“Bugün salgından teröre kadar pek çok sıkıntıyla karşı karşıya olmamıza rağmen dimdik ayaktaysak bunu geçtiğimiz 18 yılda elde ettiğimiz kazanımlara borçluyuz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İzmir 7. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bugün salgından teröre kadar pek çok sıkıntıyla karşı karşıya olmamıza rağmen hâlâ dimdik ayaktaysak, hâlâ geleceğimize güvenle bakabiliyorsak, hâlâ büyük hedeflere doğru yürüyorsak bunu geçtiğimiz 18 yılda elde ettiğimiz kazanımlara borçluyuz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gürsel Aksel Stadında düzenlenen AK Parti İzmir 7. Olağan İl Kongresi’ne katıldı.
Hakkâri ve Nevşehir il kongrelerine de canlı bağlantının yapıldığı kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondaki coşkuya bakarak İzmir’in bir dirilişin, 2023’ün müjdesini verdiğini söyledi.
“TÜRKİYE’NİN ZENGİNLİĞİNİ HAZMEDEMEYENLER ÜLKEMİZİ BÖLMEK İÇİN HER DÖNEMDE BİZİMLE UĞRAŞMIŞTIR”
“İzmir de bizimdir, Nevşehir de bizimdir, Hakkâri de bizimdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu büyük zenginliğini hazmedemeyenlerin, milleti parçalamak Türkiye’yi bölmek için Haçlı Seferleri’nden Sevr’e kadar her dönemde Türkiye ile uğraştıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı kirli zihniyet bugün de birliğimize, beraberliğimize, kardeşlerimize saldırmayı sürdürüyor. Bu saldırı kimi zaman geçtiğimiz yüzyılın ilk çeyreğinde olduğu gibi ordularıyla doğrudan topraklarımızı işgal girişimi olarak tezahür etmiştir” diye konuştu.
Ordularıyla bu aziz vatanı işgal edemeyeceklerini görenlerin, sinsi yöntemlerle yeni araçlar devreye soktuğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörün, bu araçların en acımasızı, en kanlısı, en zalimi olduğunu, Hakkâri’nin terör acısını en çok çeken illerden biri olduğunu, İzmir’de de terör saldırıları sebebiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden göç edip gelen çok sayıda vatandaşın yaşadığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dünyanın hiçbir yerinde terörü, terör örgütlerini savunan, onların siyasi uzantılarını destekleyen aydınlar, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler göremezsiniz. Ancak ülkemizde maalesef böyle kirli bir zihniyet hep olagelmiştir, bugün de vardır. Terör örgütü yaklaşık 40 yıldır anne karnındaki çocuktan kundaktaki bebeğe, okula giden öğrenciden evladının üzerine kapanan annelere, ninelere, aksakallı ihtiyarlara kadar herkesi katlediyor. Şimdi buradan sesleniyorum, ey CHP, ey Kılıçdaroğlu, Diyarbakır annelerinin semtine hiç uğradın mı? Diyarbakır’daki o terör mağduru anneleri hiç ziyaret ettin mi? Orada neler oluyor, haberin var mı? Onurlu bir duruş sergileyerek terör örgütünü kınamak yerine hep devleti suçlayan bu kirli zihniyetin her masumun katlinde vebali bulunuyor. Senin de vebalin var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye üzerinde hesabı olan karanlık güçlerin değirmenine su taşıyanlarla değil, kendi devletinin arkasında dağ gibi duranlarla yol yürüdüklerini vurgulayarak, “Biz Cudi’de varız, biz Gabar’da varız, biz Tendürek’te varız, biz Bestler Deresi’nde varız. Nerede, hangi inde terörist varsa, o inde biz de varız. Oraları onlara mezar ettik. Ve on binlerle anılan teröristler şimdi yüzlerle anılıyor” dedi.
“Son zamanlarda CHP ve şürekâsı, Hazine ve Maliye eski bakanımız Berat Albayrak’ı ve onun nezdinde tüm ailemle birlikte şahsımı hedef alan bir kampanya yürütüyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin ve milletin hayrına en küçük sözlerine ve duruşlarına şahit olmadıkları CHP yöneticilerinin hezeyanlarıyla uğraşmayı zül addettikleri için önce bu kampanyayı görmezden geldiklerini belirtti.
“TÜRKİYE’NİN IMF’YE OLAN BORCUNU SIFIRLADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş siyaset boyutunu aşıp bir insan olarak sahip oldukları temel haklara ve özgürlüklere, özellikle de aileye saldırı boyutuna varınca bu kampanyayı yürütenlere ağızlarının payını vermenin üzerlerine vacip olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İzmir Milletvekili sıfatıyla Meclis’te yer almasının bu şehrin en büyük talihsizliği olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na cevapları İzmir’den vermenin daha doğru olacağına inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu zat, bugüne kadar belgeleriyle, mahkeme kararlarıyla, şahitleriyle yüzüne vurduğumuz onca yalanına, iftirasına, bühtanına rağmen sürekli aynı şeyleri söylemeyi sürdürerek asıl niyetini ortaya koymuştur. Önüne hangi hakikatler konursa konsun, kendisine önceden ezberletilen, bilmiyoruz ama belki de dayatılan çerçeveye sadık kalarak aynı şeyleri sürekli tekrarlayıp duruyor. Öyle ki geçen grup toplantısının hemen öncesinde kendisine gittiler. ‘Başkanım, ne dersiniz’ dediler. ‘İsabetli olur’ dedim. İçişleri Bakanım ile Savunma Bakanımı gerek CHP Genel Başkanı’na gerekse İYİ Parti Genel Başkanı’na gönderdim. Gitsinler, bu katliamla ilgili kendilerini bilgilendirsinler istedim. Bakanlarım bunu bana söyleyince ben de bu CHP’nin başındakini adam zannettim, gitsinler, anlatsınlar dedim. Hani diyor ya ‘Haberimiz yok’ İşte asıl kaynağından, bizzat gitsinler anlatsınlar istedim.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilgilendirme yapılmasına rağmen CHP’nin Meclis’te, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya edep dışı davranışlar sergilediğini anlatarak, “İşte onun için biz diyoruz ki Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin başında siyasetin kendi mecrasında oraya gelmiş genel başkan olarak değil, bir proje olarak bulunmaktadır. Yanındakiler de o projenin diğer başlıklarıdır, yandaşlarıdır. Nitekim Gara Operasyonu’nun milletimizde yol açtığı öfkeyi, PKK’nın üzerinden uzaklaştırmak, uluslararası alanda PKK’nın güç durumda kalmasını engellemek için akla ziyan yollara başvurması, bu tespiti bir kez daha doğruluyor” açıklamasında bulundu.
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve onun üzerinden şahsına yönelik kampanyaya da hız verilmesinin amaçlarından birinin de bu olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dertlerinin ülke ve millet olmadığını, hakikatleri bin defa dinleseler de yine kafalarındaki senaryoyu, kendilerine tevdi edilen misyonun gereğini yerine getirmeyi sürdüreceklerini elbette biliyoruz” dedi.
Türkiye’nin son yedi, sekiz yıldır her alanda verdiği mücadelenin ekonomik boyutunun en ön safında Berat Albayrak’ın yer aldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Berat Bey’in önce enerjide, ardından ekonomide ifa ettiği görevlerdeki en büyük talihsizliği ‘damat’ sıfatının bu alanlardaki, birikimi, gayreti ve başarısının önüne geçirilmiş olmasıdır. Eğer herhangi bir siyasetçi olarak bu işleri yapsaydı kendisiyle ilgili değerlendirmeler daha objektif yapılabilirdi diye düşünüyorum. Türkiye’nin son dönemde enerji alanında yaptığı atılımların temelinde Berat Bey’in bakanlığı döneminde geliştirdiği strateji ve yaptığı hazırlıklar bulunuyor. Karadeniz’deki doğal gaz rezervinin keşfini yapan sismik araştırma ve derin sondaj gemilerimizin alınmasıyla başlanmasından, madencilik alanındaki açılımlara kadar ülkemizin pek çok yeni kazanımının altında Berat Bey’in imzası var. İki sismik araştırma, üç sondaj gemisi ve şimdi bir tane daha geliyor. Bunların fiyatlarına baktığınız zaman âdeta bir otomobil fiyatı gibi. Bu nedir bu? Bunun adı finansı, parayı yönetmektir. Bunu başardığı için kuduruyorlar, çıldırıyorlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ekonomisini daha da güçlü kılmak için pek çok alanda tarihî öneme sahip uygulamaları Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde hayata geçirdiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılım şirketlerinde yeni iş modellerinin geliştirilmesi ve katılım şirketlerinin faizsiz finansman yöntemlerinin çeşitlendirilmesinin önemine işaret ederek, “Bilindiği gibi burada bir adım çok çok önemli. Ekranları başında bizi izleyen milletime tekrar hatırlatıyorum. Çünkü CHP, bunlar faizcidir. Bu CHP, bunlar IMF’cidir. IMF’nin temsilcileriyle kapalı kapılar arkasında pazarlık yapanlar bunlardır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin IMF’ye olan borcunu sıfırladıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay Kemal, ey Faik Öztrak, bilir misiniz şu anda bizim IMF’ye bir Allah kuruşu borcumuz yok, bitti bu iş. Bize diyorlar ki ‘IMF’den gidin borç alın.’ O sizin cibilliyetinizdir, o sizin karakterinizdir. Biz de bu yok” dedi.
“95 MİLYAR DOLAR DÖVİZ REZERVİMİZ VAR”
Merkez Bankasının döviz rezervinin sıfırlandığı iddialarına da cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Göreve geldiğimizde Merkez Bankasının 27,5 milyar dolar döviz rezervi vardı. Şimdi 95 milyar dolar döviz rezervimiz var. Ancak bir rakam daha söyleyeceğim. Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervi, 132 milyar dolara kadar çıktı. Ondan sonra bir düşüşle 95’e indik. Bu ne demektir? Biz yeniden 132’ye de çıkarız 200’e çıkarız. Çünkü biz bu işi biliyoruz. Bizim akıl hocalarımız Batı değil. CHP’nin akıl hocaları orada, IMF. Bizim akıl hocalarımız kendi içimizde. Biz birbirimizle dayanışma hâlindeyiz ve kendi işimizi kendimiz görürüz. Bu adımları da böyle attık. Şu anda 95 milyar dolar döviz rezervimiz var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgını nedeniyle dünya ekonomilerinin derinden sarsıldığına işaret ederek, “Küresel tedarik zincirlerinin ciddi yaralar aldığı, üretimden istihdama küresel ekonominin her alanda daraldığı bu dönemde de Berat Bey’in sorumluluğunda aldığımız hızlı ve etkin tedbirlerle ülkemizin süreci en az zararla geçirmesini sağladık. Berat Bey de hukuk çerçevesinde bugün itibarıyla tabii ki yargıda hakkını arayacaktır” diye konuştu.
Döviz rezervleri üzerinden Berat Albayrak aleyhinde yürütülen haksız ve seviyesiz kampanyanın amacının kesinlikle bu konuda bilgi edinmek olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü biz bunların kendilerine en kritik konularda bilgilendirdiğimizde, ne yaptıklarını nasıl hareket ettiklerini de biliyoruz” ifadesini kullandı.
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN İNŞASI İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
CHP’nin tezviratları sebebiyle kafası karışmış olabilecek vatandaşlar için döviz rezervi konusuna açıklık getirmek istediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bir süredir zaten ekonomik saldırı altında olan Türkiye’nin, salgınla uluslararası alanda ortaya çıkan finansal dalgalanmalara karşı da tedbir geliştirmesi gerekiyordu. Bu zorlu dönemde ödemeler dengesi tarafında bir sıkıntıyla karşılaşmamak için planlı ve kontrollü döviz işlemleri yapıldı. Yapılan bu döviz işlemlerinin tamamı da piyasa kuralları çerçevesindedir ve hukuka uygundur. Ne dövizin buharlaşması ne de herhangi bir istismar, haksız kazanç, hukuka ve ahlaka aykırı işlem söz konusudur. Bu döviz işlemleri sayesinde ülkemiz uluslararası alanda ciddi etkilere yol açan şoklara rağmen hedeflerine bağlı kalmayı başardı.”
Muhataplarının millet olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sözümüz de milletedir. AK Parti olarak, Cumhurbaşkanı Kabinesi olarak ülkemizin tüm imkânlarını değerlendirerek büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası için çalışmaya devam edeceğiz. Tayyip Erdoğan’a, ailesine, çalışma arkadaşlarına saldırarak, vaktimizi ve enerjimizi çalarak bizi bu hedeften uzaklaştırabileceklerini sananlara diyoruz ki, size buradan ekmek çıkmaz, gidin başka kapıya” diye ekledi.
“DEMOKRASİ VE KALKINMA MÜCADELESİNİ İHMAL ETMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin beka davasını korumak ve yüceltmek için var güçleriyle çalışırken, demokrasi ve kalkınma mücadelesini de ihmal etmediklerini vurgulayarak, “Bugün salgından teröre kadar pek çok sıkıntıyla karşı karşıya olmamıza rağmen hâlâ dimdik ayaktaysak, hâlâ geleceğimize güvenle bakabiliyorsak, hâlâ büyük hedeflere doğru yürüyorsak bunu geçtiğimiz 18 yılda elde ettiğimiz kazanımlara borçluyuz” diye konuştu.
Türkiye’nin her bir ilini; okullar, bilişim altyapısı, teknolojisi, bölünmüş yollar, demir yolları, köprüler, barajlar, sulama tesisleri, doğal gaz boru hatları, elektrik hatlarıyla donatırken karşılaştıkları engellemeleri en iyi milletin bildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin 81 vilayetinde bugün hangi eser, hangi hizmet varsa hepsi de karşımızdaki köhne muhalefet zihniyetine rağmen başlanıp bitirilmiş işlerdir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını beşe, ona katlayan yatırımlarımızın hiçbirinde bunlardan destek görmedik, teşekkür almadık. Bunlar aka kara, karaya ak demek dışında bir düşüncesi, fikri, projesi, feraseti, mesaisi olmayanların şu anda bulunduğumuz İzmir’i nasıl sersefil bıraktıklarını hep birlikte görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Havalimanından şehre gelirken gördüğü manzaranın İzmir’e yakışmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin en güzel şehri belediye hizmetlerinde ilk ona bile giremiyorsa durup bir düşünmek gerekir. Hükûmet kendi sorumluluğundaki tüm temel hizmet altyapılarını en güzel şekilde yaptığı hâlde belediye sorumluluk alanındaki hususlarda manzara birden tersine dönüyorsa durup bir düşünmek lazım” ifadelerini kullandı.
“Şehrine ve milleti hizmet etmek yerine, kaynak ve zaman önceliğini asli vazifesi olmayan işlere ayıranlar bu şehre yazık etmişlerdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı durumun Hakkâri’de de söz konusu olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devletin şehrimize hizmet verilsin diye gönderdiği kaynağı terör örgütüne peşkeş çekerek Hakkârili kardeşlerimi mağdur edenlere göz mü yumacaktık? Kayyum kayyum diye ortalığı inletenlerin bir günden bir güne bu çarpıklığa karşı tek laf ettiklerini duydunuz mu? Duyamazsınız, çünkü bunların işi milletimizin hakkını, hukukunu, menfaatini savunmak değil, kendi karanlık gündemlerine malzeme üretmektir. Evet, üretimin durduğu, Kandil’e devletin verdiği paranın gönderildiği, hizmetin olmadığı bu yerlere biz bugün de, yarın da kayyum atamaya devam edeceğiz. PKK’lı teröristlerin hakkını savunmak için dünyayı ayağa kaldırmayı bilirler, FETÖ’cülere destek vermek için yollara dökülmeyi de bilirler, Ankara’dan İstanbul’a teröristlerle yürümeyi de bilir bu Bay Kemal. Türkiye düşmanlarının verdikleri her malzemenin üzerine atlamayı da iyi bilirler, ama iş ülkenin ve milletin hakkını savunmaya geldiğinde ‘bizim işimiz karşı çıkmak’, aynen bunu söylüyor asla iyiye iyi demeyiz beyanıyla birden muhalefet oldukları akıllarına geldi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin her hâl ve şart altında kendi ülkesinin ve halkının çıkarlarına saldırdığı görüntüye Türkiye’den başka hiçbir yerde rastlanamayacağını belirterek, “İnşallah 2023 diğer pek çok güzel haber ve müjde yanında ülkemizdeki bir tek parti devri artığı, atık ya, inşallah köhne muhalefet anlayışının da tasfiye edildiği bir yıl olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bağımsızlığının ilanından bu yana Türkiye olarak Bosna Hersek’in her daim yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik güçlü desteğimizi de kararlılıkla sürdürmekteyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Denis Becirovic, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’ndeki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic’i İstanbul’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic ile çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özel bir niteliğe sahip Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerini ayrıntılı şekilde ele aldık. Balkanlar odağında bölgesel gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Gazze’de yaşanan soykırım ve İsrail karşısında Birleşmiş Milletler nezdinde atılacak adımlar üzerinde durduk” dedi.
“HEM BOSNA HERSEK’İN HEM DE BÖLGENİN BARIŞ VE İSTİKRARINA KATKI SAĞLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bağımsızlığının ilanından bu yana Türkiye olarak Bosna Hersek’in her daim yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini belirterek, “Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik güçlü desteğimizi de kararlılıkla sürdürmekteyiz. Barışı Uygulama Konseyi Yönlendirme Kurulu üyeliğimiz ve EUFOR-Althea Harekatı’ndaki mevcudiyetimizle hem Bosna Hersek’in hem de bölgenin barış ve istikrarına katkı sağlıyoruz” diye konuştu.
Bosna Hersek’te tüm kesimlerin katılımıyla, geniş tabanlı bir toplumsal uzlaşının ve barış içinde bir arada yaşama anlayışının hâkim kılınmasının önemi ve değerinin açık olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmiş tecrübeler ışığında Bosna Hersek’te yaşanabilecek herhangi bir menfi gelişmenin tüm Balkanlar’ın istikrarına tehdit oluşturacağı gerçeğini unutmamamız gerekiyor. Dost ve kardeş Bosna Hersek’e yaklaşımımızın temelinde tarihi ve kültürel bağlarımızın yanı sıra bu anlayış yatmaktadır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede Bosna Hersek’te 6 Ekim’de düzenlenecek yerel seçimlerin huzur içinde tamamlanarak hayırlara vesile olmasını diledi.
“ASKERÎ VE GÜVENLİK ALANLARINDAKİ İŞ BİRLİĞİ DE GÜNDEMİMİZDE YER ALDI”
Görüşmelerinde, Bosna Hersek ile ikili ilişkilerini derinleştirmek amacıyla atılacak adımlar üzerinde de durduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İkili ticaret hacminin bu senenin sonunda 1 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz. Tabii bu rakamı yeterli bulmuyoruz. Bu minvalde karşılıklı ticareti artırma noktasında yapılabilecekler hakkında fikir teatisinde bulunduk. Saraybosna-Belgrad Otoyolu’nun yapımına ilişkin çalışmaları da bu kapsamda ele aldık. Projenin bir an evvel tamamlanmasına dair temennimi Sayın Başkan ile paylaştım. Enerji ve altyapı başta olmak üzere Bosna Hersek’in kalkınmasına yönelik projelere destek vermeye devam edeceğimizi de bu vesileyle kıymetli kardeşime aktardım.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılın yedi ayında Bosna Hersek’i ziyaret eden turistler arasında Türk vatandaşlarının, komşu ülkeleri de geride bırakıp ilk sırada yer almasının sevindirici olduğunu vurgulayarak, “Ülkelerimiz arasında kimlikle seyahati mümkün kılacak anlaşmayı yakın zamanda imzalayarak, halklarımız arasındaki beşerî münasebetleri daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Askerî ve güvenlik alanlarındaki iş birliği de gündemimizde yer aldı. Özellikle savunma sanayisine yönelik iş birliğimizi nasıl ve ne denli geliştireceğimizi değerli kardeşimle ele aldık. FETÖ ile ortak mücadele bağlamındaki beklentilerimiz üzerinde durduk” diye konuştu.
“GAZZE’DE YAŞANANLARIN FAİLLERİ ULUSLARARASI HUKUK KARŞISINDA HESAP VERECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, 11 Temmuz 1995 Srebrenitsa Soykırımını Uluslararası Düşünme ve Anma Günü ilan edildiğini, Türkiye’nin alınan bu kararı eş sunucu olarak desteklediğini söyledi.
Bu temelde Türkiye’nin 11 Temmuz’u “Srebrenitsa Soykırımını Düşünme ve Anma Uluslararası Günü” olarak kabul ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç’in ‘Unutulan soykırım tekrarlanır’ sözünden ilhamla, soykırımın gelecek nesillere anlatılmasına yönelik gayretlerimizi sürdüreceğiz. 1990’lı yıllarda Bosna Hersek’te dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilen katliamın bir benzerini maalesef bugün Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşıyoruz. Srebrenitsa Soykırımı’nın failleri uluslararası mahkemelerde nasıl hüküm giydilerse, Gazze’de yaşananların failleri de uluslararası hukuk karşısında hesap vereceklerdir. 41 bini aşkın Gazzeli kardeşlerimizle birlikte İsrail işgal güçleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi evladımızın da hesabını adalet önünde mutlaka verecektir, hesabını da mutlaka soracağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic’e ziyaretleri için teşekkür ederek, kardeş Bosna Hersek halkına selam gönderdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından heyeti yolcu ettikten sonra basın mensuplarına kandil simidi ikram ederek, Mevlit kandillerini kutladı.
BOSNA HERSEK DEVLET BAŞKANLIĞI KONSEYİ BAŞKANI BECİROVİC: “TİCARİ İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ARTACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Gazze’deki soykırım ve orada yaşananları, çocuklara ve kadınlara yapılanlarla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştuklarını aktaran Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “Gazze (soykırımı) aslında bu dünyanın en büyük ayıbıdır” dedi. Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, Gazze’de bir an önce sivillerin öldürülmesinin durdurulması ve bir an önce barış ve hak sağlanması gerektiğini vurguladı.
İki dost ülkenin iyi ilişkilerine işaret eden Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “İkili ilişkilerin, iktisadi ve turizm, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda gelişebileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki dönemlerde daha da ilişkilerimizi güçlendireceğimizi düşünüyorum ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir kez daha samimiyete bize yardım ettikleri için teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Bosna Hersek’e verdiği destek için teşekkür eden Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “Bildiğiniz gibi Sayın Erdoğan dünya çapında bir lider ve o bizim Bosna Hersek’imizin de büyük bir dostu olarak bilinmekte” dedi.
İki ülkenin güçlü tarihî, kültürel ve ekonomik ilişkilerinin olduğunu belirten Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, bunun iki ülkeyi daha da güçlü hâle getirdiğini söyledi.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, Türkiye-Bosna Hersek arasındaki ticari ilişkilerin daha da güçlenmesini dileyerek, “İki ülke ticaret hacmi, zamanında 100 milyon avrodan bugün 1 milyar dolara gelmiştir ve önümüzdeki yıllarda bu ticari ilişkilerimizin daha da artacağını düşünüyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de, bu yıl 4’üncüsü, “çocuk güvenliği” başlığıyla düzenlenen, Lider Eşleri Zirvesi’ne video mesaj gönderdi.
Video mesajında bu seneki zirvenin ana temasının “çocuk güvenliği” olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, “Ne acı ki bugün yaşadığımız dünyada, çocukların yaşam hakkını korumak, güvenli ve huzurlu bir ortamda büyümelerini sağlamak küresel bir sınava dönüşmüş durumda. Hâlbuki insanlığın geleceği çocukla filizlenir” dedi.
“Çocuklar bugünkü nüfusumuzun üçte birini, geleceğimizin ise tamamını oluşturur” sözünün bu gerçeği güzel bir şekilde ifade ettiğini belirten Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir toplumun ruhunu yansıtan şeyin çocuklara davranışında gizli olduğunu söyleyen Nelson Mandela da bu gerçeği vurgular. Ben bu cümleyi insanlık adına yeniden kurmak istiyorum ve diyorum ki insanlık olarak ruhumuzun yansımasını görmek istiyorsak dünya çocuklarının mevcut durumuna bakmalıyız. Bebeklerin nüfusa bile kaydedilmeden kefene sarılması, çocuk ölümlerinin savaş zayiatı sayılması, bugünkü insanlığın ruhunun ne denli karanlıkta olduğunu ortaya koyuyor.”
“TÜM ÇATIŞMA BÖLGELERİNİN ÇOCUKLARINA İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR GELECEK BORÇLUYUZ”
Emine Erdoğan, Ukrayna’daki ve Suriye’deki çocukların yaraları sarılamamışken, Gazze’de eşi benzeri görülmemiş bir vahşete tanıklık edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Her 10 dakikada bir çocuğun öldürüldüğü, yaşayan 10 çocuktan 9’unun ise açlık ve susuzluktan ölüm ile karşı karşıya kaldığı bir çatışma bölgesi düşünün. Savaş ortasındaki bir çocuğun ‘çok yoruldum, ölüp dinlenmek istiyorum’ dediği, ölmeyi yaşamaya tercih ettiği bir dünyayı nasıl içimize sindirebiliriz. Ukrayna’nın, Suriye’nin, Gazze’nin ve diğer tüm çatışma bölgelerinin çocuklarına savaşmak veya ölmek haricinde insan onuruna yakışır bir gelecek borçluyuz. Bu bilinçle bir araya gelmiş olan bizler, herkes için adil ve yaşanabilir bir dünya hayaline inanıyoruz.”
Böyle bir yeryüzünü çocuklar aşkına kurmaya yönelik atılan her adımın çok değerli olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, “Evlatlarımızın, savaşın karanlık gölgesiyle dünyalarından eksilen her rengi yeniden yerine koyma sorumluluğunu yüreğimizde hissediyoruz” dedi.
Bu bakış açısıyla Olena Zelenska’nın özellikle Ukraynalı çocukları korumaya yönelik çalışmalarını kıymetli bulduğunu belirten Emine Erdoğan, “2022 yılında, savaş mağduru Ukraynalı çocukları Türkiye’de misafir etme girişimi de bunlardan bir tanesi. Bugün hâlâ bin 500’e yakın Ukraynalı çocuk ve refakatçisine ülkemizde ev sahipliği yapıyoruz” bilgisini verdi.
“SAVAŞIN ADİL VE KALICI BİR BARIŞLA BİR AN ÖNCE SONA ERMESİNİ YÜREKTEN DİLİYORUM”
Emine Erdoğan, vatanını savunan Ukrayna halkıyla dayanışma içinde olduklarını bir kez daha vurgulayarak, “Savaşın adil ve kalıcı bir barışla bir an önce sona ermesini yürekten diliyorum” dedi.
Çocukları koruma amacıyla düzenlenen zirvenin hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Emine Erdoğan, “Dünyanın dört bir yanında yaşanan silahlı çatışmalarda hayatını kaybedenleri rahmetle yâd ediyorum. Başta değerli dostum Sayın Zelenska olmak üzere, tüm katılımcıları saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
LİDER EŞLERİ ZİRVESİ
Zirve, Olena Zelenska tarafından 2021’de insani sorunların çözümüne yardımcı olacak uluslararası bir diyalog platformu oluşturmak ve insanların refahı için ortak projeler uygulamak amacıyla başlatıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.