Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Libya’nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması, Libya halkının refahı öncelikli hedefimizdir. Türkiye, doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyiyle tüm Libya’yı muhabbetle kucaklamaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirdiği baş başa görüşmenin ardından Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Oturumu’na başkanlık ettiler.
Konsey toplantısının ardından ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe’yi misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek görüşmelerin hayırlara vesile olmasını diledi ve İslam âleminin bu gece başlayan Ramazan ayını tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü görüşmelerde 2014 yılında ihdas edilen, ancak Libya’daki sıkıntılar nedeniyle bir araya gelemeyen Yüksek Düzeyli Strateji İş Birliği Konseyi’nin de ilk toplantısını icra ettiklerini kaydederek, iki ülke arasındaki dayanışmanın ve iş birliğini daha da ileriye taşıma arzusunun karşılıklı teyit edildiğini bildirdi.
“Libya’yla 500 yılı aşan köklü, derin ve özel münasebetlere sahibiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İki dost kardeş ve akraba millet olarak bekalarımız ve ay-yıldızlarımız için yüzyıllardır kader birliği yaptık, egemenliğimize kastedenlere karşı yekvücut hâlinde mücadele verdik. Gazi Mustafa Kemal’in, Enver Beyin Fethi Beyin, Nuri Beyin, Muhammed Esri Nursi’nin, Çöl Aslanı Ömer Muhtar’ın ve nice kahramanlarımızın kutlu mücadeleleri sonucunda bugünlere geldik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ortak tarihimizden aldığımız güçle istikbalimizi inşa ediyoruz. Libya’nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması, Libya halkının refahı öncelikli hedefimizdir. Türkiye, doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyiyle tüm Libya’yı muhabbetle kucaklamaktadır. Bu anlayışla, Millî Birlik Hükûmeti’ne evvelki meşru hükûmetlere olduğu gibi her türlü desteği vermeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin, Trablus’a yönelik saldırıların ciddi boyutlara ulaştığı bir dönemde Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru hükûmetin davetine icabetle Libyalı kardeşlerinin yardımına koştuğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Millî Mutabakat Hükûmeti’nin uluslararası topluma yaptığı çağrıya destek sadece Türkiye’den gelmiştir. Biz meşru hükûmetin yanında yer alırken, başkaları darbeci Hafter’i desteklemeye ve silahlandırmaya devam ettiler. Darbecilerin işlediği insanlık ve savaş suçları zaman geçtikçe tek tek ortaya çıktı. Tarhuna’da bulunan toplu mezarlar işgal döneminin canlı şahitleridir. Hak, adalet ve meşruiyet yerine darbenin ve darbecilerin yanında saf tutanlar bu katliamlara da ortak olmuşlardır. İmzaladığımız güvenlik ve askerî iş birliği mutabakat muhtırası kapsamında Libya’ya verdiğimiz destek Trablus’un düşmesini önlemiş, yeni katliamların önüne geçmiş ve ateşkesi sağlamıştır. Türkiye’nin desteği aynı zamanda Berlin Konferansı’na giden yolu açmış, siyasi süreci canlandırmıştır, tüm bu çabalar sonucunda Millî Birlik Hükûmeti kurulabilmiştir.”
“ARTIK LİBYA’DA YARALARIN SARILMASINA VE LİBYALI KARDEŞLERİMİZİN REFAHINA ODAKLANMALIYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceliklerinin Libya Millî Birlik Hükûmeti’nin yetkisinin ve egemenliğinin ülke sathına teşmil edilmesi olduğunun altını çizerek, “Kurumların ve Silahlı Kuvvetlerin birleştirilmesi ve millî mutabakat sürecinin ilerletilmesi zaruridir” dedi.
Libyalıların daha iyi şartlarda yaşamaları için kamu hizmetlerinin geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası toplumu tüm alanlarda ilerleme sağlanması ve seçimlerin öngörülen tarihte düzenlenmesi için Libya’ya samimi destek vermeye davet etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gayrimeşru aktörlere arka çıkarak Libya’da Libyalıların hilafına çıkar elde etme döneminin artık bitmesini temenni ediyorum” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin Akdeniz’i daima bir barış ve refah havzası olarak gördüğüne vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Akdeniz’de komşumuz olan Libya ile deniz yetki alanlarına ilişkin imzaladığımız mutabakat muhtırası, her iki ülkenin millî menfaatini ve istikbalini güvence altına almıştır. Aziz kardeşim Sayın Dibeybe de bu muhtıranın Libya’nın menfaatlerine uygun olduğunu müteaddit kereler duyurmuştur, ötesi bizim açımızdan lafı güzaftır. Bugün bu husustaki kararlığımızı tekrar teyit ettik” dedi.
Görüşmelerde yatırımlar başta olmak üzere ikili ticaret ve ekonomik ilişkileri güçlendirecek somut adımlar üzerinde durduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Artık Libya’da yaraların sarılmasına, yeniden imara, kalkınmaya ve Libyalı kardeşlerimizin refahına odaklanmalıyız. Türkiye, sağlam kurumsal yapısı ve güçlü özel sektörüyle Libya’nın altyapı-üstyapısında yeniden imarına her türlü desteği verecektir. Türk özel sektörünün Libya’ya geri dönüşünü hızlandıracak adımlar üzerinde de fikir birliğine vardık. Yarın Başbakan Dibeybe’nin iş adamlarımızla yapacağı toplantıda da tüm bu konular etraflıca değerlendirilecektir. Enerji, sağlık, finans, yerel yönetimler, eğitim ve kültür sahalarında iş birliğimizi daha da ilerletecek adımları hızla atacağız.”
“BARIŞ, HUZUR VE REFAHIN HÂKİM OLDUĞU BİR LİBYA İÇİN GAYRETLERİMİZİ MÜŞTEREKEN SÜRDÜRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüsle mücadelede için de yarın Libya’ya 150 bin doz aşının teslim edileceğini bildirerek Türkiye’nin koronavürüsle mücadeledeki tecrübelerini de Libya’ya aktaracağını, bu amaçla Trablus’ta bir salgın hastanesini Türkiye’nin işleteceğini söyledi.
Türkiye’nin Bingazi’deki Başkonsolosluğunu da şartlar olgunlaştığında yeniden faal hâle getirmeyi planladığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Libya’nın savunma sanayine, askerî ve güvenlik mimarisinin yeniden yapılandırılmasına yönelik desteğimiz de kesintisiz sürecektir. Libya, savaş, yıkım ve istikrarsızlıkla anılan bir ülke olamaz, olmamalıdır. Barış, huzur ve refahın hâkim olduğu bir Libya için gayretlerimizi müştereken sürdüreceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini “Libya’da zafere giden yolu açan aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yâd ediyorum. Vatanlarını ve özgürlüklerini savunurken gazilik payesiyle şereflenin Libyalı kahramanlara acil şifalar diliyorum. Rabbimden Libya’yı ve Libyalı kardeşlerimizi bir an önce hasretini çektikleri barış iklimine kavuşturmasını niyaz ediyorum” diyerek tamamladı.
Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe de, “Bizler tüm komşu ve dost ülkelerle gerçek anlamda stratejik ilişkiyi tesis etme arzusu içerisindeyiz. Özellikle de Türkiye’yle bunu yapma arzusu içerisindeyiz” dedi.
Türkiye’ye, Libya’daki seçimlerin belirlenen takvimde yapılması konusundaki desteğinden dolayı da müteşekkir olduklarını kaydeden Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe, “Şüphesiz bizler de bilinen demokratik ve siyasi yöntemlerle seçimlerimizi gerçekleştireceğiz. Ve yine Türkiye’nin Libya’da kalıcı bir ateşkese yönelik desteğinden dolayı da müteşekkir olduğumuzu ifade ettik” şeklinde konuştu.
Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe, Türkiye ve Libya arasında imzalanan deniz yetki anlaşmasının iki ülkenin çıkarına olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
“Bizler ikili ticaret ilişkilerimizi ve hacmimizi dengeli bir şekilde daha da arttırmayı arzulamaktayız. Bu bağlamda iki ülke arasındaki Karma Ekonomik Kurul Toplantısı’nın en yakın zamanda yapılması arzusu içerisindeyiz. Libya yeniden imar ve yapılanma konusunda birçok projeye ev sahipliği yapacaktır. Bu bağlamda Türk şirketlerin gelip bu projeleri yürütmeleri arzusu içerisindeyiz. Aynı şekilde dost ve kardeş ülkelerden aynı yaklaşımı beklemekteyiz. Türkiye müteahhitlik alanındaki derin tecrübesi ve daha önce de Libya sahasındaki çalışmasıyla bu alanda büyük pay alacağına inanıyoruz.”
Türkiye ile stratejik iş birliğini geliştirme arzusunda olduklarını dile getiren Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe, “Bizler Türk kardeşlerimizle ilişkilerimizin bir model düzeye ulaşması arzusu içerisindeyiz. Ve her iki ülkenin de çıkarına olacak şekilde bunu geliştirme arzusundayız. Ve bu konseyimiz ve diğer bizi bir arada tutan mekanizmaları ve kurullarımızı da daha aktif hâle getirme arzusundayız. Bu Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyimizin bir sonraki toplantısının da Trablus’ta olmasını arzulamaktayız” dedi.
Ortak basın toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe huzurunda, iki ülke arasında beş anlaşma imzalandı.
Bu kapsamda; “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Libya Devleti Millî Birlik Hükûmeti arasında, Medya Alanında Stratejik İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”, “Libya’da Elektrik Santrali Yapımına İlişkin Protokol”, “Libya’da 3 adet Elektrik Santrali İnşasına İlişkin Mutabakat Zaptı”, “Trablus Havalimanı Yeni Uluslararası Terminal İnşasına İlişkin Mutabakat Zaptı” ve “Trablus’ta Yeni Bir Alışveriş Merkezi İnşasına İlişkin Mutabakat Zaptı” imza altına alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe de iki ülke arasındaki “Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Birinci Toplantısı Ortak Bildirisini” imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Dibeybe onuruna akşam yemeği verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesinin (AYM) 62. kuruluş yıl dönümü ve Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Prof. Dr. Ömer Çınar’ın yemin töreni vesilesiyle düzenlenen programa katıldı.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Çınar’ın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık.” dedi.
Bakan Kacır ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde basına kapalı düzenlenen Türkiye-Avrupa Birliği, Bilim, Araştırma, Teknoloji ve Yenilik Yüksek Düzeyli Diyalog 2. Toplantısı’na katıldı. Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kacır, Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı’nın, ikili ilişkileri daha odaklı bir şekilde, en üst mercilerden ele almayı amaçlayan bir mekanizma olduğuna işaret ederek, toplantı çerçevesinde AB ile ikili ilişkileri en üst seviyede ele alarak önemli ve kapsamlı bir gündem etrafında verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
BİLİM VE TEKNOLOJİ POLİTİKALARI
Kacır, bilim ve teknoloji politikaları, sanayinin yeşil ve dijital dönüşümü, Türkiye’nin AB fonlarından daha etkin yararlanması, bilim ve AR-GE ile ilgili AB yapılarına katılımının artmasının da aralarında yer aldığı konularda önemli istişarelerde bulunduklarını belirterek, “Ülkemizin Avrupa Araştırma Alanı’na entegrasyonunu artırabilmek amacıyla önerilerimizi ve iyi uygulama örneklerimizi karşılıklı olarak paylaştık. Bilim, teknoloji ve inovasyon politikalarımızdaki önceliklerimizi ortaya koyduk. Yeşil ve dijital dönüşüm alanında son dönemde kaydettiğimiz ilerlemeleri paylaştık. İkiz dönüşümde ortak hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için ‘Ufuk Avrupa’ ve ‘Dijital Avrupa’ başta olmak üzere ‘Birlik’ programları ile ‘Katılım Öncesi Yardım Aracı’ arasındaki sinerjinin artırılması gerekliliğini ele aldık. Son olarak inovasyon eko-sistemlerimizin entegrasyonunu sağlamak amacıyla teknoloji transferi ve girişimcilik alanında iş birliği fırsatlarını değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.
243 MİLYON AVRO HİBE DESTEĞİ
Araştırma ve inovasyon alanında, Avrupalı ortaklarımızla somut iş birliğinin örnekleri arasında dünyanın en büyük sivil AR-GE programı Ufuk Avrupa’da ülkemizin başarı grafiğinin yer aldığını belirten Kacır, “2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon avro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık. Buna ilave olarak, çok ortaklı projelerde koordinatör olarak yer alan kuruluş sayısını da 40’a yükselttik. 700 milyon avroyu aşan fon büyüklüğüyle yeşil ve dijital dönüşüm başta olmak üzere, AR-GE, teknoloji transferi ve ticarileştirme projelerini destekleyen Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA), AB-Türkiye arasındaki bilim, teknoloji ve inovasyon iş birliğini kuvvetlendirmede kilit rol üstlenmekte.” diye konuştu.
DİJİTAL VE YEŞİL DÖNÜŞÜM
Geçen yıl Türkiye’nin Dijital Avrupa programına katıldığını belirten Kacır, “AB’nin dijitalleşme ve inovasyon alanında inşa ettiği altyapılardan yararlanılmasına imkan tanıyacak, ülkedeki KOBİ’lerin dijital ve yeşil dönüşümüne katkı sunacak, beşeri sermayenin yeni dijital beceriler kazanmasını sağlayacak programda da Türkiye’nin aktif olarak yer alması için çalışmaları sürdürdüklerini anlattı.
YOL HARİTAMIZI HAZIRLADIK
“AB ile ihracatımızın yüzde 12,7’sine karşılık gelen, alüminyum, çelik, gübre ve çimento sektörlerinin sera gazı salımının azaltılması için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının desteği ve ilgili paydaşlarımızla birlikte yol haritalarımızı hazırladık.” diyen Kacır, “TÜBİTAK tarafından tasarlanan ‘Sektörel Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritaları’ ile ekonomimiz için hayati öneme sahip, birçok sektöre temel girdi sağlayan ve karbon emisyonu açısından öne çıkan demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, plastik ve kimya sektörlerindeki sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarını tespit ettik.” şeklinde konuştu.
FİNANSMAN ALTYAPISI
Bakan Kacır, diğer yandan yeşil dönüşümü başarı ile gerçekleştirmelerine imkan sağlayacak finansman altyapısını da oluşturduklarını vurgulayarak, “Dünya Bankasıyla işbirliği içerisinde hayata geçirdiğimiz ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ ve ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’yle sanayimizin yeşil dönüşüm odaklı gerçekleştireceği yatırımlar ve teknoloji geliştirme çalışmaları için 750 milyon dolarlık bir finansmanı harekete geçirdik.” diye konuştu.
GÜMRÜK BİRLİĞİ
Bakan Kacır, “Gümrük Birliğinin mevcutta yaşanan sıkıntılar ve küresel ticarette yaşanan gelişmeler dikkate alınarak revizyonu, Türkiye ile AB arasında karşılıklı ticaretin ortak fayda temelinde daha ileriye taşınması için bir tercihten öte zorunluluk halini almıştır. Bu kapsamda Avrupalı ortaklarımızla karşılıklı somut girişimlerimiz ve çalışmalarımız devam edecektir. Türkiye’nin AB ile sürdürülebilir, güçlü, tam üyelik hedefiyle uyum içinde olan, bilimsel ve teknolojik iş birliğine dayalı taahhüdü, karşılıklı ilerleme ve ortak refah elde etmeye yönelik gösterdiği özverinin bir kanıtıdır.” şeklinde konuştu.
TÜRK ARAŞTIRMACILARA DESTEK
AB Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova da bugün özellikle yeşil dönüşümün desteklenmesinde eğitim, araştırma ve inovasyonun oynadığı önemli rolün altını çizmek üzere buluştuklarını dile getiren Ivanova, AB ile Türkiye arasında bilim araştırma, teknoloji ve inovasyon alanındaki işbirliklerine değindi. Ivanova, “Geçtiğimiz 20 yılda Türkiye’den araştırmacılar, bilim insanları ve inovasyoncular programlarımızdan 743 milyon avro kazandı. Türkiye’de bir Avrupa İnovasyon Konseyi ve Teknoloji Topluluğu Merkezi kuracağız.” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ev sahipliğinde düzenlenen Space Technology Conference (STC) 2024 Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı Ankara JW Marriott Otel’de başladı. Bakan Kacır, açılış için gönderdiği video mesajda, etkinlik kapsamında uzay sektörünün büyüyüp geliştiği bir dönemde dünyanın dört bir yanındaki uzay topluluklarını bir araya getirmenin önemine işaret etti. Kacır, uzayın daha erişilebilir hale geldikçe ve uzay yarışına yeni katılımcılar dahil oldukça, küresel uzay sektörünün hızlı bir ilerleme kaydettiğini, bu büyümenin evreni kavrayış açısından önemli bir gelişmeye yol açtığını anlattı.
TÜRKİYE FIRSATLARDAN YARARLANMAYA HAZIR Bakan Kacır, uzay sektörünün artık her yerde insanların günlük yaşamlarını etkilediğini ve küresel ekonominin tüm sektörlerinde değer yaratma kapasitesine sahip olduğunu belirterek, “Uzay ekonomisinin 2035’e kadar 1,8 trilyon dolar büyüklüğünde bir pazara ulaşması ve önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin 2 katı büyüyeceği öngörülüyor. Türkiye, son 22 yılda geliştirdiği sağlam altyapı sayesinde uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır. Uzaya dair yeteneklerimiz artık kendi uydularımızı geliştirmemize, test etmemize ve üretmemize olanak sağlıyor.” dedi.
BİLSAT, RASAT, GÖKTÜRK ve İMECE uydularıyla görüntüleme uydularının üretiminde önemli kabiliyetler kazandıklarının altını çizerek, yakında ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’yı fırlatarak, bu alanda yetkin 11 ülkeden biri olacaklarını belirten Kacır, “Uzaydaki varlığımızı sürdürmeyi ve onu barış içinde tüm insanlığın yararına kullanmayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı, yeteneklerimizi, insan sermayemizi ve altyapımızı istikrarlı bir şekilde geliştiriyoruz. Türkiye Milli Uzay Programı, keşif ve inovasyonun sınırlarını zorlama kararlılığımızı örnekleyen 10 yıllık cesur girişimleri, stratejileri ve hedefleri özetleyen vizyoner bir yol haritası belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Uzay Programı’mızın kilometre taşlarından biri de insanlı ilk uzay bilim misyonumuz oldu. Küresel uzay yarışında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığımızı ve keşif, yenilik ve ilerlemeye olan sarsılmaz bağlılığımızı göstererek, bu tarihi görevi başarıyla tamamladık.” ifadesini kullandı.
“YERLİ VE MİLLİ HİBRİT ROKETLE AYA ULAŞACAĞIZ” Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu’nun, uzayda yeni yetenekler arayışlarında büyük önem taşıdığını belirterek şöyle devam etti: “Uluslararası Uzay İstasyonu’nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde AR-GE ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız. Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz. Yerli ve milli özgün hibrit roketle aya ulaşacağız.”
“UZAY TEKNOLOJİSİNDE İLERME KAYDETMEYE KARARLIYIZ” Kacır, her yaştan ve kesimden binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Gökyüzü Gözlem Şenlikleri’nin de uzay ile toplumu buluşturduğunu vurgulayarak, “Uzay bilimi ve teknolojisinde insan kaynağımızı güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır.” dedi.
TÜM KATILIMCILARI 2026 ULUSLARARASI UZAY KONGRESİ’NE DAVET ETTİ Milli Uzay Programı’nın başarısında uluslararası işbirliğinin kritik rolünün bilinciyle, uzay çalışmalarında Türk devletleri arasında işbirliği ve dayanışmayı artırmaya odaklandıklarını belirten Kacır, bu yıl Türk Devletleri Teşkilatı Bilim, Teknoloji, Yenilik ve Sanayi Bakanları Açılış Toplantısı’na İstanbul’da ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu söyledi. Kacır, bu tarihi buluşmanın sonuçlarının, ülkeler arasında bilim ve teknoloji alanında işbirliğinin geliştirilmesinde son derece faydalı olacağına inandığını belirterek, “Ortak hedeflerimizin birleşik ve stratejik ilerlemesini daha da sağlamak için Uzay Ajansı toplantısının tutanaklarını Bilim, Teknoloji, Sanayi ve Yenilik Bakanları Toplantısı tarafından sağlanan işbirlikçi çerçeveye entegre etmenin önemini kabul ediyoruz. Uluslararası işbirliğini destekleyen, birlikte iddialı projelere imza atma yeteneğimizi artıran girişimler geliştirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz. Bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapmak, kaynakları bu amaç için harekete geçirme kararlılığımızın bir kanıtıdır. Ayrıca, her birinizi Antalya’daki 2026 Uluslararası Uzay Kongresi’ne katılmaya içtenlikle davet ediyorum. Bu, uluslararası işbirliğini geliştirmek ve Türkiye’nin uzay teknolojisindeki ilerlemelerini küresel sahnede sergilemek için paha biçilmez bir fırsat olacak.” diye konuştu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.