Bakanı Pekcan: “Aralık ayında ihracatımız, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16 artışla 17 milyar 844 milyon dolar olmuştur. Bu tüm zamanların en yüksek aylık ihracat tutarıdır”
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 2020 yılını ihracatta tarihi bir rekor ile kapattıklarını belirterek, “169,5 milyar dolarlık ihracat, ihracatçılarımızın başarısıdır, Türkiye’nin başarısıdır.” dedi.
Pekcan, Bakanlığın 2020 Yılı Dış Ticaret Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 2020’nin sıra dışı bir yıl olduğunu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının sağlık alanında yarattığı risk ve kayıpların yanında, sosyal yaşantıdan ekonomik hayata kadar pek çok açıdan derin etkiler yarattığını söyledi.
Türkiye’nin tüm dünya ile birlikte önemli bir sınav verdiğine ve vermeye de devam ettiğine dikkati çeken Pekcan, süreci mümkün olan en az kayıpla atlatabilmek için devletin, tüm imkanlarını seferber ettiğini vurguladı.
Pekcan, salgının ve belli başlı diğer küresel ve bölgesel faktörlerin gölgesinde bir yılı geride bıraktıklarını dile getirerek, 2020 yılında dış ticarette önemli bir direnç sergilediklerini bildirdi.
Bakan Pekcan, küresel ticarette 2020 yılında yaşanan nominal düşüş oranının yüzde 11,7 olarak tahmin edildiğinin altını çizerek, reel olarak ise 2010-2019 döneminde ortalama yüzde 3,8 büyüyen dünya ticaret hacminin 2020 yılında yüzde 9,2 daralmasının beklendiğine dikkati çekti.
Gelecek yıla ilişkin tahminlere göre küresel ekonomi ve ticarette toparlanma beklenmekle birlikte genel olarak 2019 yılındaki salgın öncesi seviyelere ulaşılamayacağının öngörüldüğünü ifade eden Pekcan, dünya ekonomisinin 2021 yılında yüzde 5,2 büyüyeceğinin tahmin edildiğini belirtti.
“2020 yılını ihracatta tarihi bir rekor ile kapattık”
Pekcan, 2020 yılı aralık ayı ve yılın tamamına ilişkin verileri paylaşarak, 2020 yılını ihracatta tarihi bir rekor ile kapattıklarını duyurdu.
Geçen yıl ekim ayında 17,3 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamını yakaladıklarını hatırlatan Pekcan, şöyle devam etti:
“2020 yılının son ayında bu rekorumuzu daha da geliştirmenin memnuniyetini yaşadık. 2020 Aralık ayında ihracatımız, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16 artışla 17 milyar 844 milyon dolar olmuştur. Bu tüm zamanların en yüksek aylık ihracat tutarıdır. 2020 gibi zor bir yılın, böylesine önemli bir rekorla kapatılmasını temin eden ihracatçılarımızı canı gönülden tebrik ediyorum. 17,8 milyar dolarlık ihracat, Türkiye’nin dış ticaretteki gücü ve dinamizminin somut bir göstergesidir. Bu şekilde 2020 yılını 169,5 milyar dolarlık ihracatla kapamış olduk. Başta Avrupa Birliği olmak üzere, pek çok ihracat pazarımızda yaşanan ciddi ekonomik küçülmeye ve dış talep daralmalarına rağmen gerçekleştirilen 169,5 milyar dolarlık ihracat, ihracatçımızın başarısıdır, Türkiye’nin başarısıdır.”
OVP hedefi aşıldı
Pekcan, 2020 yılında gerçekleştirilen 169,5 milyar dolarlık ihracatla Orta Vadeli Program’da 2020 yılı için hedeflenen 165,9 milyar dolar ihracat hedefinin aşıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Pandeminin etkisiyle ihracatımız yılın ikinci çeyreğinde 32,4 milyar dolara kadar gerilemiştir. Yılın üçüncü çeyreğinde ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 33,8 oranında hızlı bir toparlanma ile 43,3 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Şimdi sürpriz, yılın son çeyreğinde artık büyüme fazına geçilmiş ve çeyreklik ihracatımız ilk defa 50 milyar dolar seviyesinin üzerinde gerçekleşmiştir. En büyük ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği’nde salgında ikinci dalganın yaşandığı ve kısıtlama tedbirlerinin alındığı yılın son çeyreğinde ihracatımız bir önceki çeyreğe göre yüzde 18,4, 2019 yılının son çeyreğine göre ise yüzde 6,7 artarak 51,2 milyar dolar olmuştur. Dolayısıyla, 2020 yılı aralık ayı ile gelen en yüksek aylık ihracat rekorunun yanında, 2020 yılı son çeyreği itibarıyla 51,2 milyar dolarlık ihracatla en yüksek çeyrek dönem ihracat rekoru da kırılmıştır.”
“2020 yılında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 77,3”
Bakan Pekcan, aralık ayı ithalatının 2019’un aynı ayına göre yüzde 11,7 artışla 22,4 milyar dolar olarak gerçekleştiğini ifade ederek, “Altın hariç aralık ayı ithalatımız 20,3 milyar dolardır. 2020 yılı geneli ithalatımız yüzde 4,3 artışla 219,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ancak altın hariç olarak baktığımızda ise 2020 yılı ithalat değeri 194,2 milyar dolardır, bu da 2020 yılı için ithalatımızda yüzde 2,4’lük bir düşüşe karşılık gelmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Pekcan, nisanda yüzde 66,2 seviyesine kadar gerileyen ihracatın ithalatı karşılama oranının aralık ayında yüzde 79,6’a çıktığını bildirdi.
Altın ticareti hariç tutulduğunda ise nisan ayında yüzde 68,8’e kadar gerileyen ihracatın ithalatı karşılama oranının aralık ayında yüzde 86,8’e ulaştığını ifade eden Pekcan, “2020 yılında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 77,3 iken altın hariç tutulduğunda ise yüzde 85,8 olarak gerçekleşmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 yılının 3. çeyreğinden itibaren artmıştır. Son çeyrekte, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 81, altın hariç tutulduğunda ise yüzde 89,4 olarak kaydedilmiştir.” diye konuştu.
“2020 yılında ülkelere göre ihracatta, ihracat rekoru kırdığımız 44 ülke bulunmaktadır”
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 2020 yılında 44 ülkeye yapılan ihracatta rekor kırıldığını bildirdi. Pekcan, IMF’ye göre 2020 yılında dünya mal ihracatının nominal olarak yüzde 11,7 azalmasının öngörüldüğünü, Türkiye’deki düşüşün ise bunun çok altında yüzde 6,3 oranında gerçekleştiğini söyledi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle azalan ticari aktivitelere rağmen Türkiye’nin ihracatının dünya ihracatına göre daha iyi bir performans gösterdiğine işaret eden Pekcan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İhracatımızda özellikle ikinci çeyrek sonrası dönemde hızlı bir toparlanma süreci başlamıştır. Türkiye diğer bölgelerle karşılaştırıldığında, pandemi sonrası alınan politika önlemlerine en hızlı olumlu tepkiyi veren ve pozitif ayrışan ülkelerden birisi olmuştur.
Bu çerçevede Türkiye, 2018’in üçüncü çeyreğinden itibaren, reel olarak ihracatını Asya, Avrupa, Afrika, Güney/Orta Amerika ve dünya ortalamasına kıyasla daha fazla artırarak; risklere karşı dayanıklılığını, üretim ve ihracatta süreklilik sağlayabileceğini ispatlamıştır.
Dünyada 4. çeyrek dış ticaret verilerinin açıklanmasıyla birlikte Türkiye’nin daha pozitif ayrışacağını öngörüyoruz. İhracatımızın tabana yayılması ve küresel değer zincirlerine entegrasyonumuzun artırılması ile bu trendi devam ettirmeyi ve Türkiye’nin küresel ticaretteki yerini daha da olumlu bir noktaya taşımayı hedefliyoruz.”
Türkiye’nin 2019 yılında küresel ihracattan aldığı payı binde 9,6’ya çıkararak Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre 1948 yılından bu yana en yüksek seviyeyi yakaladığına işaret eden Pekcan, “Pandeminin etkilerinin derinden hissedildiği 2020 Ocak-Ekim döneminde ise verisi açıklanan ülkelerin toplam ihracatı içerisindeki payımız ilk defa yüzde 1’i aşarak, yüzde 1,03 seviyesine çıkmıştır.” dedi.
44 ülkede ihracat rekoru
Bakan Pekcan, ülkelere göre ihracata bakıldığında 2020 yılında en fazla ihracat gerçekleştirilen ülkenin yaklaşık 16 milyar dolar ile Almanya olduğunu belirtti.
Almanya’yı 11,2 milyar dolar ihracat ile İngiltere izlerken üçüncü sırada 10,2 milyar dolar ihracat ile Amerika Birleşik Devletleri’nin yer aldığını dile getiren Pekcan, ayrıca 2020 yılında bir önceki yıla göre İsrail ve Rusya Federasyonu’na ihracatta artış gözlendiğini ifade etti.
Ülke bazlı ihracat rakamları açısından da bazı rekorlar gerçekleştiğini vurgulayan Pekcan, “2020 yılında ülkelere göre ihracatta, ihracat rekoru kırdığımız 44 ülke bulunmaktadır. Bunlardan ilk 3’ü sırasıyla Amerika Birleşik Devletleri, İsrail ve Güney Kore olmuştur.” diye konuştu. Fasıllara göre ihracata bakıldığında, 2020 yılında en fazla ihracat yapılan fasılların yüksek ve orta-yüksek teknoloji gruplarında olduğuna değinen Pekcan, şu bilgiler verdi:
“Nitekim 2020 yılında en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz fasıl, 22,1 milyar dolarlık tutar ile motorlu kara taşıtları faslı olmuş; söz konusu faslı 16,8 milyar dolar ihracat ile kazanlar, makineler faslı izlemiştir. En çok ihracat gerçekleştirdiğimiz üçüncü fasıl ise 9,3 milyar dolar ihracat ile elektrikli makine ve cihazlar grubu olmuştur. 2020 yılında sektörlere göre ihracatta, 29 fasılda ihracat rekoru kırdığımız görülmektedir. Plastik ve mamulleri, meyveler ve halılar gibi fasıllarda bugüne kadarki en yüksek ihracat seviyeleri yakalanmıştır.”
18 bin 123 firma ilk kez ihracat yaptı
Ruhsar Pekcan, tüm bunların yanında, ihracatçı sayısındaki artışın sürmesinin de ayrıca önemli ve değerli olduğunu söyledi. Pekcan, “2020 yılında ihracatçı sayımız bir önceki yıla göre yüzde 3,6 artarak 87 bin 400’ü aşmıştır. Bu itibarla, aralık ayında ihracatçı firma sayımızda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,5 artış yaşanmıştır. Ayrıca 2020 yılında ilk defa ihracat gerçekleştiren firma sayısı 18 bin 123 olarak gerçekleşmiştir.” dedi.
Pekcan, öte yandan 1 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştiren ihracatçı sayısı 2019’da 14 bin 481 iken, bu rakamın salgın koşullarına rağmen 14 bin 620’ye yükseldiğini ifade etti.
İthalatta cep telefonu ve tablet etkisi
İthalattaki gelişmelere ilişkin de bilgiler veren Pekcan, 2020 yılında en fazla ithalatın Çin’den gerçekleştirildiğini söyledi. Bu artışta, salgın şartlarındaki talebe de bağlı olarak, cep telefonu ve tabletler gibi elektronik ürün ithalatındaki artışın etkili olduğunu anlatan Pekcan, Çin’i Almanya ve Rusya’nın takip ettiğini belirtti.
2020 yılında en fazla ithalat yapılan faslın 2019’da olduğu gibi mineral yakıtlar olduğunu ifade eden Pekcan, “Bu fasılda 29 milyar dolarlık ithalat yapılmıştır. Bu faslı 26,6 milyar dolar ile kıymetli taşlar ve 25,3 milyar dolar ile kazan ve makinalar izlemiştir. Aralık ayında altın ithalatı 2019 yılı aralık ayına kıyasla yüzde 45,4 artışla 2,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2020 yılı genelinde ise bir önceki yıla göre yüzde 123,5 gibi önemli bir artış ile 11,3 milyar dolardan 25,2 milyar dolara ulaşmıştır. Bu noktada, ithalatımızda kayda değer bir yer tutan altının, büyük oranda tasarruf ve yatırım saikiyle ithal edildiği değerlendirilmektedir.” diye konuştu.
Salgının ticaret üzerindeki etkileri
Hizmet ticaretine ilişkin verileri de paylaşan Pekcan, salgının tüm dünyada en fazla turizm ve taşımacılık gibi hizmet sektörlerini vurduğunu dile getirdi.Hizmet ihracatının 2020 yılının 10 ayında 2019 yılı aynı dönemine kıyasla yüzde 49,5 azalışla 27,3 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirten Pekcan, hizmet ithalatının ise aynı dönemde yüzde 7,1 azalışla 20,8 milyar dolar olduğunu bildirdi. Salgın sebebiyle yaşanan bir diğer problemin tedarik sürecinde gözlenen aksamalar olduğuna işaret eden Pekcan, “Küresel firmalar için tedarikçilerin yakın bölgelere kaydırılarak tedarik mesafeleri ve sürelerinin kısaltılması öncelikli hale gelmiştir. Tedarikin daha sık ve daha küçük partiler halinde yapılması ile tedarik güvenliğinin yanında ara ve nihai malların stratejik lokasyonlarda stoklanması da öne çıkan eğilimler olarak değerlendirilmektedir. Böylece tedarik zincirlerinde küreselleşmenin yerini bölgeselleşmenin aldığı ‘adalaşma’ dönemine girilmiştir.” dedi.
“Türkiye konumunu güçlendirerek çıkıyor”
Salgının, dünya ekonomisini derinden etkileyerek tarihi bir resesyona neden olduğunu ifade eden Pekcan, şunları kaydetti:
“Pandemi, arz ve talep yönlü şoklar yaratırken dünya ticareti önemli oranda daralmış ve bu gelişmeler neticesinde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de ihracatı düşüş göstermekle birlikte; yılın üçüncü çeyreğindeki güçlü toparlanmadan sonra yılın son çeyreğinde ihracat tarihimizde ilk defa 50 milyar doları aşmış ve büyüme fazına girilmiştir. Ülkemiz bu performansı ile ihracatta diğer ülkelerden olumlu yönde ayrışmıştır. Ayrıca 2020 yılında Orta Vadeli Program’da hedeflenen ihracat düzeyini aşmayı başarmıştır. Temassız ticaret, sanal ticaret organizasyonları, kağıtsız gümrük gibi alınan tedbirlerin neticesinde Türkiye, pandemiye rağmen, dünya ihracatındaki payını yüzde 1,03 gibi tarihi seviyeye yükseltmiştir ve pandemi döneminden küresel ticaretteki konumunu güçlendirerek çıkmaktadır.”
“Ülkemizi ticarette cazibe merkezi haline getirecek projeler geliştireceğiz”
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Güçlü İç Ticaret, Güçlü Dış Ticaret” hedefi doğrultusunda Türkiye’yi ticarette cazibe merkezi haline getirecek projeler geliştireceklerini söyledi. Pekcan, geçen yıl ihracatı destekleyici pek çok adım atıldığını, özellikle pandemi süreci de dikkate alınarak iş insanları ve ihracatçıya yönelik hizmetlerin etkinlikle sürdürüldüğünü ifade etti. Bakanlığın tüm faaliyetlerinin 2021 yılında da aynı titizlik ve etkinlikle süreceğini dile getiren Pekcan, pek çok yeni çalışmanın da hayata geçirileceğini belirtti.
Pekcan, bakanlığın iç ticaret, gümrükler, kaçakçılıkla mücadele ve tüketicinin korunması gibi alanlarda farklı çalışmaları ve önemli projeleri olduğuna dikkati çekerek, “Önümüzdeki günlerde bu alanlardaki çalışma ve projelerimizi de farklı etkinlik ve platformlarda sizlerle paylaşacağız. Eximbank 2020 Yılı Faaliyetleri ve Stratejik Dönüşüm Programı, yurt dışı müteahhitlik ve müşavirlik faaliyetlerimiz, kaçakçılıkla mücadele çalışmalarımız, yeni ürün güvenliği yasamız ve etkileri, esnaf ve kooperatifçilik çalışmalarımız, iç ticaretin düzenlenmesine yönelik faaliyetlerimiz ve yıllık e-ticaret verilerinin açıklanması gibi çalışmalarımızın tanıtımı kapsamında sizlerle yakın zamanda yeniden bir araya gelebilmeyi ümit ediyoruz. ” dedi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla küresel tedarik zincirlerinde ortaya çıkan dönüşümü iyi okuyarak, küresel ticarette güçlenen Türkiye’nin konumunu daha da yukarı çıkaracak aksiyonları hızla alacaklarını belirten Pekcan, “İhracatta 184 milyar dolarlık program hedefine ulaşmak için çalışacağız.” dedi. Pekcan, “Ticareti daha kolay, daha güvenli ve daha verimli hale getirerek ticaret kapasitemizi çok daha büyütecek çalışmalar yapacağız. ‘Güçlü İç Ticaret, Güçlü Dış Ticaret’ hedefi doğrultusunda ülkemizi ticarette cazibe merkezi haline getirecek projeleri geliştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Pekcan, açıkladığı rekorların, Türkiye’nin dış ticaretteki dinamizmini göstermenin yanı sıra 2021 yılı için de umut ve güç veren çok önemli göstergeler olduğunu dile getirdi. Bakan Pekcan, şunları kaydetti:
“Umuyoruz, 2021 ve sonrasında ülkemizin gerçek potansiyelini değerlendirecek ihracatlar yaparak, katma değerli ihracatımızı artırarak ülke olarak hedeflerimize doğru yolumuza en iyi şekilde devam edeceğiz.”
“2021 yılında ihracatçılara desteğimizi 4,1 milyar liraya çıkardık”
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından olumsuz etkilenen esnaf ve gerçek kişi tacirlere yönelik destek paketine bu sabah itibarıyla e-Devlet üzerinden 1 milyon 200 bini aşkın başvuru yapıldığını bildirdi.
Bakan Pekcan, Ticaret Bakanlığı’nın geçen yıl gerçekleştirdiği proje ve faaliyetlere ilişkin bilgi verdi. Kovid-19 salgını koşullarında ticaretin korunması ve geliştirilmesine yönelik önemli çalışmalar yaptıklarını belirten Pekcan, Habur, Kapıkule ve Kapıköy gümrük kapılarında ve Ro-Ro limanlarında temassız ticaret uygulamasını hızla hayata geçirdiklerini söyledi.
Pekcan, ticari araçların giriş-çıkış işlemlerini, tampon bölgede ve Ro-Ro limanlarında konteyner, dorse ve şoför değişimi yoluyla yaptıklarını ifade ederek, “Bu sayede, Habur ve Kapıkule’de pandemi öncesi dönemlere yakın bir sevkıyat akışı sağladık.” dedi. Bakanlığın birçok alandaki faaliyetlerinin dijital ortama taşındığına işaret eden Pekcan, şöyle konuştu:
“Pazara Girişte Dijital Faaliyetlerin Desteklenmesi Hakkında Karar uyarınca mayıs ayından bu yana toplam 15 sanal fuar organizasyonu 92 bini aşkın ziyaretçiyle gerçekleşmiştir. 43 sanal ticaret heyetinde yaklaşık 7 bin ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Bakanlığımızca onaylanan e-ticaret sitelerine üyelik giderleri, 2020 yılı için yüzde 80, takip eden yıllarda yüzde 60 oranında desteklenmektedir.”
Bakan Pekcan, Kovid-19 salgınından olumsuz etkilenen esnaf ve gerçek kişi tacirlere yönelik destek paketi açıkladıklarını anımsatarak, “e-Devlet üzerinden başvurular alınmaya başlanmış olup, bugün itibarıyla desteğe 833 bini aşkın esnaf ve sanatkarımız ile gerçek kişi tacirlerimiz başvurmuştur ama benim gördüğüm bu sabah itibarıyla 1 milyon 200 bini aşmıştı bu rakam.” ifadelerini kullandı.
“e-Ticaret Olarak KOBİ’lerin Yanındayız” kampanyasının önemine dikkati çeken Pekcan, “Kampanyadan yaklaşık 135 bin KOBİ yararlanmış, 3 bin 761 KOBİ’miz ilk defa e-ticaretle tanışmış ve KOBİ’lerimize vadesinden önce 1,2 milyar lira aktarılmıştır.” bilgisini verdi.
“İhracatçılara desteğimizi 4,1 milyar liraya çıkardık”
Pekcan, ihracatın geliştirilmesine yönelik destekler kapsamında 2020 yılında salgın sebebiyle fiziki fuarların ertelenmesine ve desteklerinin verilememesine rağmen, mal ve hizmet ihracatçılarına toplamda 3 milyar 150 milyon lira destek ödemesi gerçekleştirdiklerini aktararak, şöyle devam etti:
“2021 yılında ihracatçılara desteğimizi 4,1 milyar liraya çıkardık. 2020 yılında kredi ve sigorta finansman desteği olarak Eximbank toplamda yüzde 3,6 artışla 45,6 milyar dolar desteğe ulaşmış ve bu desteğin içinde toplam kredi desteği ise yüzde 6,7 artışla 28,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2019 yılında yüzde 24,3 olan ihracata destek oranı 2020’de yüzde 26,9 olmuştur.”
“İhracatçı portföyü içindeki KOBİ oranı yüzde 71”
Kredi ve sigortayla toplam 13 bin 102 ihracatçıya destek verdiklerini belirten Pekcan, ihracatçı portföyü içindeki KOBİ oranının yüzde 71 olarak gerçekleştiğini dile getirdi.
Pekcan, ihracata ilk hazırlıktan pazarlama kabiliyetlerinin geliştirilmesine, dış pazarda tutunup markalaşmadan yüksek katma değerli ürün ihracatına kadar firmaların yetkinlik düzeyine göre farklılaşan 14 ayrı ihracat desteği olduğunu bildirdi.
İhracatçılara sunulan destekleri “Destek Yönetim Sistemi” ile tek bir çatı altında birleştirdiklerini hatırlatan Pekcan, tüm desteklere e-Devlet aracılığıyla çevrim içi başvuru imkanı sağladıklarını ifade etti.
“17 bin 514 ihracatçımıza hususi damgalı pasaport temin ettik”
Bakan Pekcan, “İhracatçılarımızın dünyanın her noktasında daha aktif ve görünür olmalarını sağlamak amacıyla bugüne kadar 17 bin 514 ihracatçımıza hususi damgalı yeşil pasaport temin ederek pek çok ülkeye vizesiz girişin önünü açtık.” dedi.
“81 İlde İhracata İlk Adım Programı” çerçevesinde 78 ilde 18 bin 403 potansiyel ihracatçı firma tespit ettiklerini aktaran Pekcan, bu firmalara yönelik mentorluk çalışması başlatarak ihracatçı olmalarını teşvik edeceklerini ve programı en kısa zamanda 81 ile yayacaklarını kaydetti.
Pekcan, kullanıcılara ülke bazında somut pazar bilgisi ve öneriler sunan Kolay İhracat Platformu’na yakın zamanda ülke ve ürün bazlı ithalatçı listeleri gibi bilgilerin de ekleneceğini işaret ederek, platforma 28 Ağustos’tan bugüne kadar 81 binin üzerinde kullanıcı tarafından erişim sağlandığını aktardı.
Ayrıca, “kolaydestek.gov.tr” adresinde firmaların desteklere daha kolay ulaşabilmeleri için bilgiler paylaşıldığına dikkati çeken Pekcan, “Sitemiz yayına alındığı günden bu yana 360 bin kayıtlı kullanıcıya erişmiş, 1 milyon 750 bin kez ziyaret edilmiştir.” bilgisini paylaştı.
Pekcan, iç ve dış ticaret, girişimcilik ve e-ticaret konularında eğitimlerin sunulduğu Sanal Ticaret Akademisinin 81 ilden 30 binin üzerinde kullanıcıya ulaşarak, bugüne kadar eğitimlerini tamamlayan 5 bini aşkın kullanıcıya sertifika takdim ettiğini bildirdi.
“e-Ticaret hacmi 2020’nin ilk 6 ayında yüzde 64 arttı”
e-Ticaretin Türkiye’nin dijital ekonomiye adaptasyonu için stratejik önem arz ettiğini vurgulayan Pekcan, ülkedeki e-ticaret altyapısının gelişimi için yürüttükleri çalışmaları da anlattı.
Pekcan, Türkiye’de e-ticaret sektörüne ilişkin verileri ilk kez bu yıl açıkladıklarına dikkati çekerek, “Ülkemizde e-ticaret hacmi 2020 yılının ilk 6 ayında 2019’un aynı dönemine göre yüzde 64 artarak 91 milyar 700 milyon lira oldu.” diye konuştu.
Hizmete açıldığı günden bu yana e-Ticaret Bilgi Platformu’ndan 440 binden fazla kullanıcının yararlandığını belirten Pekcan, şunları kaydetti:
“e-Ticaret Akademisinde yer alan eğitimlerimizden faydalanan kullanıcı sayısı yaklaşık 55 bini buldu. Güven Damgası Sistemi uygulaması kapsamında şu ana kadar 20 e-ticaret sitesi ‘Güven Damgası’ almıştır. Ülkemizde e-ticaretin etkin ve güvenli biçimde kullanılmasının yaygınlaştırılması için çalışmalarımız yoğun biçimde devam edecektir.”
Pekcan, DigiKamp Dijital Dönüşüm Yarışması ile girişimcilik ekosistemini hareketlendirmek, yeni fikirlere erişmek ve Türkiye’den yeni ‘unicorn’ların çıkması için kurumsal bir altyapı oluşturmak istediklerini belirterek, “Yarışmayı son derece önemsiyoruz. Tek seferlik olmayıp ileriki dönemlerde de geliştirilerek her sene tekrarlanacak bir yarışma olacak.” ifadelerini kullandı.
“139 kooperatife 14,3 milyon lira hibe desteği”
Kadın ve genç girişimciliğine yönelik faaliyetler kapsamında 2020’de düzenlenen 12 Export Akademi Programı’na yaklaşık 3 bin 700 girişimcinin katılım sağladığı bilgisini veren Pekcan, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu programlarımız Uluslararası Ticaret Merkezinin SheTrades Outlook Platformu tarafından dünyadaki iyi uygulama örnekleri arasında gösterilmiş olup, 12’nci DTÖ Bakanlar Konferansı’nda da örnek çalışma olarak ele alınacaktır. Kadın Girişimci Fiziki/Online Network Ağı Projemiz kapsamında, 2020 yılında 34 ilimizden 800 kadın girişimcimize ulaştık.”
Pekcan, Kooperatiflerin Desteklenmesi (KOOP-DES) Programı’na ilişkin de bilgi verirken, program kapsamında bugüne kadar 41 ilden 139 kooperatifin toplam proje bedeli yaklaşık 19 milyon lira olan 149 projesine 14,3 milyon lira hibe desteği verildiğini söyledi. Geçen yıl kadın kooperatiflerine yönelik 7 toplantı düzenlendiğini ifade eden Pekcan, 2 bin 570 kadına, kadın kooperatifçiliği, girişimcilik ve e-ticaret başlıklarında eğitim verildiğini anlattı.
“İngiltere ile ticaretimizin imzalanan yeni STA sayesinde daha da gelişmesini umuyoruz”
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, İngiltere ile imzalanan serbest ticaret anlaşmasıyla (STA), Gümrük Birliği’nden bugüne kadar elde edilen kazanımın korunduğunu ve iş insanları açısından belirsizliğin ortadan kaldırıldığını belirterek, “İngiltere ile ticaretimizin imzalanan yeni serbest ticaret anlaşması sayesinde daha da gelişmesini umuyoruz.” dedi.
Bakan Pekcan, geçen yıl, Türkiye’deki 18 serbest bölgede 21,9 milyar dolarlık ticaret hacmi sağlandığını söyledi. Bu serbest bölgelerde 80 bin kişilik istihdam oluşturulduğuna işaret eden Pekcan, “Toplam satışlar içinde ihracatın payı yüzde 63 olmuş ve ihracatta yüksek teknoloji payı yüzde 9 gibi önemli bir düzeyde gerçekleşmiştir.” ifadesini kullandı.
Pekcan, yüksek teknolojili ihracata ilişkin imkanları daha da artırmak amacıyla serbest bölgelere yeni bir nitelik kazandırdıklarını ve “İhtisas Serbest Bölge” modelini hayata geçirdiklerini dile getirererek, şunları kaydetti:
“Haziran ayında yayımlanan ilgili Cumhurbaşkanı Kararı çerçevesinde, İhtisas Serbest Bölge olarak tanımlanacak bölgelerde Ar-Ge yoğun, yüksek katma değerli, inovasyon ve teknoloji odaklı sektörlerde ihracat hedefiyle faaliyet gösterecek firmalara ve bu bölgeleri kuracak olan ana yatırımcılara önemli ilave teşvik ve destekler sunulacaktır.”
Bu kapsamda ilk olarak İstanbul İhtisas Serbest Bölgesi’ni belirlediklerinin ve 30’u aşkın firmaya ruhsat vererek yeni yatırımların önünü açtıklarının altını çizen Pekcan, Bakanlık olarak İstanbul, İzmir, Eskişehir gibi diğer illerden de gelen kurulum taleplerini değerlendirmeye aldıklarını bildirdi.
Yurt dışı lojistik merkezler
Pekcan, Türk ürünlerinin rekabetçiliğinin artırılması ve dünya pazarlarına daha kolay ulaşması amacıyla çok önemli bir karar olan “Yurt Dışı Lojistik Merkezlerinin (YDLM) Desteklenmesi Hakkında Karar”ın yayımlandığını anımsatarak, söz konusu Karar uyarınca, ihracatçıların talep ve ihtiyaçları çerçevesinde yurt dışındaki kritik noktalarda kurulacak lojistik merkezlerinin Bakanlıkça desteklenebileceğini kaydetti.
YDLM’lerin Türk ihracatçısının yurt dışı tedarik ve dağıtım süreçlerine önemli katkı sağlayacağını anlatan Pekcan, merkezlerin, Türkiye’nin yurt dışı pazara erişim ve ihracat kapasitesine orta ve uzun vadede büyük ve kalıcı bir etki yapabilecek nitelikte olduklarını dile getirdi.
Pekcan, bu merkezlerin aynı zamanda, ülkedeki e-ticaret girişimlerinin lojistikle ilgili ihtiyaç duyabilecekleri birçok konuda hizmet ve destek sağlayabileceklerini de ifade etti.
Bakanlığa bağlı dış temsilciliklerin çalışmalarının izlenebilirliğini, raporlanabilirliğini, etkinliğini, kurumsal hafızasını ve kapasitesini daha da güçlendirdiklerinin altını çizen Bakan Pekcan, “Dijitalleşme çalışmalarımız kapsamında bu yıl devreye aldığımız Dış Temsilcilikler Yönetim Bilgi Sistemi ile iş dünyamız ve Bakanlığımızın yurt dışı teşkilatında görev yapan temsilcilerimiz arasında bilgi akışını kolaylaştırdık, 320 bin firma talebine geri bildirimde bulunduk.” dedi.
Öte yandan, 2020’de 48 hedef ülkeye yönelik gerçekleştirilen 50 e-sohbet etkinliğine 10 binin üzerinde firma temsilcisinin katıldığını belirten Pekcan, e-sohbet toplantılarının kayıtlarının Bakanlık YouTube sayfası üzerinden iş dünyasına sunulduğunu söyledi.
Pekcan, ithalattan kaynaklanan haksız rekabet ve zarara karşı yerli üreticileri korumak amacıyla ithalat politikası araçlarını etkin bir şekilde uyguladıklarına dikkati çekerek, yine yerli üreticileri ithalat baskısına karşı korumak için de muhtelif ürünlerde ilave gümrük vergisi getirdiklerini, mevcut ilave gümrük vergilerini artırımlı olarak uyguladıklarını kaydetti.
“2020 yılında iç piyasada yaklaşık 11 milyon ürün adet denetlendi”
İthalat-ihracat denetimleriyle piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerini etkinlikle sürdürdüklerini belirten Pekcan, şu ifadeleri kullandı:
“2020 yılında yaklaşık 13 milyon güvensiz ürünün ülkemize girişine izin vermedik. 2020 yılında iç piyasada yaklaşık 11 milyon adet ürün denetlendi. Öte yandan, yurt dışında Türk malı imajını korumak amacıyla geleneksel tarım ürünlerimizle ilgili olarak ihracat işleminden önce uyguladığımız ticari kalite denetimi çerçevesinde, 2020 yılında 531 bin ihracat partisi ürünü denetleyip, yaklaşık 2 bin 100 parti ürünün ihracatına izin verilmemiştir.”
Pekcan, 2020 yılı içerisinde de etkin bir ticaret diplomasisi izlediklerinin altını çizerek, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının getirdiği fiziki kısıtlamalara rağmen yıl genelinde, çoğu video konferans yoluyla olmak üzere bakan ve bakan yardımcıları seviyesinde 173 ikili üst düzey resmi görüşme gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Bakan Pekcan, 2020 yılında Karma Ekonomik Komisyon ve Ekonomik ve Ticaret Ortaklık Komitesi mekanizmaları başta olmak üzere, ikili ve çok taraflı diyalog platformlarını ve ticaret diplomasisi araçlarını aktif ve yoğun olarak kullandıklarını kaydetti.
Dünya Ticaret Örgütü Anlaşmazlıkların Halli Mekanizması’nın aktif şekilde kullanıldığını belirten Pekcan, “Ülke çıkarlarımız ve ihracatçılarımızın ihtiyaçlarına uygun olarak, gerekli olduğu değerlendirilen konularda açtığımız davalarla ülkemize karşı açılan davalar, Bakanlığımızca etkinlikle takip edilmektedir.” dedi.
STA müzakerelerinde son durum
Halihazırda 22 STA’nın yürürlükte olduğunu dile getiren Pekcan, şöyle konuştu:
“En fazla ihracat yaptığımız ikinci ülke olan İngiltere ile anlaşma imzalanarak, bugüne kadar Gümrük Birliği’nden elde edilen kazanım korunmuş, iş insanlarımız açısından belirsizlik ortadan kaldırılmıştır. İngiltere ile ticaretimizin imzalanan yeni serbest ticaret anlaşması sayesinde daha da gelişmesini umuyoruz. Japonya, Ukrayna, Tayland ve Endonezya ile STA müzakereleri, Rusya ile hizmet ticareti ve yatırım anlaşması müzakereleri devam etmektedir.”
Pekcan, Libya ile firma alacaklarına ilişkin ihtilafların çözülmesine yönelik bir mutabakat zaptı imzaladıklarına dikkati çekerek, Türkiye-Azerbaycan Tercihli Ticaret Anlaşması’nı 25 Şubat 2020’de imzaladıklarını anımsattı.
Özbekistan ile Tercihli Ticaret Anlaşması imzalanması konusunda son aşamaya geldiklerini anlatan Pekcan, “Elektronik ticaret ve dijital ekonomi alanında Çin Halk Cumhuriyeti ile bir iş birliği anlaşması üzerinde uzlaştık. Bunun da bir sonraki Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı’nda imzalanması için hazırlanıyoruz.” diye konuştu.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi
Pekcan, hem mevcut ticari ilişkilerde yaşanan sorunların çözümü hem de Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecinin başlatılabilmesi için Avrupa Birliği (AB) kurumları ve üye ülke temsilcileri ile, 40’ı bakan düzeyinde, 57 üst düzey görüşme gerçekleştirdiklerine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Son olarak, 28 Aralık’ta Ticaret Komiserliği görevini de üstlenen Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Sayın Valdis Dombrovskis ile bir görüşmemiz oldu. AB yetkilileri ve üye ülke temsilcileri ile yapılan görüşmelerde Gümrük Birliği’nin güncellenmesi hususuna ilave olarak, Kovid-19 pandemisi ile mücadele, Brexit süreci, AB tarafından demir ve çelik ithalatında uygulanan korunma önlemlerine yönelik ülkemiz talepleri ve Avrupa Yeşil Mutabakatı konuları görüşülmüştür.”
Anlaşmalı veya anlaşmasız bütün Brexit senaryolarına karşı hazırlıklarını tamamladıklarını belirten Pekcan, şöyle devam etti:
“Nihayet, AB ve Birleşik Krallık’ın prensip anlaşmasından sonra 29 Aralık’ta Birleşik Krallık ile serbest ticaret anlaşmamızı imzaladık. 1 Ocak 2021 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan bu anlaşma ile ikili ticaretimizin aksamamasını ve tercihli ticaret rejiminin devamını sağlamış olduk. Noel Bayramı’ndan sonraki ikinci iş gününde böyle kapsamlı ve hayati bir anlaşmayı imzalamış olmamız ülkemiz için büyük bir ticari diplomasi zaferidir. Ülkemizin Gümrük Birliği’nden sonraki en önemli ikinci ticaret anlaşmasının imzacısı olmaktan onur duyuyorum.”
Avrupa Yeşil Mutabakatı
Pekcan, ülkeyi Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) kapsamında öngörülen değişikliklere hazırlamak ve gerekli uyum çalışmalarını başlatmak üzere, Bakanlığın koordinasyonunda ve ilgili tüm kurumların katılımıyla şubatta bakan yardımcısı düzeyinde AYM Çalışma Grubu kurulduğunun altını çizdi. Pekcan, AYM’nin Bakanlık, AB, üye ülkeler ve AB sektörleriyle temaslarında da öncelikli gündem maddesi haline getirildiğini belirterek, “Bu doğrultuda, sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın Gümrük Birliği kapsamında ticari bir engele dönüşmemesi, AB ve ülkemiz sektörleri arasında iş birliklerinin geliştirilmesi ve ülkemizin AB finansman mekanizmalarına erişimine yönelik beklentilerimiz gündeme getirilmektedir.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’te yaptığı konuşmada, “Teknolojiyi sadece kullanan değil; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST 2024’e katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasına Adanalıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ağustos’ta Adana’ya gelerek muhteşem bir projenin açılışını yaptıklarını, Adana ile Mersin’in de gurur kaynağı olan Uluslararası Çukurova Havalimanı’nı tüm bölgenin hizmetine sunduklarını hatırlattı.
Şimdi de dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali için Adana’da olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl milyonlarca vatandaşımızın akın ettiği, gençlerimizin heyecanla beklediği TEKNOFEST Adana’ya hepiniz hoş geldiniz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Adana’nın gençlerin coşkusuyla bir başka güzel olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Bugün burada sadece millî teknoloji hamlemizin göz kamaştıran ürünleri yok. Burada aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın mimarı olacak genç yüreklerimiz, parlak zihinlerimiz var. Burada yarının Hezarfen Ahmet Çelebileri, Cezerileri, Ferganileri, Ali Kuşçuları, Aziz Sancarları var. Burada aşkın diliyle, barışın diliyle, ilmin, teknolojinin, bilimin diliyle konuşan, ufku açık yüz binlerce gencimiz var. Sizlerin vasıtasıyla bilime, araştırmaya, teknolojiye, keşfetmeye özellikle meraklı ülkemizin tüm gençlerini bir kez daha sevgiyle selamlıyorum. Kalplerimizi tekrar buluşturan Rabbime hamdediyorum.
Biz, Çukurova Havalimanı’nı açtığımızda birileri Şakirpaşa ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla, vicdana, siyasi ahlaka sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. Peki, ne oldu? İddialarının hiçbir geçerliliğinin olmadığı bugün bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa kapandı mı? Şakirpaşa açık mı? Buyurun biz de bugün Şakirpaşa’ya indik. Ve şimdi Şakirpaşa’da bir TEKNOFEST fuarını şu anda gümbür gümbür buradan dünyaya haykırıyoruz. Algı operasyonlarından etkilenip Şakirpaşa ne olacak diye endişelenen Adanalı gençlerimize sesleniyorum, siz, birilerine bakıp da asla endişe etmeyin. Şakirpaşa eskisinden daha mühim, daha hayati görevler icra edecek. Millî teknoloji hamlemizin simgesi olan TEKNOFEST sadece bir başlangıç. İnşallah burayı tarihine, misyonuna ve önemine uygun şekilde çok etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’ün Adana’ya, Türkiye’ye, millete ve özellikle gözleri parlayan gençlere hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
Gençlere özgüven aşılayan, umudu ve başarmayı öğreten bu güzide festivalin düzenlenmesinde emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorlar ve iştirakçiler ile güvenlik görevlisinden gönüllülere herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerine tek tek teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de sizler gibi pırıl pırıl evlatlar yetiştiren, vatanına, milletine, devletine, tüm gücüyle hizmet edecek böyle parlak gençler büyüten anne-babalarımıza ediyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldıkları yarışmalarda ödül alan tüm gençleri, takımları kutlayarak, şunları ifade etti: “İsmini yaşattığımız eski Adana Valilerinden, Adana nehirlerini ıslahıyla ve tarıma verdiği destekle bilinen Şakir Paşa’yı da rahmetle anıyorum. Yiğidin sevdiği güzel olunca, ömrü arkasından sökülür gidermiş. Öyle demişler sevgili gençler. İşte bizim gönlümüzde de buraların, Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var. İlk fetihlerden Kuvayı Millîye’ye ve günümüze kadar devletine, milletine, hakka ve hakikate sahip çıkan Adana’nın kalbimizde farklı bir yeri var. Toroslar’ın çocukları, Çukurova’nın evlatları, Yemen’den Galiçya’ya, Sarıkamış’tan Çanakkale’ye, coğrafyamızın dört bir yanında hilal uğruna, bekamız uğruna ve sevdamız için şehit düştüler. Bugün başı dik, alnı ak, huzur içinde yaşıyorsak, gölge olarak sadece ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesini tanıyorsak, ölümden korkmayan o aziz şehitlerimiz sayesindedir. Bu vesileyle Adana’nın verdiği şehitleri, tüm şehitlerimizle birlikte rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Ruhları şad olsun. Rabbim, hepsinden razı olsun.”
Geleceği inşa etmenin, yarınları hayal etmekle başlayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin teknoloji serüveninin geçmiş yıllarda bugünü düşünerek hayal eden, dert ve ideal sahibi şahsiyetlerin emekleriyle şekillendiğini söyledi.
“SON 22 YILDA ELDE ETTİĞİMİZ HİÇBİR KAZANIM, BİZE ALTIN TEPSİDE SUNULMADI”
Biruni, Uluğ Bey, Cabir bin Hayyan, Harezmi, Piri Reis ve daha nice büyüğün bu uğurda fikir ve yürek teri döktüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil ve Necmettin Erbakan’ın hayallerini gerçekleştirmek pahasına bedeller ödediğini, hayalperestlikle suçlanmaktan şüpheli ölümlere kadar pek çok badireyle karşılaştığını hatırlattı.
Onların inandıkları yolda yürümekten hiçbir zaman vazgeçmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bilmenizi isterim, bugün hepimizi gururlandıran TEKNOFEST’e ulaşmak, buradaki ileri teknoloji ürünlerini yapmak asla kolay değildi. Bilhassa son 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım, bize altın tepside sunulmadı. Zorluklarla karşılaştık, engellerle buluştuk, sabotajlara maruz bırakıldık. İçeriden ve dışarıdan ihanetlere uğradık. Haksızlıkların, çifte standartların her türünü gördük, yaşadık. Neyi başardıysak, bileğimizin gücüyle başardık. Alnımızın teriyle başardık. Yüreğimizi, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak başardık. Dün bize parasıyla, savunma sanayii teknolojisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hâle geldik.”
Kendilerinden öncekilerin zor zamanlarda verdikleri asil mücadeleye dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de onların açtığı yolda sarsılmadan, yıkılmadan cesaretle yürüdük. O mücadele adamlarından büyük ve güçlü Türkiye için canını dişine takanlardan birisi de merhum Özdemir Bayraktar’dı” dedi.
Özdemir Bayraktar’ın insansız hava araçlarında çığır açan bir isim ve millî teknoloji hamlesinin mihmandarlarından olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAYKAR’ın bugün hayata geçirdiği pek çok projenin de fikir babasıydı. Kararlıydı, azimliydi, cesurdu. Yılmadı ve yıldırmadan da yoluna devam etti. Kendi ifadesiyle, durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Bugün İHA ve SİHA’larımız 50’den fazla ülkede Türk savunma sanayini gururla temsil ediyorsa bu başarıda Özdemir ağabeyin çok büyük payı vardır. Kendisine bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun. İnşallah sizler bu mücadeleyi çok daha iyi seviyelere taşıyacaksınız” diye konuştu.
Gençlerin kendilerinin eksiklerini telafi edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Unutmayın, sizler Türkiye’nin umudusunuz, sizler Türkiye’nin istikbali, Türkiye’nin aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Karşılaştığınız zorluklara aldırmadan sabırla, inançla hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. ‘Yapamazsınız, başaramazsınız’ diyen zihni köleleştirilmiş, iradesi esir alınmış felaket tellallarına kulak asmayın. Unutmayın sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır. İnancın ve azmin elinden Allah’ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Sevgili gençler, tüm bunları şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum, Türkiye artık eski Türkiye değil, Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye’si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesi ile kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz, yaşıyorsunuz.”
“İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYANIN İLK ÜÇ ÜLKESİ ARASINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yılda gençlerle hayalleri arasına girebilecek birçok engeli kaldırdıklarını belirterek, “Millî gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık, nereden nereye. Savunma sanayinde yerli ve millî üretimin payını yüzde 80’lere çıkardık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk üç ülkesi arasındayız” bilgisini verdi.
Araştırma Geliştirme Merkezi sayısını da sıfırdan 1328’e çıkarttıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buralarda 66 bin 250 projeyi tamamladık, 14 bin 634 proje ise devam ediyor. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda da 13 bin 101 proje tamamlandı, 2 bin 262 proje devam ediyor. Daha bunlar gibi saymaya kalksak saatler alacak güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık.”
Merkezinde gençlerin olduğu 21. yüzyıl Türkiye’sini ilim ve teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisinde olduklarını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablonun bu sene 10’uncusu düzenlenen TEKNOFEST olduğunu söyledi.
Her geçen yıl katılımcı sayısı artan, ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST’in geniş yelpazedeki yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tuttuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere çok net bir biçimde gösteriyor. TEKNOFEST, unutmayın gençler, bir gençlik destanıdır, TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. TEKNOFEST, bereketli Anadolu topraklarında filizlenen idealist gençlerin güçlü sesidir” diye konuştu.
2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne hep beraber şahitlik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2018’de, 14 farklı kategoride toplam 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlamıştık. Geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de 41 farklı kategoride 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacıyla, 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık, Allah’a hamdolsun. TEKNOFEST Adana’ya ise 50 farklı kategoride, 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımından da yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Adana ve Mersin başta olmak üzere Akdeniz bölgesindeki tüm gençlerimizi, tüm çocuklarımızı, Şakirpaşa’ya davet ediyorum.”
“GERİLİM, ÇATIŞMA VE SAVAŞLAR COĞRAFYAMIZI İÇTEN İÇE ÇÖKERTİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede son yılların en sancılı günleri yaşandığına işaret ederek, “Gerilim, çatışma ve savaşlar coğrafyamızı içten içe çökertiyor. Gazze ve Lübnan’daki katliamları millet olarak, insanlık olarak içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz” dedi.
Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları başlayalı neredeyse bir yıl olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğu çocuk ve kadın 50 bin kişinin vahşice siyonist İsrail tarafından katledildiğini söyledi.
Saldırılarda 100 bine yakın insanın da yaralandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şehirler birer enkaz yığınına döndü. İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti, şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniyye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra, geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”
“GAZZE, BATI ŞERİA VE LÜBNAN İLE SINIRLI KALMAYACAK SİNSİ BİR PLAN UYGULAMAYA KONULMUŞTUR”
Uluslararası hukukun tamamen rafa kaldırılmış durumda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede ateşkese, barışa ve huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar” ifadesini kullandı.
İsrail’in, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’i “istenmeyen kişi” ilan etmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e, özellikle kalkıyor ‘Birleşmiş Milletler’e gelemez’ diye meydan okuyor. Şu hâle bak, şimdi 196 ülke, herhalde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da burada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yönelik, Birleşmiş Milletler’e gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun? Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet hâliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki Batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın ama dökülen her damla kana bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derece ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım, bölgemizde sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan ile sınırlı kalmayacak sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur.”
“İSRAİL YÖNETİMİ YAPTIĞI HER AÇIKLAMAYLA ASIL NİYETLERİNİ ORTAYA KOYUYOR”
Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkesin meselenin Kudüs, Mescid-i Aksa ve “vadedilmiş topraklar” hezeyanı ile bağlantısını kolayca idrak edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hepimiz arz-ı mevudun ne olduğunu gayet iyi biliriz. Vaat edilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Bunları biz gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor” dedi.
Türkiye’nin sahadaki gelişmeleri anbean takip ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin komşular ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğini ileriye taşıdığını ifade etti.
Zalimler karşısında insanlık cephesini güçlendirmenin gayretinde olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve millî üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz. Elektronik harp ve millî yazılım konusu zaten gündemimizin üst sırasında yer alıyor. Teknolojiyi sadece kullanan değil tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan zırhlı araçlara, savaş gemisinden denizaltına, uçaktan helikoptere, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarından hava savunma sistemlerine kadar çok geniş bir alanda hamdolsun son derece güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’lerle yakaladığımız, Akıncı ile sürdürdüğümüz ivmeyi savaş uçağımız Kızıl Elma ile çok farklı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkarmayın, Adanalı kardeşlerim ‘Elle gelen öğün olmaz o da arasan bulunmaz.’ atasözünü çok iyi bilir. Biz de savunma sanayii alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığın acısını çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli-açık ambargoları unutmadık.”
Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına da geldiğini defalarca tecrübe ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayraktar’la, ANKA’yla, Akıncı’yla, Aksungur’la, Kızılelma’yla, Atak’la, Hürkuş’la, Hürjet’le, Gökbey’le, Kaan’la, Anadolu’yla, Altay’la ve ülkemizin caydırıcılığını artıran daha nice savunma kabiliyetlerimizle iftihar etmenin sebebi işte budur” dedi.
Türkiye’nin her zaman sulhu sükûnun tarafında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunları da savaş heveslisi olduğumuz için değil, vatanımızı ve vatandaşlarımızı kem gözlerden layıkıyla korumak için yapıyoruz. Bölgemizin içinde bulunduğu cinnet hâli karşısında bugüne kadar olduğu gibi yine mazlumların yanında, adaletin safında yer alacağız” ifadesini kullandı.
“Coğrafyamızın yeni bir Sykes-Picot taksimiyle tekrar lime lime edilmesine göz yummayacağız.” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağının gençler olduğunu söyledi. “Yerli ve millî olsun” diyerek çırpınan gençler oldukça vatanın daima güvende olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mavi Vatan’da, Gök Vatan’da sizlerin sesi, sizlerin nefesi her daim duyulacak. Size güveniyor, inanıyor ve hepinizle iftihar ediyorum. Sizlerle yol yürümekten, sizlere yoldaşlık etmekten onur duyuyorum. ‘Ülkem, milletim, insanlık için ne yapabilirim’ diye gayret eden, düşünen ve hayallerinin peşinden ayrılmayan siz gençleri yetiştiren ailelerinize de teşekkür ediyorum” dedi.
TEKNOFEST logolu montla platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, festival paydaşlarıyla fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi. TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile TEKNOFEST pozu vererek fotoğraf çektirdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2024’ün 9 ayında ihracatın geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı.” dedi.
Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda, eylül ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Orta Vadeli Program’ın en önemli omurgalarından birinin dış ticarette sürdürülebilir bir dengeyi sağlamak, dış ticaret ve cari açığı düşürmek olduğunu dile getiren Bolat, bu çabalarla büyümede ihracatın payını artırarak enflasyonla mücadele programına katkı vermenin amaçlandığına dikkati çekti.
Bolat, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 5,1 büyüdüğünü anımsatarak, bu eğilimin 2024’te de devam ettiğini söyledi.
Bu yılın ilk çeyreğinde ülkenin yüzde 5,3 büyüdüğünü kaydeden Bolat, “Bu büyümenin 2,5 puan katkısı net ihracattan gelmektedir. İkinci çeyrekte yüzde 2,5 büyüdük. Onun da 1,3 puanı net ihracatın katkısından gelmektedir. Bu sağlıklı ve istikrarlı bir büyümenin formülüdür.” diye konuştu.
“Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık”
Bolat, eylül ayında dış ticarette dengelenmenin devam ettiğini, 2024 Ocak-Eylül verilerinin de olumlu ilerleyişi gösterdiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
“Eylül ayında ihracatımız 22 milyar 7 milyon dolar oldu. Bu rakam geçen yılın rakamına göre yüzde 1,8’lik küçük bir azalışı ifade etmekle beraber, bunun en önemli sebebi takvim etkisi olmaktadır. Altın ihracatında yüzde 66’lık bir gerilememiz söz konusu. Altın ve enerjiyi çıkardığımızda ihracatımızdaki artış eylülde yüzde 3,3, 20,8 milyar dolara ulaşmış oldu. Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık.”
Bolat, ithalatta da eylül ayında azalma trendini görmekten memnuniyet duyduklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
“İhracattaki 1,8’lik küçük artışın yanında ithalatımızda da eylül ayında yüzde 1,4’lük bir azalış söz konusu oldu. Yani her kesimde de yaklaşık 400 milyon dolar civarında bir azalış söz konusu oldu. Çeyreklik trend burada çok önemli. 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre ihracatta yüzde 4,4’lük artışımız var, bu 3 milyar dolarlık artışa tekabül ediyor. İthalatta da söz konusu dönemde yaklaşık 6 milyar dolarlık azalma söz konusu. Bu da yüzde 6,8’lik bir azalışa tekabül ediyor.”
“Eylülde dış ticaret açığı 5,1 milyar dolar olarak gerçekleşti”
Bakan Bolat, eylülde, dış ticaret açığının 5,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, “Geçen yılın aynı döneminde de 5 milyar 95 milyon dolar dış ticaret açığı kaydedilmişti. Her 2 yılı kıyasladığımızda dış ticaret açığımızda çok sınırlı bir artış gerçekleşmiş.” dedi.
Dış ticaret açığının son 14 ayın 11’inde azaldığına dikkati çeken Bolat, açığın üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre 17,4 milyar dolara gerilediğini, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise 8,5 yüzde puan artışla yüzde 79,2 seviyesine yükseldiğini bildirdi.
Bolat, eylül ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 81,1 olarak kaydedildiğini anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
“2024’ün 9 ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolar oldu. Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı. Bu dönemde ithalatta ise yaklaşık yüzde 8’lik azalışla 252,9 milyar dolara geriledi. Böylece ithalatımızda da net 21,6 milyar dolarlık azalış var.”
“Dış ticaret açığı 9 ayda yüzde 31,5 azaldı”
Dış ticaret açığındaki gelişmelere de değinen Bolat, “Dış ticaret açığı yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31,5 azalışla 87,7 milyar dolardan 60,1 milyar dolara geriledi.” ifadesini kullandı. Bolat, böylece 9 ayda dış ticaret açığının 27,6 milyar dolar azaldığını söyledi.
Bolat, 9 ayda hem enflasyon hem de dış ticaret açığında yaşanan düşüşün Türkiye’deki makroekonomik istikrar sürecine büyük katkılar yaptığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“2024’ün eylülünde yıllıklandırılmış ihracatımız yüzde 3,4 artış ile 261,6 milyar dolara ulaşmıştır. Mal ihracatında son 1 yılda 8,6 milyar dolar net artış sağlandı. İthalat düşüşündeki ana eğilim, bu yıl da devam etti. Yıllıklandırılmış ithalatımız geçen yıl 367 milyar dolar iken bu yıl 340,3 milyar dolara geriledi.” Geçen ay yıllıklandırılmış dış ticaret açığının 78,7 milyar dolara gerilediğine işaret eden Bolat, yıl sonunda bu açığın daha da düşeceğini söyledi.
Bolat, ihracatın ithalatı karşılama oranının da eylülde yüzde 76,8 olduğunu aktardı.
Hizmet ihracatının geçen yılı sonunda 106 milyar dolar olduğunu belirten Bolat, Bakanlık olarak 9 ayda hizmetler ihracatını 84 milyar dolar olarak hesapladıklarını söyledi.
Bolat, cari işlemler açığının temmuz itibarıyla 19,1 milyar dolara gerilediğine işaret ederek, “Cari açıkta yıl sonu Orta Vadeli Program tahmini 34,5 milyar dolar. Kesin olarak 20 milyar doların altında cari işlemler açığıyla yılı kapatacağız.” diye konuştu.
Sektörel bazda ihracat rakamları hakkında da bilgi veren Bolat, 9 ayda ihracatın otomotiv sektöründe yüzde 6,7, kimya sektöründe yüzde 5,7, çelik sektöründe yüzde 10,5, tekstil sektöründe yüzde 12 ve mücevher sektöründe yüzde 7,6 arttığını kaydetti.
Bolat, Avrupa Birliğine 9 ayda 80,5 milyar dolar ihracat yapıldığını belirterek, Almanya’da büyük durgunluk yaşandığını ve bu nedenle söz konusu ülkeye yapılan ihracattın 607 milyon dolar azaldığını ifade etti. Bu dönemde İngiltere, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hollanda’nın, ihracatın en çok arttığı ülkeler olduğunu aktaran Bolat, ihracatın en fazla azaldığı ülkenin yaklaşık 6 aydır ticaret yapılmayan İsrail olduğunu, bu ülkeyi Rusya, Almaya, Fransa ve İsviçre’nin takip ettiğini söyledi.
“Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var”
Hükümet olarak “Türkiye Yüzyılı”nı ticaret yüzyılı yapma hedefiyle yola çıktıklarını aktaran Bolat, “Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var. Ama takdir edersiniz ki kuzeyimizde büyük bir sıcak savaş, güneyimizde bir soy kırım ve genişlemekte olan sıcak savaş var. Özelliklede Avrupa’da yaşanan büyük bir ekonomik durgunluk söz konusu. Bu olumsuzluklara rağmen ihracat için koşturan ihracatçılarımızı kutluyoruz.” diye konuştu.
Bolat, ihracatçılara yardımcı olmak üzere Eximbank kaynakları artırdıklarına dikkati çekerek, “Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Merkez Bankamız ile çalışıyoruz, bir kaç güne kadar Eximbank ve reeskont kredileriyle ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız yeni açıklamalar yapacak. Gerek miktar artırımı gerekse de maliyet düşürme noktasında çalışmalar nihayete ermek üzere.” değerlendirmesinde bulundu.
Geçmiş yıllarda yüzde 80 seviyelerinde uygulanan ihracat bedellerinin Merkez Bankasına satış yükümlülüğünün yüzde 30’a indirildiğini anımsatan Bolat, “Ayrıca, kurumlar vergisi oranı ihracatçılarımız için 5 puan aşağı çekilerek yüzde 20 seviyesine getirildi. Ayrıca, hizmet ihracatçısı şirketlerin yabancılara sundukları hizmetlerden elde ettikleri kazançlarını Türkiye’ye getirmeleri durumunda, söz konusu kazançların yüzde 80’ini vergi matrahından düşürmeleri mümkün hale getirildi.” dedi.
“İhracat için bütün imkanlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz. İhracat için ‘asla durmak yok, çalışmaya devam’ sloganıyla hedeflerimizi gerçekleştirinceye kadar Bakanlık ve ihracatçılar ailesi olarak çalışacağız.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.