi ve Kürtleri kurtarmak için çok büyük emekler verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesinden vesayetle mücadeleye, adına ‘sessiz devrim’ dediğimiz tarihî nitelikte adımlar attık. Terör örgütünün beslenme alanlarını hamdolsun önemli ölçüde kuruttuk. Buradaki birçok kardeşim, ekranları başında bizi izleyen milyonlarca vatandaşımız bu uğurda gösterdiğimiz samimi gayretin en yakın şahididir. Biz bu süreçte şunu da gördük; terör örgütü kanlı eylemler yaparken dönem dönem içeride muhalefet, iktidarı yıpratmak için bu saldırıları acımasızca kullandı. Topluma korku salmak, milletin arasına nifak duvarları örmek, siyaseti terör sopasıyla hizaya sokmak için yıllarca bu eylemler istismar edildi. Terör belasından kurtulma umudu arttığında ise bunlar çözmesin de gerekirse terör devam etsin diyecek kadar vicdanını kaybedenler çıktı. Tıpkı yakın tarihte Edirne’yi düşmana karşı savunmak için yola çıkan merhum Enver Paşa’ya ‘Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin’ dedikleri gibi açık söylüyorum, bize de ‘terörü bu iktidar bitireceğine hiç bitmesin daha iyi’ diyenler çıktı. Bu tavra, 15 Temmuz gecesi 253 vatan evladını alçakça şehit eden FETÖ ile mücadelemizde de şahit olduk.”
“KANLA YAZILAN BİR İHANET SAYFASININ KAPANMASI NOKTASINDA ÖNEMLİ BİR FIRSAT PENCERESİ ARALANIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin FETÖ’nün üzerine kararlılıkla gittikçe, ana muhalefet partisinin vekilleri, yetkilileri ve yöneticilerinin FETÖ’cülere kol kanat gerdiğini söyledi.
Şehitlerin naaşları dahi soğumadan 15 Temmuz’a “kontrollü darbe” iftirası atanları hiçbir zaman unutmayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef bugün de aynı şebekenin hezeyanlarıyla karşılaşıyoruz. Bölücü örgüt çıkıyor kendini feshettiğini ve silah bırakacağını açıklıyor. Neredeyse yarım asırdır kanla yazılan bir ihanet sayfasının tamamen kapanması noktasında önemli bir fırsat penceresi aralanıyor” diye konuştu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki vatandaşlar, “terör tehdidi altında yaşamaktan inşallah artık kurtuluyoruz” diyerek meydanlarda sevinç halayları çekerken, birilerinin adeta karalar bağladığı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ellerindeki o kanlı sektörü, o istismar tezgahını kaybetmekten korkanlar neredeyse terör örgütüne yalvaracaklar, ‘ne olur bizi bırakıp gitme’ diye ağlayacaklar. İşte böyle derin bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. ‘Cumhur İttifakı bitireceğine terör hiç bitmesin, devam etsin’ diye yas tutanlar, ağıt tutanlar, ağlaşanlar var” değerlendirmelerinde bulundu.
“DEVLETİMİZ HİÇBİR GÜCÜN KARŞISINDA DİZ ÇÖKMEZ”
“Bir defa şunu açık ve net tekrar söylemek isterim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük bir devlettir, kudretli bir devlettir. Devletimiz hiçbir gücün karşısında diz çökmez ve çökmemiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bakın 40 yıl boyunca ağır bedeller ödenmiştir fakat Türkiye, geldiğimiz noktada bu meseleyi artık bir hal yoluna koymuştur. Devletimizin toprak bütünlüğü, milletimizin birlik ve beraberliği, üniter yapımız, bayrağımız, resmî dilimiz asla tartışma konusu değildir. Ne yapılıyorsa ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyerek sembolleştirdiğimiz ilkelerimiz çerçevesinde yapılmaktadır. Cumhuriyetimizin temel niteliklerine dokunulmasına bu işin yaygarasını koparanlardan önce biz karşı çıkarız, biz itiraz ederiz. Yapıcı eleştirilere, tenkitlere, tekliflere sonuna kadar açığız. Bakın bundan da büyük memnuniyet duyarız ama Terörsüz Türkiye çabalarının zorlaştırılmasına iyi niyetli bakmayız.”
“ÜLKEMİZİN HUZURUNUN ÖNÜNDEKİ BİR ENGELİ DAHA ÇEKİP ALIYORUZ”
Kimsenin kaygı, endişe ve korku duymasına gerek olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte ne yaptıklarını çok iyi bildiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimizin tüm kurumları, kadroları ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Büyük bir sabırla, kararlılıkla ve samimiyetle yürüttüğümüz Terörsüz Türkiye girişimimizle ülkemizin huzurunun, refahının, kalkınmasının, ilerlemesinin önündeki bir engeli daha inşallah çekip alıyoruz. Şundan emin olunuz, Terörsüz Türkiye en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır. Menzile vardığımızda bundan en fazla TOBB camiası istifade edecektir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin artık yeni bir ligde top koşturmaya başlayacağını belirterek, “Onun için de Terörsüz Türkiye yürüyüşümüzde en çok da sizlere görev düşüyor. Bu salonda Anadolu var. Bu salonda Anadolu’nun emeği, alın teri, birikimi var. Sizler de omuz omuza verdiğinizde inşallah Türkiye bu meseleden çok daha hızlı çıkacaktır. Her birinize emekleriniz, gayretleriniz, fedakarlıklarınız, Türk ekonomisine kazandırdıklarınız için kalpten teşekkür ediyorum. Şeref belgesi ve plaket alacak tüm dostlarımı tebrik ediyorum” dedi.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından minyatür sanatıyla yapılan bir tablo takdim edildi.
Marka & Patent çetesi | FETÖ’cüler İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar. FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor
FETÖ’cüler Marka Patent İşlerini Çok Seviyorlar ? Bu cesareti kimlerden alıyorlar ? FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor
Şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemle dolandırıcılık!
Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar.
İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar
Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar
40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler.
Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler
Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar.
Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar.
Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir?
Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler
Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular.
Karşı çıkanı da ölüme yolladılar…
Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar
Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.