Biz bu acıyı 1999 Depreminden biliyoruz.
İzmir Seferihisar’da gerçekleşen depremde yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılara ise acil şifalar diliyorum. Geçmiş olsun İzmir. Geçmiş olsun Türkiyem.
Deprem değil tedbirsizlik öldürür.
Amerika’da Stanford Üniversitesinde sınavlarda gözetmen bulunmaz. Öğrencilerden birisi gelir, öğretim üyesinden kâğıtları ve soruları alır, arkadaşlarına dağıtır ve hep birlikte sınav olurlar.
En son kalan öğrenci, arkadaşlarının kâğıtlarını toplar ve öğretim üyesinin odasına gidip kâğıtları ve diğer sınav dokümanlarını teslim eder.
Bu öğrenciler mezun olduktan sonra yüksek ücretle ve saygın şirketlerde iş bulabilirler. Bu öğrenciler içerisinde kopya çeken olmaz mı? Zaman zaman kopya çekmeye teşebbüs eden öğrenciler olur. Diğer öğrenciler ona şöyle seslenir
“Hey sen… Kopya çekerek Stanford Üniversitesinin diplomasını almak için çaba sarf eden arkadaş. Bu dünyada seninle aynı diploma ile yaşamak istemiyorum.”
Sonuç, kopya çeken öğrenci üniversiteden atılır. Bizde bu işler nasıl mı olur?
40 öğrencinin başında 2 gözetmen bekler. Gözetmenler kopya çektirmemeye özen gösterirler. Bazen öğrenciler topluca kopya çeker ve öğretmen, mühendis, hemşire olurlar.
Sonra ne mi olur?
Kopya çekerek öğretmen olana kendi çocuğunu verip, onu eğitmesini, kopya çekerek mühendis olanın yaptığı binanın depremde yıkılmamasını bekler.(Prof. Dr. Necati Cemaloğlu)
Depremlerde görüntüler hep aynı. Ya peki yapı denetimler neden yapılır? Standartlar, kurallar neden vardır?. Birilerine göstermek için yapılan veya belge almak içim yapılan her denetim, denetim değildir. Sabundur. Dolayısı ile denetim yapıyormuşuz gibi yapmakla kendimizi kandırmıyor muyuz? Bu toplumda yaşayan insanlara karşı yapılan en büyük suç değil mi?
Verilen sağlam raporlarıyla, göçük altında kurtarılmayı bekleyen bir yığın insan manzaraları, bu yüzyıl da teknoloji bu kadar ilerlemişken, biz robotlar işimizi alacak mı seminerleri, Endüstri 4.0 konferanslarında akıllı binalar konuşurken, gerçekten neredeyiz şu anda?
Depremin dili olsaydı, konuşsaydı ne derdi bize acaba?
Merhaba insanoğlu.
biliyorum çok kötüyüm,
İnsanları öldürüyorum,
Sizlerin hurafeden, yalanlardan masallardan kurtulup gerçeklerle tanışmanıza yardımcı oluyorum.
Ülkeri kaosa sokmak, benim için hiç de zor olmuyor.
Hepiniz benden korkuyorsunuz..
Ben de korkuyorum.
Ama liderlerinizden ya da tanrılarınızdan değil.
Bilim adamlarınızdan korkuyorum.
Biliyorum, bir gün bu hikaye bitecek ve bilim adamları er ya da geç beni alt edecek.
Benden kurtulacaksınız.
Ama benden sonra asla eski hayatınıza dönmeyin..
Hurafe yi bırakın bilime yönelin. Bilimin ışığında ilerleyin.
Sizi bugün yolda bırakan liderlere, din adamlarına, tanrılara tapınmaktan Vaz geçin.
Yapmış olmak için yapmayın..
Bilimden, ilimden uzak kalmayın.
Bu iyiliğimi de unutmayın..
Kızgın olsak bile affedelim.
Konuşabilme imkanınız varken susmayalım. Bir şeyleri değiştirme imkanımız varsa beklemeyelim.
Sevdiklerimizin ve sevenlerimizin kıymetini bilelim.
Ölüm var.
Her defasında bunu kendinize hatırlatalım. Çünkü; hayat çok kısa..
“Yaşadığımız kötü günler, yaşamış olduğumuz iyi günleri fark etmemizi sağlar.’
Yardım edelim maddi, manevi fark etmez. Bazen manevi destek hayatlara daha fazla dokunabilir ve yaşama bağlar. Bir arada bulunmak, bir gelişmedir. Beraber çalışabilmek ise başarıdır.” demiş Henry Ford. Birlik beraberlik içerisinde, inşallah yeniden güzelliklere yelken açacağız.
Nerede bir can ölse,
Oralı olur yüreğim, olmalı zaten.
Olmazsa “insan” olmaz yüreğim…
________Ahmed Arif
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İklim Eylemi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Sera gazı emisyonunda tarihî sorumluluğumuz yüzde 1’in altında olmasına rağmen, kendi imkânlarımızı kullanarak çok önemli adımlar atıyoruz. 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefini gerçekleştirmeyi öngörüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dubai’de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında düzenlenen Dünya İklim Eylemi Zirvesi’nde bir konuşma gerçekleştirdi.
Zirvenin hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gösterdiği samimi misafirperverlikleri için Emirlik makamlarına teşekkür etti.
Dünyanın, koronavirüs salgını ve Ukrayna-Rusya savaşının ardından şimdi de Gazze’deki katliamların acı sonuçlarıyla karşı karşıya olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, tüm bu krizlerde barışın yanında olmuş, adalet ve hakkaniyet temelinde çözüm için çalışmıştır” diye konuştu.
“JEOTERMAL KURULU GÜCÜNDE AVRUPA’DA 1’İNCİ, DÜNYADA 4’ÜNCÜYÜZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin iklim değişikliğine de bu perspektiften yaklaştığını anlatarak, şunları söyledi: “Sera gazı emisyonunda tarihî sorumluluğumuz yüzde 1’in altında olmasına rağmen, kendi imkânlarımızı kullanarak çok önemli adımlar atıyoruz. 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefini gerçekleştirmeyi öngörüyoruz. 2030 senesine kadar emisyon azaltımı hedefimizi iki katına çıkardık. Bu kapsamda, yıl sonu itibarıyla 66,6 milyon ton karbondioksit emisyon azaltımı bekliyoruz. Toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yüzde 55’e yükselttik. Bu oranla Avrupa’da 5’inci, dünyada ise 12’nci sırada yer alıyoruz. Jeotermal kurulu gücünde Avrupa’da 1’inci, dünyada 4’üncüyüz. Hidroelektrik santrali kurulu gücünde ise Avrupa’da 2’nci, dünyada 9’uncu sıradayız. Hidrojen Teknolojileri Stratejimizi uygulamaya aldık. Ayrıca net sıfır emisyon hedefi bağlamında çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri karbonsuzlaşma yol haritalarımızı tamamladık. 2053’te yenilenebilir enerjinin payını yüzde 69’a çıkarmayı planlıyoruz. Eşimin himayesinde başlatılan ‘Sıfır Atık’ projesiyle atıkların geri kazanım oranını 2035 yılında yüzde 60’a taşıyacağız.”
Tüm bu çalışmaların maliyetinin yüksekliğinin herkesin malumu olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İklim finansmanı kaynaklarına ve teknoloji transferi imkânlarına daha adil şekilde erişebilmemiz, bu bakımdan büyük önem arz ediyor” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem felaketine rağmen Türkiye’nin ne ekonomideki ne de iklim değişikliğiyle mücadeledeki hedeflerinden koptuğunu belirterek, “14 milyon insanımızı ve 11 ilimizi olumsuz etkileyen depremlerin yol açtığı yaraları hamdolsun hızla sarıyoruz. Şehirlerimizin yeniden inşasında da çevreyi korumak, iklim ve çevre dostu yapılar inşa etmek, önceliklerimizin başında yer almaktadır” dedi.
“GAZZE’DE YAŞANANLAR İNSANLIK SUÇUDUR, SAVAŞ SUÇUDUR”
Filistin topraklarında yaşanan insani krize değinmeden geçemeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi: “İsrail saldırıları sonucu, çoğunluğu çocuk ve kadın 16 bini aşkın Filistinli masum sivilin hayatını kaybetmesi, hiçbir şekilde meşru gösterilemez. Gazze’de yaşananlar insanlık suçudur, savaş suçudur ve bu suçu işleyenlerden uluslararası hukuk önünde mutlaka hesap sorulmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğünü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulmasının ehemmiyetini hep birlikte tekrar gördük. Türkiye olarak bunun tesis ve temini noktasında her türlü sorumluluğu almaya hazırız. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ ve ‘Daha adil bir dünya mümkündür’ şiarımızı burada tekrar vurgulamak istiyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Devlet Başkanı Yardımcısı, Dubai Emiri Muhammed Al Maktum başta olmak üzere zirvenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin 60’ıncı Oturumu’nun ocak ayında İstanbul’da gerçekleştireceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ayrıca 2026’da düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 31’inci Taraflar Konferansı’na ev sahipliği için adaylığını açıkladığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz değerli dostlarımın bu kapsamda gereken desteği vereceğinden şüphe duymuyorum” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı yönetim ve sorumluluğunda, Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından organize edilen IDEF’21, 15’inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, 17-20 Ağustos 2021 tarihleri arasında İstanbul Büyükçekmece’deki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde her zaman olduğu gibi fiziki olarak gerçekleştirilecek.
Türkiye’nin ve dünyanın savunma sanayii devlerinin en önemli buluşma platformu olan IDEF’21’e, yurt içinden ve yurt dışından 1.170’in üzerinde firmanın katılması bekleniyor. Fuara 116 heyet katılacağını bildirirken, heyetlerde geri dönüşler devam ediyor. Şimdiden bu rakama erişilmiş olması fuarın uluslararası iş görüşmeleri açısından verimli geçeceğini gösteriyor. Fuar açılışına kadar bu sayının çok daha fazla olacağı vurgulanıyor. Fuara katılacağını bildiren üst düzey yetkililerin arasında 28 Bakan yer alıyor.Savunma tedarikinden sorumlu makamların en önemli buluşması IDEF21 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’na şu ana kadar 28 Bakan katılacağını bildirdi.
Fuara katılacak heyetlerde Bakanların yanı sıra Genel Kurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ,Genelkurmay Başkan Yardımcısı, Bakan Yardımcısı, Jandarma Genel Komutanı, Emniyet Genel Müdürü, Sahil Güvenlik Komutanı ve Müsteşar seviyesinde çok sayıda üst düzey yetkili yer alıyor. Fuara bu yıl, ülkelerin savunma tedarikinden sorumlu üst düzey yetkililerin ilgisinin daha da artması,
IDEF’21’in oldukça verimli geçeceğini ve hedeflerine ulaşacağını şimdiden haber veriyor. IDEF 2019 yılında, 71 ülke ve 3 uluslararası kuruluştan 151 heyet ve 588 heyet üyesi ağırlanmıştı.IDEF’21’e yurt dışından resmi heyet davetleri arttı15’inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda, geçmiş fuarlarda olduğu gibi mütekabiliyet esasına dayalı olarak yurt dışı heyet davetleri, T.C. Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşları, Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yapıldı. İki yılda bir düzenlenen IDEF’e bu yıl, yurt dışı heyetlerin ilgisi çok yüksek. IDEF’21 için hazırlıklar sürerken, davet edilen heyet sayısı 455’e yükseldi. Bu davetlere geçtiğimiz fuarlara göre çok daha erken dönüşler alınmaya başlanırken, fuar açılışına kadar bu sayının artacağı vurgulanıyor.
Görüşmeler Platformu katılımcılar için hazırlanıyor2019 yılında olduğu gibi bu yıl da Katılımcı-Katılımcı, Heyet-Katılımcı, Katılımcı-Türk Tedarik Makamı, Heyet-Türk Tedarik Makamı, Heyet-Heyet görüşmeleri planlı bir şekilde gerçekleştirilecek. Görüşmelerin organize edilmesi ve fuar süresi içinde maksimum verimle toplantıların gerçekleştirilmesi için çalışmalar özel bir ekip tarafından titizlikle yürütülüyor.Tüyap Fuarcılık Grubu’nun geliştirmiş olduğu IDEF Business Connect Programı sunduğu dijital çözümler ile katılımcı firmalar fiziksel fuara gelemeyen ziyaretçiler ile yeni iş bağlantıları kurabilecek ve yeni ortaklıklar başlatabilecek.
Fiziksel fuarın avantajları dijital dünyanın olanakları ile birleşiyor!IDEF’21’in sunduğu dijital çözümlerle katılımcı firmalar ve ziyaretçiler online iş ağı platformu Business Connect Programı üzerinden sanal ortamda bir araya gelecek, görüşme ayarlayabilecek ve iletişimlerini buradan sürdürebilecek. Bu online hizmet sayesinde katılımcılar potansiyel müşterilerinin ve yeni iş ortaklarının sadece bir tık uzağında olacak.
Business Connect Programı kapsamında fuar öncesinde katılımcı firmalar ile mesajlaşabilecek, 17-20 Ağustos 2021 tarihleri arasında online ya da yüz yüze görüşme yapılabilecek.IDEF’21, hibrit fuar deneyimini de yaşatacakIDEF’21, katılımcılarına dijital uygulamaların etkin bir şekilde kullanıldığı “yeni nesil hibrit fuar” deneyimini de yaşatacak. Tüyap tarafından özgün olarak geliştirilen ve akıllı eşleştirme sistemi ve özel algoritmalar kullanılarak oluşturulan dijital platformlar, savunma sanayii profesyonellerinin yeni iş birlikleri kurmasına katkı sağlayacak.
Güvenli HizmetDüzenlendiği her yıl katılımcı ve ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaşan IDEF’te bu yıl da verimli ve güvenli bir fuar ortamı için her türlü önlem alınarak, COVID-19 tedbirleri titizlikle uygulanacak. IDEF’21’in düzenleneceği Tüyap İstanbul Fuar ve Kongre Merkezi’nin Türk Standartları Enstitüsü COVID-19 Güvenli Hizmet Belgesi’ne sahip ilk fuar merkezi olduğu vurgulanıyor.
“B2B Toplantı ve Sanal Fuarı”nın ikinci günü Kadın Girişimci Networkleri oturumuyla başladı. Oturumda KAGİDER Başkanı Emine Erdem, TÜRKONFED IDK Başkanı Reyhan Aktar, TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk konuştu. Bir sonraki oturumda DFDS Denizcilik ve Taşımacılık Kurumsal İletişim Müdürü Özlem Dalga Uluslararası Lojistik “Kadın için Taşıyoruz” projesiyle ilgili bilgi verdi. Günün son oturumu Kadın Girişimciler için Teşvikler oldu. Oturumda EBRD Kobi Destekleri Ülke Program Yöneticisi Serpil Çetinçift, Garanti BBVA KOBİ Bankacılığı Pazarlama Yönetici Selin Öz, AXA Sigorta Pazarlama Müdürü Özge Altıntaş, T.C. Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Kadın ve Genç Girişimciler İhracat Daire Başkanı Özge Akkız, Kredi Garanti Fonu Genel Müdür Yardımcı Şeyda Yavuz ve KOSGEB Uzmanı Emine Sinem Çiğdem girişimci kadınlar özelinde yaptıkları projeleri ve destekleri dile getirdiler.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.