Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana Stadyumu’nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Son 18 yılda ülkemizin spor altyapısını baştan aşağı yeniledik. İllerimizin ihtiyaçlarına göre yeni spor tesislerini hizmete açtık. Türkiye’nin her köşesine stadyumlar, yüzme havuzları, futbol sahaları, gençlik merkezleri, spor salonları, atletizm pistleri inşa ettik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Stadyumu’nun açılış törenine AK Parti Genel Merkezi’nden video konferans yöntemiyle bağlanarak, vatandaşlara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yapılan Yeni Adana Stadyumu’nun hayırlı olmasını dileyerek, bu tesisin Adana’ya kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik etti.
SEYİRCİ KAPASİTESİ 33 BİN KİŞİ
Stadın, 78 bin metrekare açık, 60 bin metrekare kapalı olmak üzere toplam 138 bin metrekare büyüklüğe sahip olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, alttan ısıtma ve soğutma sisteminin bulunduğu stadyumun toplam seyirci kapasitesinin ise 33 bin kişi olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin 444 araçlık otoparkı, ilk yardım odaları, 49 locası ve diğer özellikleriyle göz kamaştıran bu tesisin 162 milyon liralık yatırımla hayata geçirildiğini belirterek, “Böylece Adana’mıza her bakımdan modern bir spor tesisini kazandırmış olduk. Adanaspor ve Adana Demirspor maçlarını artık burada oynayacak. Her iki spor kulübümüze de oynayacakları maçlarda şimdiden başarılar diliyorum. Yeni stadyumun da motivasyonuyla Adanaspor ve Adana Demirspor’un başarı grafiklerini daha da yükselteceklerine inanıyorum” dedi.
“TÜRKİYE’NİN HER KÖŞESİNE SPOR TESİSLERİ İNŞA ETTİK”
Türkiye’de uzun yıllar boyunca, belli-başlı dallar dışında spora gereken önemin verilmediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Spora ilgisi olan gençlerimiz, hem ailelerinden hem de resmî kurumlardan yeterince destek görmedikleri için bir müddet sonra başka arayışlara girdi. Bu sebeple Türkiye, çok genç nüfusa sahip olmasına rağmen, sporda istenen, beklenen, arzulanan başarıları uzun yıllar yakalayamadı. Şüphesiz uluslararası alanda isim yapan, kupa kaldıran, madalya kazanan sporcularımız, takımlarımız ve spor kulüplerimiz de oldu. Ancak bu, Türkiye’nin potansiyelini gerçek anlamda yansıtacak düzeye maalesef hiçbir zaman ulaşmadı. İlk gençlik yıllarında spora, özellikle de futbola gönül vermiş birisi olarak, yaşanan sıkıntıların hep farkındaydık. İstanbul’a Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğimizde, şehrin kronik sorunlarını çözerken, spor altyapısındaki eksiklikleri de gidermeye çalıştık. Görev yaptığımız 4,5 sene içinde hamdolsun önemli işlere imza attık. Bu anlayışı 2002’den itibaren 81 vilayetimizin tamamına yaydık. Son 18 yılda ülkemizin spor altyapısını baştan aşağı yeniledik. İllerimizin ihtiyaçlarına göre yeni spor tesislerini hizmete açtık. Türkiye’nin her köşesine stadyumlar, yüzme havuzları, futbol sahaları, gençlik merkezleri, spor salonları, atletizm pistleri inşa ettik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında Türkiye genelinde bin 575 tesis varken; bugün bu sayıyı iki kattan fazla artarak 3 bin 903’e çıkarttıklarını belirtti ve atletizm pistlerinin sayısını 12’den 56’ya, spor salonlarının sayısını da 372’den 904’e yükselttikleri bilgisini paylaştı.
Hükûmetleri döneminde sadece Adana’ya 18 spor tesisi kazandırdıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adana’da 2002 yılında 31 tesis varken, bugün 104 tesisle gençlerimize hizmet veriyoruz. Futbolda, çoğu ömrünü tamamlamış olan stadyumları yıkıp yerlerine uluslararası standartlarda yüksek kapasiteli yeni tesisler inşa ettik. Şimdiye kadar ülke genelinde 32 stadyumu tamamladık; 10 stadyumun yapımı, 4 tanesinin de proje ve ihale süreci devam ediyor. Sporcularımız bu tesislerde 7 gün 24 saat, gönül rahatlığıyla çalışabilsin diye, buraları dört dörtlük bir spor merkezi olarak tasarlıyoruz” açıklamasında bulundu.
“FAAL SPORCU SAYIMIZ SON 18 YILDA 206 BİNDEN, 3 MİLYON 623 BİNE ÇIKTI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisleşmenin, Türk sporunu güçlendirme, sporcuları destekleme, hedeflere ulaşma noktasında çok büyük önem arz ettiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Nitekim spor altyapısına yaptığımız tüm bu yatırımların meyvelerini son yıllarda fazlasıyla toplamaya başladık. Sporcularımız 2002 yılında sadece bin 481 madalya kazanabilmişken, 2019’da elde ettikleri 8 bin 800’ün üzerinde madalyayla, verilen emeklerin boşa gitmediğini tüm dünyaya gösterdiler. Faal sporcu sayımız son 18 yılda 206 binden 3 milyon 623 bine çıktı. Adana’da da sporcu sayısında rekor artışlar yakaladık. İlimizde 2002 yılında 7 bin 762 lisanslı sporcu varken, biz bu rakamı 189 bin 541’e ulaştırdık. Verilen destek ve yatırımlarla önü açılan spor kulüplerimizin sayısında da ciddi artış oldu. Adana’da 2002 yılında 113 olan spor kulübü sayısı 2021 yılında 486’ya çıktı. Önümüzdeki yıllarda, sporcularımızın başarılarının daha da artacağına inanıyorum.”
“Son 18 yılda her alanda yakalanan başarının formülü, ülkenin enerjisini fuzuli tartışmalarla harcamamasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, her kurumun kendi alanına odaklanarak, herkes işin bir ucundan tutarak, görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştığını anlattı.
“GENÇLERİMİZİ, SONU GÖZYAŞI VE PİŞMANLIK OLAN MECRALARA SÜRÜKLEMEYE KİMSENİN HAKKI YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasetçi, ülkeye en iyi şekilde hizmet etmeye; öğretmen, çocuklarımızı en güzel şekilde yetiştirmeye odaklandı. Polisimiz asayişi ve huzuru sağlamaya, askerimiz vatanımızı korumaya, çiftçimiz üretmeye, işçimiz çalışmaya, ihracatçımız yeni pazarlar bulmaya kendini adadı. Sporcularımız ise branşlarında en iyi olmak için ter döktü, emek verdi, mücadele etti. Böylece ortaya; tarımda, ihracatta, savunmada, terörle mücadelede, sporda destan yazan bir ülke çıktı” ifadelerini kullandı.
Eski Türkiye’de gençlerin enerjilerinin çatışmalarla, gerilimlerle, ülkeye hiçbir yararı olmayan tartışmalarda harcandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatırlayınız; gençlerimiz 1960 darbesine giden süreçte figüran olarak kullanıldı. Aynı şekilde, 1970’lerde heba olan yine bu ülkenin gençleriydi. PKK’dan FETÖ’ye, DEAŞ’tan DHKP-C’ye kadar birçok karanlık yapı, farklı değerlerimizi istismar ederek, hep gençlerimizi ağına düşürmenin peşinde koştu. Milletimize benzer acılar yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Gençlerimizi, sonu gözyaşı ve pişmanlık olan mecralara sürüklemeye kimsenin hakkı yoktur” değerlendirmesinde bulundu.
Son dönemde üniversiteler üzerinde oynanan oyunları çok yakından takip ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Marjinal örgütlerin kadrolu militanlarının başını çektiği bu eylemlerin amacı ne demokrasidir, ne hukuktur, ne de özgürlüktür. Bu provokasyonların gayesi ülkemizin dikkatini dağıtarak, özellikle Türkiye’yi hedeflerinden uzaklaştırmaktır. Gençlerin kanı üzerinden kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlara, son 18 yıldır fırsat vermedik, inşallah bundan sonra da vermeyeceğiz. Gençlerimizin arasına nefret ve nifak tohumu ekilmesine asla müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda devletin kurumlarıyla beraber ailelere de çok önemli görevler düştüğüne işaret ederek, ailelerden evlatlarına sahip çıkmalarını, her biri Türkiye için bir cevher olan bu gençleri profesyonel provokatörlerin ellerine terk etmemelerini istirham etti.
“Biz de devlet olarak gerekeni yapacak, gençlerimize sunduğumuz imkânların hem sayısını hem de kalitesini yükseltmeye devam edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, söyle devam etti: “İnşallah gelecekte gençlerimizin adını daha çok duyacak, başarılarını daha çok konuşacak, onlarla daha fazla iftihar edeceğiz. Açılışını yaptığımız Yeni Adana Stadyumu’nun bu vizyonumuzun en güzel örneklerinden biri olduğu kanaatindeyim. Bu güzel tesisin kısa sürede Adana’mızın gurur abidelerinden biri hâline geleceğine inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski stadyumun yerine de millet bahçesi yapılacağını belirterek, açılışı yapılan yeni stadyumun çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışmalarının da bir an evvel tamamlanması talimatını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından tören alanında hazır bulunan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Zehra Zümrüt Selçuk, Adana Valisi Süleyman Elban ve diğer yetkililere Yeni Adana Stadyumu’nun açılış kurdelesini kesme talimatı verdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2024’ün 9 ayında ihracatın geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı.” dedi.
Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda, eylül ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Orta Vadeli Program’ın en önemli omurgalarından birinin dış ticarette sürdürülebilir bir dengeyi sağlamak, dış ticaret ve cari açığı düşürmek olduğunu dile getiren Bolat, bu çabalarla büyümede ihracatın payını artırarak enflasyonla mücadele programına katkı vermenin amaçlandığına dikkati çekti.
Bolat, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 5,1 büyüdüğünü anımsatarak, bu eğilimin 2024’te de devam ettiğini söyledi.
Bu yılın ilk çeyreğinde ülkenin yüzde 5,3 büyüdüğünü kaydeden Bolat, “Bu büyümenin 2,5 puan katkısı net ihracattan gelmektedir. İkinci çeyrekte yüzde 2,5 büyüdük. Onun da 1,3 puanı net ihracatın katkısından gelmektedir. Bu sağlıklı ve istikrarlı bir büyümenin formülüdür.” diye konuştu.
“Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık”
Bolat, eylül ayında dış ticarette dengelenmenin devam ettiğini, 2024 Ocak-Eylül verilerinin de olumlu ilerleyişi gösterdiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
“Eylül ayında ihracatımız 22 milyar 7 milyon dolar oldu. Bu rakam geçen yılın rakamına göre yüzde 1,8’lik küçük bir azalışı ifade etmekle beraber, bunun en önemli sebebi takvim etkisi olmaktadır. Altın ihracatında yüzde 66’lık bir gerilememiz söz konusu. Altın ve enerjiyi çıkardığımızda ihracatımızdaki artış eylülde yüzde 3,3, 20,8 milyar dolara ulaşmış oldu. Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık.”
Bolat, ithalatta da eylül ayında azalma trendini görmekten memnuniyet duyduklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
“İhracattaki 1,8’lik küçük artışın yanında ithalatımızda da eylül ayında yüzde 1,4’lük bir azalış söz konusu oldu. Yani her kesimde de yaklaşık 400 milyon dolar civarında bir azalış söz konusu oldu. Çeyreklik trend burada çok önemli. 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre ihracatta yüzde 4,4’lük artışımız var, bu 3 milyar dolarlık artışa tekabül ediyor. İthalatta da söz konusu dönemde yaklaşık 6 milyar dolarlık azalma söz konusu. Bu da yüzde 6,8’lik bir azalışa tekabül ediyor.”
“Eylülde dış ticaret açığı 5,1 milyar dolar olarak gerçekleşti”
Bakan Bolat, eylülde, dış ticaret açığının 5,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, “Geçen yılın aynı döneminde de 5 milyar 95 milyon dolar dış ticaret açığı kaydedilmişti. Her 2 yılı kıyasladığımızda dış ticaret açığımızda çok sınırlı bir artış gerçekleşmiş.” dedi.
Dış ticaret açığının son 14 ayın 11’inde azaldığına dikkati çeken Bolat, açığın üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre 17,4 milyar dolara gerilediğini, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise 8,5 yüzde puan artışla yüzde 79,2 seviyesine yükseldiğini bildirdi.
Bolat, eylül ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 81,1 olarak kaydedildiğini anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
“2024’ün 9 ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolar oldu. Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı. Bu dönemde ithalatta ise yaklaşık yüzde 8’lik azalışla 252,9 milyar dolara geriledi. Böylece ithalatımızda da net 21,6 milyar dolarlık azalış var.”
“Dış ticaret açığı 9 ayda yüzde 31,5 azaldı”
Dış ticaret açığındaki gelişmelere de değinen Bolat, “Dış ticaret açığı yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31,5 azalışla 87,7 milyar dolardan 60,1 milyar dolara geriledi.” ifadesini kullandı. Bolat, böylece 9 ayda dış ticaret açığının 27,6 milyar dolar azaldığını söyledi.
Bolat, 9 ayda hem enflasyon hem de dış ticaret açığında yaşanan düşüşün Türkiye’deki makroekonomik istikrar sürecine büyük katkılar yaptığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“2024’ün eylülünde yıllıklandırılmış ihracatımız yüzde 3,4 artış ile 261,6 milyar dolara ulaşmıştır. Mal ihracatında son 1 yılda 8,6 milyar dolar net artış sağlandı. İthalat düşüşündeki ana eğilim, bu yıl da devam etti. Yıllıklandırılmış ithalatımız geçen yıl 367 milyar dolar iken bu yıl 340,3 milyar dolara geriledi.” Geçen ay yıllıklandırılmış dış ticaret açığının 78,7 milyar dolara gerilediğine işaret eden Bolat, yıl sonunda bu açığın daha da düşeceğini söyledi.
Bolat, ihracatın ithalatı karşılama oranının da eylülde yüzde 76,8 olduğunu aktardı.
Hizmet ihracatının geçen yılı sonunda 106 milyar dolar olduğunu belirten Bolat, Bakanlık olarak 9 ayda hizmetler ihracatını 84 milyar dolar olarak hesapladıklarını söyledi.
Bolat, cari işlemler açığının temmuz itibarıyla 19,1 milyar dolara gerilediğine işaret ederek, “Cari açıkta yıl sonu Orta Vadeli Program tahmini 34,5 milyar dolar. Kesin olarak 20 milyar doların altında cari işlemler açığıyla yılı kapatacağız.” diye konuştu.
Sektörel bazda ihracat rakamları hakkında da bilgi veren Bolat, 9 ayda ihracatın otomotiv sektöründe yüzde 6,7, kimya sektöründe yüzde 5,7, çelik sektöründe yüzde 10,5, tekstil sektöründe yüzde 12 ve mücevher sektöründe yüzde 7,6 arttığını kaydetti.
Bolat, Avrupa Birliğine 9 ayda 80,5 milyar dolar ihracat yapıldığını belirterek, Almanya’da büyük durgunluk yaşandığını ve bu nedenle söz konusu ülkeye yapılan ihracattın 607 milyon dolar azaldığını ifade etti. Bu dönemde İngiltere, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hollanda’nın, ihracatın en çok arttığı ülkeler olduğunu aktaran Bolat, ihracatın en fazla azaldığı ülkenin yaklaşık 6 aydır ticaret yapılmayan İsrail olduğunu, bu ülkeyi Rusya, Almaya, Fransa ve İsviçre’nin takip ettiğini söyledi.
“Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var”
Hükümet olarak “Türkiye Yüzyılı”nı ticaret yüzyılı yapma hedefiyle yola çıktıklarını aktaran Bolat, “Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var. Ama takdir edersiniz ki kuzeyimizde büyük bir sıcak savaş, güneyimizde bir soy kırım ve genişlemekte olan sıcak savaş var. Özelliklede Avrupa’da yaşanan büyük bir ekonomik durgunluk söz konusu. Bu olumsuzluklara rağmen ihracat için koşturan ihracatçılarımızı kutluyoruz.” diye konuştu.
Bolat, ihracatçılara yardımcı olmak üzere Eximbank kaynakları artırdıklarına dikkati çekerek, “Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Merkez Bankamız ile çalışıyoruz, bir kaç güne kadar Eximbank ve reeskont kredileriyle ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız yeni açıklamalar yapacak. Gerek miktar artırımı gerekse de maliyet düşürme noktasında çalışmalar nihayete ermek üzere.” değerlendirmesinde bulundu.
Geçmiş yıllarda yüzde 80 seviyelerinde uygulanan ihracat bedellerinin Merkez Bankasına satış yükümlülüğünün yüzde 30’a indirildiğini anımsatan Bolat, “Ayrıca, kurumlar vergisi oranı ihracatçılarımız için 5 puan aşağı çekilerek yüzde 20 seviyesine getirildi. Ayrıca, hizmet ihracatçısı şirketlerin yabancılara sundukları hizmetlerden elde ettikleri kazançlarını Türkiye’ye getirmeleri durumunda, söz konusu kazançların yüzde 80’ini vergi matrahından düşürmeleri mümkün hale getirildi.” dedi.
“İhracat için bütün imkanlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz. İhracat için ‘asla durmak yok, çalışmaya devam’ sloganıyla hedeflerimizi gerçekleştirinceye kadar Bakanlık ve ihracatçılar ailesi olarak çalışacağız.”
“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”
“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”
“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.
İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.