Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi sonrası düzenlediği basın toplantısında, “Avrupa Birliği’nin, bazı ülkelerin çıkarlarına ve ihtiraslarına teslim olmadan, Türkiye-Birlik ilişkilerini katılım perspektifi temelinde ilerletmesini bekliyoruz. Yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin Birlik ve Avrupa için anahtar bir ülke olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor” dedi.
Çekya’nın başkenti Prag’daki Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) toplantısına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikili görüşmelerinin ardından Prag Kalesi’nde basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısına katılmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Avrupa Birliği Konseyi Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti makamlarına başarılı ev sahiplikleri için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Prag’da 44 Avrupa ülkesinin devlet ve hükûmet başkanları olarak bir araya geldiklerini ifade etti.
Kritik bir dönemde icra edilen bu önemli zirvenin az önce tamamlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, her açıdan yoğun, içerikli ve verimli toplantıların olduğu bir gün geçirdiklerini vurguladı.
“AVRUPA’NIN GELECEĞİ, GÜVENLİĞİ VE REFAHI DA DÂHİL KÜRESEL KONULAR MASAYA YATIRILDI”
Genel oturumların yanı sıra liderlerle barış ve güvenlik ile enerji, iklim ve ekonomik durum konularındaki yuvarlak masa toplantılarında Avrupa’yı da etkileyen küresel sorunları ele aldıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu meselelere yönelik yaklaşımını ve birliğe katılım süreci konusundaki görüşlerini muhataplarına bizzat aktardıklarını söyledi.
Zirve marjında Çekya Başbakanı Petr Fiala ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile üçlü bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev ve İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile bir araya geldiklerini dile getirdi.
Görüşmelerde ikili meselelerle birlikte Avrupa’nın geleceği, güvenliği ve refahı da dâhil küresel konuları masaya yatırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ermenistan Başbakanı Sayın Paşinyan’la da bir görüşmemiz oldu. Bölgemizde iyi komşuluk ilişkileri temelinde tam normalleşme hedefimize ulaşabileceğimize samimiyetle inanıyorum” diye konuştu.
Avrupa Siyasi Topluluğunun, kıtadaki sorunların ele alınması ve ortak çözümler için zamanlı bir girişim olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu platformu, Avrupa Birliği genişleme politikasının bir alternatifi olarak görmediğinin altını çizdi.
“TÜRKİYE’NİN ÖNÜNE ÇIKARTILAN ENGELLER ADİL DEĞİL”
“Dolayısıyla bu platformun üyelik sürecimize halel getirmesini asla kabul etmeyeceğimizi vurguladık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Temel ve öncelikli beklentimiz, Avrupa Siyasi Topluluğunun birlik ile ilişkilerimizi güçlendirmesi ve üyelik sürecimize katkı sağlamasıdır. Bu görüşlerimi zirvede ve ikili temaslarımda da ifade ettim. Zirvede genel kanaatin de bu yönde olduğunu memnuniyetle müşahede ettim. Ülkemiz, güvenlik, savunma, terörizm, göç, enerji arz güvenliği, sağlık ve tedarik zincirleri gibi temel sıkıntıların aşılmasında hayati öneme sahiptir. Avrupa Birliği’nin karşılaştığı meydan okumaların üstesinden gelinmesinde ve birliğin uluslararası rolünün tanımlanmasında Türkiye’nin yeri doldurulamaz. Bu hakikatin Avrupalı dostlarımız tarafından da kabul edilmeye başlandığını gördüm. Türkiye’nin önüne çıkartılan engellerin adil olmadığının, dahası bu durumun Avrupa Birliği’nin menfaatlerine de zarar verdiğinin altını çizdim. Bu konuda artık daha vizyoner ve stratejik kararların alınması gerektiğine inanıyoruz. Avrupa Birliği’nin, bazı ülkelerin çıkarlarına ve ihtiraslarına teslim olmadan, Türkiye-Birlik ilişkilerini katılım perspektifi temelinde ilerletmesini bekliyoruz. Yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin Birlik ve Avrupa için anahtar bir ülke olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Zirvede bu husus muhataplarımızca da teslim edilmiştir.”
“TÜRKİYE’NİN DEĞERİ GİDEREK DAHA İYİ ANLAŞILIYOR”
Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşındaki arabulucu ve kolaylaştırıcı rolünün takdirle karşılandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaşın ilk gününden itibaren akan kanı durdurmak, ölümlerin ve yıkımın önüne geçmek için çok büyük çaba sarf ettiklerini hatırlattı.
Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağını her fırsatta muhataplarının dikkatine getirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm zorluklarına rağmen tahıl koridorunun açılması ve esir takasının sağlanmasını önemli birer diplomatik başarı olarak değerlendiriyoruz” dedi.
Şu ana kadar dünya pazarlarına 6 milyon tonun üzerinde tahıl ve gıda ürününün sevkiyatının gerçekleştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Tahıl sevkiyatının önümüzdeki süreçte de devamı, başta Ukrayna halkı olmak üzere tüm Avrupa’nın ve dünyanın çıkarına olacaktır. Bu arada Rusya’nın gübresini de yine alıp Türkiye üzerinden ihtiyacı olan ülkelere göndermenin gayreti içerisinde olacağız. Türkiye’nin her iki tarafla da konuşabilen, samimi diyalog kurabilen, iki ülkenin de güven duyduğu bir konumda bulunmasının değeri giderek daha iyi anlaşılıyor. Nitekim bugünkü temaslarımızda pek çok Avrupalı lider Türkiye’nin diplomatik hamlelerinden sitayişle bahsetti. Sahada yaşanan kabul edilemez gelişmeler işimizi zorlaştırsa da en kötü barışın bile savaştan daha iyi olduğu inancıyla, çatışmaları sonlandırmak için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Hâl böyleyken, bazı birlik üyesi ülkelerin Türkiye ile iş birliği ve iyi komşuluk yerine gerginliği tırmandırmayı ve kışkırtmaları tercih ettiklerini görüyoruz. Burada şu hususun altını çizerek ifade etmek isterim, Türkiye’nin hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, hak ve hukukunda gözü yoktur. Biz, sadece ülkemizi ve Kıbrıs Türklerinin menfaatlerini korumanın mücadelesini veriyoruz. Kimseyle, hiçbir komşumuzla gerilim istemiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Akdeniz ve Ege sorunlarını uluslararası hukuk çerçevesinde çözmek istediklerini defaatle dile getirdiklerini ifade ederek, “Avrupa Birliği’nin de bu konuda ‘birlik dayanışması’ adı altında haksız ve hukuksuz girişimlere destek olmak yerine, muhataplarımızı ikili temelde diyaloğa davet etmesini bekliyorum” diye konuştu.
“Kıbrıs’ta çözümün tek anahtarı, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescilidir. Kalıcı çözüm için Ada’daki gerçeklerin kabulü gerekir” vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hakikatler ışığında adımları atmaya devam edeceklerini de dile getirdi. Toplantıların hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak Avrupa ülkeleri ile ilişkilerimizi geliştirmek, üyelik sürecimizi ilerletmek için iş birliğine hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
“İsveç Başbakanı ile NATO üyelik süreciyle ilgili görüştünüz mü? Görüştüyseniz kendisine hangi mesajları ilettiniz?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç Başbakanı ile şu an itibarıyla görüşemediklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni başbakanı anlamak istiyorum. Yeni başbakanla da herhalde kadrosunu filan gerçekleştirdikten sonra görüşme fırsatı bulduğumuzda memnuniyetle görüşürüz. Burada bir sıkıntı yok” ifadesini kullandı.
“Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile gün içerisinde birkaç kez görüştünüz. Kendisi hem Türkiye hem Azerbaycan ile sorunların çözümü konusunda size hangi mesajları verdi?” sorusu üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki görüşmelerin özel temsilciler vasıtasıyla devam ettiğini dile getirdi. Paşinyan ile görüşmeyi, samimi bir havada gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu görüşme esnasında bazı talepler söz konusu oldu. Bu taleplerle ilgili olarak da gerek özel temsilcilerimize gerekse dışişleri bakanlarımıza görevlendirmeyi yaptık. Dışişleri bakanlarımız birbirleriyle görüşecekler, özel temsilcilerimiz aynı şekilde görüşecekler ve ondan sonra çıkan neticeye göre adımımızı da atacağız” diye konuştu.
“Yunanistan’ın son dönemde provokasyonlarının arttığını biliyoruz. Burada yaptığınız ikili görüşmelerde bu provokasyonlara ilişkin fikir teatisinde bulundunuz mu? Yunanistan’ın göçmenlere uyguladığı politikalar da uluslararası raporlarda yer alıyor. Bunlar gündeme geldi mi?” sorusuna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu akşam yemekte bir konuşma yaptığını söyledi.
“Beyefendi konuşmadan çok rahatsız olmuş. Rahatsız olduğu için de aslında bu tür yemek adabına terstir, kimden izin aldı, nasıl yaptı bilmiyorum, herhalde başkandan almıştır izni, orada çıktı bir konuşma yaptı. Kendisine bizim biraz ağır gelecek ifadeler kullandığımızı filan söyledi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aslında ağır bir şey de olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Olması gereken yerde değiller. Hâlâ bunların bütün politikaları yalan üzerine kuruludur, hep yalan… Dürüstlük yok. Hadi bir araya gelelim dediğiniz zaman, kıyıdaş ülkelerle filan, buna da yanaşmıyorlar, yanaşmazlar ama Türkiye’den kendileri daha ön adım atmayı filan bekliyorlar. Araya da birçok ülkeyi sokuyorlar. Bugün birçok ülke onlarla bu münasebetleri geliştirme konusunda bizden bir adım atmayı beklediler. Sadece Yunanistan değil, aynı şekilde Güney Kıbrıs, ‘Ya işte bir konuşalım, bir araya gelelim.’ filan dedik, yok yani biz işte şimdi konuşuyoruz ayakta; görüşmeyi konuşmayı yaptık ama sizin bir yerlerden izin almanız gerekiyor… ‘Yok, ben izin almam.’ filan dedi. ‘Bugüne kadar hep böyle geldi bu iş. Siz izin almadan konuşamazsınız.’ dedim. ‘Benim iki ayım kaldı zaten bu arada bu işi konuşalım, görüşelim, bitirelim.’ filan gibi laflar etti. Dedik ki şu anda muhataplarınız belli. O muhataplarınızla bu görüşmeleri yapabilirsiniz ve bizim de şu an itibarıyla Yunanistan’la görüşeceğimiz herhangi bir şey yok. Zamana bırakmak suretiyle zaman içerisinde temenni ederiz ki bir konuşma fırsatını yakalarız.”
Toplantıda göç meselesine yönelik neler konuşulduğuna ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların tamamını özetlemek kolay bir şey değil. Şimdi Avrupa Siyasi Topluluğu, Avrupa Birliğinin bir alternatifi değil. Avrupa Siyasi Topluluğu ayrı bir oluşum olarak çıktı ve şu anda Çekya’nın ilk toplantısını yapmış olduğu bir adım oldu ve konuyla ilgili olarak öyle zannediyorum ki şu anda bu toplantılardan sonra da Avrupa Siyasi Topluluğunun bu toplantısının sonuç bildirgesini de yayınlayacaklardır. O sonuç bildirgesinde de neler konuşulduğu ifade edilecektir” diye konuştu.
“ŞU AN İTİBARIYLA 550 BİN CİVARINDA SURİYELİ KENDİ TOPRAKLARINA DÖNDÜ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizin Rusya ile yürüttüğünüz buradaki ortaklık Ukrayna Savaşı’ndan önceki gibi seyretmekte, acaba bu bağlamda Suriye Devlet Başkanı ile bir görüşmeniz olması mümkün mü?” sorusu üzerine, şunları kaydetti: “Şu an itibarıyla böyle bir şey tabii söz konusu değil. Ama mümkün değildir gibi bir ifadeyi kullanmamda alışılmış bir siyasetçi değilim. Dolayısıyla bir vakti saati geldiğinde biz Suriye’nin Başkanı ile de görüşme yoluna gidebiliriz. Şu an itibarıyla zaten alt düzeyde görüşmeler yapılıyor. Fakat bizim bütün arzumuz Suriye’deki terör gruplarının buradan arındırılması ve terör gruplarının buradan arındırılması ile birlikte biliyorsunuz burada biz şu anda briket evler yapmak suretiyle geri dönüşü hızlandırmanın adımlarını atıyoruz. Bu geri dönüşümle ilgili de şu an itibarıyla 550 bin civarında Suriyeli kendi topraklarına döndü.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii Rusya-Ukrayna Savaşı bölgedeki atılacak adımları da bir yerde erteledi. Çünkü Suriye’deki bu olaylarda Rusya’nın da etkin bir rolü var, İran’ın etkin bir rolü var, bir diğer taraftan da koalisyon güçlerinin etkin bir rolü var. Tabii koalisyon güçlerinde özellikle başta Amerika olmak üzere terör örgütlerine ciddi manada silah, mühimmat, araç ve gereç takviyeleri, destekleri yapılıyor. Bütün bunları da vakti saati geldiğinde Amerika’nın yetkilileri ile yetkililerimiz görüşerek, bunlardan Suriye’nin gerek kuzeyde doğusunu gerekse tam kuzeyini arındırmalarını hep istiyoruz. Ama şu ana kadar istediğimize ulaştık mı, hayır ulaşmadık, takipçisiyiz, devam ediyoruz” dedi.
“Bir gece ansızın gelebiliriz, dediğinizde Yunanistan’a saldırıda bulunabiliriz mi demek istiyorsunuz?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani konuyu anlamışsın aslında. Bu sadece Yunanistan için geçerli değil, bizi rahatsız eden, bize saldıran hangi ülke olursa olsun onlara karşı bizim cevabımız: Bir gece ansızın gelebiliriz. Bunu böyle bilmeleri lazım, böyle anlamaları lazım. Şu an itibarıyla siz anladığınıza göre herhalde onlar da anlamıştır” cevabını verdi.
“BU İŞİ ÇÖZELİM İSTİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Cumhurbaşkanı ‘Sayın Paşinyan ile görüştük, birtakım yeni talepler dile getirildi.’ dediniz. Tam olarak neyi kastetmektesiniz, uzun zamandır aradaki sınırının açılması, Karabağ sorununun çözümlenmesi ile ilişkilendirildi. Oysaki bu Karabağ sorunu çözüldü deniyor, sınır ne zaman açılacak, diplomatik ilişkiler açısından ne olacak?” sorusu üzerine, şunları söyledi: “Konuyla ilgili biliyorsunuz özel temsilcilerimiz var. Özel temsilcilerimiz çalışmalarını sürdürüyor, aynı zamanda özel temsilcilerin üzerinde Dışişleri Bakanlarımızın çalışmaları var. Dışişleri Bakanlarımız da çalışmalarını sürdürüp bunu bir özet haline getirdikten sonra bizlere bildirecekler ve bu çalışmaların içerisinde özellikle kargo taşımacılığından tutunuz, hava yolu taşımacılığına varıncaya kadar bütün bunlar üzerinde çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bir an önce Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan arasındaki bu ilişkileri ısıtalım ve bu işi çözelim istiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün biz de kısaca İsveç Başbakanı Hanımefendiye sorduğumuzda ‘çok kısa bir konuşma’ da olsa sizinle görüştüğünü söyledi. Acaba bu konuşma yapıldı mı, NATO sürecinden bahsedildi mi?” şeklindeki soru üzerine, şunları dile getirdi: “Arkadaşlar şimdi ben yeni Başbakandan bahsediyorum. İsveç’in yeni Başbakanı zaten bu toplantıda yok, buraya gelmedi. Önceki Dışişleri Bakanı buradaydı ve Başbakan önceki buradaydı onlarla öyle bir ayaküstü görüşmemiz oldu. Bu görüşmede de biz kendilerine her şeyi bütün açıklığıyla söyledik, İsveç’te bu terör örgütlerinin yürüyüşleri devam ettiği sürece, parlamentoda bu teröristler yer aldığı sürece, bizim İsveç’e bakışımız olumlu olmayacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkilerinin normalleşmesi için öne sürdüğü ön şartlar nelerdir?” sorusuna, “Ön şartımız yok. Sadece Azerbaycan ile aranızdaki hukuku olgunlaştırın ve hemen barışla ilgili sözleşmeyi yapın. Bunu yaptığınız anda bizimle ilgili en ufak bir pürüz kalmaz. Kapılar açılacaksa açarız ve her türlü hava, kara, demir yolunun önünü açarız” karşılığını verdi.
“Bugünkü aile fotoğrafından önce Emmanuel Macron ile görüşme yaptınız ve kendisini Türk Birliği’ne katılmaya davet ettiniz. Kendisi nasıl bir tepki gösterdi?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecek, öyle dedi. ‘Hangi mevsimde geleyim?’ dedi, en sonunda ‘G20’den sonra gelsem nasıl olur?’, ‘Gel.’ dedik ‘Ama gelirken de hanımla beraber gel.’ Latifemizi de yaptık tabii kendisine. ‘Hanımlar iyi anlaşıyor ama biz seninle anlaşamıyoruz.’ dedik” açıklamasında bulundu.
“İSVEÇ, TERÖRÜN KOL GEZDİĞİ BİR YER”
Bir gazetecinin “Finlandiya Başbakanı Sanna Marin ile olan görüşmelerinizi nasıl betimlersiniz? Şu aşamada Finlandiya ve İsveç’in NATO üyelik sürecine nasıl bakıyorsunuz?” sorusunu Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle cevapladı: “Doğrusu hanımefendi ile kısa bir görüşme yaptık ama iyi geçti. Kendisine Finlandiya ile ilişkilerimizin İsveç’e göre daha farklı olduğunu söyledim. Çünkü Finlandiya terörün kol gezdiği bir yer değil. Ama İsveç, terörün kol gezdiği bir yer. Dolayısıyla burada Finlandiya, İsveç noktasında NATO’nun bir karar vermesi gerekir. Eğer NATO bu kararı Finlandiya lehine verirse biz de bu konuda elimizden geleni yaparız.”
“ŞU ANDA HER İKİ LİDERLE DE ÇOK RAHAT GÖRÜŞEBİLEN HERHALDE TEK LİDER BENİM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, Ukrayna-Rusya arasındaki barış görüşmelerinde önemli bir rol alıyor. Ama sizce bunun ön koşulu tamamen ve koşulsuz bir şekilde Rus askerlerinin Ukrayna’dan çekilmesi olmamalı mı?” sorusuna karşılık, şunları aktardı: “Daha çok bu iki ülkenin liderleriyle yaptığımız görüşmelerden o neticeyi çıkarmamız lazım. Şu anda her iki liderle de çok rahat görüşebilen, diyebilirim ki şahsımla ilgili olduğu için biraz ağır oluyor ama herhalde tek lider benim. Sayın Putin ile de Zelenskiy ile de görüşüyorum. 6 milyon tonun üzerindeki tahılı Karadeniz’den aldık, ilgili yerlere gönderdik. Azov taburlarıyla alakalı 200 esir değişimi yaptık. Bu esir değişimlerini yapmakla kalmadık, Ukraynalı bu esirlerin ailelerini de aynı şekilde ülkemize aldık ve şu anda bunlar misafirimiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 200 takasın gerçekleştiğini belirterek, “Buna benzer bir uygulamayı şu anda dünyada yapan başka ülke yok. Sadece biz yaptık. Biz tabii bu 200 takası ne kadar önemsiyorsak, tahıl olayını da gübreyle beraber o kadar önemsiyoruz. Şu anda bu çalışmaları da bütün ilgili birimlerimiz devam ettiriyor. Kısa zamanda buradan da büyük bir netice çıkaracağımıza inanıyorum. Yarın da Sayın Putin’le inşallah telefon görüşmemiz olacak. Bunların değerlendirmesini yine yapacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapıldığı İskender Bey Meydanı’nın girişinde Arnavutluk Başbakanı Edi Rama tarafından karşılandı. Arnavutluk Başbakanı Rama, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a zirvenin oturumlarının yapılacağı Opera Binası’na kadar eşlik etti.
Açılış programının ardından liderler, aile fotoğrafının çekileceği alana geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderler daha sonra günün anısına Avrupa Siyasi Topluluğu’nun logosunun bulunduğu panoyu imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Büyük bir sabırla, kararlılıkla ve samimiyetle yürüttüğümüz ‘Terörsüz Türkiye’ girişimimizle ülkemizin huzurunun, refahının, kalkınmasının ilerlemesinin önündeki bir engeli daha inşallah çekip alıyoruz. Şundan emin olunuz: ‘Terörsüz Türkiye’ en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 2025 Yılı Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni’ne katıldı.
Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz TOBB Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni, aslında bu ülkenin büyümesinin, kalkınmasının gizli kahramanlarına bir vefa borcudur. Bu sene de 73’ü Genel Kurul Delegesi, 25’i Oda ve Borsa Genel Sekreteri olmak üzere 98 kardeşimize plaketlerini takdim ediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Delegesi olarak Birlik çatısı altında 10. 20. ve 30. yılını tamamlayan ve bundan dolayı da Şeref Belgesi almaya hak kazanan üyeleri tebrik ederek, “Bugün plaket alacak 98 kardeşimiz sadece TOBB’a hizmet etmedi, bu kardeşlerimiz bu ülkeye de gönül verdiler, vizyon kattılar. Bu milletin refahı, esenliği, huzuru için ter döktüler. Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline inanmaktan hiç vazgeçmediler. Sadakatin yanı sıra gayretin, inancın yanı sıra fedakarlığın simgesi olan bu plaket ve belgelerin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Birliğimizin üyelerinin her birine ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkı için ayrı ayrı şükranlarımı iletiyorum” diye konuştu.
“YILDA 36 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPABİLEN ÜLKEYİ, 265 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPAN ÜLKE SINIFINA ÇIKARDIK”
TOBB camiasının Türkiye’nin son çeyrek asrına bizzat şahit olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türk ekonomisinin nereden nereye geldiğini en iyi sizler biliyorsunuz. 2002 sonrasında perçinlenen siyasi istikrar, özel sektörümüzün becerisi ve dinamizmiyle birleşince bugün her alanda ileriye giden bir Türkiye ortaya çıktı. Şurası bir gerçek ki 23’üncü yılına giren bu yolculuk süresince daima sizlerle dayanışma içinde olduk. Koordinasyon içinde hareket ettik. İhracat başta olmak üzere Türkiye’nin ekonominin her alanında yazdığı başarı hikayesine birlikte imza attık. Yılda sadece 36 milyar dolar ihracat yapabilen bir ülkeyi 265 milyar dolar ihracat yapan ülke sınıfına biz çıkardık. Turizmde 13 milyon kişiden 61 milyon ziyaretçi sayısına beraber getirdik. İş dünyamızı, girişimcilerimizi, yatırımcılarımızı dünya pazarlarına sizlerle birlikte açtık. Yine bu dönemde ülkemizi, demokrasimizi ve ekonomimizi hedef alan nice saldırının, sıkıntının, badirenin üstesinden beraberce geldik. Yani 23 yılda ne yaptıysak birlikte yaptık, birlikte başardık. Bakın bugün TOBB’un 2 milyona yaklaşan üyesi var. Bu üyelerimiz, ülkemiz ihracatının yüzde 99’unu gerçekleştiriyor. Kayıtlı istihdamın yüzde 71’i sizlerin çatısı altında. Bu ülkede üretimi, yatırımı, ihracatı ve istihdamı sizler temsil ediyorsunuz. Biz de bu gerçekten hareketle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bütün genel kurullarında sizlerle bir araya gelmeye büyük önem verdik. Bakanlarımızla birlikte TOBB Türkiye Ekonomi Şuralarında yine sizlerle beraber olduk.”
“TÜRKİYE OTOMOBİL YAPAMAZ DİYENLERE EN GÜZEL CEVABI YOLLARIMIZI SÜSLEYEN ON BİNLERCE TOGG İLE VERDİNİZ”
TOBB ve oda-borsalar aracılığı ile iş dünyasınca kendilerinden talep edilen pek çok konuyu hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl biz sizlerin yanında olduysak, TOBB ailesi olarak siz de ülkemize ve milletimize hizmet mücadelemizde bizi asla yalnız bırakmadınız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 TOBB Genel Kurulunda yaptığı çağrıya karşılık verildiğini anımsatarak, “Türkiye’nin otomobili, TOGG’un hayata geçmesini sağladınız. ‘Türkiye otomobil yapamaz’ diyenlere, ‘arabayı burada üretmiyorlar, yurt dışından getiriyorlar’ diyenlere, ‘hani bunun fabrikası’ diyen kifayetsizlere en güzel cevabı yollarımızı süsleyen on binlerce TOGG ile verdiniz. 60 sene önce Devrim Otomobili Projemiz, eften püften sebeplerle sabote edilmişti ama devrin otomobilini hayata geçirmeyi biz başardık” ifadesini kullandı.
TOGG’un şu an yüzde 30 pazar payı ile yurt içinde lider konumunda olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “SUV’dan sonra sedan modeli de çıkarılıyor. İnşallah seneye yurt dışına ihracata başlayacak. Artık dünyanın farklı ülkelerindeki yollarda, köklü otomobil markalarıyla yan yana millî markamız TOGG’u da göreceğiz. Savunma sanayinde özellikle insansız hava araçlarında, biliyorsunuz küresel ölçekte ilk üçteyiz. Bir dönem olmadık bahaneler öne sürülerek ülkemize verilmeyen İHA, SİHA teknolojisinde şimdi dünyada parmakla gösterilen konuma geldik. Ürün almak için başkalarının kapısını çalan ülkeyken, hamdolsun artık kapısı çalınan bir ülke olduk. Aynı başarı hikayesini eğitim uçağımız Hürjet’le yakalamak istiyoruz. Dün İspanya’da Hürjet projemiz için önemli bir mutabakat imzaladık. Dikkat edin, İspanya diyorum, Çatladıkapı değil. Mutabakat neticesinde Airbus ve TUSAŞ, Hürjet’in İspanya Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girmesi için ortak çalışma yapacak. Savunma sanayi alanında yakaladığımız ihracat başarısını, TOGG’da da elde etmemiz pekâlâ mümkündür. Yeter ki biz kendimize güvenelim, özgüven sahibi olalım. Allah’ın izniyle gerisi zamanla gelecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB’un dünyanın en iyi ve en çok hizmet üreten ilk 3 oda sisteminden biri hâline gelmesinden iftihar ettiğini söyledi.
“DEPREM BÖLGESİNİN İHYASI EN ÖNCELİKLİ GÜNDEMİMİZ OLMAYA DEVAM EDECEK”
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrasında TOBB’un bu milletin bir kurumu olduğunu bir kez daha göstermesinin ayrıca takdire şayan olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri tekrar yuvalarına kavuşturmak için başlatılan konut kampanyasına özel sektörün en büyük desteğinin TOBB tarafından geldiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesinin yeniden imar ve ihyasına verdikleri destek için TOBB’a teşekkür ederek, “Ülkemiz ekonomisine 104 milyar doların üzerinde maliyeti olan bu büyük felaketin altından yüz akıyla kalkıyoruz. Afetin ikinci yıl dönümünde 201 bin konutun anahtarlarını teslim ettik” dedi.
Dünyanın en büyük şantiyesine çevrilen deprem bölgesinde inşaat çalışmalarının 7 gün 24 saat esasına göre yürüdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıl sonuna kadar kalan 252 bin konutu da tamamlayarak sene başında 453 bin konutun anahtarlarını hak sahiplerine teslim etmiş olacağız. Depremzede kardeşlerimiz güvenli, huzurlu ve modern evlerine girmeden hiçbirimiz rahata eremeyiz. Deprem bölgesinin ihyası en öncelikli gündemimiz olmaya devam edecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıl boyunca çok çalışarak 2023 yılı hedeflerine birlikte ulaştıklarını, şimdi ise gözlerini 2053’e diktiklerini belirterek, “Bunun için heyecanımızı her gün tazeliyor, yeniliyor, her zaman ileriye bakıyoruz. Her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanan bu ülkeye eser kazandırmanın heyecanını, sevincini ve elbette haklı kıvancını kalbimizin derinliklerinde hissediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması sırasında TOBB’un bir delegesi, “Sayın Cumhurbaşkanım 40 yıldır akan kardeş kanının durmasına vesile oldunuz. Allah sizden razı olsun. Tarih sizi yazacak” diyerek, Yüksekova’nın il olmasını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de şu anda Yüksekovaların sayısı çok fazla. Hepsi il olmak için sıraya girdiler. Hepsi de ‘biz de il olmamız lazım’ diyorlar. Şu anda Yüksekova Havalimanı’na sahip ya” yanıtını verdi.
Türkiye ekonomisinin omurgasını temsil eden TOBB’u, Türkiye’nin en saygın kurumlarından biri olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonominin sağlıklı ve güvenli bir ortama kavuşmasında, giderek artan belirsizliklerin ortadan kaldırılmasında, iş dünyamızın tüm kesimlerinin önünü görebilmesinde, daha önemlisi Türk ekonomisinin hedeflerine ulaşmasında sizlerin yapıcı, yol gösterici politikalar üretmesi bizim için büyük önem taşıyor. Bilhassa, Terörsüz Türkiye çabalarımızın menziline kazasız belasız ulaşmasında sizlerin desteği, dayanışması, katkısı kritik öneme sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 1984 yılından bugüne 41 yıl boyunca bölücü terörün kanlı eylemlerine sahne olduğunu hatırlatarak, bu süre zarfında terörle mücadelede 10 binden fazla güvenlik görevlisinin şehit verildiğini, 41 yıl boyunca 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Terörün Türkiye’ye doğrudan ve dolaylı maliyetinin 2 trilyon doları bulduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum; terör sadece terör olarak kalmadı. Terör üzerinden maalesef değişik sektörler ortaya çıktı. Hani terör baronları diyoruz ya işte terörün varlığından, terör eylemlerinden örgüt kadar başkaları da şahsi rant elde ettiler” diye konuştu.
Silah tüccarları, zehir tacirleri, insan kaçakçıları, gençlerden beslenen illegal yapıların terörün bölgesinde ve gölgesinde işlerini büyüttüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Terör meselesi üzerinden siyasi istismar yapanlar oldu. Terör bataklığında kendi kirli fikirlerini, kirli emellerini yaymak isteyenler oldu. Türkiye dışarıdan şiddet eylemlerine maruz kalırken içeride bunu fırsata çevirmeye çalışan işte o terör baronlarının da istismarına maruz kaldı. Geçmişte bu meselenin çözümü için bilhassa merhum Özal döneminde çok cesur adımlar atıldı ama dışarıdan olduğu kadar içeriden yapılan sabotajlarla bu çözüm engellendi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gerçekten çok büyük bedeller ödediğini belirterek, binlerce annenin yüreğine kor bir ateşin düştüğünü, Türk-Kürt kardeşliğinin ağır yaralar aldığını söyledi.
Göreve geldikleri andan itibaren hem Türkiye’nin demokrasi açığını özellikle kapatmak hem de terör belasından Türkiye’yi ve Kürtleri kurtarmak için çok büyük emekler verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesinden vesayetle mücadeleye, adına ‘sessiz devrim’ dediğimiz tarihî nitelikte adımlar attık. Terör örgütünün beslenme alanlarını hamdolsun önemli ölçüde kuruttuk. Buradaki birçok kardeşim, ekranları başında bizi izleyen milyonlarca vatandaşımız bu uğurda gösterdiğimiz samimi gayretin en yakın şahididir. Biz bu süreçte şunu da gördük; terör örgütü kanlı eylemler yaparken dönem dönem içeride muhalefet, iktidarı yıpratmak için bu saldırıları acımasızca kullandı. Topluma korku salmak, milletin arasına nifak duvarları örmek, siyaseti terör sopasıyla hizaya sokmak için yıllarca bu eylemler istismar edildi. Terör belasından kurtulma umudu arttığında ise bunlar çözmesin de gerekirse terör devam etsin diyecek kadar vicdanını kaybedenler çıktı. Tıpkı yakın tarihte Edirne’yi düşmana karşı savunmak için yola çıkan merhum Enver Paşa’ya ‘Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin’ dedikleri gibi açık söylüyorum, bize de ‘terörü bu iktidar bitireceğine hiç bitmesin daha iyi’ diyenler çıktı. Bu tavra, 15 Temmuz gecesi 253 vatan evladını alçakça şehit eden FETÖ ile mücadelemizde de şahit olduk.”
“KANLA YAZILAN BİR İHANET SAYFASININ KAPANMASI NOKTASINDA ÖNEMLİ BİR FIRSAT PENCERESİ ARALANIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin FETÖ’nün üzerine kararlılıkla gittikçe, ana muhalefet partisinin vekilleri, yetkilileri ve yöneticilerinin FETÖ’cülere kol kanat gerdiğini söyledi.
Şehitlerin naaşları dahi soğumadan 15 Temmuz’a “kontrollü darbe” iftirası atanları hiçbir zaman unutmayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef bugün de aynı şebekenin hezeyanlarıyla karşılaşıyoruz. Bölücü örgüt çıkıyor kendini feshettiğini ve silah bırakacağını açıklıyor. Neredeyse yarım asırdır kanla yazılan bir ihanet sayfasının tamamen kapanması noktasında önemli bir fırsat penceresi aralanıyor” diye konuştu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki vatandaşlar, “terör tehdidi altında yaşamaktan inşallah artık kurtuluyoruz” diyerek meydanlarda sevinç halayları çekerken, birilerinin adeta karalar bağladığı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ellerindeki o kanlı sektörü, o istismar tezgahını kaybetmekten korkanlar neredeyse terör örgütüne yalvaracaklar, ‘ne olur bizi bırakıp gitme’ diye ağlayacaklar. İşte böyle derin bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. ‘Cumhur İttifakı bitireceğine terör hiç bitmesin, devam etsin’ diye yas tutanlar, ağıt tutanlar, ağlaşanlar var” değerlendirmelerinde bulundu.
“DEVLETİMİZ HİÇBİR GÜCÜN KARŞISINDA DİZ ÇÖKMEZ”
“Bir defa şunu açık ve net tekrar söylemek isterim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük bir devlettir, kudretli bir devlettir. Devletimiz hiçbir gücün karşısında diz çökmez ve çökmemiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bakın 40 yıl boyunca ağır bedeller ödenmiştir fakat Türkiye, geldiğimiz noktada bu meseleyi artık bir hal yoluna koymuştur. Devletimizin toprak bütünlüğü, milletimizin birlik ve beraberliği, üniter yapımız, bayrağımız, resmî dilimiz asla tartışma konusu değildir. Ne yapılıyorsa ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyerek sembolleştirdiğimiz ilkelerimiz çerçevesinde yapılmaktadır. Cumhuriyetimizin temel niteliklerine dokunulmasına bu işin yaygarasını koparanlardan önce biz karşı çıkarız, biz itiraz ederiz. Yapıcı eleştirilere, tenkitlere, tekliflere sonuna kadar açığız. Bakın bundan da büyük memnuniyet duyarız ama Terörsüz Türkiye çabalarının zorlaştırılmasına iyi niyetli bakmayız.”
“ÜLKEMİZİN HUZURUNUN ÖNÜNDEKİ BİR ENGELİ DAHA ÇEKİP ALIYORUZ”
Kimsenin kaygı, endişe ve korku duymasına gerek olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte ne yaptıklarını çok iyi bildiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimizin tüm kurumları, kadroları ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Büyük bir sabırla, kararlılıkla ve samimiyetle yürüttüğümüz Terörsüz Türkiye girişimimizle ülkemizin huzurunun, refahının, kalkınmasının, ilerlemesinin önündeki bir engeli daha inşallah çekip alıyoruz. Şundan emin olunuz, Terörsüz Türkiye en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır. Menzile vardığımızda bundan en fazla TOBB camiası istifade edecektir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin artık yeni bir ligde top koşturmaya başlayacağını belirterek, “Onun için de Terörsüz Türkiye yürüyüşümüzde en çok da sizlere görev düşüyor. Bu salonda Anadolu var. Bu salonda Anadolu’nun emeği, alın teri, birikimi var. Sizler de omuz omuza verdiğinizde inşallah Türkiye bu meseleden çok daha hızlı çıkacaktır. Her birinize emekleriniz, gayretleriniz, fedakarlıklarınız, Türk ekonomisine kazandırdıklarınız için kalpten teşekkür ediyorum. Şeref belgesi ve plaket alacak tüm dostlarımı tebrik ediyorum” dedi.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından minyatür sanatıyla yapılan bir tablo takdim edildi.
Marka & Patent çetesi | FETÖ’cüler İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar. FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor
FETÖ’cüler Marka Patent İşlerini Çok Seviyorlar ? Bu cesareti kimlerden alıyorlar ? FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor
Şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemle dolandırıcılık!
Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar.
İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar
Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar
40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler.
Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler
Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar.
Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar.
Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir?
Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler
Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular.
Karşı çıkanı da ölüme yolladılar…
Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar
Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.