DÜNYA
TBMM Başkanı Mustafa Şentop konuk büyükelçilere hitap etti.

Haber Burada
3 sene önceTarih
İsim
Genç GazetecilerTBMM Başkanı Mustafa Şentop, Ankara’da Stratejik Düşünce Enstitüsü tarafından düzenlenen “Yıllık Diplomatik Akşam Yemeği” etkinliğinde konuk büyükelçilere hitap etti.
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Stratejik Düşünce Enstitüsü tarafından Ankara’da bir otelde düzenlenen yıllık diplomatik akşam yemeğinde “Pandemi sonrası uluslararası sistemin geleceği” konulu toplantıda konuştu.
Şentop, konuşmasında, Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle her kıtadan, her ırktan, her dilden, her dinden 10 milyonu aşkın kişinin enfekte olduğunu ve 500 binden fazla insan hayatını kaybettiğini söyledi.
Dünya olarak bu salgına ortak çözüm bulunması gerektiğine dikkati çeken Şentop, “Virüsle mücadele için en ön safta görevlerine fedakarca devam eden bütün sağlık çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum. Ümit ederim ki aşı ve ilaç çalışmaları en kısa zamanda başarılı sonuçlara ulaşır. Yüce Allah’tan tüm insanlığı bu musibetten bir an evvel kurtarmasını niyaz ediyorum.” diye konuştu.
Mustafa Şentop, şimdiye kadar böyle büyük bir salgının yaşanmadığını ancak insanlık tarihinin veba salgını gibi önemli tecrübeler geçirdiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Salgının tepe noktasına ulaşılıp ulaşılmadığını veya ne zaman son bulacağını şimdiden kesin olarak söylemek mümkün değil ancak şurası açıktır ki koronavirüs salgını bundan böyle hayatın her alanında az veya çok etkilerini gösterecektir. Salgının psikolojik, sosyolojik, siyasi, ekonomik, ticari, kültürel ve diğer birçok alanda etkilerini önümüzdeki dönemde yaşayarak göreceğiz.”
“Mevcut durumu, kontrolden tamamen çıkmış bir kriz, tarihi kökten değiştirecek bir dönüm noktası olarak görenlerden değilim.” diyen Mustafa Şentop, şöyle devam etti:
“Biz, karşı karşıya olduğumuz vaka ve bu vakanın etkilerini aklıselim ve sabırla yönetme kabiliyet ve iradesine sahibiz. Salgın sonrası radikal değişiklikler beklemesem de, pek tabii uluslararası ilişkiler ortaya çıkan etkilerden tamamen vareste kalmayacak. Korona salgınının uluslararası ilişkilerde nasıl bir etkisi olacağına dair tartışmalar her mecrada devam ediyor. Bu tartışmalarda, terazinin bir kefesine ‘korumacı ve güçlü ulus devlet’ koyulurken, diğer kefeye ‘güçlü küreselleşme ve daha etkili uluslararası ve uluslar üstü örgütler’ anlayışı yerleştiriliyor. Bazıları birinin, bazıları da diğerinin ağır bastığını savunuyor. Bir tarafta salgının başlangıcından itibaren, esas görevlerinden biri bu tür salgın süreçlerini yönetmek olan Dünya Sağlık Örgütüne yöneltilen eleştiriler var. Avrupa Birliği üyeleri arasında yaşanan çekişmeler ve varoluş gayesine aykırı olarak tekrar yükselen sınırlar var. Dünyanın en gelişmiş ve zengin addedilen ülkeleri arasında yaşanan tırnak içinde ‘maske savaşları’ var. Medeni dediğimiz bir ülkenin bir diğerinin tıbbi malzemelerine korsanvari bir şekilde el koyduğu bir ortamdan bahsediyoruz. Kendi vatandaşlarına tedavi imkanı sunamayan, yıllardır topladığı sosyal kesintilerin karşılığını veremeyen ve hatta maalesef vatandaşlarının yaşamlarını tercih konusu yapmak zorunda kalan devletlerden bahsediyoruz. Bunları bir devlet adamının başka bir devleti eleştirisi olarak değil, insan olarak duyduğum derin üzüntüyü paylaşmak için dile getiriyorum.”
Bu süreçte uluslararası ve uluslar üstü örgütlerin hayal kırıklığı yarattığını vurgulayan TBMM Başkanı Şentop, “İnsanların vatandaşı oldukları devletin güçlü bir ulus devlet olmasını beklemesini ve talep etmesini anlayışla karşılamamak mümkün değil. Doğal olarak siyasiler de bu seslere kulak tıkamayacaklardır. Malumunuz güçlü ulus devlet, yükselen duvarlar, korumacılık gibi kavramlar salgın öncesinde de rağbet gören, yükselişte olan kavramlardı. Şimdi daha da güçlü bir şekilde dile getiriliyorlar.” diye konuştu.
Şentop, bu dönemde hiçbir ülkenin her ihtiyacını kendi başına karşılayamadığı ve başka ülkelerin yardımına ihtiyaç duyduğu gerçeğini hatırlatarak, şunları ifade etti:
“Bir tedavi ya da aşı üretildiğinde tüm insanlığın bunlara erişimini koordine edecek, başka bir salgın çıktığında bilgi akışını yönetecek uluslararası bir örgütün aslında ne kadar elzem olduğunu da müşahede ettik. Aşırı korumacı ve güçlü ulus devlet anlayışının uluslararası sistemde yol açabileceği arızaları tahmin edebiliyoruz. Giderek derinleşen ve yayılan bölgesel ve küresel sorunlara ancak güçlü birçok taraflılık ve iş birliği ile mukabele edilebileceğini göz ardı edemeyiz.”
TBMM Başkanı Şentop “güçlü ulus devlet” ile “güçlü küreselleşme ve daha etkili uluslararası ve uluslar üstü örgütlerin” birbirinin ikamesi değil, mütemmim cüzü olduğunu kaydetti.
“Yaşananlardan derslerimizi çıkarmak, her iki alanda da eksiklerimizi gidermek ve çok daha güçlü bir şekilde vatandaşlarımıza hizmet etmek zorundayız.” diyen Şentop, şunları vurguladı:
“Biz Türkiye olarak her zaman bu anlayışla hareket ettik. Bir yandan milletinin hadimi, kendine sığınanların hamisi, güçlü bir devlet inşası için çalışırken diğer taraftan başka devletlerle ikili ilişkilerimizi geliştirmek, uluslararası örgütleri güçlendirmek için gayret gösterdik. Elimizdeki terazinin dengesini kurmanın yollarını aradık.”
Şentop, Birleşmiş Milletlerin, kuruluş amaçlarında öngörülen misyonu yerine getirmekten çok uzakta olduğuna dikkati çekerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu durumu, “Dünya beşten büyüktür” sözleriyle dile getirdiğini hatırlattı.
Şentop, yaşananların Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin yapısında bir reforma ihtiyaç olduğu gerçeğini aşikar hale getirdiğini vurguladı.
Konuşmasında Birleşmiş Milletler 75. Genel Kurul Başkanlığına TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır’ın seçilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Şentop, “Kendisini destekleyen tüm ülkelere teşekkür etmek istiyorum. Kıymetli ve çok tecrübeli bir devlet adamı olan Sayın Bozkır’ın bahsettiğim reform taleplerinin yükseldiği bir dönemde başkanlığa seçilmiş olmasının büyük anlam taşıdığına inanıyorum.” ifadesini kullandı.
Mustafa Şentop Türkiye’nin hem güçlü bir ülke hem de uluslararası sistemin etkili bir paydaşı olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Türkiye, bu salgın dönemini en az hasarla atlatan ülkelerin başında yer alıyor. Hastane koridorlarında çaresizce çırpınan insan görüntüleri, üst üste yığılan cenaze fotoğrafları, iş yükünün altında yıkılıp kalan sağlık personeli manzaralarıyla karşılaşmadık. Her bir vatandaşımız en yüksek kalitede sağlık hizmetinden en hızlı, en kapsamlı ve ücretsiz şekilde faydalanma imkanı buldu.”
Türkiye’nin aynı zamanda kapsamlı ekonomik ve sosyal destek paketleriyle zor bir sınavı başarıyla verdiğinin altını çizen Şentop, “Bu başarıda Türkiye’nin altyapı ve temel hizmetler alanında son yıllarda kat ettiği mesafenin değeri çok büyük.” dedi.
Şentop, Türkiye’nin bu süreçte aynı zamanda tüm insanlığa omuz vermeye çalıştığını belirterek, şu bilgileri paylaştı:
“Bu zorlu süreçte pek çok ülkeye dostluk elimizi uzatarak yakın coğrafyamızdan okyanus ötesine kadar 125 ülkeyle kaynaklarımızı paylaştık. Tarihimizin en büyük tahliye operasyonlarından birine imza atarak yaklaşık 131 ülkeden 85 bini aşkın vatandaşımızın ülkemize geri dönüşünü sağladık. Sadece kendi vatandaşlarımızın değil, 90 ülkeden 36 bini aşkın başka ülke vatandaşının da güvenli bir şekilde tahliye olmalarına, ailelerine kavuşmalarına destek verdik. Henüz dünyanın en zengin ülkesi olmayabiliriz ancak dünyanın en cömert ülkesi olmakla gurur duyuyoruz.”
Türkiye’nin pandemi döneminde uluslararası örgütlerle de iş birliğini sürdürdüğünü vurgulayan Şentop, “Uluslararası örgütlerin kapasitelerinin insani gayretler için nasıl kullanabileceğinin örneklerini gösterdik. NATO çerçevesinde askeri uçuşların tek sefer numarası kullanarak operasyonlarında vakit kaybetmemesi imkanından faydalanarak ABD ve Birleşik Krallığa tıbbi malzeme ve kişisel koruma eşyası gönderdik. Burada altını çizeceğim husus, bu operasyonla tek sefer numarası uygulaması ilk kez kullanılmış oldu.” ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Pro. Dr. Mustafa Şentop, bu salgın tecrübesinin ardından dünyanın ne yöne evrileceği konusunun tartışıldığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye, yeni dünyada da söz ve iddia sahibi olacaktır. Bu denli emin olmamızın iki esaslı sebebi vardır: Evvela, dünya artık bu çarpık ve adaletsiz düzenle daha fazla idare edilemez. İkinci olarak da Türkiye büyük ve diri bir hamle olarak insanlığın ufkunda parlamaktadır. Türkiye birçok ülkenin acz içine düştüğü bu son dönemde hastalıkla mücadelede gösterdiği üstün performansı, devlet ve milletiyle el ele sergilediği güçlü duruşu ve tüm dünyaya karşı gösterdiği kucaklayıcı tavır ile bu iddiasını ispatlamıştır. Türkiye, tüm diplomasi masalarında her sorunda ve krizde çözüme katkısı aranan bir aktör olarak bulunmaya devam edecektir.”



Ülkemizin kalkınmasına haber çizgimizle destek olma azmindeyiz Her Şey 'Güçlü Türkiye' İçin

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ
-
Türk Hava Yolları, Türkiye ve Japonya Arasındaki Kültürel İş Birliğini Güçlendiriyor
-
Bakan Ersoy, ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış Konferansı’nda konuştu
-
BAKAN ERSOY, BEYOĞLU KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ’NİN TANITIMINI GERÇEKLEŞTİRDİ
-
Ticaret Bakanı Bolat, Afrika Ülkelerinin Ankara’daki Büyükelçileriyle Bir Araya Geldi
-
Turkish Airlines World Golf Cup Turnuvası’nın İstanbul Ayağının Kazananları Belli Oldu
-
SANAYİ VE TEKNOLOJİ İŞ BİRLİKLERİ GÖRÜŞÜLDÜ
DÜNYA
“Türkiye, ülkenin ve toplumun önünü açan, ufkunu genişleten bir anayasayı hak ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 28. Dönem 2. Yasama Yılı açılışında yaptığı konuşmada

Haber Burada
9 saat önceTarih
Ekim 1, 2023İsim
Genç Gazeteciler




Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 28. Dönem 2. Yasama Yılı açılışında yaptığı konuşmada, “Türkiye, ülkenin ve toplumun gerisinde kalan değil, önünü açan, aydınlatan, ufkunu genişleten bir anayasayı hak ediyor. 15 Temmuz gecesi darbecilerin ölüm kusan silahlarına meydan okuyan bu necip millet, demokrasi mücadelesini sivil anayasayla taçlandırmayı fazlasıyla hak ediyor” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 28. Dönem 2. Yasama Yılı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın genel kurulda yaptığı konuşma ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28. Dönem 2. Yasama Yılı’nın, milletvekillerimizle birlikte ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Sözlerimin hemen başında 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde iradelerini sandığa özgürce yansıtarak demokrasimizin gücüne güç katan tüm vatandaşlarıma tekrar teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, millî iradenin temsilcisi olarak Meclis’teki yerlerini alan 28. Dönem Milletvekillerimizi bir kez daha tebrik ediyorum.
Meclisimizin faaliyete geçtiği 23 Nisan 1920’den günümüze kadar, bu yüce çatı altında ülkemize hizmet eden milletvekillerimizin her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Meclisimizde görev yapmış milletvekillerimizden vefat edenlere Mevla’dan rahmet niyaz ediyorum.
Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı, millî iradenin özellikle ilk kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anıyorum. Hangi ünvanla olursa olsun, Türkiye’nin gelişmesi, büyümesi, güçlenmesi için emek veren, ter döken herkese, milletim adına teşekkür ediyorum.
Vatan topraklarının müdafaası, milletimizin birliği, ülkemizin bütünlüğü, devletimizin bekası uğrunda bin yıldır canları pahasına mücadele eden şehitlerimizi ve gazilerimizi tazimle yâd ediyorum. Rabbim tüm şehitlerimizin ruhlarını şad, mekânlarını cennet eylesin.
“MECLİSİMİZİN HER AÇILIŞINDA, 103 YIL ÖNCEKİ HEYECANI TEKRAR YAŞIYORUZ”
Meclisimizin her açılışında, 103 yıl önceki heyecanı tekrar yaşıyoruz. Yeni yasama yılında; teklifleriyle, muvafık-muhalif görüşleriyle, temsilcisi oldukları milletle olan yakın irtibatlarıyla, millî iradenin üstünlüğü ilkesine bağlılıklarıyla bu çatı altında ülkemize, milletimize, şehirlerimize hizmet edecek, katkı verecek tüm milletvekillerimize başarılar diliyorum. Sizlerden millî ülkümüz olan Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır fikri ve fiili eserler bekliyoruz.
Maziden atiye kurduğumuz köprüyü ne kadar sağlam tutarsak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirme azmimiz de o kadar güçlü olacaktır. Bunun için, topyekûn millet ve onun temsilcileri olarak, farklılıklarımızı zenginlik hâline dönüştürerek, ortak hedeflerimize sıkı sıkıya sarılmalıyız.
“YENİ VE SİVİL BİR ANAYASAYA KAVUŞMALIYIZ”
Geçtiğimiz 21 yılda ülkemizin kalkınma ve demokrasi altyapısının eksiklerini tamamlayarak, bu doğrultuda atılacak daha büyük adımların zeminini hazırladık. Hamdolsun artık Meclis’in kapısına kilit vurulduğu, milletvekillerinin istiskale maruz bırakıldığı, Başbakanların ve bakanların idam sehpasına gönderildiği, vesayetin millî iradeyi hiçe saydığı dönemler geride kalmıştır. Meclisimiz ve milletimizle omuz omuza vererek hep birlikte yazdığımız 15 Temmuz Destanı, bu bakımdan bir dönüm noktasıdır.
İki asırlık yönetim sistemi arayışlarımızın zirvesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçişin, tarihimizde ilk defa siyasetin, Meclis’in ve milletin ortak kararıyla gerçekleşmesi de aştığımız bir diğer önemli eşiktir.
Şimdi önümüzde yeni bir görev ve yeni bir fırsat var. Bu da ülkemizi, Cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturmaktır.
Genel Kurul salonumuzdaki Başkanlık kürsüsünün hemen arkasında yazan ‘Hâkimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir’ ilkesinin hakkını, ancak bu şekilde verebiliriz. Türkiye’yi, 12 Eylül darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak, hepimizin en öncelikli sorumluluğudur.
41 yıllık tarihinde uğradığı irili ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu anayasanın 2023’ün Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır. Bu gerçeğe ekonomiden diplomasiye, adaletten hak ve özgürlüklere çok geniş bir yelpazede farklı vesilelerle şahit oluyoruz.
“SÖZÜ VE TEKLİFİ OLAN HERKESİ YENİ ANAYASA ÇAĞRIMIZA KATILMAYA DAVET EDİYORUZ”
Her anayasanın ayrı bir hikâyesi vardır. Türkiye; 1921, 1924, 1961 ve 1982 anayasalarıyla, dönemlerinin olağanüstü şartları içinde tanıştı. Bugün ülkemizin şartlarının, ilk defa demokratik sistemin kendi tabii işleyişi içinde bir anayasayı hazırlamaya ve milletin takdirine sunmaya uygun olduğuna inanıyoruz. Türk demokrasisinin ulaştığı olgunluk seviyesi, anayasa meselesinde, 27 Mayıs 1960 darbesiyle başlayan kötü geleneği tamamen sona erdirmeye fazlasıyla yeterlidir.
Elbette anayasanın başarısı, her siyasi partinin, her toplumsal kesimin, her bireyin kendini içinde bulacağı ve ‘benim’ diyerek sahipleneceği kapsayıcı bir metin olmasıyla orantılıdır.
Devletin ve milletin ortak geçmişini ve ortak geleceğini kuşatmayan bir anayasa ülkeye fayda getirmez.
Cumhurbaşkanı olarak şahsım ve Cumhur İttifakı partileri olarak; grubu olsun olmasın tüm partileri, tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri, bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi, yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çağırımıza katılmaya davet ediyoruz. Darbecilerin direktifi olarak değil, gerçekten millî, yerli, sivil, vizyoner bir anayasa isteyen herkes bu çağrının muhatabıdır.
Anayasa metninin kısa veya uzun olacağı, hangi konuları içerip hangilerini alt düzenlemelere bırakacağı, milletin her bir ferdinin ortak manifestosu niteliğini nasıl taşıyacağı, bütün bunların tamamını hep birlikte konuşup, tartışıp, kararlaştırabiliriz.
“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINI YENİ ANAYASAYLA TAÇLANDIRALIM”
Yeter ki meseleye, ülkenin ve milletin temel değerlerine, kırmızı çizgilerine, Türkiye Yüzyılı hedefimize uygun şekilde hüsnü niyetle ve uzlaşmaya açık şekilde yaklaşabilelim. Bunu başardığımızda diğer tüm konuların üstesinden geleceğimizden asla şüphe duymuyorum.
Türkiye, milletimizin hayali olan böyle bir anayasayı hak ediyor. Türkiye, ülkenin ve toplumun gerisinde kalan değil, önünü açan, aydınlatan, ufkunu genişleten bir anayasayı hak ediyor. 15 Temmuz gecesi darbecilerin ölüm kusan silahlarına meydan okuyan bu necip millet, demokrasi mücadelesini sivil anayasayla taçlandırmayı fazlasıyla hak ediyor. Biz de diyoruz ki, bu özlemi daha fazla geciktirmeyelim. Cumhuriyetimizin 100. yılını yeni anayasayla taçlandıralım.
“YAKINDA İNŞASI TAMAMLANAN DEPREM KONUTLARININ HAK SAHİPLERİNE TESLİMİNE BAŞLIYORUZ”
Toplumlar, sadece ortak zaferlerle değil, ortak acılarla da yoğrularak millet olur, devlet olur. Türkiye, 6 Şubat’ta işte böyle bir ortak acıyla güne uyandı. Ülkemizin 11 şehrindeki 14 milyon insanı etkileyen, 50 binin üzerinde can kaybına ve 850 bin bağımsız birimin kullanılamaz hâle gelmesine yol açan bu deprem, yakın tarihimizin en büyük felaketlerinden biridir.
Dünyada böylesine büyük bir alanda, bu kadar çok insanı etkileyen bir afet karşısında, bu derece hızlı toparlanıp önce arama kurtarma, ardından acil yardım ve barınma hizmeti sağlayabilen başka devlet örneği yoktur. Buna rağmen elbette kimi aksaklıklar, eksiklikler, gecikmeler olmuştur, belki hâlâ da vardır. Ancak milletimizin bu felaket karşısında gösterdiği birlik, beraberlik ve dayanışma asırlar boyunca hayırla yâd edilecek, tüm insanlığa örnek gösterilecektir. Devlet olarak imkânlarımızın tamamını bölgenin en hızlı şekilde ihyasına hasretmiş durumdayız.
Yakında inşası tamamlanan deprem konutlarının hak sahiplerine teslimine başlıyoruz. Bu yılki ek bütçeyle bölgeye 762 milyar lira tahsis etmiştik, 2024’te bu rakam 1 trilyon lirayı geçecek.
Eylül’ün ilk haftası açıkladığımız Orta Vadeli Program’daki önceliklerimizin başında da deprem bölgesindeki yaraların sarılması yer alıyor. Depremin ülkemize toplam maliyetinin 105 milyar doları bulacağı hesaplanıyor. Böyle bir meblağ, gelişmiş ülkeler dâhil tüm ekonomiler için çok büyük bir yüktür.
“MİLLETİMİZİN CANINI YAKAN HAYAT PAHALILIĞINI ORTADAN KALDIRMAK İÇİN NE GEREKİYORSA YAPMAKTA KARARLIYIZ”
Dünya genelinde enflasyon oranları son 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Gıdadan enerjiye, ticaretten istihdama kadar her alanda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Gelişmiş ülkeler dâhil hemen hiç kimse önünü net bir şekilde göremiyor. Türkiye olarak biz de ister istemez bu olumsuzluklardan etkileniyoruz.
Seçimlerin ardından, hem mevcut küresel ekonomik görünümü, hem de önümüzdeki dönemde karşılaşabileceğimiz muhtemel tehditleri dikkate alan bir politikaya yöneldik. Amacımız, bu hassas dönemden ülkemizi en az kayıpla ve şayet arzu ettiğimiz neticeleri alabilirsek en büyük kazançla çıkarmaktır.
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme stratejimiz, ekonomi politikamızın omurgası olmaya devam ediyor. Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını ortadan kaldırmak, deprem başta olmak üzere ülkemizin acil meselelerini çözmek, ülkemizi büyütmeyi sürdürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız.
“SON TERÖRİST BERTARAF EDİLENE KADAR, MÜCADELEMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”
Ülkemize 40 yıldır çok ağır insani ve ekonomik bedeller ödeten bölücü terör meselesini, sınırlarımız içinde büyük ölçüde çözdük. Terör örgütünün sınırlarımız dışındaki varlığını da ortadan kaldırarak, emperyalistlerin bölge halkının başına musallat ettiği bu belayı, ülkemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan tamamen çıkartmak istiyoruz. Bu çerçevede son yıllarda elde ettiğimiz tarihî, siyasi ve askerî başarıları, yeni kazanımlarla daha da ileriye taşımak için hazırlıklarımızı yapıyoruz. İçeride veya dışarıda son terörist de bertaraf edilene kadar, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Terör örgütünün siyaseti yönlendirmesine ve ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemesine müsaade etmeyeceğiz. Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır. Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kast eden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır, asla da ulaşamayacaktır. Olaya müdahale esnasında yaralanan polislerimize Allah’tan acil şifalar diliyor, Ankaralı kardeşlerimize geçmiş olsun temennilerimi iletiyorum.
Güney sınırlarımızın tamamını en az 30 kilometre derinliğinde bir güvenlik şeridiyle koruma, onun ötesindeki faaliyetleri de mutlak denetim altında tutma stratejimiz bakidir. Atacağımız yeni adımlar sadece hazırlık, zaman ve ortam meselesidir. Bunun için, ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ sözü, kulaklardan hiç eksik olmasın, diyoruz.
“BU ÜLKEDE BİR DAHA ASLA FETÖ YENİDEN DİRİLEMEYECEK”
FETÖ ihanet şebekesinin, bilhassa yurt dışında yuvalanan militanları vasıtasıyla yaymaya çalıştığı ‘yıkılmadık, ayaktayız’ havası, bir çeşit mezarlıkta ıslık çalma gayretidir. Açık ve net konuşuyorum… Bu ülkede bir daha asla FETÖ yeniden dirilemeyeceği gibi, benzer örgütlerin de yeni ihanetler sergileyebilmesi mümkün değildir. Ne devletimiz ne milletimiz ne de siyaset kurumu böyle bir durumun ortaya çıkmasına izin verecektir.
“TAM ÜYELİK SÜRECİMİZDE YENİ DAYATMALARA, YENİ ŞARTLARA TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI”
Biz Avrupa Birliği’ne verdiğimiz her sözü tuttuk, ama onlar bize verdikleri sözlerin neredeyse hiçbirini yerine getirmediler. Yönetimler değişse de, Avrupa Birliği’nin ülkemize yönelik adaletsiz ve ahde vefa ilkesiyle bağdaşmayan tarafgir tutumunda bir değişiklik olmadı. Kâğıt üzerinde ortaya koydukları ilkeleri, kuralları, süreçleri hiçe sayan bir yaklaşımla ülkemize haksızlık üzerine haksızlık yapıyorlar. Türkiye olarak, 60 yıldır kapısında bekletildiğimiz Avrupa Birliği’nden herhangi bir beklentimiz yok.
Şayet, bize karşı örtülü bir yaptırım gibi kullandıkları vize dayatması başta olmak üzere haksızlıklarından geri dönerlerse, kendi yanlışlarını düzeltmiş olurlar. Yapmazlarsa; siyasi, sosyal, ekonomik ve askerî olarak bizden herhangi bir beklentiye girme hakkını tümüyle kaybederler. Eğer, artık iyice lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak gibi bir niyetleri varsa, işin o tarafı da kendi bilecekleri bir iştir.
Biz, demokrasi, adalet ve özgürlükler noktasında Kopenhag Kriterleri’ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar, yine yolumuza devam ederiz. Son 21 yılda hak ve özgürlükler konusunda hayata geçirdiğimiz, ‘sessiz devrim’ olarak nitelenen tüm reformları, birileri istediği için değil, milletimiz en iyisine, en ilerisine layık olduğu için yaptık. Avrupa Birliği’ne rağmen sabırla bugünlere getirdiğimiz tam üyelik sürecimizde yeni dayatmalara, yeni şartlara tahammülümüzün kalmadığını burada tekrar ifade etmek istiyorum.”
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN TBMM 28. DÖNEM 2. YASAMA YILI AÇIŞ KONUŞMASI
DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Yasama Yılı Açılış Toplantısı’na katıldı

Haber Burada
9 saat önceTarih
Ekim 1, 2023İsim
Genç Gazeteciler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 28. Dönem 2. Yasama Yılı Açılış Toplantısı’na katıldı.
TBMM’ye gelişinde, TBMM Başkanvekili Celal Adan tarafından resmî törenle karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören kıtasını selamladıktan sonra Genel Kurul Salonu’na geçti.


DÜNYA
Türk Hava Yolları, Türkiye ve Japonya Arasındaki Kültürel İş Birliğini Güçlendiriyor
Türkiye’nin en değerli markası Türk Hava Yolları

Haber Burada
2 gün önceTarih
Eylül 29, 2023İsim
Genç Gazeteciler

Türkiye’nin en değerli markası Türk Hava Yolları, Prens Mikasa Vakfı ile birlikte Türkiye’de kültürel mirasın korunmasına yönelik yürütülen arkeolojik çalışmalara ve tanıtım projelerine destek veriyor.
Bayrak taşıyıcı, kültürel mirasın korunması ve Kırşehir Kaman’daki Kalehöyük’ün tanıtımının teşvik edilmesi amacıyla Prens Mikasa Vakfı ile bir ortaklık anlaşması imzaladı. Kültürel iş birliği anlaşması, Japonya’nın başkenti Tokyo’daki Türk Büyükelçiliği’nde Prenses Akiko, Prens Mikasa Vakfı Başkanı Sachihiro Omura ve Türk Hava Yolları Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Fatmanur Altun’un katılımlarıyla düzenlenen törenle imzalandı. Bu iş birliği ile Türk Hava Yolları, Prens Mikasa’nın öncülüğünde tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Kırşehir Kaman’da 1986 yılında başlayan kazı çalışmalarına destek olacak.
Türk Hava Yolları Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Fatmanur Altun ; ‘’ Ülkemizin bayrak taşıyıcısı olarak, dünyada en fazla uluslararası noktasına uçuyor ve ülkemizin tanıtımına katkı sağlayacak iş birliklerine imza atıyoruz. Japonya devleti ile yıllardır süregelen özel dostluğumuzu bu çalışmayla pekiştiriyoruz. Prens Mikasa Vakfı tarafından yürütülen bu projenin eserlerini görmek için herkesi Kırşehir Kaman’daki Kalehöyük Arkeoloji Müzesi’ne davet ediyoruz. ’’ dedi.
Prens Mikasa Vakfı, Tarihi İpekyolu üzerinde bulunan Kırşehir Kaman’da 38 yıldır arkeolojik kazı çalışmalar yürütüyor ve bugüne kadar 10 binden fazla eserin ortaya çıkarılmasını sağladı. Prens Mikasa Vakfı tarafından desteklenen Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü, Türk arkeolojisi ve tarihi üzerine araştırmalar yapıyor, genç arkeologları yetiştiriyor ve kültürel mirasın korunması için çalışmalar geliştiriyor.
YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE
TAKVİM
HER ŞEY GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN
TOGG | Türkiye’nin Otomobili
TANAP Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni #TANAPtamam
GENÇ GAZETECİLER BURADA
TÜRK AKIM PROJESİ AÇILIŞ TÖRENİ
TÜRKİYE YÜZYILI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale 1915 Köprüsü Kule Tamamlama Töreni
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih sondaj gemisini #MilliEnerjideYeniMüjde
ENERJİ PETROL MEDYA GRUP – YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

“Türkiye, ülkenin ve toplumun önünü açan, ufkunu genişleten bir anayasayı hak ediyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Yasama Yılı Açılış Toplantısı’na katıldı

Türk Hava Yolları, Türkiye ve Japonya Arasındaki Kültürel İş Birliğini Güçlendiriyor

Bakan Ersoy, ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış Konferansı’nda konuştu

BAKAN ERSOY, BEYOĞLU KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ’NİN TANITIMINI GERÇEKLEŞTİRDİ

Ticaret Bakanı Bolat, Afrika Ülkelerinin Ankara’daki Büyükelçileriyle Bir Araya Geldi

“Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk”

Nejla AYKAÇ, Başarı Onu O BAŞARMAYI Seviyor

Turkish Airlines World Golf Cup Turnuvası’nın İstanbul Ayağının Kazananları Belli Oldu

WIDECT, E-Ticaret Ekosistemini Büyütmek için Yola Çıkıyor

SANAYİ VE TEKNOLOJİ İŞ BİRLİKLERİ GÖRÜŞÜLDÜ

İZMİR’DE TEKNOFEST COŞKUSU

TCDD’NİN 167’NCİ KURULUŞ YILDÖNÜMÜ.

70’İ AŞKIN ASTRONOT BURSA’DA

“Nahçıvan, Azerbaycan’la ilişkilerimizde özel bir yere sahiptir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde resmî törenle karşılandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan Nahçıvan’da

DÜNYACA ÜNLÜ ASTRONOTLAR TÜRKİYE’DE BULUŞUYOR

Türk Hava Yolları, Üçüncü Kez “World Class” Ödülüne Layık Görüldü

Emine Erdoğan, New York’ta “Dünyaya Yön Veren Kadınlar” etkinliğine katıldı

Emine Erdoğan, ABD Başkanı’nın eşi Jill Biden’ın ev sahipliğinde lider eşleri ile bir araya geldi

Emine Erdoğan: “Varisi olduğu köklü miras çerçevesinde devletimiz, bugün de dünyanın vicdanı olmayı sürdürmektedir”

“Amerika’yla ilişkilerimizi siyasi düzlemde ilerletirken, ekonomik alandaki iş birliğimizi de çeşitlendirmemiz gerekiyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Başbakanı İbrahim ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikan Yahudi Toplumu Çatı Kuruluşları Temsilcilerini kabul etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika Devlet Başkanı Ramaphosa ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüştü

Emine Erdoğan, Türkevi’ndeki sergide Anadolu tekstilini devlet başkanlarının eşlerine tanıttı

Emine Erdoğan, New York’ta “Şiddetin Önlenmesi ve İyileşme Günü”nü anma programına katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Başbakanı Netanyahu ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya Başbakanı Meloni ile görüştü

Emine Erdoğan, BM Sıfır Atık Danışma Kurulu üyeleriyle bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya Cumhurbaşkanı Duda ile görüştü

Emine Erdoğan, New York’ta Kolombiya Cumhurbaşkanı’nın eşi Garcia ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’ta Ahıska Türkleri ile bir araya geldi

Emine Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Al Sani’nin annesi Şeyha Moza’yla görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gürcistan Başbakanı Garibashvili ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tesla ve SpaceX’in kurucusu Musk’ı kabul etti

Emine Erdoğan, New York’ta “Küresel Sıfır Atık Hareketine Doğru” programına katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mesajı

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

İyi ki varsın Aysu YAVUZ

İyi ki varsın ZEHRA KARAKAŞ BEGEN

İyi ki varsın Nurten ÖZTÜRK

İyi ki varsın Nuray ÖZÇELİK;

İyi ki varsın Hüseyin ÇEŞMECİOĞLU :

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Ankara-Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hattı temeli atıldı

İyi ki varsın Nalan Gazezoğlu

Sektöre Yön verenler ; Eda DEMİRHAN

Sektöre Yön Verenler Berfu GÜVEN

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

İyi ki varsın AYSUN ŞAHANOĞLU KABA ;

İyi ki varsın Prof. Dr. Başak SOLMAZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Michel ile görüştü

İyi ki varsın Nazlıhan ALKAN

İyi ki varsın Semra Aman Akyürek

İyi ki varsın Yusuf Burak ASLANPINAR;

Tekfen Holding “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” ödülünü üçüncü kez aldı!

İyi ki varsın Hande ORTAY

TEKNE KİRALAMA | İZMİR ÇEŞME ALAÇATI

Başarımız, Başarınız olacak HANTEK KALIP

İyi ki varsın Doç. Dr. Esin Yalçınkaya

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

İyi ki varsın Hüseyin ÇALIŞKAN

Sektöre Yön Verenler Esra KANDEMİR

Türkiye’nin En Etkin 50 CFO’su belli oldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile ortak basın toplantısı düzenledi

İyi ki varsın Özgür AKIN

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Turizm Yatırım Forumu’na katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

İyi ki varsın Sadık KUTANOĞLU

İyi ki varsın Sibel Şeref KANCAOĞLU ;

MAN TÜRKİYE’den Ankara’ya dev yatırım

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

İyi ki varsın Ebru Milat Sezgin

Yatlar Burada | Türkiye

İyi ki Varsın Mehmet Gültekin

“Türkiye, son 19 yılda, diğer pek çok alan gibi savunma sanayiinde de âdeta bir devrim gerçekleştirmiştir”

HATAY’ ın Güçlü Kadınları

ELMADAĞ MOBİLYACILAR İHTİSAS OSB’NİN TEMELİ ATILDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye Genç İş Adamları heyetini kabulünde açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “OECD İstanbul Merkezi Açılış Töreni”ne Video Mesaj Gönderdi

Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri sahiplerini buldu

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Dev Yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sarıkamış-Karakurt-Horasan yolu açılış töreninde konuştu

Dev Yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan milli helikopter motoru teslim töreninde önemli açıklamalar

“EVLATLARIMIZA MİRAS KALACAK BİR GÖNÜL KÖPRÜSÜ KURDUĞUMUZA İNANIYORUM”

“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”
www.teknetuccari.com
YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE
GENÇ İŞ DÜNYASI
-
DÜNYA2 hafta önce
İyi ki Varsın Nejla AYKAÇ
-
DÜNYA3 gün önce
Nejla AYKAÇ, Başarı Onu O BAŞARMAYI Seviyor
-
DÜNYA2 hafta önce
Ticaret Bakanı Bolat: ” İpek Yolu Yüzyıllar Önce Vardı, Yine Var Olmaya Devam Edecek”
-
DÜNYA2 hafta önce
TÜRKİYE-BULGARİSTAN 4. TURİZM KARMA KOMİSYONU İSTANBUL’DA BAŞLADI
-
DÜNYA1 hafta önce
Türk Hava Yolları, Üçüncü Kez “World Class” Ödülüne Layık Görüldü
-
DÜNYA2 hafta önce
Türk devletlerinin ticaret ve ekonomiden sorumlu bakanları İstanbul’da buluştu
-
DÜNYA2 gün önce
Türk Hava Yolları, Türkiye ve Japonya Arasındaki Kültürel İş Birliğini Güçlendiriyor
-
DÜNYA2 hafta önce
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TUSAŞ tesislerini ziyaret etti.