Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Sulamaları İletim Tüneli Işık Görünme Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün bedelini artık hiç kimse Türk tarafına ödetemez. Maraş’la ilgili attığı adımla Kıbrıs Türk halkı, Ada’daki hukuksuzluğa daha fazla tahammül etmeyeceğini göstermiştir. Kıbrıs’ta bir çözüm aranıyorsa bunun ham hayaller değil sahadaki gerçekler üzerine inşa edilmesi şarttır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Sulamaları İletim Tüneli Işık Görünme Töreni’ne Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantıyla katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC’li vatandaşlara selamlarını ileterek başladığı konuşmasında, bir ada ülkesi olması ve kısıtlı doğal kaynakları nedeniyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, son 30 yıldır giderek artan bir şekilde su sıkıntısı yaşadığına dikkati çekti.
“PROJENİN TAMAMLANMASIYLA KKTC’NİN KALKINMA HAMLESİ FARKLI BİR İVME KAZANACAKTIR”
Su ihtiyaçlarının tamamen yer altı su kaynaklarından karşılandığı Kıbrıs’ta aşırı çekim neticesinde yer altı suyuna deniz suyu karıştığını ve bunun da yer altı sularının tuzlanmasına neden olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sorunun çözümü için Türkiye’den KKTC’ye içme ve sulama amaçlı su götürülmesinin her dönem gündeme geldiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 yılında 80 kilometre uzunluğunda denizin 250 metre altından geçen “Askıda Deniz Geçiş Sistemi” ile yıllık 75 milyon metreküp suyu ana vatandan yavru vatana ulaştırdıklarını anımsatarak, ayrıca modern içme suyu arıtma tesisi ve 529 kilometre uzunluğundaki dağıtım hattı ile Kuzey Kıbrıs’ın tamamına memba kalitesinde içme, kullanma suyu temin ettiklerini söyledi.
Bu projeyle Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki tarihî, kültürel, coğrafi bağlara bir yenisini daha eklediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün de ana vatanın suyunu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bereketli topraklarıyla buluşturacak Sulama İletim Tüneli’nin açılışını yapıyoruz. Sulama projemizde, suyu temin edecek 5,7 kilometre uzunluğundaki İletim Tüneli’nde ışığı göreceğiz. ‘Güzelyurt Ovası Sulaması İletim Yapıları’ bu projeyle daha önce yer altı su kaynakları ile sulanan 18 bin 730 dekar araziye su iletilecektir. Meserya Ovası Sulaması Projesi kapsamında ise 97 bin 200 dekar arazi ilk kez sulama suyuyla buluşacaktır. Tarım yapılacak arazilerin sulamaya açılmasıyla yıllık 156 milyon liralık gelir artışı ve yaklaşık 10 bin kişilik ilave istihdam sağlanacaktır. Projenin tamamlanmasıyla birlikte tarım sektörü çağ atlayacak; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınma hamlesi farklı bir ivme kazanacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, amaçlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelişip güçlenmesi ve Kıbrıs Türk halkının daha müreffeh bir geleceğe sahip olması olduğunun altını çizerek, “Allah’a hamdolsun son yıllarda hayata geçirdiğimiz altyapı projeleriyle milletimizle Kıbrıs Türkü arasındaki beraberliği her alanda pekiştirdik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki kardeşlerimizin geleceklerine çok daha umutla ve güvenle bakmasını sağladık” dedi.
Özellikle su sıkıntısını giderecek projelerle, Kıbrıs Türkü’nü kimseye muhtaç etmeme kararlılığını ortaya koyduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tünelin Türkiye ve KKTC’ye hayırlı olmasını dileyerek projenin hayata geçirilmesine vesile olanları tebrik etti.
“KIBRIS TÜRKLERİ ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN EN BÜYÜK MAĞDURU OLMUŞTUR”
“Kıbrıs Türkü, adaletsizliğin ve çifte standardın ne demek olduğunu gayet iyi bilir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti: “Yarım asırdır süren müzakere sürecinde, Kıbrıs Türkleri çözümsüzlüğün en büyük mağduru olmuşlardır. Kapalı kapılar ardında Kıbrıs Türklerinin hakkını teslim edenler, iş icraata geldiğinde maalesef hep üç maymunu oynadılar. Herkesin hakkına saygı gösteren adaletli bir çözüm yerine, Kıbrıslı kardeşlerimizi öz yurtlarında ‘azınlık’ statüsüne mahkûm etmek istediler. Ada’da Türk toplumunu eşit görmeyen; hatta yok sayan zihniyet, Kıbrıs sorununu bir kangrene dönüştürmüştür. Kıbrıs müzakereleri, Rum tarafının uzlaşmaz, Ada’daki gerçeklerden kopuk tutumu ve şımarıklıkları nedeniyle sonuçsuz kalmıştır. 1963-74 yıllarında Kıbrıs Türk halkını katledenler, müzakere süreçlerinde çözüme yaklaşıldığı anda olmadık bahanelerle masadan kaçmışlardır. Annan Planı’nı reddeden Rumlar, Avrupa Birliği üyeliği ile ödüllendirilirken; aynı plana ‘evet’ diyen Kıbrıs Türkleri cezalandırılmıştır. ‘Kıbrıs Türküyle bırakın siyasi gücü, refahı, hastaneleri bile paylaşmam’ diyen bir zihniyetle ortak bir gelecek kurulması zaten mümkün değildir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nisan ayı sonunda Cenevre’de düzenlenen gayriresmî 5+Birleşmiş Milletler Toplantısı’nın, istiklal ve istikbal mücadelesinde bir dönüm noktası olduğunu belirterek, “Bizim teklifimizle gerçekleştirilen bu toplantıda Kıbrıs Türkleri, kalıcı çözüm yolunda yeni, makul, adil önerilerde bulundular. Raf ömrünü tamamlamış modeller üzerinde vakit harcamak yerine, artık Ada’da farklı kültür, dil, din ve geleneklere sahip iki ayrı halkın, iki ayrı devletin olduğunun kabul edilmesi gerektiğini ifade ettiler” diye konuştu.
“KIBRIS TÜRKÜ’NÜN DOĞU AKDENİZ’DEKİ ENERJİ KAYNAKLARI ÜZERİNDE VAR OLAN HAKLARININ YENİLMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Türkiye olarak KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar liderliğindeki Kıbrıs Türk tarafının Cenevre’de yaptığı önerilere tam destek verdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle, Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ı Cenevre’de gösterdiği liderlik ve sergilediği kararlı duruş nedeniyle huzurlarınızda tebrik etmek istiyorum. Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün bedelini artık hiç kimse Türk tarafına ödetemez. Maraş’la ilgili attığı adımla Kıbrıs Türk halkı, Ada’daki hukuksuzluğa daha fazla tahammül etmeyeceğini göstermiştir. Kıbrıs’ta bir çözüm aranıyorsa bunun ham hayaller değil sahadaki gerçekler üzerine inşa edilmesi şarttır” açıklamasında bulundu.
Yeni bir müzakere süreci olacaksa da bunun artık iki toplum arasında değil, iki devlet arasında yürütülmesi gerektiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu müzakerelerde, her iki devletin nasıl iş birliği yapabilecekleri belirlenmelidir. Bunun için öncelikle Kıbrıs Türkü’nün egemen eşitliği ile eşit statüsü teyit edilmeli ve müzakereler bundan sonra başlamalıdır. İki devletli çözümü reddetmek Kıbrıs Türk halkının egemenliğini, eşitliğini, bağımsızlığını, devletini reddetmek demektir. Ne bizim ne de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin böyle bir adaletsizliğe, böyle bir hak gaspına rızası yoktur” ifadelerini kullandı.
“Bilhassa Kıbrıs Türkü’nün Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları üzerinde var olan haklarının yenilmesine asla müsaade etmeyeceğiz” uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karadeniz’dekine benzer güzel haberleri Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizden de alacağımıza inanıyoruz. Gerek Ada’da gerekse Doğu Akdeniz’de barış, güvenlik, istikrar ve refahın hâkim kılınması için, Kıbrıs Türk halkının yanında olmayı sürdüreceğiz” dedi.
“TÜRKİYE OLARAK AHDÎ VE TARİHÎ SORUMLULUKLARIMIZ ÇERÇEVESİNDE MİLLÎ DAVAMIZ OLAN KIBRIS’A SAHİP ÇIKMAKTA KARARLIYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak ahdî ve tarihî sorumluluklarımız çerçevesinde millî davamız olan Kıbrıs’a sahip çıkmakta kararlıyız” vurgusunda bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kaderini kendi kaderimizden asla ayrı görmedik, görmüyoruz. Kuzey Kıbrıs halkının refahı, kendi ayakları üzerinde güvenle durabilmesi, kalkınması ve gelişmesi öncelikli hedefimizdir. Dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgını döneminde, Kıbrıs Türklerini asla kaderlerine terk etmedik. 15 Kasım’da açılışını gerçekleştirdiğimiz Lefkoşa Acil Durum Hastanesi’yle en sıkıntılı günlerinde Kıbrıs Türk halkının yanında olduk. 100’e yakın ülkenin hâlen ilk doz aşıya dahi ulaşamadığı bir dönemde ve bir denklemde, farklı kaynaklardan temin ettiğimiz aşıları Kıbrıslı kardeşlerimizle paylaştık. Sanayiden eğitime, savunmadan bilişime, tarımdan turizme kadar çok geniş bir yelpazede birbirinden önemli projeleri hayata geçirdik. Kıbrıs Türk halkını teslim almaya yönelik insanlık dışı tecridin üstesinden, ancak bugün açılışını yaptığımız somut altyapı projeleriyle gelebiliriz. Bizler tek yürek, tek bilek hareket edersek Allah’ın izniyle, önümüzde durabilecek hiçbir engel, hiçbir zorluk yoktur. Ana vatan ve Garantör Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk halkının yanında olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bugünlere ulaştıran aziz şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek kahraman mücahit ve gazileri de şükranla yâd etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, tören alanında hazır bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, KKTC Başbakanı Ersan Saner, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Önder Sennaroğlu ve diğer yetkililere talimat vererek tünelde çalışma yapan TBM makinesini çalıştırdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ile Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde akşam yemeğinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, UEFA İstanbul Temsilciliği Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye olarak olimpiyatlar dahil her türlü uluslararası spor etkinliğinin altından kalkacak kapasiteye ziyadesiyle sahibiz. Spor yatırımları noktasında Türkiye’yi çok farklı bir lige taşıdık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) İstanbul Temsilciliği Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, UEFA İstanbul temsilciliğin Türk futbolu için hayırlara vesile olmasını temenni ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm misafirlere, medeniyetlerin, barışın, hoşgörünün, tarihin, kültürün ve bütün bunlarla birlikte bir spor ile futbol şehri olan güzel İstanbul’a gelmelerinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Farklı inançları asırlardır bağrında misafir eden İstanbul’un, bugünkü açılışla birlikte çok kültürlü kimliğini daha da güçlendireceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, UEFA Başkanı Aleksander Ceferin’in şahsında tüm UEFA yönetimine, Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’na emekleri, destekleri, gayretleri için teşekkür ettiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TFF’nin 1962 yılından beri UEFA’ya tam üye olduğunu anımsatarak, “Tam 63 yıldır UEFA’yla yakın koordinasyon içinde beraberce çalışıyoruz. Sadece 20 senede, 2005 ve 2023 yıllarında UEFA Şampiyonlar Ligi finallerine, 2009’da UEFA Kupası Finali’ne, 2013 yılında FİFA U20 Dünya Kupası’na, 2019’da ise UEFA Süper Kupa Finali’ne başarıyla ev sahipliği yaptık” diye konuştu.
“SPOR YATIRIMLARI NOKTASINDA TÜRKİYE’Yİ ÇOK FARKLI BİR LİGE TAŞIDIK”
Türk takımlarının UEFA’nın organizasyonlarında her sene boy gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “A Millî Futbol Takımımız 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda çeyrek final oynarken, oynadığı futbolla futbolseverlerin gönüllerini fethetti. 2025 yılında A Millî Futbol Takımı tarihinde ilk kez Uluslar ligi A Ligi’nde yer alma hakkını elde etti. 2026 UEFA Avrupa Ligi ve 2027 UEFA Avrupa Konferans Ligi finallerine inşallah ev sahipliği yapacağız. 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı ise İtalya’yla birlikte ülkemizde düzenleyeceğiz” ifadesini kulandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bugün bir kez daha çok net söylemek isterim. Türkiye olarak olimpiyatlar dahil her türlü uluslararası spor etkinliğinin altından kalkacak kapasiteye ziyadesiyle sahibiz. Böylesine iddialı konuşmamızın arkasında hamaset değil ülkemize son 23 yılda kazandırdığımız eserler ve projeler vardır. Spor yatırımları noktasında Türkiye’yi çok farklı bir lige taşıdık. İllerimizin ihtiyaçlarına göre yeni spor tesislerini hizmete açtık. Toplam spor tesisi sayısını 1575’ten 4470’e yükselttik.”
Sentetik futbol, basketbol ve voleybol sahalarını mahallelere kadar yaydıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Futbol sahası sayımız 595’ten, iki kattan fazla artışla 1365’e çıktı. Türkiye’nin her köşesine stadyumlar, yüzme havuzları, futbol sahaları, gençlik merkezleri, spor salonları, atletizm pistleri inşa ettik” bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, spor salonlarının sayısını 372’den 904’e ulaştırdıklarını, futbolda çoğu ömrünü tamamlamış olan stadyumları yıkıp yerlerine uluslararası standartlara sahip yüksek kapasiteli yeni tesisler inşa ettiklerini, ülke genelinde yaptıkları stadyumlardan 38’inin hizmete girdiğini, 4 tanesinin yapımının, 4 tanesinin de proje ve ihale çalışmalarının devam ettiğini aktardı.
Levent’teki UEFA İstanbul Temsilciliğinin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sporu etkileyen altyapı eksikliklerini önemli ölçüde tamamladıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle hızlı tren, havalimanları, otoyolları, bölünmüş yollar, köprüler ve diğer projelerle ulaştırma altyapısını tahkim ettiklerini, 26 olan havalimanı sayısının Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın da hizmete alınmasıyla 58’e çıktığını söyledi.
“İSTANBUL’UN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİK”
Türkiye’nin lokomotif şehri İstanbul’da da çok önemli projelere imza attıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın projesi Marmaray’dan Avrasya Tüneli’ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden dün önemi daha iyi anlaşılan Kuzey Marmara Otoyolu’na, üç pistin aynı anda kullanıldığı İstanbul Havalimanı’ndan toplam uzunluğu 362 kilometreyi bulan raylı sistem projelerine ve daha burada saymaya kalksak akşamı yapacağımız nice eser, yatırım ve hizmetle İstanbul’un çehresini değiştirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin sporda hak ettiği seviyeye gelmesi ve bu alandaki altyapısının dünya standartlarına kavuşması için 23 yıl boyunca seferberlik ruhuyla çalıştıklarını ifade ederek, “Şimdi bütün bu çabaları UEFA İstanbul Temsilciliğinin açılmasıyla birlikte bir üst aşamaya taşımış oluyoruz. UEFA Londra ve Brüksel’den sonra ilk kez Türkiye’de temsilcilik açıyor. Bu temsilcilik vasıtasıyla Türk futbolumuzun gelişimi adına UEFA’yla daha fazla temas kuracak ve birlikte ortak projelere imza atacağız. Temsilcilik aynı zamanda UEFA’nın bölge federasyonlarıyla daha hızlı iletişim ve koordinasyon sağlamasını kolaylaştıracaktır. Temsilciliğin bilhassa önümüzdeki yıllarda düzenleyeceğimiz çeşitli futbol organizasyonlarında da önemli roller üstleneceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.