Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türk inşaat sektörünün 2020’de yurt dışında üstlendiği 15,2 milyar dolarlık toplam proje bedelinin, 2021 yılı sonu itibarıyla yaklaşık 2 katına çıkarak 29,3 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
Bakan Muş, Türkiye Müteahhitler Birliğinde düzenlenen “Yurtdışı Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetleri 2021 Yılı Değerlendirmesi” programında yaptığı konuşmada, hizmet ihracatına en az mal ihracatı kadar önem verdiklerini söyledi.
Bakan Muş, hizmetler sektörünün, sağladığı net döviz girdisi, yüksek istihdam ve mal ihracatına verdiği olumlu katkıyla, Türkiye ekonomisinin tam anlamıyla “göz bebeği” konumunda olduğunu vurguladı.
Türk inşaat sanayisi, 1970’li yıllardan itibaren dünya inşaat sektörünün önde gelen aktörlerinden birisi konumuna yükseldiğine işaret eden Muş, sektörün son dönemde yaşadığı zorluklara dikkati çekti.
Muş, 2020’de Kovid-19 etkisiyle, Türk müteahhitlerinin yurt dışında üstlendikleri projelerin toplam bedelinin, bir önceki yıla göre yüzde 20 civarında azalışla 15 milyar dolara kadar gerilediğini belirterek, şöyle devam etti:
“Küresel salgının etkisiyle 2020 yılında önemli bir daralma yaşanmışsa da 2021, Türk inşaat sanayisinin toparlandığı bir yıl oldu. Türk inşaat sektörü, 2020’de üstlendiği 15,2 milyar dolarlık toplam proje bedelini, 2021 sonu itibarıyla yaklaşık 2 katına çıkararak 29,3 milyar dolara ulaştırdı. Böylelikle, ülkemiz müteahhitlerince bugüne kadar 131 ülkede üstlenilen toplam proje sayısı 11 bin 93’e, üstlenilen projelerin toplam değeri ise 451,5 milyar dolara yükselmiştir. 2021’e ait, şu an bu rakama eklenmeyen projelerin de eklenmesiyle birlikte, üstlendiğimiz proje bedelinin 30 milyar doları aşmasını bekliyoruz. Bu seviyeyi son olarak 31 milyar dolar seviyeleriyle rekora imza attığımız 2012-2013 yıllarında yakalamıştık. İnşallah, önümüzdeki süreçte iş dünyamızla omuz omuza çalışmalarımızı sürdürerek, bu seviyelerin çok daha üzerine çıkacağız. Kovid-19 salgını gibi eşi görülmemiş bir şok karşısında bile, büyük bir esneklik ve dirençle; salgın öncesi konumunu yakalayarak bunun da ötesine geçebilmesi, müteahhitlik sektörümüzün ne kadar geliştiğinin önemli bir göstergesidir.”
Türk inşaat sanayisinin küresel bir marka olduğunu ve bugüne kadar elde ettiği başarıların tesadüf olmadığını bir kez daha kanıtladığına işaret eden Muş, “Ekonomimize ve Türkiye markasına çok değerli katkılar yapan, zor coğrafyalarda türlü güçlüklere sabırla göğüs gererek hiç durmadan çalışan müteahhitlerimiz özellikle son 15 yılda yurt dışında ortalama 23 milyar dolar değerinde proje üstlenmiş ülkemize yılda ortalama 650 milyon dolar değerinde inşaat hizmet geliri getirmişlerdir. Müteahhitlerimizin ülkemize sağladığı döviz, elbette sadece inşaat gelirlerinden ibaret değildir. Projeleri hayata geçirirken sağladıkları istihdamın sonucu olarak ülkemize transfer edilen işçi gelirleri ve projelerin vesile olduğu inşaat malzemeleri ihracatı da göz ardı edilemez.” diye konuştu.
“Rusya’da üstlenilen proje bedelinde rekora imza attık”
Muş, Türk inşaat sanayisinin geleneksel pazarları olan Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) coğrafyasında hala çok güçlü olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle son dönemde, Sahra Altı Afrika’da etkinliğimizi oldukça güçlü biçimde artırıyoruz. Değer bazında, 2021 yılı projelerinin, yüzde 55’i BDT, yüzde 17’si Sahra-altı Afrika, yüzde 13’ü Orta Doğu ve yüzde 10’u Avrupa bölgesinde üstlenilmiştir. Bu oranlardan, Sahra Altı Afrika’nın bu sene, geleneksel pazarımız olan Orta Doğu’nun önüne geçti. Diğer taraftan Rusya, geçmiş yıllarda olduğu gibi en yüksek proje bedeline ulaşılan ülkeler arasında yine ilk sırada geliyor. Fakat bu sene Rusya’da 11,2 milyar dolar ile bir takvim yılı içinde bir ülkede toplamda üstlenilen proje bedelinde de daha fazla bir rekora imza atmış bulunmaktayız. Irak ise 2021’de üstlenilen 3,6 milyar dolarlık proje ile en çok proje üstlendiğimiz ikinci ülke konumuna yükselmiştir. Irak tarafı ile 2021’de önemli ve verimli temaslarımız oldu. Biz bu iletişimi sürdürerek Irak ile ilişkilerimizi geliştirmeyi ve müteahhitlerimizin bu ülkede daha da önünü açmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl en fazla proje üstlendiğimiz ilk on ülke arasında Ukrayna, Kazakistan, Türkmenistan ve Cezayir gibi geleneksel pazarlarımız olan ülkeler yerlerini muhafaza etmiştir. Ayrıca, üç Sahra-Altı Afrika ülkesi ile Polonya, ilk 10’daki yerini almış vaziyettedir.”
“Hindistan pek çok ülkeyi geride bıraktı”
Muş, teknik müşavirlik sektörünün de son yıllarda önemli atılımlar gerçekleştirdiği bilgisini paylaşarak, “Bugün Türk teknik müşavirlik firmalarının yurt dışında üstlendikleri kümülatif proje bedeli 2,7 milyar doları aşmış; 2021 yılında üstlenilen proje bedeli ise 137 milyon dolar civarında gerçekleşmiştir. Bu rakamla 2020’de ulaşılan proje büyüklüğü korunmuş durumdadır. Teknik müşavirlik firmalarımızın 2021’de üstlendikleri projeleri bölgesel olarak incelediğimizde, BDT coğrafyasının öne çıktığını görmekteyiz. Teknik müşavirlik alanında da Azerbaycan, Rusya ve Özbekistan gibi geleneksel pazarlarda etkinliğimizi sürdürmekteyiz. Müteahhitlik sektörüne benzer biçimde, bu alanda da Irak, en fazla proje üstlenilen dördüncü ülke konumuna gelmiştir. Geleneksel pazarlarımızı içeren BDT bölgesinin ardından en güçlü olduğumuz bir diğer bölge Güney Asya olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim Hindistan, geçtiğimiz sene üstlenilen proje büyüklüğü açısından pek çok geleneksel pazarımızı geride bırakarak birinci ülke olmuştur. Pakistan ise ilk on ülke arasında yer almaktadır. ” değerlendirmesinde bulundu.
Hizmet ticaretinin artırılmasına ilişkin çalışmaları da anlatan Muş, “Teknik müşavirlik sektörüne yönelik hazırladığımız ve başarıyla uyguladığımız devlet destekleri programlarımızla, müteahhitlik sektörümüzün yeni işler üstlenmesine yönelik olarak yaptığımız girişimlerle, önümüzdeki dönemde de Türk inşaat sanayisinin yurt dışında daha fazla proje üstlenmesi için çaba harcamaya devam edeceğiz. Ayrıca firmalarımızın iş yaptığı ülkelerde karşılaştığı sorunların çözümüne yönelik olarak, Bakanlığımızın ticari diplomasi araçları ile dün olduğu gibi bundan sonra da firmalarımızın yanında olacağız.” dedi.
“Kredi imkanlarının etkinliğini artıracağız”
Muş, Libya’da 2011 öncesinde üstlenilen projelerden kaynaklanan sorunların çözümüne yönelik önemli mesafe kat ettiklerini belirtirken, bu doğrultuda bazı firmaların yeniden işe başlama sözleşmelerini imzaladığını söyledi.
Müteahhitlik sektörünün yeni iş fırsatları yakalamasının önündeki en önemli engellerden birisinin finansman sıkıntıları olduğunun da farkında olduklarını aktaran Muş, “Bu doğrultuda, Türk Eximbank tarafından sağlanan kredi imkanlarının etkinliğini artırmaya çalışıyoruz. Bunun yanında, finansman imkanları güçlü ülkelerin firmaları ile ülkemiz firmalarının üçüncü ülkelerde iş birliği yapmalarını sağlamayı amaçlıyor, bu kapsamda ortak organizasyonlara yönelik çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz.” ifadesini kullandı.
Muş, ihracatçıların kredide kefalet sorununu ortadan kaldırmak ve krediye erişim maliyetlerini düşürmek için kurgulanan İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi’nin 1 Mart 2022’de faaliyete geçeceğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Önümüzdeki süreçte yayımlamayı planladığımız Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında, öncelikli potansiyel mal ve hizmet sektörlerimizi belirlemiş durumdayız. Bu çerçevede, yurt dışı müteahhitlik sektörümüzün de güçlü yapısı sayesinde artık geleneksel pazarlarının ötesinde yeni pazarlara açılmaya hazır hale geldiğine inanıyoruz. Geldiğimiz noktada özellikle ABD, Brezilya ve Endonezya pazarlarının hem müteahhitlik hem de teknik müşavirlik sektörümüz için önemli fırsatlar içerdiğini görmekteyiz. Önümüzdeki dönemde başta bu pazarlar olmak üzere müteahhitlerimizin yeni pazarlara açılması noktasında sektörümüzle istişarelerimizi artıracağımızı ve çalışmalarımızı yoğunlaştıracağımızı ifade etmek isterim.”
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren de “2022’de yurt dışında 30 milyar dolarlık iş hacmini aşmayı hedeflediklerini söyledi.
Kısa adı TMB olan Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, değerlendirme toplantısındaki konuşmasında, geçen yıl COVİD salgınınının belli ölçüde kontrol altına alınması, yurt dışı pazarlar ve bunun etkisiyle müteahhitlik hizmetlerinde canlanma olduğunu söyledi. Müteahhitler, mühendisler ve işçilerin her zorlukla mücadeleyi sürdürdüğünü dile getiren Eren,
Dünyada bir marka haline gelen Türk müteahhitliğinin konumunu zaafa uğratmamak ve daha yüksek seviyelere taşımak amacıyla yurt dışı faaliyetlere yönelik bir Akreditasyon Sistemi’nin gerekli olduğunu düşündüklerini belirtti. Eren, bu sistemin, kamu-özel sektör iş birliğiyle belirlenecek mali, teknik ve performansa dayalı objektif kriterler çerçevesinde Ticaret Bakanlığı’nın öncülüğünde hayata geçirilmesini arzu ettiklerini ifade etti.
Eren, Covid salgını belirsizliğinin ortaya çıkan yeni varyantlarla sürdüğünü, geliştirilen aşı ve ilaçların ise geleceğe olumlu bakmalarına imkan sağladığını bildirdi.
Bu yıl küresel ekonomide gerçekleşeceğini umdukları toparlanma ve salgın şartlarında sağlanacak iyileşmeyle birlikte ertelenmiş alt ve üstyapı projelerinin, müteahhitler için önemli fırsatlar yaratacağını vurgulayan Başkan Erdal Eren, artan petrol fiyatlarının yeni projelerin üstlenilmesi için destekleyici olacağını söyledi.
Erdal Eren, Salgının bahara kadar engel olmaktan çıkacağı ümidi ile 30 milyar dolarlık iş hacmi hedefini orta vadede 50 milyar dolara çekme amaçlarını da dile getirdi.
Eren, bunun aynı zamanda inşaat malzemesi ihracatının da aynı oranda artırılması anlamına geldiğini kaydetti.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal EREN, Yurt dışı projelerinde istihdam edilen Türk iş gücü sayısını, 25-30 binler seviyesinden yeniden 100 bine çıkarmanın en öncelikli hedefleri arasında bulunduğunu da sözlerine ekledi.
Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği Başkanı İrfan AKER de ekonominin lokomotifi rolünü taşıyan Müteahhitler Birliği üyelerinin her geçen gün başarı ve güvenirliliklerinin arttığını söyledi.
İrfan AKER, Türkiye Müteahhitler Birliği üyelerine yardımcı olmaya, önlerini açmaya ve onlarla birlikte faaliyet göstererek Türkiye’ye katma değer kazandırmaya çalıştıklarını belirtti. Aker, Cıvid-19 salgınının etkisinin azalması durumunda Türkiye’nin müşavirlik konusunda daha ileri seviyelere geleceğini söyledi.
İrfan Aker, Birliğin, Müşavir Mühendisler Uluslararası Federasyonu ve Avrupa Müşavirlik Mühendislik Birlikleri FEDERASYONU’nun üyesi olduğunu da belirterek kısa adı “efca” olan Avrupa Müşavirlik Mühendislik Birlikleri Genel Kurulu ve Kongresi’nin 9-10 Haziran’da İstanbul’da yapılacağını açıkladı.
Türkiye’deki büyük projelerin kendilerine sağladığı referanslara dikkat çeken İrfan Aker, bu referanslarla yurt dışındaki işlerde diğer firmaların önüne geçtiklerini de vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Steinmeier ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “NATO müttefikimiz Almanya ile güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime, her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ve heyetini Ankara’da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin, Steinmeier’in Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’ye yaptığı ilk ziyaret olması ve Türkiye-Almanya Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü yılına tekabül etmesi bakımından değerli olduğunu söyledi.
Beşeri bağlarla bugüne kadar hep güçlenen Türk-Alman dostluğunun, kuvvetlenerek gelişmeye devam edeceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıymetli dostum Steinmeier’in ilişkilerimizi ilerletme konusunda bizimle hemfikir olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle Almanya’ya ve Alman halkına 6 Şubat depremlerinde milletimizle sergiledikleri dayanışma için tekrar teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“ALMANYA İLE İKİLİ İLİŞKİLERİMİZİN EN MÜSTESNA ORTAK PAYDASI VE TAŞIYICI SÜTUNU GÜÇLÜ, BEŞERİ BAĞLARIMIZDIR”
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in Gaziantep’e giderek, Almanya’nın katkısıyla inşa edilen ilkokulu ve Nurdağı konteyner kentini ziyaretinin kendilerini duygulandırdığı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu ilişkileri ikili olarak ele alma fırsatını bulduk. NATO müttefikimiz Almanya ile güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime, her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Karşılıklı yatırımların arttırılmasına bu bakımdan özel önem veriyorum. Savunma sanayii alanındaki iş birliğimizi de ikili ilişkilerimize ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusundayız. Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamayı artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyorum.
Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz. Turizm alanındaki iş birliğimiz de her geçen gün gelişmektedir. 2023’te Almanya’dan 6 milyonu aşkın turisti ülkemizde ağırladık. Bu rakamı daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum. Almanya ile ikili ilişkilerimizin en müstesna ortak paydası ve taşıyıcı sütunu güçlü, beşeri bağlarımızdır. Bundan 63 yıl önce Sirkeci Garı’ndan uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. 63 yıllık süre zarfında Türk toplumu, gurbetçilikten çıkarak Almanya’nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı.”
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in heyetinde yer alan temsilcilerin de bunun örneği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımızın kültürden sanata, siyasetten bilim ve ticarete kadar her alanda önemli başarılarına şahit oluyoruz. Alışılagelmiş kalıpları yıkan, ön yargıları kıran, önlerine çıkan engelleri tek tek aşarak Türkiye-Almanya arasında beşeri bir köprü vazifesi gören tüm vatandaşlarımızla gurur duyuyoruz” dedi.
Görüşmelerde Almanya’daki Türk toplumunu ilgilendiren konuları ele aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem verdiklerini ve teşvik ettiklerini dile getirdi.
Çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman vatandaşlık esasını, bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak Avrupa’yla birlikte Almanya’da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere ilişkin endişelerimiz giderek artıyor. Solingen Faciası’ndan 31 yıl sonra benzer bir saldırıda maalesef ikisi çocuk, dört kardeşimizi kurban verdik. 25 Mart’ta yaşanan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması noktasında beklentilerimizi paylaştım” değerlendirmesinde bulundu.
“TERÖRLE MÜCADELE HUSUSUNDA ALMAN MAKAMLARINDAN DAHA FAZLA DAYANIŞMA BEKLEDİĞİMİZİ İFADE ETTİK”
Terör örgütleri PKK/PYD ve FETÖ başta olmak üzere Türklerin huzurunu kaçıran ve temsilciliklere saldıran terör örgütleriyle mücadeleye de değindiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müttefiklik hukukumuza zarar veren bu örgütlerle mücadelede daha etkin iş birliğine ihtiyacımız bulunuyor. Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettik” dedi.
Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin de gündemlerinde yer aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gümrük Birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları ele aldık. Sayın Cumhurbaşkanı’yla bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk. Bu vesileyle Gazze’de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladım. Netanyahu, sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dâhil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin, Gazze’de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor.
İsrail’in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkes bilincindedir. İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim, bunun en son ve en çarpıcı örneğidir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkûm edilmesinin ızdırabının, nesiller geçse de unutulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu konuda ilk günden itibaren kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. İnşallah bundan sonra da ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı arttırarak sürdüreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Haziran ayında Almanya’da düzenleneceğini hatırlatarak, “Millî Takımımız da bu turnuvada mücadele edecek. Turnuvada yer alacak tüm milli takımlara ve organizasyonda yer alacak ekiplere şimdiden başarılar ve kolaylıklar diliyorum” dedi.
“İSRAİL İLE YOĞUN TİCARİ İLİŞKİLERİ ARTIK AYAKTA TUTMUYORUZ”
Bir basın mensubunun, “İsrail’e karşı sık sık sesinizi yükseltiyorsunuz, Netanyahu’yu Nazi yöntemleri uygulamakla suçluyorsunuz fakat aynı zamanda yoğun ticari ilişkileri ayakta tutuyorsunuz. Bunu nasıl açıklarsınız?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz. O iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum; şu anda İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu ve bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık. Burada tedavileri devam ediyor. Çocuk, kadın, yaşlı… Burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Gazze, Filistin tamamıyla yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış. Böyle bir durumda. Kaldı ki İsrail’le Gazze’nin silah, mühimmat, araç, gereç bunlar zaten mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirmeyi yapmak lazım. Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail’in yanında yer alıyor. İsrail’in acımasız saldırıları karşısında Gazze’nin böyle bir imkânı var mı? Yok. İmkânsızlıklar içerisinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayret ve mücadelenin içerisindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.
Türkiye ve Almanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar
Tuzağa Düşürdükleri insanları Hapis’e Attırırız diyerek dava açıyorlar FETÖ’cülerin Para Toplama Yöntemleri nasıl değişti pensilvanya’ya nasıl para gönderiyorlar kimleri nasıl soyuyorlar ,Bu soyguna kimler yardım ediyorlar . “Kripto FETÖ’cüler durmuyor” “FETÖ’cüleri ihbar etti hapis cezası aldı” Marka patent Adı altında büyük vurgun… Paralar nereye gidiyor ? Türk halkı bu Kumpasçı Fetoculardan Bıktı Artık insanların midesi bulanıyor Para için her türlü yolsuzluğu yapıyorlar KAÇ İNSANIN HAYATINI MAHVETTİNİZ KAÇ İNSANIN YUVASINI DAĞITTINIZ ? MERHAMETSİZLER Şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemle dolandırıcılık! TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR BU GÜCÜ NERDEN ALIYORLAR ? FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Kesinlikle Alınamayacak isimler Marka alarak o isimlerde şirketler kurarak vatandaşları tuzağa düşürüyorlar ve Hapisse girersin diyerek insanları tehdit edip 200.000.00 TL istiyorlar Marka Patent çetesi en güvendikleri çete Üyesi Bilirkişiler oluşturmaktadır çetenin tuzağına düşen kişiler kıskaca alıp Türk vatandaşlarını ve devletini soyuyorlar birilerde bu soyguna göz yumuyorlar Bu bilirkişilerin Mal varlıklarının Araştırılması Türk Milleti adına çok önem taşımaktadır Marka Patent çeteleri vatandaşı soymak için her türlü kumpası kuruyor ve durmuyorlar Fettullah gülen cemati ve kiripto fetocuların durmuyor Türkiye devleti ve milletinin düşmanları durmuyorlar “Bu Çete Nasıl Çökertilir “ FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Kesinlikle Alınamayacak isimlere Marka veren ve bu isimleri onaylayanlar araştırılırsa üst hiyerarşi ve bu çete çökertilir” FETÖ’nün bilişim militanları ,Hosting ,Domail, Marka Ve Patent işlerine neden önem veriyorlar? KAÇ İNSANIN HAYATINI MAHVETTİNİZ KAÇ İNSANIN YUVASINI DAĞITTINIZ ? MERHAMETSİZLER
Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar.
İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar
Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar
40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler.
Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler
Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar.
Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar.
Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir?
Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler
Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular.
Karşı çıkanı da ölüme yolladılar…
Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar
Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.
FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük!
“FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler”
TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR | MERHAMETSİZLER | TAKİPTEYİZ | GENÇ GAZETECİLER
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.