Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır anneleriyle iftar programında yaptığı konuşmada, “Türkiye olarak her zaman olduğu gibi bugün de Kudüs’teki kardeşlerimizin, Filistin coğrafyasındaki tüm Müslümanların yanındayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır anneleriyle Vahdettin Köşkü’nde iftar yemeğinde bir araya geldi.
İftar yemeğinin ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların Ramazan ayını ve Kadir Gecesi’ni tebrik ederek Ramazan Bayramı’na kavuşma temennisinde bulundu.
“BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ, HEM İÇ KAMUOYUNDA HEM ULUSLARARASI KAMUOYUNDA ZOR DURUMA DÜŞMÜŞTÜR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır annelerinin nice ramazanları, bayramları evlat hasretiyle geçirdiğini dile getirerek, “Terör örgütü PKK ve onun siyasi uzantıları tarafından kandırılarak sizlerden kopartılan ciğerparelerinize kavuşmak için verdiğiniz mücadeleyi en başından beri takdirle takip ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı ailelerin evlatlarına kavuşurken, bazılarının henüz bu mutluluğa erişemediğini aktararak şunları kaydetti: “Ailelerimizin kararlılıkla yürüttüğü bu mücadele, terör örgütünün karanlık ve kandan beslenen gerçek yüzünün görülmesi bakımından çok hayırlı olmuştur. Yıllardır birileri tarafından cilalanıp, parlatılan, cici çocuklardan oluşan masum bir yapı gibi gösterilmeye çalışılan bölücü terör örgütü, hem iç kamuoyunda hem uluslararası kamuoyunda zor duruma düşmüştür. Şu anda dertleri büyük, sıkıntıları büyük. Artık kaçacak delik arıyorlar. Güvenlik güçlerimizin sınırlarımız içinde ve sınırlarımız ötesinde gerçekleştirdikleri operasyonlarla eylem kabiliyetini iyice azalttığı örgüt, Diyarbakır annelerinin dirayeti karşısında âdeta çaresiz kalmıştır. Evlatlarına kavuşan her ailemizle birlikte sadece biz sevinmekle kalmıyoruz, tüm milletimizin yüreğine de su serpiliyor. Aynı şekilde ailelerine geri dönen her mensubunun ardından örgüt, telafisi mümkün olmayan sıkıntılar yaşıyor.”
“SON TERÖRİST ETKİSİZ HÂLE GELENE KADAR BU MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah’tan yüreği hasretle kavrulan tüm annelerin ve babaları bir an önce evlatlarına kavuşturmasını dileyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Sınırlarımız ötesinde yürüttüğümüz başarılı operasyonlarla terörün ülkemize uzanan kanlı ellerini âdeta kökünden kırıyoruz. Son terörist de etkisiz hâle gelene, terör örgütünün elindeki son evladımız da ailesine kavuşana kadar bu mücadeleyi sürekli daha ileriye taşıyarak sürdüreceğiz. Sadece ülkemizdeki değil, Irak ve Suriye’deki kardeşlerimizi de âdeta kiralık katiller ordusuna dönüşen bölgemizde hesabı olan güçler arasında kucaktan kucağa devredilen bu örgütün kirli ağından Allah’ın izniyle kurtaracağız. Türkiye’de başaramadıklarını Suriye’de deneyenleri bir kez daha hayal kırıklığına uğratmak da kararlıyız. Kandil’i çökerteceğiz ve Kandil, kandil olmaktan çıkacak, onlar için karanlık olacak. Hiç endişeniz olmasın bizim buna imanımız var ve bin yıllık ortak coğrafyamızı türlü hile ve desiselerle parçalara ayırıp hem fiziken hem zihnen sömürme peşinde olanlara meydanı bırakmayacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kardeşliklerini yıkarak bölgelerini sömürge zincirlerine bağlamak, sinsi senaryolarına alet etmek isteyenlere, tek yürek, tek yumruk olduklarını göstereceklerinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler, işte bu şanlı duruşun sembolleri olarak her biri kendi evladınız mesafesindeki 84 milyonun tamamına güç verdiniz. Sizi yıldıramadılar. Birdiniz, bir şehir oldunuz, iki şehir oldunuz ve her geçen gün büyümeye devam ediyorsunuz. Sizin bu şevkiniz, bu gayretiniz terör örgütünü çökertmeye yetti. Bu tarihî mücadeleniz için her birinize tekrar tekrar şahsım, eşim, milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
“ANNELERİNİZİ MAĞDUR ETMEYİN”
Terör örgütü içindeki tüm gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Gençler, evlatlarım. Yarın Anneler Günü. Annelerinizi üzmeyin. Annelerinizi mağdur etmeyin. Sizi bu noktaya getiren anneleriniz. Onları üzmeyin. Dokuz ay on gün sizi karnında besleyip büyüten ondan sonra da bu yaşa getiren annelerinizi üzmeyin. Bir an önce ne yapın, ne edin ama annelerinize dönün. Çünkü onların sürekli gözleri yaşlı ve sürekli onlar sizi bekliyor. Şunu unutmayın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, devletimiz kendini bu bataklıktan kurtarmak isteyen her gencimizi adli bakımdan korumanın yanında, yeni hayatını kurmasına da destek verecektir. Ecdadımız ne diyor, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’ Biz böyle bir geleneğin varisleri olarak başka türlü hareket etmemiz zaten düşünülemez.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır annelerinin nezdinde, tüm annelerin Anneler Günü’nü tebrik ederek, “Rabbim yaşı kaç olursa olsun, bugünü annesiz geçiren yetimlere de sabr-ı cemil ihsan etsin diyorum” ifadesini kullandı.
Anneleri hâlen hayatta olan herkese de onların kıymetini bilmelerini, gönüllerini şenlendirmelerini, hayır dualarını almalarını tavsiye eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazreti Muhammed’in, “Cennet annelerin ayakları altındadır” buyurduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Ben de rahmetli anneciğimin ayaklarının altını zaman zaman öper, onun kokusunu hissederdim. Siz de annelerinizi daha fazla üzmeyin, daha fazla bekletmeyin. Bilesiniz ki annelerinizin gözleri yollarda sizi bekliyor, yürekleri sizin kokunuzla çarpıyor, hissediyor. Vatanını ve yurdunu ‘ana’ sıfatıyla adlandıran bir milletin evlatları olarak, dünyada hiçbir yerde Anadolu var mı? Yok. Ama bizde bak Anadolu var. Biz ne demişiz, ‘Anadolu’. ‘Babadolu’ değil, ‘Anadolu’ demişiz. Bu topraklar ana sıfatıyla sıfatlanmış. Annelerimizin omurgasını oluşturduğu ailelerimize çok daha sıkı sahip çıkmamız gereken bir dönemden geçtiğimize inanıyorum. Millî birlik ve beraberliğimize yönelik saldırılarını aile kurumumuzu yıkarak başarıya ulaştırmak isteyenleri, inşallah anneler öncülüğünde hezimete uğratacağız. Hiç endişeniz olmasın. Gabar’ı bunların başına çökerttik mi? Cudi’yi bunların başına çökerttik mi? Tendürek’i bunların başına çökerttik mi? Bestler Deresi’ni bunların başına çökerttik mi? İnlerine girdik. Daha da gireceğiz. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Kandil’i de bunlara zindan edeceğiz. Hiç merak etmeyin. Belki geç olacak, belki zor olacak ama zafer inşallah sizin gibi inanan annelerin birlikte inşallah zaferi olacaktır.”
“KUDÜS’Ü VE MÜSLÜMANLARI KORUYAMAYAN BİR DÜNYA KENDİ KENDİNE İHANET ETMİŞ DEMEKTİR”
Ramazan ayının son günlerine yaklaşırken Müslümanların ilk kıblesi, üç dinin kutsal şehri Kudüs’ten hem üzüntülerini hem öfkelerini artıran haberler aldıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zalim İsrail, terör devleti İsrail, mukaddesatlarını korumak, binlerce yıllık evlerine, yurtlarına sahip çıkmak dışında hiçbir gayeleri olmayan Kudüs’teki Müslümanlara vahşice ve ahlaksızca saldırmaktadır” açıklamasında bulundu.
“Mukaddes şehir Kudüs’ün onurunu, şerefini, izzetini, haysiyetini korumak her bir Müslüman’ın boynunun borcudur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Mescid-i Aksa başta olmak üzere Kudüs’teki ibadethanelere ve Müslümanlara yönelik saldırı aynı zamanda bizlere yapılmış saldırıdır. Kudüs’teki saldırının muhatabı oradaki kardeşlerimizle birlikte Mekke’de Kabe’yi tavaf eden, Medine’de Peygamberin Aleyhissalatu Vesselam, huzurunda bulunan her Müslüman’dır. Bu saldırının muhatabı, İstanbul’da, Diyarbakır’da, Bağdat’ta, Kahire’de, İslamabat’ta, Cakarta’da, Kuala Lumpur’da, Bakü’de, Saraybosna’da yaşayan Müslümanların her biridir. Daha da önemlisi üç dinin kutsallarını barındıran Kudüs’ü vicdansız, ahlaksız, hukuksuz, saygısız saldırılarıyla kirleten zalimlere karşı çıkmak, ‘insanım’ diyen her bireyin vazifesidir. İsrail devletinin saldırılarına sessiz kalarak veya kayda değer tavır ortaya koymayarak dolaylı şekilde destek veren herkes orada yaşanan zulme ortaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm dünyayı, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya, Kudüs’e ve Filistinlilerin evlerine yönelik saldırılarına karşı etkili şekilde harekete geçmeye davet ederek şunları kaydetti: “Tüm halkı Müslüman olan ülkelere sesleniyorum. Bir olma zamanında, beraber olma zamanında İsrail’in insanlığın ortak kurumlarının kararlarına, temel insan haklarına, uluslararası hukuka ve insana dair her türlü değere aykırı bu eylemleri derhal durdurmaları konusunda çalışmalarıdır. Bu konuda, Türkiye olarak biz üzerimize düşeni yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Dünyada hiçbir insanın uluslararası kurumlara ve kurallara güveni kalmaz. Herkes kendi başının çaresine bakmaya başladığında ortaya çıkacak kaos ve yangın önce bu zulme sessiz kalanları yutacaktır.”
“Unutulmamalıdır ki Kudüs tüm dünyadır, oradaki Müslümanlar da tüm insanlıktır” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs’ü ve Müslümanları koruyamayan bir dünya kendi kendine ihanet etmiş, kendi kendini imha edecek bombanın pimini çekmiş demektir. Türkiye olarak her zaman olduğu gibi bugün de Kudüs’teki kardeşlerimizin ve Filistin coğrafyasındaki tüm Müslümanların yanındayız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere konuyla ilgili tüm uluslararası kurumları harekete geçirmek için gereken girişimleri başlattıklarını ifade etti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin derhal ve etkin tedbirlerle bu zulme “dur” demediği takdirde, “Dünya beşten büyüktür” diye ifade ettiği çarpıklığı kayıtsız şartsız kabul ettiğinin anlaşılacağına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz küresel dayanışma ve iş birliği sisteminin beş ülkenin keyfine terk edilemeyecek kadar önemli bir mekanizma olduğuna inanıyoruz. Birleşmiş Milletleri, Güvenlik Konseyi başta olmak üzere tüm kurumları ve işleyişiyle köklü bir reforma tabi tutma çağrımızı tekrarlıyoruz” dedi.
Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya ve Müslümanlara yönelik alçak saldırıların derhal durdurulmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “300’e yakın yaralı var, ilk andan itibaren. Filistinlileri evlerinden etmeye ve yurtlarından çıkarmaya yönelik her türlü doğrudan ve dolaylı baskıların sona erdirilmesini bekliyoruz. Aksi takdirde zalimleri hak ettikleri akıbete düçar eylemek için her türlü gayreti gösterecek, her türlü çabayı ortaya koyacağız. Allah mazlumların ve mağdurların yardımcısıdır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır annelerinin Ramazan-ı Şerifini, Kadir Gecesi’ni ve Ramazan Bayramı’nı tebrik ederken sözlerini, “Rabbim yavrularınızla birlikte bir bayram değil, çifte bayram yaşamayı nasip eylesin diyorum” diye tamamladı.
Diyarbakır anneleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, üzerinde “Evlat Nöbeti 614. Gün” yazılı tablo armağan etti.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2024’ün 9 ayında ihracatın geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı.” dedi.
Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda, eylül ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Orta Vadeli Program’ın en önemli omurgalarından birinin dış ticarette sürdürülebilir bir dengeyi sağlamak, dış ticaret ve cari açığı düşürmek olduğunu dile getiren Bolat, bu çabalarla büyümede ihracatın payını artırarak enflasyonla mücadele programına katkı vermenin amaçlandığına dikkati çekti.
Bolat, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 5,1 büyüdüğünü anımsatarak, bu eğilimin 2024’te de devam ettiğini söyledi.
Bu yılın ilk çeyreğinde ülkenin yüzde 5,3 büyüdüğünü kaydeden Bolat, “Bu büyümenin 2,5 puan katkısı net ihracattan gelmektedir. İkinci çeyrekte yüzde 2,5 büyüdük. Onun da 1,3 puanı net ihracatın katkısından gelmektedir. Bu sağlıklı ve istikrarlı bir büyümenin formülüdür.” diye konuştu.
“Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık”
Bolat, eylül ayında dış ticarette dengelenmenin devam ettiğini, 2024 Ocak-Eylül verilerinin de olumlu ilerleyişi gösterdiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
“Eylül ayında ihracatımız 22 milyar 7 milyon dolar oldu. Bu rakam geçen yılın rakamına göre yüzde 1,8’lik küçük bir azalışı ifade etmekle beraber, bunun en önemli sebebi takvim etkisi olmaktadır. Altın ihracatında yüzde 66’lık bir gerilememiz söz konusu. Altın ve enerjiyi çıkardığımızda ihracatımızdaki artış eylülde yüzde 3,3, 20,8 milyar dolara ulaşmış oldu. Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık.”
Bolat, ithalatta da eylül ayında azalma trendini görmekten memnuniyet duyduklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
“İhracattaki 1,8’lik küçük artışın yanında ithalatımızda da eylül ayında yüzde 1,4’lük bir azalış söz konusu oldu. Yani her kesimde de yaklaşık 400 milyon dolar civarında bir azalış söz konusu oldu. Çeyreklik trend burada çok önemli. 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre ihracatta yüzde 4,4’lük artışımız var, bu 3 milyar dolarlık artışa tekabül ediyor. İthalatta da söz konusu dönemde yaklaşık 6 milyar dolarlık azalma söz konusu. Bu da yüzde 6,8’lik bir azalışa tekabül ediyor.”
“Eylülde dış ticaret açığı 5,1 milyar dolar olarak gerçekleşti”
Bakan Bolat, eylülde, dış ticaret açığının 5,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, “Geçen yılın aynı döneminde de 5 milyar 95 milyon dolar dış ticaret açığı kaydedilmişti. Her 2 yılı kıyasladığımızda dış ticaret açığımızda çok sınırlı bir artış gerçekleşmiş.” dedi.
Dış ticaret açığının son 14 ayın 11’inde azaldığına dikkati çeken Bolat, açığın üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre 17,4 milyar dolara gerilediğini, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise 8,5 yüzde puan artışla yüzde 79,2 seviyesine yükseldiğini bildirdi.
Bolat, eylül ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 81,1 olarak kaydedildiğini anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
“2024’ün 9 ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolar oldu. Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı. Bu dönemde ithalatta ise yaklaşık yüzde 8’lik azalışla 252,9 milyar dolara geriledi. Böylece ithalatımızda da net 21,6 milyar dolarlık azalış var.”
“Dış ticaret açığı 9 ayda yüzde 31,5 azaldı”
Dış ticaret açığındaki gelişmelere de değinen Bolat, “Dış ticaret açığı yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31,5 azalışla 87,7 milyar dolardan 60,1 milyar dolara geriledi.” ifadesini kullandı. Bolat, böylece 9 ayda dış ticaret açığının 27,6 milyar dolar azaldığını söyledi.
Bolat, 9 ayda hem enflasyon hem de dış ticaret açığında yaşanan düşüşün Türkiye’deki makroekonomik istikrar sürecine büyük katkılar yaptığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“2024’ün eylülünde yıllıklandırılmış ihracatımız yüzde 3,4 artış ile 261,6 milyar dolara ulaşmıştır. Mal ihracatında son 1 yılda 8,6 milyar dolar net artış sağlandı. İthalat düşüşündeki ana eğilim, bu yıl da devam etti. Yıllıklandırılmış ithalatımız geçen yıl 367 milyar dolar iken bu yıl 340,3 milyar dolara geriledi.” Geçen ay yıllıklandırılmış dış ticaret açığının 78,7 milyar dolara gerilediğine işaret eden Bolat, yıl sonunda bu açığın daha da düşeceğini söyledi.
Bolat, ihracatın ithalatı karşılama oranının da eylülde yüzde 76,8 olduğunu aktardı.
Hizmet ihracatının geçen yılı sonunda 106 milyar dolar olduğunu belirten Bolat, Bakanlık olarak 9 ayda hizmetler ihracatını 84 milyar dolar olarak hesapladıklarını söyledi.
Bolat, cari işlemler açığının temmuz itibarıyla 19,1 milyar dolara gerilediğine işaret ederek, “Cari açıkta yıl sonu Orta Vadeli Program tahmini 34,5 milyar dolar. Kesin olarak 20 milyar doların altında cari işlemler açığıyla yılı kapatacağız.” diye konuştu.
Sektörel bazda ihracat rakamları hakkında da bilgi veren Bolat, 9 ayda ihracatın otomotiv sektöründe yüzde 6,7, kimya sektöründe yüzde 5,7, çelik sektöründe yüzde 10,5, tekstil sektöründe yüzde 12 ve mücevher sektöründe yüzde 7,6 arttığını kaydetti.
Bolat, Avrupa Birliğine 9 ayda 80,5 milyar dolar ihracat yapıldığını belirterek, Almanya’da büyük durgunluk yaşandığını ve bu nedenle söz konusu ülkeye yapılan ihracattın 607 milyon dolar azaldığını ifade etti. Bu dönemde İngiltere, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hollanda’nın, ihracatın en çok arttığı ülkeler olduğunu aktaran Bolat, ihracatın en fazla azaldığı ülkenin yaklaşık 6 aydır ticaret yapılmayan İsrail olduğunu, bu ülkeyi Rusya, Almaya, Fransa ve İsviçre’nin takip ettiğini söyledi.
“Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var”
Hükümet olarak “Türkiye Yüzyılı”nı ticaret yüzyılı yapma hedefiyle yola çıktıklarını aktaran Bolat, “Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var. Ama takdir edersiniz ki kuzeyimizde büyük bir sıcak savaş, güneyimizde bir soy kırım ve genişlemekte olan sıcak savaş var. Özelliklede Avrupa’da yaşanan büyük bir ekonomik durgunluk söz konusu. Bu olumsuzluklara rağmen ihracat için koşturan ihracatçılarımızı kutluyoruz.” diye konuştu.
Bolat, ihracatçılara yardımcı olmak üzere Eximbank kaynakları artırdıklarına dikkati çekerek, “Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Merkez Bankamız ile çalışıyoruz, bir kaç güne kadar Eximbank ve reeskont kredileriyle ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız yeni açıklamalar yapacak. Gerek miktar artırımı gerekse de maliyet düşürme noktasında çalışmalar nihayete ermek üzere.” değerlendirmesinde bulundu.
Geçmiş yıllarda yüzde 80 seviyelerinde uygulanan ihracat bedellerinin Merkez Bankasına satış yükümlülüğünün yüzde 30’a indirildiğini anımsatan Bolat, “Ayrıca, kurumlar vergisi oranı ihracatçılarımız için 5 puan aşağı çekilerek yüzde 20 seviyesine getirildi. Ayrıca, hizmet ihracatçısı şirketlerin yabancılara sundukları hizmetlerden elde ettikleri kazançlarını Türkiye’ye getirmeleri durumunda, söz konusu kazançların yüzde 80’ini vergi matrahından düşürmeleri mümkün hale getirildi.” dedi.
“İhracat için bütün imkanlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz. İhracat için ‘asla durmak yok, çalışmaya devam’ sloganıyla hedeflerimizi gerçekleştirinceye kadar Bakanlık ve ihracatçılar ailesi olarak çalışacağız.”
“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”
“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”
“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.
İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.