Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana Stadyumu’nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Son 18 yılda ülkemizin spor altyapısını baştan aşağı yeniledik. İllerimizin ihtiyaçlarına göre yeni spor tesislerini hizmete açtık. Türkiye’nin her köşesine stadyumlar, yüzme havuzları, futbol sahaları, gençlik merkezleri, spor salonları, atletizm pistleri inşa ettik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Stadyumu’nun açılış törenine AK Parti Genel Merkezi’nden video konferans yöntemiyle bağlanarak, vatandaşlara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yapılan Yeni Adana Stadyumu’nun hayırlı olmasını dileyerek, bu tesisin Adana’ya kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik etti.
SEYİRCİ KAPASİTESİ 33 BİN KİŞİ
Stadın, 78 bin metrekare açık, 60 bin metrekare kapalı olmak üzere toplam 138 bin metrekare büyüklüğe sahip olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, alttan ısıtma ve soğutma sisteminin bulunduğu stadyumun toplam seyirci kapasitesinin ise 33 bin kişi olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin 444 araçlık otoparkı, ilk yardım odaları, 49 locası ve diğer özellikleriyle göz kamaştıran bu tesisin 162 milyon liralık yatırımla hayata geçirildiğini belirterek, “Böylece Adana’mıza her bakımdan modern bir spor tesisini kazandırmış olduk. Adanaspor ve Adana Demirspor maçlarını artık burada oynayacak. Her iki spor kulübümüze de oynayacakları maçlarda şimdiden başarılar diliyorum. Yeni stadyumun da motivasyonuyla Adanaspor ve Adana Demirspor’un başarı grafiklerini daha da yükselteceklerine inanıyorum” dedi.
“TÜRKİYE’NİN HER KÖŞESİNE SPOR TESİSLERİ İNŞA ETTİK”
Türkiye’de uzun yıllar boyunca, belli-başlı dallar dışında spora gereken önemin verilmediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Spora ilgisi olan gençlerimiz, hem ailelerinden hem de resmî kurumlardan yeterince destek görmedikleri için bir müddet sonra başka arayışlara girdi. Bu sebeple Türkiye, çok genç nüfusa sahip olmasına rağmen, sporda istenen, beklenen, arzulanan başarıları uzun yıllar yakalayamadı. Şüphesiz uluslararası alanda isim yapan, kupa kaldıran, madalya kazanan sporcularımız, takımlarımız ve spor kulüplerimiz de oldu. Ancak bu, Türkiye’nin potansiyelini gerçek anlamda yansıtacak düzeye maalesef hiçbir zaman ulaşmadı. İlk gençlik yıllarında spora, özellikle de futbola gönül vermiş birisi olarak, yaşanan sıkıntıların hep farkındaydık. İstanbul’a Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğimizde, şehrin kronik sorunlarını çözerken, spor altyapısındaki eksiklikleri de gidermeye çalıştık. Görev yaptığımız 4,5 sene içinde hamdolsun önemli işlere imza attık. Bu anlayışı 2002’den itibaren 81 vilayetimizin tamamına yaydık. Son 18 yılda ülkemizin spor altyapısını baştan aşağı yeniledik. İllerimizin ihtiyaçlarına göre yeni spor tesislerini hizmete açtık. Türkiye’nin her köşesine stadyumlar, yüzme havuzları, futbol sahaları, gençlik merkezleri, spor salonları, atletizm pistleri inşa ettik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında Türkiye genelinde bin 575 tesis varken; bugün bu sayıyı iki kattan fazla artarak 3 bin 903’e çıkarttıklarını belirtti ve atletizm pistlerinin sayısını 12’den 56’ya, spor salonlarının sayısını da 372’den 904’e yükselttikleri bilgisini paylaştı.
Hükûmetleri döneminde sadece Adana’ya 18 spor tesisi kazandırdıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adana’da 2002 yılında 31 tesis varken, bugün 104 tesisle gençlerimize hizmet veriyoruz. Futbolda, çoğu ömrünü tamamlamış olan stadyumları yıkıp yerlerine uluslararası standartlarda yüksek kapasiteli yeni tesisler inşa ettik. Şimdiye kadar ülke genelinde 32 stadyumu tamamladık; 10 stadyumun yapımı, 4 tanesinin de proje ve ihale süreci devam ediyor. Sporcularımız bu tesislerde 7 gün 24 saat, gönül rahatlığıyla çalışabilsin diye, buraları dört dörtlük bir spor merkezi olarak tasarlıyoruz” açıklamasında bulundu.
“FAAL SPORCU SAYIMIZ SON 18 YILDA 206 BİNDEN, 3 MİLYON 623 BİNE ÇIKTI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisleşmenin, Türk sporunu güçlendirme, sporcuları destekleme, hedeflere ulaşma noktasında çok büyük önem arz ettiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Nitekim spor altyapısına yaptığımız tüm bu yatırımların meyvelerini son yıllarda fazlasıyla toplamaya başladık. Sporcularımız 2002 yılında sadece bin 481 madalya kazanabilmişken, 2019’da elde ettikleri 8 bin 800’ün üzerinde madalyayla, verilen emeklerin boşa gitmediğini tüm dünyaya gösterdiler. Faal sporcu sayımız son 18 yılda 206 binden 3 milyon 623 bine çıktı. Adana’da da sporcu sayısında rekor artışlar yakaladık. İlimizde 2002 yılında 7 bin 762 lisanslı sporcu varken, biz bu rakamı 189 bin 541’e ulaştırdık. Verilen destek ve yatırımlarla önü açılan spor kulüplerimizin sayısında da ciddi artış oldu. Adana’da 2002 yılında 113 olan spor kulübü sayısı 2021 yılında 486’ya çıktı. Önümüzdeki yıllarda, sporcularımızın başarılarının daha da artacağına inanıyorum.”
“Son 18 yılda her alanda yakalanan başarının formülü, ülkenin enerjisini fuzuli tartışmalarla harcamamasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, her kurumun kendi alanına odaklanarak, herkes işin bir ucundan tutarak, görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştığını anlattı.
“GENÇLERİMİZİ, SONU GÖZYAŞI VE PİŞMANLIK OLAN MECRALARA SÜRÜKLEMEYE KİMSENİN HAKKI YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasetçi, ülkeye en iyi şekilde hizmet etmeye; öğretmen, çocuklarımızı en güzel şekilde yetiştirmeye odaklandı. Polisimiz asayişi ve huzuru sağlamaya, askerimiz vatanımızı korumaya, çiftçimiz üretmeye, işçimiz çalışmaya, ihracatçımız yeni pazarlar bulmaya kendini adadı. Sporcularımız ise branşlarında en iyi olmak için ter döktü, emek verdi, mücadele etti. Böylece ortaya; tarımda, ihracatta, savunmada, terörle mücadelede, sporda destan yazan bir ülke çıktı” ifadelerini kullandı.
Eski Türkiye’de gençlerin enerjilerinin çatışmalarla, gerilimlerle, ülkeye hiçbir yararı olmayan tartışmalarda harcandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatırlayınız; gençlerimiz 1960 darbesine giden süreçte figüran olarak kullanıldı. Aynı şekilde, 1970’lerde heba olan yine bu ülkenin gençleriydi. PKK’dan FETÖ’ye, DEAŞ’tan DHKP-C’ye kadar birçok karanlık yapı, farklı değerlerimizi istismar ederek, hep gençlerimizi ağına düşürmenin peşinde koştu. Milletimize benzer acılar yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Gençlerimizi, sonu gözyaşı ve pişmanlık olan mecralara sürüklemeye kimsenin hakkı yoktur” değerlendirmesinde bulundu.
Son dönemde üniversiteler üzerinde oynanan oyunları çok yakından takip ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Marjinal örgütlerin kadrolu militanlarının başını çektiği bu eylemlerin amacı ne demokrasidir, ne hukuktur, ne de özgürlüktür. Bu provokasyonların gayesi ülkemizin dikkatini dağıtarak, özellikle Türkiye’yi hedeflerinden uzaklaştırmaktır. Gençlerin kanı üzerinden kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlara, son 18 yıldır fırsat vermedik, inşallah bundan sonra da vermeyeceğiz. Gençlerimizin arasına nefret ve nifak tohumu ekilmesine asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda devletin kurumlarıyla beraber ailelere de çok önemli görevler düştüğüne işaret ederek, ailelerden evlatlarına sahip çıkmalarını, her biri Türkiye için bir cevher olan bu gençleri profesyonel provokatörlerin ellerine terk etmemelerini istirham etti.
“Biz de devlet olarak gerekeni yapacak, gençlerimize sunduğumuz imkânların hem sayısını hem de kalitesini yükseltmeye devam edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, söyle devam etti: “İnşallah gelecekte gençlerimizin adını daha çok duyacak, başarılarını daha çok konuşacak, onlarla daha fazla iftihar edeceğiz. Açılışını yaptığımız Yeni Adana Stadyumu’nun bu vizyonumuzun en güzel örneklerinden biri olduğu kanaatindeyim. Bu güzel tesisin kısa sürede Adana’mızın gurur abidelerinden biri hâline geleceğine inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski stadyumun yerine de millet bahçesi yapılacağını belirterek, açılışı yapılan yeni stadyumun çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışmalarının da bir an evvel tamamlanması talimatını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından tören alanında hazır bulunan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Zehra Zümrüt Selçuk, Adana Valisi Süleyman Elban ve diğer yetkililere Yeni Adana Stadyumu’nun açılış kurdelesini kesme talimatı verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz destanının 9. yıl dönümünde Gazi Meclis’te olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Ateşten gömlek giydikleri o imtihan gecesinde olduğu gibi yine güçlü bir şekilde omuz omuza vermiş, birbirlerine sıkıca kenetlenmiş durumda olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seyrettikleri videoda o meşum geceyi bir kez daha hatırladıklarını, acıyla, hüzünle öfkeyle birlikte dayanışmayı cesareti ve direnişi de tekrar gözlerinin önünden geçirdiklerini ifade etti.
İstiklal ve istikbale sahip çıkan, bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerin ruhları için Fatiha Suresi okuduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rabbim dualarımızı, kahraman şehitlerimizin ruhlarına nail eylesin. 15 Temmuz gecesi cesur ve vakur bir tavırla hainlere karşı duran, gövdesini siper edip o hayâsız akını durduran, baş verip ama işgalcilere baş eğmeyen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Yine o gece canlarını ortaya koyarak vatanına, devletine, ezanına bayrağına sahip çıkan tüm gazilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Darbe girişiminin ilk anlarından itibaren sokakları, caddeleri, meydanları dolduran, havalimanlarına akın eden, geleceğine ve iradesine sahip çıkan; zilleti esaret, şehadeti nimet bilen tüm vatandaşlarıma aynı şekilde şükran duygularımı ifade ediyorum. O gece eli yüreğinde bizler için dua eden, nerede olursa olsun tepkisini güçlü bir şekilde ortaya koyan yurt dışındaki 7 milyon vatandaşımıza, gönül coğrafyamızın dört bir tarafında bize destek olan, Türkiye ve Türk milleti için kaygılanan dost ve kardeşlerimize de minnettarlığımı iletiyorum.”
“TÜRKİYE’NİN TÜRKİYE’DEN BÜYÜK OLDUĞU HAKİKATİ, 15 TEMMUZ GECESİ BİR KEZ DAHA ANLAŞILMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gece İstanbul’da okunan ezanların, Bursa’da yükselen salaların, Üsküp’te, Bakü’de Kahire’de yankılandığını dile getirdi.
Pakistan’dan Endonezya’ya, Bosna’dan Somali’ye binlerce kilometre ötede ellerin Türkiye için, Türkiye’nin selameti, kurtuluşu için semaya kalktığını, duaların Türkiye için edildiğini, Kur’anların Türkiye için okunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dost ve kardeşlerimiz, dualarıyla direnişlerimize, gözyaşlarıyla zaferimize ortak oldular. Ufku ve vicdanı dünyanın dört bir yanına uzanan bu mübarek toprakların ışığı, yeryüzünün farklı köşelerini de aydınlattı. O gece millet olmanın şuuruna bir kez daha erdik. O gece ümmet olmanın ne manaya geldiğini bir kez daha gördük. O gece cihanşümul kardeşliğimizin sırrına bir kez daha vakıf olduk. Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğu hakikati, 15 Temmuz gecesi bir kez daha hem de çok güçlü bir şekilde anlaşılmıştır. Asırlardır şehit kanlarıyla sulanan bu topraklar, tarihe yön veren destanların yazıldığı topraklardır. Engin birikimiyle, müstesna seciyesiyle, taşıdığı güçlü imanla bu millet, tam bin yıldır mazlumlara umut, düşmanlara korku veren bir millettir. İşte o millet Çanakkale ve Millî Mücadele’den sonra 15 Temmuz gecesi canıyla, kanıyla, bütün varlığıyla kıyamete kadar iftiharla anılacak şanlı bir destan yazmıştır.”
Bu destanın, çıplak ellerin tanklara, uçaklara, bombalara karşı zaferi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların, ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir. Son nefesini 10 bin kilometre ötede vatansız olarak verdikten sonra tam da cibilliyetine yakışır şekilde bir çukura atılan FETÖ elebaşının kurduğu tuzak, 15 Temmuz gecesi milletimizin dik duruşuyla, cesur duruşuyla, kahramanca direnişiyle darmadağın olmuştur. FETÖ’cülerin ülkemizi sürüklemek istediği kirli bataklık, o gece sabaha kadar verilen kararlı mücadeleyle ebediyen kurutulmuştur. Milletimiz, göğsünü kurşunlara siper ederek sadece hain darbeyi boşa çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda bir işgal girişimini de püskürtmüştür” diye konuştu.
“O GECE AKI DA KARASI DA GEÇİTTE BELLİ OLMUŞTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz gecesi, hem devlet hem de millet olarak alnımızın akıyla verdiğimiz zorlu sınav, tarihimizin en kritik dönemeçlerinden biri oldu” ifadesini kullandı.
O gece uğranılan büyük ihanetin tarihte eşinin benzerinin olmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “15 Temmuz milletimiz için bir turnusol kâğıdı vazifesi gördü. Atalarımızın sözüyle ifade edersek, o gece akı da karası da geçitte belli olmuştur. Bir yanda milletimiz tanklara, uçaklara, mermilere karşı kahramanca direnirken, diğer yanda birileri ‘geç bile kalınmıştı’ diyordu. Şehitlerimiz, gazilerimiz, bu milletin öz evlatları, asker üniforması giymiş teröristlere geçit vermezken kimileri bu kutlu direnişe ‘tiyatro’ diyor, ‘oyun’ diyor, ‘senaryo’ diyor; ahlaksızca ‘kontrollü darbe’ iftirası atıyordu. Birileri de güvenli evlerde, önlerine koyulan keyif kahvelerini yudumlayarak bekle gör stratejisi izliyordu. Bunları ve çok daha fazlasını o gece hep beraber yaşadık. Üstat Necip Fazıl’ın ‘Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir’ mısralarında anlamını bulan o derin tenakuza birlikte şahitlik ettik. Meydanlara koşanlar ile bankamatiklere koşanları, çıplak elleriyle darbeye direnenler ile darbecileri elleri patlayıncaya kadar alkışlayanları, gün vatana sahip çıkma günüdür diye öne atılanlar ile pusuya yatıp kimin kazanacağının hesabını yapanları gördük, yaşadık, bizzat tecrübe ettik. Şundan kimsenin şüphesi olmasın. Tüm bunlar, milletimizin hafızasında silinmemek üzere yerlerini almıştır. Darbeye alkış tutanlar, 15 Temmuz’da yazılan şanlı destana gölge düşürmeye çalışanlar, milletin zaferine çamur atanlar ve gidişata göre pozisyon alanlar emin olun daima utançla anılacaklardır. O gece burada bu yüce çatı altında millî iradeye sahip çıkanların isimleri de aynı şekilde milletimizin kalbine altın harflerle nakşedilmiştir.”
“EZELİ VE EBEDİ KARDEŞLİĞİMİZE GÜVENİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin sokakta kahramanca istiklalini savunurken milletvekillerinin de Meclis’te demokrasiye, milletin muazzez iradesine canları pahasına sahip çıktığını söyledi.
“Gazi Meclis’in şanına yaraşır bir şekilde tıpkı Millî Mücadele günlerinde olduğu gibi milletin emanetine gölge düşürmediniz. Siyasi parti ayırmaksızın o gece milletin istiklal ve istikbal mücadelesine destek olan tüm milletvekillerimize şahsım, milletim adına teşekkür ediyor, Cenabı Allah hepinizden razı olsun, diyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunu da çok açık ve net ifade etmek durumundayım; şehitlerimizin fedakârlıkları asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Gazilerimizin mücadeleleri asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Adım adım inşa ettiğimiz Terörsüz Türkiye inşallah onların eseri olacaktır. Ülkemiz yarım asırlık terör boyunduruğundan kurtuldukça her alanda şahlanışa geçecek; ekonomide, savunmada, kalkınmada, güvenlikte, iç ve dış politikada yepyeni bir dönem başlayacak. Terörsüz Türkiye, terörsüz bölgeye giden sürecin kilidini açacak. Türkiye Yüzyılı’nın inşası daha da hızlanacak. Çok kutuplu dünyada Türkiye’miz yeni bir kutup başı olarak inşallah hak ettiği yeri alacaktır. Bundan asla ve asla şüphe duymuyoruz. Çünkü biz milletimize güveniyoruz. Ezeli ve ebedi kardeşliğimize güveniyoruz. Demokrasimizin sorun çözme kapasitesine sonuna kadar güveniyoruz. TBMM’nin tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi tüm farklılıkları bir yana bırakıp dayanışma içinde ülkemizin terörden kurtulma mücadelesine de güçlü destek vereceğine yürekten inanıyorum.”
15 Temmuz şehitleriyle birlikte tüm şehitleri yâd eden ve gazilere hayırlı ömür temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstiklaline aşık, böyle asil, aziz ve cesur bir millete hizmetkarlık yapmayı bizlere nasip eden Rabbime sonsuz hamdediyorum” dedi.
Törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Meclis Başkanvekili Celal Adan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve eski Başbakan Tansu Çiller ile bir süre sohbet etti.
FETÖ; dini istismar ederek İslam diniyle alakası olmayan yeni bir siyasi, ekonomik ve toplumsal düzen kurmayı amaçlayan yasadışı bir yapılanmadır. Baskı, şantaj, tehdit, suikast, kumpas, casusluk, kara para aklama, yargı gücünü çıkarı için kullanma gibi pek çok suç teşkil eden faaliyet yürüten FETÖ, 15 Temmuz hain darbe girişiminde daha da ileri giderek milletimizin egemenlik haklarına, demokrasimize ve Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine doğrudan ve açıktan bir saldırı gerçekleştirmiştir.
15 TEMMUZ
15 Temmuz, milletimizin kararlılığıyla yazılan onurlu bir direnişin ve ölümsüz bir zaferin adıdır. Ve o zaferin adı, hiç şüphesiz Türkiye’dir. Cesaret timsali yürekler o gece, tanklara karşı dimdik durmuş, kurşunlara yürümüş, bölünmez bir bütün olarak karanlığa geçit vermemiştir.
Canı pahasına istiklâlini savunan bu yüce duruş, vatan toprağına imanla kazınmış bir iradenin ifadesidir.
Bu büyük birlik ve beraberliğin ilelebet sürmesini diliyor, aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.
GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE
“Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır? “
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler. FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük! “FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli Ticari teröristler”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin 68 gün boyunca 90 bin kilometre yol kat edeceğini ve 100 binden fazla yolcuyu taşıyacağını bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak. Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin uğurlama töreninde konuştu. Bakan Uraloğlu, milletin tarihine altın harflerle kazınmış bir destanı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü anmak ve bu şuuru gelecek nesillere taşımak için bir araya geldiklerini kaydetti.
15 Temmuz 2016 gecesinin, bu toprakların gördüğü en karanlık gecelerden biri olduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Hain FETÖ mensupları, bu aziz milletin iradesine, bağımsızlığına ve geleceğine kastettiler. Tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle, milletin silahını millete doğrulttular. Millet Meclisi’mizi bombaladılar, sokaklarda masum canlara kıydılar. Ama unuttukları bir şey vardı: Bu millet, söz konusu vatan olduğunda, canını bir an bile düşünmeden feda eder! O gece, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Milletimizi meydanlara davet ediyorum!’ çağrısıyla, milyonlar sokağa döküldü. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden, ellerinde bayrakları, yüreklerinde imanları, tek bir ses oldular: Ya istiklal ya ölüm!”
“Bu Millet, Tankların Gücüne Değil, İmanının Gücüne İnandı”
TÜRKSAT’ta Ahmet Özsoy ve Ali Karslı gibi kahramanların, hainlerin yayınları kesme girişimini canları pahasına engellediğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımızın sesi milletimize ulaştı, milletimiz iradesine sahip çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın o tarihi gecede söylediği gibi: ‘Bu millet, tankların gücüne değil, imanının gücüne inandı!’ İşte o iman, o kararlılık, 40 yıllık hain planları bir gecede yerle bir etti. 15 Temmuz, milletimizin yeniden diriliş destanıdır. Bu destan, ‘Zaferin adı Türkiye’ diye yazılmıştır!” dedi.
68 Gün Boyunca 90 Bin Kilometre Yol Kat Edecek
Bu destanı yaşatmak, o geceki ruhu yeniden hissettirmek için, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü eliyle giydirilen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Treni’ni uğurladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, trenin 68 gün boyunca, Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Eskişehir-İstanbul ve Ankara-Karaman hatlarında, tam 90 bin kilometre yol kat edeceğini söyledi. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“100 binden fazla yolcuyu taşıyarak, geçtiği her istasyonda, her şehirde, her yürekte 15 Temmuz’un ruhunu yeniden canlandıracak. Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak.”
Güzergâhında; Ankara, Eskişehir, Konya, Karaman, Bilecik, İzmit ve İstanbul’da milyonlarca vatandaşın, trenin üzerindeki mesajlarla o kahramanlık destanını bir kez daha yâd edeceğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” açıklamasında bulundu.
“Milletimizin Yolunu Açmanın Gururunu Yaşıyoruz”
15 Temmuz’un, ikinci Kurtuluş Savaşı olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, o gece, milletin bir kahramanlık destanı yazarak; 251 vatan evladının şehadet şerbeti içtiğini 2 bin 740 gazinin ise bu büyük zaferin simgesi olduğunu kaydett. Bakan Uraloğlu, “Onlar, bu vatanın istiklalini, çocuklarımızın geleceğini, milletimizin onurunu korudu. Bizler de demiryollarımızın 168 yıllık köklü mirasıyla bu aziz vatanın her karışına hizmet etmenin, milletimizin yolunu açmanın gururunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz’un adsız kahramanlarını, vatan için can veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anan ve gazilere şükranlarını sunan Uraloğlu, “Cenab-ı Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Birliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz daim olsun. ‘Zaferin Adı Türkiye!’ diyerek, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Trenimizin yolunun açık olmasını diliyor, tüm yolcularımıza hayırlı yolculuklar diliyorum. Yolumuz ve bahtımız açık olsun.” dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.