Ankara İli Odalar ve Borsalar Müşterek Toplantısı, Ankara Sanayi Odasının ev sahipliğinde video konferans yöntemiyle yapıldı.
Toplantıya, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, ATO Başkanı Gürsel Baran, ATB Başkanı Faik Yavuz ile Ankara il ve ilçelerindeki oda ve borsaların başkan ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.
ASO Başkanı Nurettin Özdebir toplantının açılışında yaptığı konuşmasında uzun bir aradan sonra video konferans yöntemiyle de olsa biraraya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Konuşmasında ASO’nun pandemi sürecindeki çalışmalarını özetleyen Özdebir, “ASO üyeleriyle çok yakın bir temas içinde, onların ilettiği sorun ve önerileri kendi tespit ettiklerimizle birlikte, gerek kamu yönetiminde, gerekse yerel yönetimlerde ilgililere aktarmaya çalışıp, çözüm aradık” dedi. Özdebir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabii tüm sorunların çözülebilmesi mümkün değildi ama olabildiğince daha çok firmamıza katkı sağlayıp, üretimin ve istihdamın sürdürülebilmesi için elimizden gelen çabayı göstermeye çalıştık. Bu süreçte ağırlıklı olarak; işletmelerimizin kamuya dair yükümlülüklerini öteleyen, kısa çalışmayla ilgili önerilerimizi, ihracatla ilgili sıkıntıları, bankacılık sisteminin sorunlu olduğu ülkelerden ihracat bedellerinin ülkemize getirilmesi konusunu, gümrüklerle ilgili talepleri ve Eximbank’tan beklentileri de içeren, başta Cumhurbaşkanlığımız olmak üzere, politika kurullarımız, bakanlıklarımız ve belediyelerimizle onlarca görüşme ve yazışma gerçekleştirdik. Kamunun reel sektöre olan borçlarının ödenmesiyle ilgili projemizi gündeme getirdik. Bunun kamuyu da sıkıntıya sokmadan, gelirleri artırarak ekonomiyi nasıl canlandıracağını ekonomi yönetimine anlatmaya çalıştık. Ayrıca firmalarımızın bankalara olan borçlarının uygun koşullarla ötelenebilmesi için Bankalar Birliği, kamu ve özel banka yöneticileriyle çok sayıda görüşme gerçekleştirdik. Hem genel yaklaşımları konusunda, hem firmalarımız bazında önemli mesafeler katettik. Mevzuat konusunda da BDDK ile temaslarımız oldu. Kamunun ve yerel yönetimlerimizin ihtiyaçlarını yerli ürünlerden karşılaması konusundaki girişimlerimizi artırdık. Başta Ankara Büyükşehir Belediyesinin alımları olmak üzere önemli mesafeler katettik. Bunun yanı sıra TOBB öncülüğünde gerçekleştirilen nefes kredisine tüm odalarımız gibi imkanlarımız ölçüsünde katılmaya devam ettik. Biz bize yeteriz kampanyasına katkı sağladık. Ankara Valiliğimizin çalışmalarına nakdi ve ayni ciddi katkılar sağladık. Pandeminin ilk döneminde çok sayıda hastanemizin çeşitli tıbbi malzeme ihtiyacını üyelerimiz kanalıyla temin etmeye çalıştık. Hala da imkanlarımız ölçüsünde üyelerimizin de katkılarıyla bu destekleri vermeye devam ediyoruz. ”
Pandemi sürecinde kendilerini en çok yoran konulardan birinin sanayideki çalışma saatlerine ilişkin düzenleme olduğunu anlatan Özdebir, “Yaşanan sıkıntıları anlatmamız biraz zaman aldı ancak sonuçta sıkıntıyı çözebildik” dedi. Üretimin aksamaması ve iş yerlerinde huzursuzluk olmaması adına Mayıs ayından bu yana Sanayi ve Teknoloji ve Sağlık Bakanlıklarıyla işbirliği içinde sanayi işletmelerinde Covid-19 tarama testleri gerçekleştirdiklerinin altını çizen Özdebir, “Mayıs ayında çok sayıda firmamızın 10 bin çalışanına PCR yöntemiyle test uyguladık. Ekim ayından bu yana da yine Sağlık Bakanlığımız işbirliğiyle, talep eden iş yerlerimizde antikor yöntemiyle tarama testlerine devam ediyoruz. Bu süreçte çok sayıda laboratuvarla özel anlaşmalar da yaptık. Üyelerimizin güvenilir yerlerde ve çok uygun koşullarda PCR testi yaptırabilmesi için de çaba gösteriyoruz. Hep birlikte, el birliğiyle bu sıkıntıları aşıp umarım en kısa zamanda sağlıklı günlere kavuşacağız” ifadelerini kullandı. Ekonominin genel durumu ve 2021 yılından beklentilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özdebir, 2020 yılına büyük umutlarla başlamalarına karşın pandeminin yanı sıra deprem felaketleri yaşadıkları zor bir yılı geride bıraktıklarını belirtti.
Pandeminin küresel ölçekte hızla yayılması ve ülkeleri hazırlıksız yakalamasının, eş zamanlı olarak küresel bir sağlık krizine, ekonomik krize ve milyonlarca insanı aşırı yoksulluğa iten bir insani krize yol açtığını anlatan Özdebir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: ” İzolasyonların kısmen kaldırılmaya başladığı 2020 yılının üçüncü çeyreği itibariyle toparlanma başlamış ve yüzde 6,7 büyüme gerçekleşmiştir. Bundan sonraki süreçte önemli olan büyümenin sürdürülebilir olmasıdır. Yılın son çeyreğinde ivmelenme azalsa da öncü rakamlar pozitif bir büyüme göreceğimize işaret ediyor. Ancak, üretim yapımızı bir an önce değiştirmeli ve sanayi üretimini dışa bağımlılığı azaltılmış bir yapıya dönüştürmeliyiz. Yerli ve milli bir sanayi için ileri seviyede bir teknolojik dönüşüm politikası ortaya koymamız gerekir. İlerleyen süreçte; sürdürülebilir bir enflasyon, istikrarlı bir faiz ve kur düzeyi ile birlikte ekonomimize olan güvenin tesis edilerek, yatırımcılarımızın yeniden yatırım fırsatlarını değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum. Sağlıklı bir büyüme için ayrıca; üretim, verimlilik, dijitalleşme ile işgücünün niteliğinin ne kadar önemli olduğunu da unutmamamız gerekir. 2021 yılında yazmamız gereken ‘yeni büyüme hikayemizin’ en önemli unsurları; teknolojik dönüşümü sağlayarak dışa bağımlılığı azaltmak ve verimliliğimizi artırmak olmalıdır. Dışa bağımlılığın azaltılması yaratıcı düşünmeyi teşvik eden, teknoloji çağına uyum sağlayabilecek yeni nesillerin yetiştirilmesi, sanayide dijital dönüşüm ve verimliliğin artması ile mümkün olacaktır” diye konuştu.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran da Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında alınan tedbirlerin ekonomiyi doğrudan etkilediğini belirtti. 2020 yılı dünya ekonomisinin zorlu sınav verdiği bir yıl olduğunu ifade eden Baran, “ABD ve AB gibi güçlü yapıların bile sağlık sistemlerinin tıkandığını gördük, çaresizliklere tanık olduk. Ekonomiler tecride mahkûm oldu. Neredeyse dünyanın yegâne tedarikçisi durumundaki Çin’in salgınla mücadele için sınırlarını kapatması tüm dünya imalatını ve ticaretini sıkıntıya soktu. Ticari ve ekonomik hayat sarsıldı. Bazı hesaplamalara göre salgının dünya ekonomisine verdiği zarar 3,4 trilyon doların düzeyinde. 2021 yılına girmemize birkaç gün kala, tüm dünyada üzerinde en çok konuşulan konuların başında yeni dünya düzeninin nasıl olacağı ve ekonomilerin nasıl toparlanacağı yer alıyor. IMF, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar 2020 yılında dünya ekonomisinin yüzde 4’ler seviyesinde küçüleceğini, 2021 yılında ise yüzde 5’ler seviyesinde büyüme olacağını öngörüyor. Salgın sonrası oluşacak yeni dünya düzeni içinde öne çıkmak, rekabetçiliği artırmak, yeni tedarik ağının içinde var olmak için yol haritamızı çizmek zorundayız” dedi. 2021 yılı başından itibaren pandeminin etkilerinin bertaraf edilerek, üretim ve ihracat yapmaya odaklanılması gerektiğini kaydeden Baran, “Salgın sonrası oluşacak yeni dünya düzeni içinde öne çıkmak, rekabetçiliği artırmak, yeni tedarik ağının içinde var olmak için yol haritamızı çizmek zorundayız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi riski az, güveni yüksek, kazancı tatminkâr bir cazibe merkezi haline getirmekteki kararlılığını ifade etmişti. Kıtaların kesişme noktası olan Türkiye, ekonomi ve hukuk alanında hayata geçirilecek reformlarla birlikte daha da cazip bir ülke haline gelerek yatırım çekmeye devam edecektir” diye konuştu.
Ankara Ticaret Borsası Başkanı Faik Yavuz da pandeminin etkilerinin azalmasıyla beraber ertelenen yatırımların yeniden canlanacağını ifade etti. 2021 yılının başlarında en çok aşının konuşulacağını belirten Yavuz, “Çünkü bizi bu beladan kurtaracak tek şey aşı ve aşının başarısı. Aşının adı bile piyasaları hareketlendirdi, yatırım iştahını uyandırdı. 2021 yılı öyle görünüyor ki bizim bu beladan kurtulacağımız yıl olacak” dedi. 2021 yılında insanlığı etkileyecek konulardan bir tanesinin de kuraklık olacağını dile getiren Yavuz, ”Giderek yüksek sesle dillendirilmeye başlanan bu konu, gıda enflasyonu ve tarımı doğrudan etkileyecek. Uzmanlar özellikle tahıl ve hububatta en az %10 rekolte kaybı bekliyor. Başta borsa başkanları olmak üzere, sizlere tavsiyem tedbirlerinizi şimdiden alın. Zira 2021’de bugüne kadar görmediğimiz gıda fiyatlarıyla, gıda enflasyonuyla karşılaşabiliriz” diye konuştu.
-“Ankara’yı tanıtmak hepimizin görevi” Türkiye Odalar ve Borsalar Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise Ankaralı Odaların, yaşadığı şehre sahip çıkması gerektiğini belirtti. Oda Başkanlarının Ankaralılık aidiyetinin düşük olduğunu ifade eden Hisacıkloğlu, “Meşhur bir medya uzmanı çektiği bir videoda havalimanına giderken en büyük mutluluk Ankara’dan ayrılmak demiş. Buna sosyal medyada çok cılız tepkiler verildi. Böyle olaylarda Ankara’ya karşı tepki verildiği zaman ortak duyarlılık içerisinde hareket etmemiz lazım. Ankara’da bulunan birçok finans kuruluşları İstanbul’a taşındı. Ankara artık sanayisiyle, yüksek teknolojik ürünleriyle, OSB’leri ve Ar-Ge merkezleriyle önemli bir sanayi şehri haline geldi. Yapılan bir araştırmada İstanbul’da yaşayanların yüzde 65’nin Ankara’yı görmediği belirlenmiş. Ankara’yı tanıtmak için hep birlikte hareket etmemiz lazım” dedi.
“2019’da tam belimizi doğrultacakken pandemi geldi” diyen Hisarcıklıoğlu, yapılacak çok iş olduğunu, reformlara süratle devam edilmesi gerektiğini belirterek, “Reformlar bitmez ve bitmemeli. Çünkü dünyanın şartları sürekl değişiyor, ayak uydurmanız lazım. Yani bisiklete binmek gibi. Pedalı çevirmezseniz düşersiniz” dedi. Yabancı sermaye ihtiyacımız olduğuna da dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, makro sorunların çözülmeden mikro sorunların çözülemeyeceğini de ifade etti. Pandemi döneminde düzenlenen toplantılarla iş dünyasının sorunlarını Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerine ilettiklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “ Özel sektörün acil istek ve talepleri nelerdir diye sorduk. 365 oda ve borsadan 70 maddelik öneri seti geldi. Önerileri düzenlediğimiz toplantılarla Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümet yetkililerine ilettik ve bu maddelerin tamamına yakını uygulanmaya başlandı” diye konuştu.
Ankara İli Odalar ve Borsalar Müşterek Toplantısı’na, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, Ankara Ticaret Borsası Faik Yavuz, Beypazarı Ticaret Odası Başkanı Ahmet Göçmen, Haymana Ticaret Odası Başkanı Ercan Özkan, Polatlı Ticaret Borsası Başkanı Yahya Toplu, Polatlı Ticaret Odası Başkanı Ulvi Sakarya, Oda ve Borsaların Yönetim Kurulu Üyeleri ve Genel Sekreterleri katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gelişinde giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino, Türkiye ve Japonya bayrakları önünde tokalaşarak poz verdi.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino heyetleri eşliğinde görüşmeye geçti.
Görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Japonya Veliaht Prensi Akishino’ya, Osmanlı Generali Pertev Paşa’nın İmparator Mutsuhito tarafından ödüllendirildiğini gösteren belge hediye edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, resmî ziyarette bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Japonya Veliaht Prensi Akishino ve Prenses Kiko ile aile fotoğrafı da çektirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında Hatay Engelli Sosyal Girişimcilik Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Emine Erdoğan, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (HMKÜ) yerleşkesinde yer alan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı), Valilik, HMKÜ, Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı, Fiziksel Engelliler Vakfı ve Türk Telekom iş birliğinde yaptırılan merkezin açılış kurdelesini keserek “hayırlı olsun” dileklerini iletti.
Engellilerin özel ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan modern bir yapıya sahip merkezi gezen Emine Erdoğan, burada Fiziksel Engelliler Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Tatar’dan merkezle ilgili bilgi aldı.
Ortez-protez rehabilitasyon hizmetlerinin sunulduğu alanda protez yapım aşamalarını izleyen Emine Erdoğan, burada 3D yazıcı ile protez ölçümü yapılan 8 yaşındaki erkek çocuğuyla özel ilgilendi.
Merkezde, 6 Şubat 2023’teki depremlerden sonra ampute edilen 10 ve 4 yaşlarındaki torunlarının tedavisine başlanan depremzede ile görüşen Emine Erdoğan, afette oğlu ve gelinini kaybeden kadına “geçmiş olsun” dileklerini iletti.
Emine Erdoğan, engellilere yönelik heykel, mozaik alanı, kütüphane, sinema-tiyatro, hamam ve kafenin yer aldığı merkezde engelli bireyler ve aileleriyle de bir araya gelerek onların yaşadıkları sorunları ve taleplerini dinledi.
Emine Erdoğan, merkezde bulunan Halil Paşa’nın “Göksu” isimli tablosunu görme engelli bireyler için özel tasarlanan “Telefon Kütüphanesi” uygulaması üzerinden sesli betimlemeli şekilde dinledi.
Emine Erdoğan, Tatar tarafından kendisine hediye edilen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğüyle kurulan Fiziksel Engelliler Vakfının “Protez-Ortez Atölyesi”nin açılışında çekilen fotoğraf karesinin bulunduğu tabloyu kabul etti.
Merkezin açılışına, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Safa Koçoğlu, AK Parti Grup Başkanvekili ve Fiziksel Engelliler Vakfı Kurucu Üyesi Zeynel Abidin Okul, Vali Mustafa Masatlı ile eşi Esra Masatlı, HMKÜ Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk ile eşi Hande Öntürk, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile engelli çocuklar ve aileleri de katıldı.
“ENGELLERİN YENİDEN BAŞLAMAK İÇİN SADECE BİRER DURAK OLDUĞUNA İNANAN GÜÇLÜ BİREYLERİN AZMİ, HEPİMİZE İLHAM OLUYOR”
Emine Erdoğan, program sonrası yaptığı sosyal medya paylaşımında, şu ifadelere yer verdi: “Hatay’da depremin ardından uzuv kaybı yaşayan vatandaşlarımız için kurulan Engelli Sosyal Girişimcilik Merkezi’nin hayırlı olmasını diliyorum. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, engelleri aşma mücadelesine adanan bir gün. Bu anlamlı günde inanıyorum ki yalnızca bir kapı değil, yaşama dair yazılacak umut dolu hikâyelerin ilk sayfası aralandı. Merkezin ortez-protez ve rehabilitasyon ünitesini inceleyerek kültür, sanat, teknoloji atölyeleri ile eğitim alanlarını ziyaret ettim. Burada hayatın zorluklarına rağmen gülen gözleri, üreten elleri ve cesur yürekleri tanımaktan büyük bir mutluluk duydum. Engellerin yeniden başlamak için sadece birer durak olduğuna inanan güçlü bireylerin azmi, hepimize ilham oluyor. İlk günden bugüne asrın felaketinin yaralarının sarılmasında emek veren, bu anlamlı projeye katkı sunan herkese teşekkür ediyorum.”
MERKEZİN ÖZELLİKLERİ
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremlerde uzuvlarını kaybeden ampute bireyler için “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışıyla uygulamaya konulan Hatay Engelli Sosyal Girişimcilik Merkezi, ilk olarak protez-ortez üretim merkezi olarak inşa edildi.
Daha sonra engelli çocuklar ve anneleri için dönüştürülen merkez sayesinde, fiziksel ve psikososyal iyileşmenin desteklenmesi ile yüksek teknolojili ve üretime uygun bir ortam sunulması amaçlandı.
Modern bir yapıya sahip merkezde, heykel, kil, origami, mozaik, ahşap oyuncak tasarım ve geleneksel oyun üniteleriyle kütüphane-sesli kütüphaneye yer verildi.
Engelli anneler ve kadınlar için üretim üssü olan merkezde, keşif ve atölye çalışmalarının yanı sıra sanal uğraş alanları, sinema-tiyatro salonu ile sportif beceri koordinasyon üniteleri de bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Türkiye olarak dinî ve etnik bir mozaik olan Balkanlar’da huzuru, refahı ve istikrarı desteklemeye büyük önem verdiğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa görüşmelerinin ardından, ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Bu yıl Türkiye ile Karadağ arasındaki diplomatik ilişkilerin 145. yıl dönümü olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Karadağ ile bu ortak geçmişle orantılı şekilde siyasi, ekonomik ve kültürel temelleri sağlam kapsamlı bir iş birliğinin bulunduğunu söyledi.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç’in Türkiye’ye bugün yaptığı ilk ziyaretinin de müstesna düzeydeki ilişkilerin bir nişanesi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Görüşmemizde ikili münasebetlerimizi kapsamlı şekilde ele aldık, önümüzdeki dönemde atacağımız adımları değerlendirdik. Münasebetlerimizi kurumsal çerçeve kazandırmak amacıyla Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey kurulmasını kararlaştırdık. Ayrıca, bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunduk, Balkanlar’da istikrara atfettiğimiz önemi teyit ettik. Türkiye olarak dini ve etnik bir mozaik olan Balkanlar’da huzuru, refahı ve istikrarı desteklemeye büyük önem verdiğimizi bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum.”
“KARADAĞ’A EN FAZLA YATIRIM YAPAN ÜLKELERİN BAŞINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadağ’ı zengin kültürel ve etnik dokusuyla Balkanlar’da hoşgörü ve bir arada yaşama kültürüne örnek teşkil eden bir ülke olarak gördüğünü belirterek, şu bilgileri paylaştı: “2021 yılında Karadağ’a gerçekleştirdiğim ziyarette ikili ticaret hacmimizi 250 milyon dolara çıkarma hedefi koymuştuk. Kovid-19 salgını, Ukrayna’daki savaş ve küresel ekonomik sıkıntılara rağmen, hamdolsun bu hedefe ulaşmaya çok yakınız. Sayın Cumhurbaşkanı ile bu hedefi daha da yukarıya taşımak konusunda mutabık kaldık. Karadağ’a en fazla yatırım yapan ülkelerin başında geliyoruz. Müteahhitlik alanında firmalarımız Karadağ’da yaklaşık 500 milyon dolar değerinde 62 projeyi başarıyla tamamlamıştır. Firmalarımız özellikle altyapı, inşaat ve hizmet sektörlerine ilgilerini sürdürüyorlar. Bu ilginin bir neticesi olarak Karadağ’a doğrudan yatırımlarımızda 2023 ve 2024 yıllarında rekor artış yaşanmıştır. Önümüzdeki dönemde, 6. Karma Ekonomik Komisyon toplantısına ev sahipliği yapacağız. Bu vesileyle iş insanlarımıza verdikleri destekten ötürü kıymetli dostum Cumhurbaşkanı Milatoviç’e milletim adına teşekkür ediyorum.”
“TİKA, KARADAĞ’DA 500’DEN FAZLA PROJE VE FAALİYET GERÇEKLEŞTİRDİ”
Türkiye ile Karadağ arasında ekonomik ilişkiler gibi beşerî ve kültürel münasebetlerin de hızla geliştiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karadağ’da ikamet eden 25 bin vatandaşımıza ilave olarak, ülkemizde 150 binden fazla Karadağ kökenli vatandaşımız var. Türk Hava Yollarının öncülüğünde hava yolu sektörümüz çok sayıdaki uçuşuyla Karadağ’ı adeta tüm dünyaya bağlıyor. Şüphesiz bu seferler aramızdaki turizm ilişkilerine de önemli katkı sağlıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TİKA’nın restorasyon, eğitim ve sağlık alanındaki projeleri ile Yunus Emre Enstitüsünün kültür-sanat faaliyetlerinin de iki ülke ilişkilerinde önemli olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: “TİKA, Karadağ’da bugüne kadar toplam 30 milyon doları aşan 500’den fazla proje ve faaliyet gerçekleştirdi. Yunus Emre Türk Kültür Merkezimiz ise kuruluşundan bu yana 2 bin 500’ü aşkın öğrenciye Türkçe eğitim verdi. Keza, Türkiye Bursları kapsamında da 500’den fazla Karadağlı kardeşimiz ülkemizde eğitimlerine devam ettiler.”
“SURİYE’DE ANİDEN PATLAK VEREN GELİŞMELERİ ÇOK YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ”
Türkiye’nin kuzeyinden güneyine kadar geniş çevresinde barışın, huzurun ve istikrarın korunmasına büyük önem atfettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hem bizi hem de Karadağ’ı etkileyen Rusya-Ukrayna Savaşı’nda başından beri adil bir barışın tesis edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırılarında da aynı ilkeli tutumumuzu muhafaza ettik. Lübnan’da sağlanan ateşkese olan desteğimizi de açıkça beyan ettik. Gazze’de bir an önce ateşkesin sağlanmasını ümit ve arzu ediyoruz. Bölgemizdeki yangının söndürülmesi noktasında Türkiye olarak üzerimize düşen ne varsa dün olduğu gibi bugün de yapmaya hazırız. Son birkaç gündür komşumuz Suriye’de aniden patlak veren gelişmeleri de çok yakından takip ediyoruz. Gerek Dışişleri Bakanımız gerekse Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanımız muhataplarıyla sürekli temas hâlindeler, istişarelerini gerçekleştiriyorlar. Aslında uzun bir süredir Orta Doğu’daki şiddet sarmalının Suriye’yi de etkisi altına alma ihtimaline dikkat çekiyorduk. Son hadiseler Türkiye’nin haklılığını teyit ve tescil etmiştir. Suriye ihtilafında ülkemizin duruşu, hassasiyetleri, temel öncelikleri ve savuna geldiği politikanın parametreleri bellidir. Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve millî birliğinin korunması, 13 yıldır devam eden istikrarsızlığın, Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda mutabakatla son bulması en büyük temennimizdir. Ülkemizin millî güvenlik öncelikleri çerçevesinde sahadaki süreci anbean takip ve tahlil ediyor, bunlara halel getirecek herhangi bir farklı eylemin yaşanmaması adına gereken bütün tedbirleri alıyoruz.”
“BUGÜNE KADAR İSRAİL’İN VERDİĞİ SÖZLERİ TUTTUĞUNU GÖREMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere dair bir soru üzerine, şu yanıtı verdi: “Türkiye’den şu anda Karadağ’da yatırımları olan firmalarımız var. Bunları Sayın Cumhurbaşkanı ile de görüştük. Bu firmalarımızın bundan sonraki süreçte de atacakları adımları önemsediğimizi yine konuştuk. Bu firmalar Türkiye’de çok güçlü olan firmalar. Bundan sonraki süreçte özellikle sanayide ve savunma sanayinde buralarda birçok adımlar atabileceklerini kendileriyle paylaştım. Bu konuda kendilerinin de verecekleri destekler, atacakları adımların çok daha güçlü olacağını ortaya koyacaktır.”
Gazze’de ateşkesin sağlanmasına yönelik girişimlere dair diğer bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bugüne kadar İsrail’in verdiği sözleri tuttuğunu göremedik. Bundan sonraki süreçte acaba verdiği sözleri tutar mı, tutmaz mı noktasına gelince, bu konuda samimi bir yaklaşım bugüne kadar görmedik. Bundan sonra da göreceğimizi zannetmiyorum. Çünkü 50 bini aşkın insanın öldürüldüğü bu süreçte neyine inanacağız? En son Lübnan’da öldürülen insanların ardı ardına neyine inanacağız? Dolayısıyla ateşkes sözü veriyorlarsa bunu görelim. Uygulamada bu adımlar atılsın, biz de buna inanmış olalım.”
KARADAĞ CUMHURBAŞKANI MİLATOVİÇ: “TÜRKİYE, KARADAĞ’IN HEM EKONOMİK HEM DE STRATEJİK OLARAK EN ÖNEMLİ ORTAKLARINDAN BİRİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile sayısız görüşmesinin iki ülke ilişkilerine verdiği önemi ifade ettiğini belirten Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, “Bu yıl Karadağ ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 145’inci yılını kutluyoruz. İki ülke arasında kurulan bu diplomatik ilişkiler sürekliliğin ve karşılıklı saygının göstergesidir” dedi.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, “Türkiye bugün Karadağ’ın önemli bir NATO müttefiki ve partneridir. Türkiye’nin Balkanlar’daki yapıcı rolü ile bölgede istikrar ve refaha verdiği katkıyı takdir ediyoruz” diye konuştu.
Savunma alanındaki iş birliğinin yakın zamanda Karadağ’da açılacak Podgoritsa Askerî Ataşeliği ile daha da güçleneceğini ifade eden Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, ekonomik ilişkilerin her yıl daha da geliştiğini söyledi.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, “Türkiye’den doğrudan yatırımlar bu yıl 100 milyon avroya ulaşacak. 250 milyon avroya ulaşan dış ticaret hacmi de ekonomik ilişkilere verdiğimiz önemi göstermektedir” diye konuştu.
Karadağ’ı ziyaret eden Türk turist sayısının da her geçen yıl arttığına dikkati çeken Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, “Türkiye, Karadağ’ın hem ekonomik hem de stratejik olarak en önemli ortaklarından biridir” dedi.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığına (TİKA) teşekkür ederek, TİKA’nın 500’den fazla projeyi hayata geçirdiğini ifade etti.
Karadağ’ın siyasi öncelikleri arasında Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin bulunduğunu söyleyen Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, “2028’e kadar AB’nin 28’inci üyesi olacağımıza inanıyorum. Bu süreçten önce ve sonra Karadağ, Türkiye ile her alanda ilişkilerini en güçlü şekilde sürdürmeye devam edecek” ifadelerini kullandı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.