Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, geçen yıl 4 bin 149 olayda, 4 milyar 403 milyon lira değerinde kaçak eşya yakalaması gerçekleştirdiklerini belirterek, “Böylelikle 2019’daki 3 milyar 165 milyon lira olan yakalama rakamımızı 2020’de yüzde 40 artırdık.” dedi.
Bakan Pekcan, Bakanlığın Komuta Kontrol Merkezi’nde düzenlenen “2020 Yılı Kaçakçılıkla Mücadele Değerlendirme Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, 2020 yılının tüm dünya için her alanda çok zor bir yıl olduğunu, küresel salgın koşullarının birçok alanda olduğu gibi uluslararası ticarette yarattığı olumsuz ve ağır sonuçlara şahit olduklarını söyledi.
Salgın nedeniyle uluslararası mal sevkiyatları ve insan hareketliliğinin yavaşladığını aktaran Pekcan, “Zor ve sıra dışı şartlara rağmen, gümrük muhafaza teşkilatımız ve tüm Bakanlık personelimiz, başta sınır kapılarımız olmak üzere ülkemizin tamamında büyük bir özveri ile çalışmalarını sürdürerek 2020 yılında da ticaretimizin akışını sağladıkları gibi kaçakçılıkla mücadelede de önemli başarılar elde ettiler.” ifadelerini kullandı.
Pekcan, geçen yıl halkın sağlığını tehdit eden uyuşturucu, tütün ve tütün mamulleri, alkollü içecekler başta olmak üzere, elektronik eşyadan tekstil ürünlerine, tarihi eser ve kültür varlıklarından nesli tükenmekte olan canlılara kadar pek çok farklı alanda yakalama yaptıklarını belirterek, “Geçen yıl 4 bin 149 olayda, 4 milyar 403 milyon lira değerinde kaçak eşya yakalaması gerçekleştirdik. Böylelikle 2019’daki 3 milyar 165 milyon lira olan yakalama rakamımızı 2020’de yüzde 40 artırdık. Arkadaşlar ‘dakikada 8 bin 377 lira değerinde yakalama gerçekleştirdik.’ diyorlar, ben de kendilerine teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Geçen yılın, salgın nedeniyle azalan ekonomik aktivite ve hareketliliğe rağmen, her geçen gün geliştirdikleri kaçakçılıkla mücadele kapasitesi ve personelin özverili çalışmaları sayesinde rekor yakalamalara sahne olduğunu vurgulayan Pekcan, şöyle devam etti:
“Özellikle uyuşturucu madde kaçakçılığıyla mücadelede yüzümüzü ağartan bir yılı geride bıraktık. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, ülkemizin geleceği olan gençlerimizin hayatlarını karartan uyuşturucuya karşı amansız bir mücadele sürdürdük. Bu çerçevede, 2020 yılında gümrük muhafaza ekiplerimiz tarafından gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonlarında toplam 9,7 ton uyuşturucu madde ele geçirdik. Böylelikle 2019’da gerçekleştirdiğimiz 8,7 ton yakalamanın da miktar bazında yüzde 11,5 üzerine çıkmış olduk.
Dahası, bu yıl uyuşturucu alanında 5 adet rekor yakalamaya da imza attı arkadaşlarımız. Yılın ilk aylarında Kapıkule’de bir tırda 2 ton 70 kilogram esrar yakalayarak, ülkemiz tarihinde kara gümrük kapılarında bugüne kadar tek seferde ele geçirilen en yüksek miktarda uyuşturucu yakalamasını gerçekleştirdik. Ayrıca, Kocaeli’de bir konteyner içinde deniz gümrüklerindeki tüm zamanların en yüksek kokain yakalaması olan 540 kilogram kokaini ele geçirdik. Yine Dilucu Gümrük Kapısı’nda bir tırın akaryakıt deposunda yapılan arama sonucunda 260 kilogram sıvı metamfetamin yakaladık. Ayrıca 2020 bizim açımızdan, bir seferde 2 milyon 80 bin adet ekstazi ve halk arasında yemen otu olarak da bilinen 216 kilogram khat maddesinin ele geçirilmesi gibi önemli rekor yakalamalara da sahne oldu.”
Sigara ve alkol kaçakçılığına göz açtırılmadı
Bakan Pekcan, uyuşturucu madde kaçakçılığının yanı sıra tütün, tütün mamulleri ile alkol kaçakçılığı başta olmak üzere her türlü kaçakçılıkla mücadelede önemli sonuçlar elde ettiklerini dile getirerek, “2020 yılında yaptığımız çalışmalarla 10,8 milyon paket kaçak sigara ele geçirdik. Bunun dışında 144 milyon adet makaron ve 3,5 milyon adet sigara kağıdı, 44 bin adet elektronik sigara, 261 bin adet elektronik sigara tütünü ele geçirdik.” dedi.
Gümrük muhafaza ekiplerince gerçekleştirilen operasyonlarda toplam 705 bin litre kaçak alkollü içki yakalandığını ifade eden Pekcan, bunların yanında ülkede ciddi bir vergi kaybına neden olan akaryakıt ve çay kaçakçılığının da kararlılıkla üzerine giderek 2 bin 98 ton kaçak akaryakıt ile 176 ton çay ele geçirildiğini bildirdi.
GDO’lu pirinç gümrüğe takıldı
Bakan Pekcan, bazı dikkat çekici kaçakçılık örneklerini de paylaşarak, Kocaeli’de bir limanda bulunan şüpheli konteynerlerde x-ray ve dedektör köpeklerle yapılan kontrol sonrasında 624 bin 800 paket sigara, Sarp Gümrük Kapısı’nda bir tırın dorse tabanına özel düzenekle gizlenen 40 bin paket elektronik sigara tütünü, İzmir’de 37 milyon adet makaron ele geçirdiklerini söyledi.
İzmir’de gerçekleştirilen bir diğer operasyonda 3 bin 560 litre sahte alkollü içki, Kapıkule’de bir tırda beyan harici 20 ton çay, Gürbulak Gümrük Kapısı’nda 26 tanker dolusu 591 ton fuel-oil yakalandığına dikkati çekerek, Akçakale’de bir tırın yakıt deposunda ve Habur’da yine bir tırın tekerlek bağlantı noktalarında olmak üzere 1083 adet cep telefonu yakalandığını bildirdi.
İstanbul’da 50 bin şişe sahte parfüm, Hatay’da bir antrepoda 5 bin ton GDO’lu pirincin ele geçirildiğini anlatan Pekcan, “2020 yılında gerçekleştirdiğimiz yakalamalardan anlıyoruz ki bizler kaçakçılıkla mücadele kapasitemizi her geçen gün bir üst seviyeye taşıyarak büyük başarılar elde ettikçe, kaçakçılar da farklı yöntemler geliştirme çabasına girmektedirler.” diye konuştu.
Pekcan, 2020’de tespit edilen sıra dışı yakalamalardan örnekler de verdi.
Çağıyla yarışan vizyoner projeler ortaya koyduklarını belirten Pekcan, son teknoloji teknik cihazları ve sistemleri kullandıklarını ve personelin mesleki gelişimine büyük önem verdiklerini ifade etti.
Pekcan, yürüttükleri projelere örnekler de vererek, Savunma Sanayii Başkanlığı ile yürüttükleri MİLTAR projesi ile dünyada sayılı ülke tarafından üretilebilen araç konteyner tarama sistemlerini Türkiye’de milli imkanlarla üreteceklerini dile getirdi.
TÜBİTAK ile gerçekleştirdikleri Tarama Ağı Projesi’ne ilişkin bilgiler paylaşan Pekcan, şunları kaydetti:
“Bu proje ile envanterdeki 72 adet araç ve konteyner tarama sisteminden elde edilen görüntülerin, farklı gümrük idarelerinde ve Komuta Kontrol Merkezinde çoklu kontrole tabi tutulması ile araç ve yükte meydana gelen bütün değişimler yapay zeka ile tespit edilebilir hale gelecek. Bulgaristan, Gürcistan, İran, Nahçıvan gümrük idareleri başta olmak üzere komşu ülkelerle de görüntü paylaşımı sağlanacak.”
Pekcan, TÜBİTAK ile Veri Yönetimi ve Hedefleme Yazılımı projesini de başlattıklarını anımsatarak, projeyle yapay zekanın, zengin veri tabanının yönetimi ve analizi için kullanılmasını, bu sayede diğer yöntemlerle belirlenmesi güç olan risklerin de tespit edilmesini amaçladıklarını dile getirdi.
“Kaçakçılıkla mücadele kapasitemizi daha da üst seviyeye taşıdık”
Dünyanın birçok gelişmiş gümrük idaresine örnek teşkil eden kaçakçılıkla mücadele kapasitesini daha da üst seviyeye taşıdıklarına işaret eden Pekcan, şöyle devam etti:
“Araç, konteyner, tren tarama sistemlerimizin sayısını 72’ye yükselttik. CT tomografi cihazımıza ek olarak, ülkemize gelen yolcuların bagajlarındaki yasa dışı maddelerin tespiti için kullanıldığımız Bagaj Tarama Sistemlerimizin sayısını 133’e çıkardık. TÜBİTAK ile geliştirdiğimiz yolcu görüntüleme sistemlerimize bu yıl bir yenisini daha ekleyerek toplam 11 adet sisteme sahip olduk. Midesinde uyuşturucu taşıyan kuryelerin tespitinde kritik öneme sahip yutucu tespit cihazımızı devreye soktuk.”
Bunlara ek olarak uyuşturucu ve kimyasal madde tespit cihazı sayısını 27’ye çıkardıklarını belirten Pekcan, Türkiye’den transit geçen riskli araçların 7 gün 24 saat takibini sağlayan araç takip sistemini de önemli ölçüde geliştirdiklerini söyledi.
“Transit ticaretteki yasa dışı aktiviteleri takip kapasitemizi artırdık”
Pekcan, yıl içerisinde temin edilen 3 bin yeni ünite ve sisteme eklenilen yeni güvenlik bileşenleri sayesinde transit ticaretteki yasa dışı aktiviteleri takip kapasitesini de artırdıklarını anlattı.
“Gümrük kapılarında kullandığımız plaka tanıma sistemi ile manuel kayıtları artık ortadan kaldırıyoruz.” diyen Pekcan, geçen yıl 21 kara gümrük kapısında mevcut olan sistemlere 10 Ro-Ro liman kapısını da ilave ettiklerini ifade etti.
Bakan Pekcan, denizlerde gerçekleştirilecek kaçakçılık girişimlerini önlemek üzere envanterdeki 22 ani müdahale devriye sınıfı “Motorbot”tan geçen yıl azami şekilde faydalandıklarını aktardı.
“Uluslararası standartlardaki tesis ve merkezlerimize büyük önem veriyoruz”
Son teknoloji teknik cihaz ve sistemler kadar uluslararası standartlardaki tesis ve merkezlere de büyük önem verdiklerinin altını çizen Pekcan, şunları kaydetti:
“Komuta Kontrol Merkezimizi kaçakçılıkla mücadelenin göz bebeği ve karargahı olarak görüyoruz. Dünya Gümrük Örgütünce uluslararası eğitim merkezi olarak akredite edilmiş olan Köpek Eğitim Merkezimiz bir diğer önemli tesisimiz olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Faaliyete geçirdiğimiz Gümrük Muhafaza Kriminal Laboratuvarımız suç delillerini analiz ederek elde edilen sonuçları adli makamlara iletmeye başlamıştır.”
“İstihbari bilgi değişimleri kapsamında 25 uluslararası operasyona katılım sağladık”
Pekcan, kaçakçılıkla mücadele faaliyetlerinde, ulusal ve uluslararası iş birliğine de büyük önem verdiklerini vurgulayarak, “2020 yılında duyarlı vatandaşlarımızca Alo 136 ihbar hattı üzerinden iletilen ihbarlar başta olmak üzere çeşitli kanallardan bizlere gelen yaklaşık 2 bin ihbarı süratle değerlendirdik. Ayrıca uluslararası alanda çeşitli ülkelerle toplam 37 iş birliği ve istişare toplantısını gerçekleştirdik.” diye konuştu.
Anlık istihbari bilgi değişimleri kapsamında 25 uluslararası operasyona katılım sağladıklarını dile getiren Pekcan, Risk Yönetimi, Tasfiye ve Döner Sermaye Genel Müdürlüğünce gelişmiş analizlerle oluşturulan risk profilleri sayesinde, hedefleme faaliyetlerindeki etkinliği daha da artırdıklarını ve artıracaklarını ifade etti.
“Akaryakıt Özel Ekibi 5,5 milyar lira tutarında usulsüzlük ortaya çıkardı”
Pekcan, akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele alanında faaliyet gösteren ve ilgili tüm bakanlık ve kurumların temsilcilerinden oluşan Akaryakıt Özel Ekibi’nin çalışmalarının oldukça memnuniyet verici olduğunu dile getirerek, “Bu ekip, bugüne kadar yürütülen çalışmalarda yaklaşık 5,5 milyar lira tutarında usulsüzlük ortaya çıkardı ve 12,4 milyar lira tutarında sahte fatura tespit etti. Bu kapsamda 2020 yılında yaklaşık 780 milyon lira değerinde usulsüzlük ortaya çıkarmış bulunmakta.” dedi.
Personelin yetkinliğinin geliştirilmesi, bilgi birikimi ve tecrübesinin artırılmasına da büyük önem verdiklerinin altını çizen Pekcan, bu doğrultuda 2020 yılında 766 personele adli kolluk, istihbarat, nakit kontrolleri, olay yeri inceleme konuları başta olmak üzere 53 farklı eğitim verdiklerini söyledi.
Öte yandan narkotik, çay, tütün, patlayıcı-mühimmat, nakit ve asayiş branşlarında eğitimli 215 detektör köpeğin tüm yurtta hizmet verdiğine dikkati çelen Pekcan, alanında uzmanlaşan “Gemi Arama”, “Deniz Devriye” ve “Konteyner Kontrol” ekiplerine bu yıl “Olay Yeri İnceleme” ekiplerini de ilave ettiklerini anlattı.
“6 milyon aracın gümrük kontrol işlemlerini gerçekleştirdik”
Bakan Pekcan, narkotimler, x-ray operatörleri ve detektör köpek idarecilerinin de 2020 yılını büyük bir başarı ile kapatmada katkı sağladıklarını belirterek, “İşte aralarında bu uzman ekiplerimizin de yer aldığı 6 bin gümrük muhafaza personeli ile 2020’de yaklaşık 40 milyon yolcu, 7 milyon konteyner, 270 bin uçak, 89 bin gemi, 3,9 milyon nakliye aracı olmak üzere 6 milyon aracın gümrük kontrol işlemlerini gerçekleştirdik.” diye konuştu.
Kaçakçılığın toplum sağlığı ve güvenliği için ciddi bir tehdit olmasının yanı sıra kamu gelirlerinde büyük kayıplara ve haksız rekabete yol açması nedenleriyle de kararlılıkla mücadele edilmesi gereken bir suç olduğuna dikkati çeken Pekcan, şöyle devam etti:
“Bakanlığımız bir taraftan yasal ticareti geliştirmeye yönelik çalışmalar yaparken eş zamanlı olarak yasa dışı ticareti ve kaçakçılığı engellemek üzere faaliyetlerini etkinlikle sürdürmektedir. Ekiplerimiz, önümüzdeki dönemde de çalışmalarını artırarak sürdürecek ve kaçakçılığa göz açtırmayacaktır. Bunun için teknolojiye ve insan kaynağımıza yatırım yapmaya devam edeceğiz. Çağıyla yarışan en modern yöntemleri kullanabilen, bilgi ve yetkinliğini her zaman yenileyebilen, dinamik bir gümrük teşkilatı olma vizyonu ile ülkemiz için, vatandaşlarımız için çalışmalarımızı büyük bir gayretle sürdürmeye devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz destanının 9. yıl dönümünde Gazi Meclis’te olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Ateşten gömlek giydikleri o imtihan gecesinde olduğu gibi yine güçlü bir şekilde omuz omuza vermiş, birbirlerine sıkıca kenetlenmiş durumda olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, seyrettikleri videoda o meşum geceyi bir kez daha hatırladıklarını, acıyla, hüzünle öfkeyle birlikte dayanışmayı cesareti ve direnişi de tekrar gözlerinin önünden geçirdiklerini ifade etti.
İstiklal ve istikbale sahip çıkan, bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerin ruhları için Fatiha Suresi okuduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rabbim dualarımızı, kahraman şehitlerimizin ruhlarına nail eylesin. 15 Temmuz gecesi cesur ve vakur bir tavırla hainlere karşı duran, gövdesini siper edip o hayâsız akını durduran, baş verip ama işgalcilere baş eğmeyen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Yine o gece canlarını ortaya koyarak vatanına, devletine, ezanına bayrağına sahip çıkan tüm gazilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Darbe girişiminin ilk anlarından itibaren sokakları, caddeleri, meydanları dolduran, havalimanlarına akın eden, geleceğine ve iradesine sahip çıkan; zilleti esaret, şehadeti nimet bilen tüm vatandaşlarıma aynı şekilde şükran duygularımı ifade ediyorum. O gece eli yüreğinde bizler için dua eden, nerede olursa olsun tepkisini güçlü bir şekilde ortaya koyan yurt dışındaki 7 milyon vatandaşımıza, gönül coğrafyamızın dört bir tarafında bize destek olan, Türkiye ve Türk milleti için kaygılanan dost ve kardeşlerimize de minnettarlığımı iletiyorum.”
“TÜRKİYE’NİN TÜRKİYE’DEN BÜYÜK OLDUĞU HAKİKATİ, 15 TEMMUZ GECESİ BİR KEZ DAHA ANLAŞILMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gece İstanbul’da okunan ezanların, Bursa’da yükselen salaların, Üsküp’te, Bakü’de Kahire’de yankılandığını dile getirdi.
Pakistan’dan Endonezya’ya, Bosna’dan Somali’ye binlerce kilometre ötede ellerin Türkiye için, Türkiye’nin selameti, kurtuluşu için semaya kalktığını, duaların Türkiye için edildiğini, Kur’anların Türkiye için okunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dost ve kardeşlerimiz, dualarıyla direnişlerimize, gözyaşlarıyla zaferimize ortak oldular. Ufku ve vicdanı dünyanın dört bir yanına uzanan bu mübarek toprakların ışığı, yeryüzünün farklı köşelerini de aydınlattı. O gece millet olmanın şuuruna bir kez daha erdik. O gece ümmet olmanın ne manaya geldiğini bir kez daha gördük. O gece cihanşümul kardeşliğimizin sırrına bir kez daha vakıf olduk. Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğu hakikati, 15 Temmuz gecesi bir kez daha hem de çok güçlü bir şekilde anlaşılmıştır. Asırlardır şehit kanlarıyla sulanan bu topraklar, tarihe yön veren destanların yazıldığı topraklardır. Engin birikimiyle, müstesna seciyesiyle, taşıdığı güçlü imanla bu millet, tam bin yıldır mazlumlara umut, düşmanlara korku veren bir millettir. İşte o millet Çanakkale ve Millî Mücadele’den sonra 15 Temmuz gecesi canıyla, kanıyla, bütün varlığıyla kıyamete kadar iftiharla anılacak şanlı bir destan yazmıştır.”
Bu destanın, çıplak ellerin tanklara, uçaklara, bombalara karşı zaferi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu destan kökü bu topraklarda olan cesur insanların, ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir. Son nefesini 10 bin kilometre ötede vatansız olarak verdikten sonra tam da cibilliyetine yakışır şekilde bir çukura atılan FETÖ elebaşının kurduğu tuzak, 15 Temmuz gecesi milletimizin dik duruşuyla, cesur duruşuyla, kahramanca direnişiyle darmadağın olmuştur. FETÖ’cülerin ülkemizi sürüklemek istediği kirli bataklık, o gece sabaha kadar verilen kararlı mücadeleyle ebediyen kurutulmuştur. Milletimiz, göğsünü kurşunlara siper ederek sadece hain darbeyi boşa çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda bir işgal girişimini de püskürtmüştür” diye konuştu.
“O GECE AKI DA KARASI DA GEÇİTTE BELLİ OLMUŞTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz gecesi, hem devlet hem de millet olarak alnımızın akıyla verdiğimiz zorlu sınav, tarihimizin en kritik dönemeçlerinden biri oldu” ifadesini kullandı.
O gece uğranılan büyük ihanetin tarihte eşinin benzerinin olmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “15 Temmuz milletimiz için bir turnusol kâğıdı vazifesi gördü. Atalarımızın sözüyle ifade edersek, o gece akı da karası da geçitte belli olmuştur. Bir yanda milletimiz tanklara, uçaklara, mermilere karşı kahramanca direnirken, diğer yanda birileri ‘geç bile kalınmıştı’ diyordu. Şehitlerimiz, gazilerimiz, bu milletin öz evlatları, asker üniforması giymiş teröristlere geçit vermezken kimileri bu kutlu direnişe ‘tiyatro’ diyor, ‘oyun’ diyor, ‘senaryo’ diyor; ahlaksızca ‘kontrollü darbe’ iftirası atıyordu. Birileri de güvenli evlerde, önlerine koyulan keyif kahvelerini yudumlayarak bekle gör stratejisi izliyordu. Bunları ve çok daha fazlasını o gece hep beraber yaşadık. Üstat Necip Fazıl’ın ‘Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir’ mısralarında anlamını bulan o derin tenakuza birlikte şahitlik ettik. Meydanlara koşanlar ile bankamatiklere koşanları, çıplak elleriyle darbeye direnenler ile darbecileri elleri patlayıncaya kadar alkışlayanları, gün vatana sahip çıkma günüdür diye öne atılanlar ile pusuya yatıp kimin kazanacağının hesabını yapanları gördük, yaşadık, bizzat tecrübe ettik. Şundan kimsenin şüphesi olmasın. Tüm bunlar, milletimizin hafızasında silinmemek üzere yerlerini almıştır. Darbeye alkış tutanlar, 15 Temmuz’da yazılan şanlı destana gölge düşürmeye çalışanlar, milletin zaferine çamur atanlar ve gidişata göre pozisyon alanlar emin olun daima utançla anılacaklardır. O gece burada bu yüce çatı altında millî iradeye sahip çıkanların isimleri de aynı şekilde milletimizin kalbine altın harflerle nakşedilmiştir.”
“EZELİ VE EBEDİ KARDEŞLİĞİMİZE GÜVENİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin sokakta kahramanca istiklalini savunurken milletvekillerinin de Meclis’te demokrasiye, milletin muazzez iradesine canları pahasına sahip çıktığını söyledi.
“Gazi Meclis’in şanına yaraşır bir şekilde tıpkı Millî Mücadele günlerinde olduğu gibi milletin emanetine gölge düşürmediniz. Siyasi parti ayırmaksızın o gece milletin istiklal ve istikbal mücadelesine destek olan tüm milletvekillerimize şahsım, milletim adına teşekkür ediyor, Cenabı Allah hepinizden razı olsun, diyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunu da çok açık ve net ifade etmek durumundayım; şehitlerimizin fedakârlıkları asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Gazilerimizin mücadeleleri asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Adım adım inşa ettiğimiz Terörsüz Türkiye inşallah onların eseri olacaktır. Ülkemiz yarım asırlık terör boyunduruğundan kurtuldukça her alanda şahlanışa geçecek; ekonomide, savunmada, kalkınmada, güvenlikte, iç ve dış politikada yepyeni bir dönem başlayacak. Terörsüz Türkiye, terörsüz bölgeye giden sürecin kilidini açacak. Türkiye Yüzyılı’nın inşası daha da hızlanacak. Çok kutuplu dünyada Türkiye’miz yeni bir kutup başı olarak inşallah hak ettiği yeri alacaktır. Bundan asla ve asla şüphe duymuyoruz. Çünkü biz milletimize güveniyoruz. Ezeli ve ebedi kardeşliğimize güveniyoruz. Demokrasimizin sorun çözme kapasitesine sonuna kadar güveniyoruz. TBMM’nin tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi tüm farklılıkları bir yana bırakıp dayanışma içinde ülkemizin terörden kurtulma mücadelesine de güçlü destek vereceğine yürekten inanıyorum.”
15 Temmuz şehitleriyle birlikte tüm şehitleri yâd eden ve gazilere hayırlı ömür temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstiklaline aşık, böyle asil, aziz ve cesur bir millete hizmetkarlık yapmayı bizlere nasip eden Rabbime sonsuz hamdediyorum” dedi.
Törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Meclis Başkanvekili Celal Adan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve eski Başbakan Tansu Çiller ile bir süre sohbet etti.
FETÖ; dini istismar ederek İslam diniyle alakası olmayan yeni bir siyasi, ekonomik ve toplumsal düzen kurmayı amaçlayan yasadışı bir yapılanmadır. Baskı, şantaj, tehdit, suikast, kumpas, casusluk, kara para aklama, yargı gücünü çıkarı için kullanma gibi pek çok suç teşkil eden faaliyet yürüten FETÖ, 15 Temmuz hain darbe girişiminde daha da ileri giderek milletimizin egemenlik haklarına, demokrasimize ve Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine doğrudan ve açıktan bir saldırı gerçekleştirmiştir.
15 TEMMUZ
15 Temmuz, milletimizin kararlılığıyla yazılan onurlu bir direnişin ve ölümsüz bir zaferin adıdır. Ve o zaferin adı, hiç şüphesiz Türkiye’dir. Cesaret timsali yürekler o gece, tanklara karşı dimdik durmuş, kurşunlara yürümüş, bölünmez bir bütün olarak karanlığa geçit vermemiştir.
Canı pahasına istiklâlini savunan bu yüce duruş, vatan toprağına imanla kazınmış bir iradenin ifadesidir.
Bu büyük birlik ve beraberliğin ilelebet sürmesini diliyor, aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.
GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE
“Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır? “
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler. FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük! “FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli Ticari teröristler”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin 68 gün boyunca 90 bin kilometre yol kat edeceğini ve 100 binden fazla yolcuyu taşıyacağını bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak. Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin uğurlama töreninde konuştu. Bakan Uraloğlu, milletin tarihine altın harflerle kazınmış bir destanı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü anmak ve bu şuuru gelecek nesillere taşımak için bir araya geldiklerini kaydetti.
15 Temmuz 2016 gecesinin, bu toprakların gördüğü en karanlık gecelerden biri olduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Hain FETÖ mensupları, bu aziz milletin iradesine, bağımsızlığına ve geleceğine kastettiler. Tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle, milletin silahını millete doğrulttular. Millet Meclisi’mizi bombaladılar, sokaklarda masum canlara kıydılar. Ama unuttukları bir şey vardı: Bu millet, söz konusu vatan olduğunda, canını bir an bile düşünmeden feda eder! O gece, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Milletimizi meydanlara davet ediyorum!’ çağrısıyla, milyonlar sokağa döküldü. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden, ellerinde bayrakları, yüreklerinde imanları, tek bir ses oldular: Ya istiklal ya ölüm!”
“Bu Millet, Tankların Gücüne Değil, İmanının Gücüne İnandı”
TÜRKSAT’ta Ahmet Özsoy ve Ali Karslı gibi kahramanların, hainlerin yayınları kesme girişimini canları pahasına engellediğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımızın sesi milletimize ulaştı, milletimiz iradesine sahip çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın o tarihi gecede söylediği gibi: ‘Bu millet, tankların gücüne değil, imanının gücüne inandı!’ İşte o iman, o kararlılık, 40 yıllık hain planları bir gecede yerle bir etti. 15 Temmuz, milletimizin yeniden diriliş destanıdır. Bu destan, ‘Zaferin adı Türkiye’ diye yazılmıştır!” dedi.
68 Gün Boyunca 90 Bin Kilometre Yol Kat Edecek
Bu destanı yaşatmak, o geceki ruhu yeniden hissettirmek için, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü eliyle giydirilen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Treni’ni uğurladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, trenin 68 gün boyunca, Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Eskişehir-İstanbul ve Ankara-Karaman hatlarında, tam 90 bin kilometre yol kat edeceğini söyledi. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“100 binden fazla yolcuyu taşıyarak, geçtiği her istasyonda, her şehirde, her yürekte 15 Temmuz’un ruhunu yeniden canlandıracak. Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak.”
Güzergâhında; Ankara, Eskişehir, Konya, Karaman, Bilecik, İzmit ve İstanbul’da milyonlarca vatandaşın, trenin üzerindeki mesajlarla o kahramanlık destanını bir kez daha yâd edeceğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” açıklamasında bulundu.
“Milletimizin Yolunu Açmanın Gururunu Yaşıyoruz”
15 Temmuz’un, ikinci Kurtuluş Savaşı olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, o gece, milletin bir kahramanlık destanı yazarak; 251 vatan evladının şehadet şerbeti içtiğini 2 bin 740 gazinin ise bu büyük zaferin simgesi olduğunu kaydett. Bakan Uraloğlu, “Onlar, bu vatanın istiklalini, çocuklarımızın geleceğini, milletimizin onurunu korudu. Bizler de demiryollarımızın 168 yıllık köklü mirasıyla bu aziz vatanın her karışına hizmet etmenin, milletimizin yolunu açmanın gururunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz’un adsız kahramanlarını, vatan için can veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anan ve gazilere şükranlarını sunan Uraloğlu, “Cenab-ı Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Birliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz daim olsun. ‘Zaferin Adı Türkiye!’ diyerek, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Trenimizin yolunun açık olmasını diliyor, tüm yolcularımıza hayırlı yolculuklar diliyorum. Yolumuz ve bahtımız açık olsun.” dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.