George
Jessel çok hoşuma giden bir sözü vardır; “İnsan beyni doğduğu an çalışmaya
başlar, ta ki topluluk karşısına çıkıncaya dek”
tam da söylediği gibi değil mi? Sahneye çıkmak konusundaki korkumuz,
ilkokul yıllarında sözlüye kalkmakla başlar. Yapılan bir çok araştırma topluluk
karşısında konuşma korkusunun, korkularımız arasında ilk sıralarda yer aldığını
gösteriyor.
Topluluk
önünde konuşma konusunda, benim aklıma, “Zoraki Kral” filminde kekeleyerek
konuşan İngiltere Kralı VI George’in öyküsü gelir. Kralın, pek çok
güvensizliğinin yanı sıra, topluluk önünde konuşma korkusu vardı. Kekeleyerek
konuşma sorununu, çözmeleri için onu tedavi edeceğine söz veren pek çok
doktorla görüştü. Ancak denenen yöntemlerden hiçbiri başarıya ulaşamadı. Ta ki,
Lionel Logue isminde konuşma terapisti
ile Londra’da tanışmasına kadar. Konuşma Terapistinin tanısı ve uyguladığı olağanüstü
terapiler ve olağanüstü çaba sonucunda Kral topluluk önünde konuşmaya başladı.
“Unutmayın
ki dünyanın görüp görebileceği en büyük yönetmenlerden biri bile, bir zamanlar
amatördü.” “Aynısı topluluk önünde konulurken de, sunum yaparken de bütünüyle
geçerlidir. Sadece ve sadece, daha çok öğrenip deneyim kazanarak kendimizi
geliştirebiliriz.”
Sunumlar,
konuşmalar eğitimin her düzeyinde ve mesleki hayatımız da önemlidir. Etkili bir
sunum; istediğimiz sonucu elde etmeyi, düşüncelerimizin kabul görmesini sağlar.
Öncelikle
sizleri , iş hayatında bir sunum dinlerken sıkılmadığınız, öğrendiğiniz ve
enerji ile dolduğunuz anları hatırlamaya
davet ediyorum. Unutmadığınız, dikkatle dinlediğiniz sunum bize bu konforlu
anlatım imkanını sunan kişinin duruşu, ses tonu, konuya hakimiyeti, sizinle göz
teması, jestleri, mimikleri, konuya girişi, gerçek hayat hikayeleri, doğru
telefuzu, süreyi kullanma biçimi, dinleyicilerle diyaloğu, konuyu anlatma
düzeni değil miydi?
Ayrıca
sunum yapan kişinin,
Dinleyiciyi, Sunum sırasında kendinden emin, saygın ve
ikna edici biçimde bilgilendirmesi, yönlendirmesi veya etkilemesini
İkna etmesini (Görüşünüzü destekleyen deneyler, istatistiksel analizler ve sunum araçlarınızdaki çeşitlilik ile.)
Eğlendirmesini
ya da tüm bunların bir bileşimi olabilir. (Konu ile ilgili fıkra, öykü,
karikatür vb. kullanılması.)
Dinleyecilerle
Göz Teması kurmasını, ilgisini salondaki herkese eşit dağıtmasını
Anlamlı
ve Etkili Beden Dili ile anlatmasını
Kullandığı
Sözel İfadeleri özenle seçmesini
Teknolojik
görsel-işitsel araçların desteğinden yararlanmasını bekleriz.
Fark
yaratan, sunumların arkasında neler var;
elbette hazırlık. Albert
Einsteisöy “60 dakikam olsa, 55 dakikasını düşünmek, 5 dakikasını da aksiyon
için kullanırdım.” Diyerek hazırlık yapmanın önemini ortaya çok net bir şekilde
koymuştur. Her zaman planlama ve taslak başarılı bir sunumun olmazsa olmasıdır.
Bu taslak konunun dışına çıkmanızı ve sunum içerisinde kaybolmanızı engeller.
- Harcadığınız her dakika sunum esnasında kendini
gösterecektir.
- Hazırlıklar dört farklı aşamadan oluşur:
- Sunum amacının belirlenmesi,
- Sunumun planlamasının yapılması,
- Sunumun yapılacağı yerin ve kullanılacak teknik donanımın
tanınması,
- Dinleyiciler hakkında bilgi sahibi olunması.
Sunuma hazırlık yaparken sorulması
gereken ana sorularımız ise şunlardır:
- Ne Tür Bilgi?
- Neden?
- Kimlere?
- Nerede?
- Ne Zaman?
- Hangi Destek Araçlarla?
- Nasıl?
Hazırlık yapmanız gereken diğer konular:
- Sözel ve bedensel iletişimin kontrolü
- Duygular ve görüntü/ davranışın kontrolü
- Katılımcı/ İzleyicilerin canlı/ ilgili tutulması
- Taslağın uygun bir kopyası dinleyicilere de verilebilir.
- Sunum için ayrılan süreyi öğrenip ve buna göre her slayta ne
kadar zaman ayrılacağı planlaması gelmektedir.
Sunum Yeri ve Donanımı
- Katılımcıların birbirlerini görebildiği yarı daire oturma
şeklini uygulama
- Tüm teknolojik donanımı mutlaka sunum ÖNCESİ kontrol edilmesi
- Ekran, projektör ve ses düzenini sunum ÖNCESİ denemek
- Sunum odasının aydınlatma, perde, ısınma ve havalandırma
sistemlerini inceleme.
- Sunum esnasında kullanacağınız donanım/ içeriğin yedeğini
yanınızda bulundurmak
Dinleyicilerin;
- Genel olarak hangi özelliklere sahip olduğunu,
- Konu hakkındaki bilgi düzeylerini bilmek çok önemlidir.
- Dinleme engellerini kontrol edin ve ortadan kaldırın.
- Konuşan-anlatan olun, yazan-okuyan olmayın.
Sunumun Hazırlanması
- Etkili bir sunum;
- Herkesin dikkatini çeken bir “Giriş”,
- Sunmak istediğiniz bilgiyi net ve basit bir şekilde ifade
eden “Gelişme” (içerik),
- Sunumunuzu özetleyen bir “Sonuç” bölümünden oluşmalıdır.
- Giriş ve sonuç, gelişmeden daha sonra da oluşturulabilir.
Giriş Bölümü
- Dinleyiciyi ve sunum yapan kişiyi rahatlatmalıdır.
- Konuyu belirlemelidir.
- Konunun önemini belirlemelidir.
- Sunulacak bilginin dinleyici için değerli olduğunu
vurgulamalıdır.
Gelişme Bölümü
- İletmek istediğiniz önemli konular ve bunları destekleyen
veriler içermelidir.
- Destekleyici veriler;
- İfadelerinize inandırıcılık kazandırır,
- Karmaşık konuları kolay kavramayı sağlar,
- Dinleyicinin dikkatini belirli bir noktaya toplar.
- En genel destekleyici veri çeşitleri:
- İstatistikler (Grafikler, tablolar),
- Görsel öğeler (Resim, fotoğraf vb.)
- Örnekler, Öyküler ve alıntılar vb.
Sonuç Bölümü
- Sunumunuzda ele alınanları ve mesajınızın önemli noktalarını
dinleyiciye hatırlatmalıdır.
- Önemli konuların kısa bir özetini içermelidir.
- Giriş ile arasında bağlantı bulunmalıdır.
- Sunum yapan kişinin iletişim bilgileri mutlaka yer almalıdır.
- Özür ya da itiraf
içermemelidir
Etkili
sunum tekniklerini kullanarak akılda kalıcı ve ikna edici sunum yapmak sanattan
öte, bir beyin bilimidir. Yapılan araştırmalar kelimelerin ve görsellerin beynin farklı
bölümlerinde işlediğini söylüyor. Bu durumda sunumların daha kalıcı olması için
yazılarla birlikte görsel kullanmak, yaptığınız sunumun hatırlanmasını
kolaylaştıracaktır. “Başarılı sunum ancak zihni, dinleyici ile senkronize
etmekle mümkündür. Zihinlere ise ancak
kalplere ulaşabildiğinizde ulaşabilirsiniz.” Kalplere ulaşmak ümidiyle.
Cesur,Etkili,Vurucu,İlgi çekici
Zamanlamaya uyumlu sunumlar dilerim…
Ayşe Deniz Danışman