Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK ve TÜBA Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Savunma sanayinde gösterdiğimiz başarı hikâyesini, sivil alanlara da aktarmak için kolları sıvadık. Artık yeni teknolojilerin sadece pazarı olmakla kalmayacağız. Bu teknolojileri üreten, tüm dünyaya yayan ve kendi koyduğu standartları kabul ettiren bir ülke hâline gelmekte kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri” takdim törenine katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alan bilim insanlarını tebrik ederek, başarılarının devamını diledi.
Bilim insanlarının en büyük miraslarının geride bıraktıkları çalışmaları, araştırmalarının topluma sağladığı fayda ve yetiştirdikleri öğrenci olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilim insanlarının teşvik edilmesinin, yaptıkları akademik çalışmaların geniş kitleler tarafından duyulmasını ve gençler için rol model olmalarını sağlayacağını kaydetti.
TÜBİTAK VE TÜBA ÖDÜLLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl hayatını kaybeden Prof. Dr. Fuat Sezgin anısına oluşturulan ödül vasıtasıyla da Prof. Dr. Sezgin’i bir kez daha yâd etme fırsatı bulduklarını belirterek, “Fuat Sezgin hocamızın İslam bilim ve teknoloji tarihine yaptığı muazzam katkıların, gelecek nesillere de ilham vereceğine inanıyorum. Kendisini bir kez daha rahmet, minnet ve şükran duygularıyla anıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl 57 bilim insanının TÜBİTAK ve TÜBA tarafından ödüle layık görüldüğünü, TÜBİTAK’ın 3 farklı kategoride toplam 16 ödül belirlerken, TÜBA’nın ise, 4 farklı alanda 41 ödül vermeyi kararlaştırdığını açıkladı.
TÜBA Uluslararası Akademi Ödüllerini, Kanada ve Amerika’dan 2 bilim insanının kazandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBA Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödüllerinin ise bu yıl 20 farklı üniversiteden 28 genç bilim insanına takdim edileceğini söyledi.
Prof. Dr. Fuat Sezgin anısına da 5 ödülün sahibini bulacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 esere de TÜBA Bilimsel Telif Eser Ödülünün verileceğini belirtti.
Ödül alan tüm akademisyenlerin, çok çarpıcı çalışmaları olduğunu, bir bilim insanının çevreye zarar veren atıkların hidrojen üretiminde kullanılmasını sağladığını ve bu buluşuyla karbondioksit salınımından faydalı ürünler elde etmenin mümkün hâle geldiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimya alanında makro-moleküllerin yüksek çözünürlükle hesaplanması ve simülasyonu için yeni teorileri geliştiren bir akademisyene de ödül verildiğini vurguladı.
“BİLİM İNSANLARIMIZA VERDİĞİMİZ DESTEK 1,8 MİLYAR LİRAYA ULAŞTI”
Prof. Dr. Erdal Arıkan’ın da veri iletiminde 70 yıldır üstesinden gelinemeyen kapasite sorununu çözdüğünün altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün dünyada 5G ve ötesi teknolojileri konuşuyor olmamızı, Erdal hocamızın çalışmalarına borçluyuz. Hocamızın buluşu sayesinde, otonom araçlar dâhil olmak üzere, dijital çağın pek çok uygulamasında güvenilir ve hızlı veri transferi gerçekleşebilecek. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz de hocamızla yakın irtibattadır. İnşallah ülkemizin bu alandaki yolculuğunda kendisiyle birlikte çalışacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK’ın 56 yıldır bilim ve teknolojinin mihmandarlığında Türkiye’nin kalkınmasını destekleyecek adımlar attığına işaret ederek, araştırma-geliştirme desteklerinden girişimciliğe, bilim insanı burslarından uluslararası işbirliklerine kadar pek çok alanda TÜBİTAK’ın destekleri bulunduğunu, TÜBİTAK’ın enstitüleri aracılığıyla da Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltacak projeler ürettiğini dile getirdi.
Bilimin ve mühendisliğin her alanında araştırmacılara önemli imkânlar sunduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesela, 2002 yılında bilim insanlarımıza sadece 150 milyon lira destek sağlanırken, bu sene verdiğimiz destek 1,8 milyar liraya ulaştı. Böylece üniversitelerimizin ve sanayimizin araştırma kapasitesini önemli ölçüde artırdık. Bu desteklerle, 207 üniversite, 1.572 Ar-Ge ve Tasarım Merkezi ile 85 Teknoparkta faaliyet gösteren araştırmacıların da yanında olduk. Adeta sıfırdan kurduğumuz altyapı sayesinde, Ar-Ge harcamalarının millî gelirimizdeki payı ilk defa yüzde 1’i aştı” açıklamasında bulundu.
“BİLGİYİ VE TEKNOLOJİYİ ÜRETMEYEN ÜLKELERİN, GELECEĞİN DÜNYASINDA İŞİ ÇOK ZORDUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilgiyi ve teknolojiyi üretmeyen, bunları en iyi şekilde kullanamayan ülkelerin, geleceğin dünyasında işi doğrusu çok zor. Ürettiğimiz bilgiyle, kendi hedeflerimize ulaşmanın yanında tüm insanlığın refahına da katkıda bulanacağız. Millî Teknoloji Hamlemizin amacı da işte bu süreci desteklemektir. Bu amaçla ülkemizi, dünyadaki tüm bilim insanları için çekim merkezi hâline getirmek istiyoruz” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı” ile oldukça vizyoner ve yenilikçi bir mekanizma oluşturduklarına işaret ederek, şöyle devam etti: “Çağrımıza dünyanın dört bir yanından başvuru aldık. Alanın en iyisi küresel şirketlerden ve dünyanın en iyi üniversitelerinden araştırmacılar Türkiye’ye gelip, bizim kurduğumuz altyapılarda çalışmayı tercih ettiler. Hâlihazırda 98’i Türk, 29’u yabancı olmak üzere, 127 üst düzey araştırmacı bu programdan faydalanıyor. Gelen araştırmacıların kendi ekiplerini kurmalarını da temin ediyoruz. Desteklenen her bir araştırmacımız, inşallah beşer doktora öğrencisi yetiştirecek. Bu doktora öğrencileri de, yerli ve millî teknolojilerin geliştirilmesi çalışmalarında yer alacaklar. Böylece adım adım hedeflerimize yaklaşmış olacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen Cuma günü Gebze’de Bilişim Vadisi’nin resmî açılışını gerçekleştirdiklerini anımsatarak, “Savunma sanayinde gösterdiğimiz başarı hikâyesini, sivil alanlara da aktarmak için kolları sıvadık. Artık yeni teknolojilerin sadece pazarı olmakla kalmayacağız. Bu teknolojileri üreten, tüm dünyaya yayan ve kendi koyduğu standartları kabul ettiren bir ülke hâline gelmekte kararlıyız” dedi.
Marmaray bağlantısını yapıp, İzmir’deki Teknoloji Üssüyle bütünleştirerek, Bilişim Vadisi’nin cazibesini artırmayı amaçladıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin Otomobili Projesi’nin burada şekillendirilmiş olması, doğru yolda ilerlediğimizi gösteriyor. İnşallah, aynı azim ve kararlılıkla devam edilerek, belirlenen tarihte üretime de geçilecektir, 2022’nin sonunda seri üretim” ifadesini kullandı.
Projenin her aşamasını adım adım takip ederek, çıkan her sorunu çözdüklerini, çünkü bu projenin Türkiye için otomobil üretmenin çok daha ötesinde bir vizyona sahip olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devrim otomobilin önünü kestiler ama inşallah devrin otomobilinin önünü kesemeyecekler. Milletimizin bu projeyi sahiplenmesi, yerli ve millî teknoloji hamlelerinin başına gelenlerin, inşallah devrin otomobilinde tekrarlanmayacağının en büyük ispatıdır” diye konuştu.
“ŞEAMET TELLALLARINA RAĞMEN BAŞARDIK”
Türkiye’de, istihzayla veya alenen husumetle, atılan her hayırlı adımın karşısında yer almayı marifet sanan sığ bir anlayış bulunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de hayata geçirilmiş hiçbir proje yoktur ki, milletimizin vücuduna 200 yıldır adeta bir kene gibi yapışan bu zihniyete rağmen yapılmamış olsun. Biz de son 17 yılda ne yaptıysak, ‘sürekli yapamazsınız, başaramazsınız’ diyen bu şeamet tellallarına rağmen başardık” vurgusunda bulundu.
“Bu hastalıklı zihniyetin en büyük panzehiri, hep daha büyük projeleri hayata geçirmemiz, hep daha büyük başarılar ortaya koymamızdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK Savunma Sanayi Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü SAGE’nin de kendi alanında önemli başarılara imza attığını belirtti.
SAGE tarafından geliştirilen ilk yerli havadan havaya füzesi BOZDOĞAN, hedef uçağa yapılan ilk güdümlü atış testini başarıyla tamamladığını, ilk yerli Seyir Füzesi SOM ailesinden SOM-B1 ve SOM-B2 füzelerinin, eklenen yeni yeteneklerini Hava Kuvvetlerince gerçekleştirilen başarılı test atışlarıyla kanıtladığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hassas Güdüm Kiti’nin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edildiğini, KÂŞİF, ATLAS, SG-KONUM gibi ürünlerin de savunma sanayii firmaları tarafından kullanılmaya başlandığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutuplarda Türk bayrağını dalgalandıran Türkiye Antarktika Bilimsel Araştırma Kampı’nın da kurulduğunu hatırlatarak, Kamp bünyesindeki meteoroloji istasyonunun faaliyete geçtiğini, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının deniz tabanı haritalamasını da gerçekleştirdiğini kaydetti.
Türkiye’nin 2020 yılında Avrupa Birliği’ne ödeyeceği yaklaşık 80 Milyon Avroluk katkı payının, Türkiye’deki araştırmacılar için kullanılacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kaynağı sanayici ve akademisyenlerin taleplerine uygun şekilde değerlendireceklerini, KOBİ’lerin Avrupa Birliği projelerinde yetkinlik kazanmalarına yardımcı olacaklarını bildirdi.
“81 İLDE ‘DENEYAP TEKNOLOJİ ATÖLYESİ’ KURULACAK”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde 81 ilde “Deneyap Teknoloji Atölyesi” kurulacağını bu atölyelerden 12 vilayete kurulduğunu ve 2020 yılında da Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Antalya, Çanakkale, Çorum, Elazığ, Gaziantep, Isparta, Kahramanmaraş, Kastamonu, Malatya, Rize, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tokat ve Yozgat’a bu atölyelerin kurulacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedefin 5 yılda 50 bin öğrenciyi bu eğitimlerden yararlandırmak olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Kanal İstanbul’a ilişkin olarak da “Dünyada 50’yi aşkın bu şekilde kanal var ve bütün bu kanallar sadece bir lüks olsun diye yapılmıyor, hepsi bir ihtiyaç olarak yapılıyor. Ve burada biz Kanal İstanbul’u yaparken 2 tane de inşallah modern akıllı şehri bununla beraber inşa edeceğiz. İki yolumuz var, ya yap-işlet-devret’le yapacağız veyahut da millî bütçeyle yapacağız ve Türkiye bunu yapmaya zaten kendisi de muktedirdir. Ama yap-işlet-devret’le olursa bizim için çok daha iyi olur, olmadı millî bütçeyle bunu yapmamız mümkün, çünkü her ikisinde de şu anda elimizde imkânlar var, hayırlı olsun” değerlendirmesinde bulundu.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2024’ün 9 ayında ihracatın geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı.” dedi.
Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda, eylül ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Orta Vadeli Program’ın en önemli omurgalarından birinin dış ticarette sürdürülebilir bir dengeyi sağlamak, dış ticaret ve cari açığı düşürmek olduğunu dile getiren Bolat, bu çabalarla büyümede ihracatın payını artırarak enflasyonla mücadele programına katkı vermenin amaçlandığına dikkati çekti.
Bolat, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 5,1 büyüdüğünü anımsatarak, bu eğilimin 2024’te de devam ettiğini söyledi.
Bu yılın ilk çeyreğinde ülkenin yüzde 5,3 büyüdüğünü kaydeden Bolat, “Bu büyümenin 2,5 puan katkısı net ihracattan gelmektedir. İkinci çeyrekte yüzde 2,5 büyüdük. Onun da 1,3 puanı net ihracatın katkısından gelmektedir. Bu sağlıklı ve istikrarlı bir büyümenin formülüdür.” diye konuştu.
“Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık”
Bolat, eylül ayında dış ticarette dengelenmenin devam ettiğini, 2024 Ocak-Eylül verilerinin de olumlu ilerleyişi gösterdiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
“Eylül ayında ihracatımız 22 milyar 7 milyon dolar oldu. Bu rakam geçen yılın rakamına göre yüzde 1,8’lik küçük bir azalışı ifade etmekle beraber, bunun en önemli sebebi takvim etkisi olmaktadır. Altın ihracatında yüzde 66’lık bir gerilememiz söz konusu. Altın ve enerjiyi çıkardığımızda ihracatımızdaki artış eylülde yüzde 3,3, 20,8 milyar dolara ulaşmış oldu. Son 14 ayında içinde 9 ay, aylık ihracat rekorları kırdık.”
Bolat, ithalatta da eylül ayında azalma trendini görmekten memnuniyet duyduklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
“İhracattaki 1,8’lik küçük artışın yanında ithalatımızda da eylül ayında yüzde 1,4’lük bir azalış söz konusu oldu. Yani her kesimde de yaklaşık 400 milyon dolar civarında bir azalış söz konusu oldu. Çeyreklik trend burada çok önemli. 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre ihracatta yüzde 4,4’lük artışımız var, bu 3 milyar dolarlık artışa tekabül ediyor. İthalatta da söz konusu dönemde yaklaşık 6 milyar dolarlık azalma söz konusu. Bu da yüzde 6,8’lik bir azalışa tekabül ediyor.”
“Eylülde dış ticaret açığı 5,1 milyar dolar olarak gerçekleşti”
Bakan Bolat, eylülde, dış ticaret açığının 5,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, “Geçen yılın aynı döneminde de 5 milyar 95 milyon dolar dış ticaret açığı kaydedilmişti. Her 2 yılı kıyasladığımızda dış ticaret açığımızda çok sınırlı bir artış gerçekleşmiş.” dedi.
Dış ticaret açığının son 14 ayın 11’inde azaldığına dikkati çeken Bolat, açığın üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre 17,4 milyar dolara gerilediğini, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise 8,5 yüzde puan artışla yüzde 79,2 seviyesine yükseldiğini bildirdi.
Bolat, eylül ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 81,1 olarak kaydedildiğini anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
“2024’ün 9 ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 193 milyar dolar oldu. Böylece ilk 9 ayda mal ihracatında net 5,9 milyar dolar artış sağlandı. Bu dönemde ithalatta ise yaklaşık yüzde 8’lik azalışla 252,9 milyar dolara geriledi. Böylece ithalatımızda da net 21,6 milyar dolarlık azalış var.”
“Dış ticaret açığı 9 ayda yüzde 31,5 azaldı”
Dış ticaret açığındaki gelişmelere de değinen Bolat, “Dış ticaret açığı yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31,5 azalışla 87,7 milyar dolardan 60,1 milyar dolara geriledi.” ifadesini kullandı. Bolat, böylece 9 ayda dış ticaret açığının 27,6 milyar dolar azaldığını söyledi.
Bolat, 9 ayda hem enflasyon hem de dış ticaret açığında yaşanan düşüşün Türkiye’deki makroekonomik istikrar sürecine büyük katkılar yaptığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“2024’ün eylülünde yıllıklandırılmış ihracatımız yüzde 3,4 artış ile 261,6 milyar dolara ulaşmıştır. Mal ihracatında son 1 yılda 8,6 milyar dolar net artış sağlandı. İthalat düşüşündeki ana eğilim, bu yıl da devam etti. Yıllıklandırılmış ithalatımız geçen yıl 367 milyar dolar iken bu yıl 340,3 milyar dolara geriledi.” Geçen ay yıllıklandırılmış dış ticaret açığının 78,7 milyar dolara gerilediğine işaret eden Bolat, yıl sonunda bu açığın daha da düşeceğini söyledi.
Bolat, ihracatın ithalatı karşılama oranının da eylülde yüzde 76,8 olduğunu aktardı.
Hizmet ihracatının geçen yılı sonunda 106 milyar dolar olduğunu belirten Bolat, Bakanlık olarak 9 ayda hizmetler ihracatını 84 milyar dolar olarak hesapladıklarını söyledi.
Bolat, cari işlemler açığının temmuz itibarıyla 19,1 milyar dolara gerilediğine işaret ederek, “Cari açıkta yıl sonu Orta Vadeli Program tahmini 34,5 milyar dolar. Kesin olarak 20 milyar doların altında cari işlemler açığıyla yılı kapatacağız.” diye konuştu.
Sektörel bazda ihracat rakamları hakkında da bilgi veren Bolat, 9 ayda ihracatın otomotiv sektöründe yüzde 6,7, kimya sektöründe yüzde 5,7, çelik sektöründe yüzde 10,5, tekstil sektöründe yüzde 12 ve mücevher sektöründe yüzde 7,6 arttığını kaydetti.
Bolat, Avrupa Birliğine 9 ayda 80,5 milyar dolar ihracat yapıldığını belirterek, Almanya’da büyük durgunluk yaşandığını ve bu nedenle söz konusu ülkeye yapılan ihracattın 607 milyon dolar azaldığını ifade etti. Bu dönemde İngiltere, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hollanda’nın, ihracatın en çok arttığı ülkeler olduğunu aktaran Bolat, ihracatın en fazla azaldığı ülkenin yaklaşık 6 aydır ticaret yapılmayan İsrail olduğunu, bu ülkeyi Rusya, Almaya, Fransa ve İsviçre’nin takip ettiğini söyledi.
“Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var”
Hükümet olarak “Türkiye Yüzyılı”nı ticaret yüzyılı yapma hedefiyle yola çıktıklarını aktaran Bolat, “Mal ve hizmet ihracatını ne pahasına olursa olsun artırma hedefimiz var. Ama takdir edersiniz ki kuzeyimizde büyük bir sıcak savaş, güneyimizde bir soy kırım ve genişlemekte olan sıcak savaş var. Özelliklede Avrupa’da yaşanan büyük bir ekonomik durgunluk söz konusu. Bu olumsuzluklara rağmen ihracat için koşturan ihracatçılarımızı kutluyoruz.” diye konuştu.
Bolat, ihracatçılara yardımcı olmak üzere Eximbank kaynakları artırdıklarına dikkati çekerek, “Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Merkez Bankamız ile çalışıyoruz, bir kaç güne kadar Eximbank ve reeskont kredileriyle ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız yeni açıklamalar yapacak. Gerek miktar artırımı gerekse de maliyet düşürme noktasında çalışmalar nihayete ermek üzere.” değerlendirmesinde bulundu.
Geçmiş yıllarda yüzde 80 seviyelerinde uygulanan ihracat bedellerinin Merkez Bankasına satış yükümlülüğünün yüzde 30’a indirildiğini anımsatan Bolat, “Ayrıca, kurumlar vergisi oranı ihracatçılarımız için 5 puan aşağı çekilerek yüzde 20 seviyesine getirildi. Ayrıca, hizmet ihracatçısı şirketlerin yabancılara sundukları hizmetlerden elde ettikleri kazançlarını Türkiye’ye getirmeleri durumunda, söz konusu kazançların yüzde 80’ini vergi matrahından düşürmeleri mümkün hale getirildi.” dedi.
“İhracat için bütün imkanlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz. İhracat için ‘asla durmak yok, çalışmaya devam’ sloganıyla hedeflerimizi gerçekleştirinceye kadar Bakanlık ve ihracatçılar ailesi olarak çalışacağız.”
“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”
“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”
“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.
İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.