Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuala Lumpur Zirvesi açılış oturumunda yaptığı konuşmada, son yıllarda katıldığı tüm platformlarda dünya sisteminin adalet ve hakkaniyet eksenli yeni bir yapılanmaya ihtiyaç duyduğunu söylediğini belirterek, “İkinci Dünya Savaşı’nın galipleri tarafından kendi çıkarlarını korumak gayesiyle kurulan; 1,7 milyarlık İslam âleminin kaderini Güvenlik Konseyi daimi üyesi beş ülkenin keyfine bırakan sistem artık ömrünü tamamlamıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da gerçekleştirilen Kuala Lumpur Zirvesi açılış oturumuna katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile zirveye katılan diğer devlet ve hükûmet başkanları Kuala Lumpur Konferans Merkezi’ne gelişlerinin ardından aile fotoğrafı çektirildi. Aile fotoğrafı çekiminin sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Kralı Sultan Abdullah Riayatuddin Mustafa Billah Şah ile konferansın açılış oturumunun gerçekleşeceği salona geçti.
Zirve’nin açılış oturumunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcılara hitaben bir konuşma yaptı. Konuşmasında, Malezya’nın öncülüğünde bu yıl ilk kez liderler düzeyinde yapılan Kuala Lumpur Zirvesi’nde bulunmaktan duyduğu heyecanı dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, daveti ve misafirperverliği için Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed’e şükranlarını sundu.
“İSLAM DÜNYASI GÜÇSÜZ DEĞİLDİR”
Kuala Lumpur Zirvesi’nin katılımcı ülkelerin dayanışmasını güçlendirerek ümmetin vahdetine katkı sağlamasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zirve’de sürdürülebilir kalkınma, güvenlik ve savunma, ticaret ve yatırım ile teknoloji ve internet başlıklarında iş birliği imkânlarını değerlendireceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam düşmanlığından teröre, tefrikadan iç kavgalara, mezhep ve etnik temelli çatışmalara kadar birçok meseleyi özgürce konuşma fırsatı bulacaklarına işaret ederek, “1,7 milyarlık nüfusuyla dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslüman dünyanın durumunu, imkânlarını, kalkınma potansiyelini ve elbette bu potansiyelin harekete geçmesine engel olan hususları da ele alacağız. Daha güçlü, müreffeh ve ekonomik açıdan bağımsız bir İslam dünyası için fikirlerini bizimle paylaşan ve paylaşacak olan her bir kardeşime şimdiden şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam ülkelerinin bir araya geldiği platformların en büyük sıkıntısının uygulama eksikliği olduğunun altını çizerek, “Şayet Filistin davasında hâlen hiçbir mesafe alamamışsak, kaynaklarımızın sömürülmesine mani olamıyorsak, mezhepçilik üzerinden coğrafyamızın lime lime edilmesine ‘dur’ diyemiyorsak sebebi budur. Yoksa İslam dünyası güçsüz değildir, zayıf değildir, çaresiz asla değildir. Müslümanların kaynak, nüfus ve coğrafi konum bakımından rakipleri ile arasında hiç bir fark yoktur. Hatta tüm bu alanlarda İslam dünyası diğer ülkelere kıyasla çok daha iyi bir durumdadır” değerlendirmesinde bulundu.
“ALDIĞIMIZ KARARLARI İCRAATA DÖNÜŞTÜRMELİYİZ”
“Allah’ın bizlere bahşettiği onca imkâna, petrole, nüfusa, doğal kaynağa rağmen hâlâ Müslümanların önemli bölümü açlık, kıtlık, fakirlik ve cehaletle boğuşuyorsa hatayı önce kendimizde aramamız gerekiyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi hatalarımız için başkalarını suçlamak kolaycılık olacaktır. Müslümanlar son iki asırda ne çekmişse meseleleri ile yüzleşmek yerine kolaycılığa kaçtıkları için çekmiştir. Aldığımız kararları icraata dönüştürebildiğimiz ölçüde değişime de öncülük edeceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin Asya, Avrupa ve Afrika’nın merkezinde bir ülke olarak bu coğrafyalarda yaşanan her hadiseden en fazla etkilenen ülke olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin komşusu Suriye’deki savaştan, zulümden ve terör örgütlerinin baskısından kaçan 3 milyon 700 bin Suriyeliye sahip çıktığını, bunun yanın da Irak’tan Afganistan’a kadar yüz binlerce muhacire ensarlık yaptığını anlattı.
Zirveye, Birleşmiş Milletler öncülüğünde ilk kez düzenlenen Küresel Mülteci Forumu’ndan geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cenevre’deki toplantıda hem Suriye’de hem de bölgede yaşanan insani dramlara dikkat çektiğini, çıkar odaklı bakış açısı yerine insanı ve vicdanı merkeze alan bir anlayışla küresel sorunlara çözüm bulunması gerektiğini ifade ettiğini söyledi.
Son yıllarda katıldığı veya sorumluluk üstlendiği tüm platformlarda insanların ve Müslümanların karşılaştığı sıkıntıları gündeme taşıdığını, dünya sisteminin adalet ve hakkaniyet eksenli yeni bir yapılanmaya ihtiyaç duyduğunu söylediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İkinci Dünya Savaşı’nın galipleri tarafından kendi çıkarlarını korumak gayesiyle kurulan 1,7 milyarlık İslam âleminin kaderini Güvenlik Konseyi daimi üyesi beş ülkenin keyfine bırakan sistem artık ömrünü tamamlamıştır” dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı gibi platformların etkinliğini artıracak şekilde güncellenmesinin şart olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin üç yıl yürüttüğü İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanlığı sırasında bu konulara özel önem verdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece konuşmadıklarını, sorunları tespit ederek, alınan kararların fiiliyata geçmesini sağladıklarını belirtti ve şöyle devam etti: “İsrail yönetiminin hukuk tanımaz tacizleri karşısında Kudüs’ün ve Filistin’in onurunu korumak için mücadele ettik. Türkistan’dan Arakan’a, Yemen’den Libya’ya, Suriye’ye kadar her türlü hukuksuzluğa tepki gösterdik. İslam dünyasının potansiyelini harekete geçirecek, ticaretimizi artıracak, ekonomik kalkınmamızı hızlandıracak, teknoloji ve finans alanında iş birliğimizi güçlendirecek pek çok proje yürüttük. Teşkilatın tarihinde ilk defa üst düzey Kamu ve Özel Sektör Yatırım Konferansı ile Sosyal Gelişim Bakanları Konferansına ev sahipliği yaptık. Ancak bu dönemde İslam dünyasının sessizliğinden, Müslümanların ataletinden, parçalanmışlığından beslenen çevreleri ise çok ciddi rahatsız ettik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi terörle, sokak olaylarıyla dize getirmeye çalıştılar. Besleyip büyüttükleri FETÖ’cü taşeronlarıyla bizi yolumuzdan vazgeçirmek istediler. Uluslararası medyadaki kiralık kalemleriyle ülkemize ve şahsıma iftira attılar. Teröristlere on binlerce tır ve uçak dolusu silah vererek ülkemizi terör koridoruyla kuşatmaya kalktılar. İçeride ve dışarıda Türkiye’yi susturmak, sesini kısmak için iftira, darbe, ekonomik terör dâhil her türlü yolu denediler. Allah’a hamdolsun bunların hiçbirisine boyun eğmedik, eğmiyoruz, eğmeyeceğiz. Onlar susturmaya çalıştıkça biz ısrarla Filistin diyoruz, Gazze diyoruz, Arakan, Libya, Somali, Suriye diyoruz. Onlar üzerimize geldikçe biz daha gür bir sesle ‘Dünya beşten büyüktür’ diyoruz. Onlar bizi bölmeye, parçalamaya çalıştıkça, kardeşliğimize çok daha sıkı bir şekilde sarılıyoruz” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrım yapmadan tüm terör örgütleriyle mücadele ettiklerini, DEAŞ ve PKK-YPG ile mücadelede başarı elde ettiklerini ifade ederek ekonomi alanında da bağımsızlığı tahkim edecek millî paralarla ticaret gibi stratejik projelere ağırlık verdiklerini, bundan sonra da mücadeleyi “Müslümanlar kardeştir” inancıyla sürdüreceklerini vurguladı.
“ENERJİMİZİ İÇ KAVGALARLA HEBA EDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam ülkelerinin ticaretten siyasete, dış politikadan savunma sanayii ve teknolojiye kadar hemen her alanda potansiyellerinin çok altında rakamlarla karşı karşıya olduklarına dikkati çekerek, İslam ülkelerinin dünya ekonomisindeki toplam payının yüzde 10’u dahi bulmadığını anlattı.
En zengin İslam ülkesi ile en yoksulu arasındaki gelir farkının 200 katı aştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel petrol rezervlerinin yüzde 59’una, doğal gaz rezervlerinin ise yüzde 58’ine sahip İslam ülkelerinde 350 milyon Müslümanın aşırı yoksulluk şartlarında hayatta kalma mücadelesi verdiğini söyledi.
Dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanların küresel sağlık harcamalarındaki payının sadece yüzde dört olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya genelinde okuryazarlık oranı yüzde 82,5 iken bu oranın bu oranın İslam dünyasında yüzde 70 civarında seyrettiğini, İslam ülkelerinin millî gelirlerinin yalnızca 3,7’sini eğitime ayrılırken diğer ülkelerin ortalama yüzde 4,8’ini tahsis ettiğini aktardı.
Şu an dünya genelinde yaşanan çatışmalarda ölenlerin yüzde 94’ünü Müslümanların oluşturduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hâlihazırda dünyada satılan her üç silahtan biri Orta Doğu’ya gidiyor. Yani Müslümanlar çoğu zaman basit sebeplerle birbirine kurşun sıkarken, kaynaklarını eğitim, sağlık, araştırma-geliştirme yerine silahlanmaya ayırırken zenginleşenler Batılı silah tüccarları oluyor. Az önce izledik yapay zekânın, kuantum bilgisayarlarının, robotik teknolojilerin konuşulduğu bir dönemde ne yazık ki biz enerjimizi iç kavgalarla heba ediyoruz. Yüz milyonlarca Müslümanın sorumluluğunu taşıyan liderler olarak hiçbirimizin bu tablodan mutmain olmadığını biliyorum. Ancak biz her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduğunu müjdeleyen bir dinin mensuplarıyız. Biz ‘Kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikin’ buyuran Peygamberimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın ümmetiyiz. Ümitsizliğe kapılmak, yeise düşmek, karamsar olmak bize yakışmaz. Şartlar ne olursa olsun, ne kadar zor olursa olsun âlemlerin Rabbinden ümit kesilmez. Zira her kriz beraberinde mutlaka fırsatları da getirir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanların birlik, kardeşliğe önem vererek geçmiş yerine geleceğe odaklanmasıyla sorunları çözebileceğine vurgu yaparak; sürekli sorunları konuşmak yerine çözüme odaklanmak gerektiğini, potansiyeli harekete geçirerek, birbirlerinin eksikliğini giderecek projelere ağırlık vermek gerektiğini bildirdi.
Savunma, enerji, ileri teknoloji, finans başta olmak üzere stratejik önemi haiz alanlarda iş birliğini daha da ilerletmeleri gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî paralarla ticaretten yatırımlara, zekât müessesesinin ihyasından israfının önlenmesine, çevreden eğitime, sağlığa, turizme kadar kısa süre içerisinde atılabilecek pek çok adım olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının hayırlara vesile olmasını diledi ve ev sahipliği için Malezya Başbakanı Muhammed’e ve Malezya halkına teşekkürlerini yineledi.
Zirve’nin açılış oturumuna eşi Emine Erdoğan ile katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, oturumun ardından, “Kalkınmanın Önceliği ve Sınamalar” temalı yuvarlak masa toplantısına iştirak etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra; Malezya Kralı Sultan Abdullah, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Malezya Başbakanı Muhammed ile Kuala Lumpur Zirvesi’nin sergi alanını gezdi.
Zirve programı çerçevesinde Malezya Kralı Sultan Abdullah Riayatuddin Mustafa Billah Şah tarafından devlet ve hükûmet başkanları ile Kuala Lumpur Zirvesi misafirleri onuruna verilen öğle yemeğine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yemekte eşi Emine Erdoğan eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, UEFA İstanbul Temsilciliği Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye olarak olimpiyatlar dahil her türlü uluslararası spor etkinliğinin altından kalkacak kapasiteye ziyadesiyle sahibiz. Spor yatırımları noktasında Türkiye’yi çok farklı bir lige taşıdık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) İstanbul Temsilciliği Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, UEFA İstanbul temsilciliğin Türk futbolu için hayırlara vesile olmasını temenni ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm misafirlere, medeniyetlerin, barışın, hoşgörünün, tarihin, kültürün ve bütün bunlarla birlikte bir spor ile futbol şehri olan güzel İstanbul’a gelmelerinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Farklı inançları asırlardır bağrında misafir eden İstanbul’un, bugünkü açılışla birlikte çok kültürlü kimliğini daha da güçlendireceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, UEFA Başkanı Aleksander Ceferin’in şahsında tüm UEFA yönetimine, Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’na emekleri, destekleri, gayretleri için teşekkür ettiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TFF’nin 1962 yılından beri UEFA’ya tam üye olduğunu anımsatarak, “Tam 63 yıldır UEFA’yla yakın koordinasyon içinde beraberce çalışıyoruz. Sadece 20 senede, 2005 ve 2023 yıllarında UEFA Şampiyonlar Ligi finallerine, 2009’da UEFA Kupası Finali’ne, 2013 yılında FİFA U20 Dünya Kupası’na, 2019’da ise UEFA Süper Kupa Finali’ne başarıyla ev sahipliği yaptık” diye konuştu.
“SPOR YATIRIMLARI NOKTASINDA TÜRKİYE’Yİ ÇOK FARKLI BİR LİGE TAŞIDIK”
Türk takımlarının UEFA’nın organizasyonlarında her sene boy gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “A Millî Futbol Takımımız 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda çeyrek final oynarken, oynadığı futbolla futbolseverlerin gönüllerini fethetti. 2025 yılında A Millî Futbol Takımı tarihinde ilk kez Uluslar ligi A Ligi’nde yer alma hakkını elde etti. 2026 UEFA Avrupa Ligi ve 2027 UEFA Avrupa Konferans Ligi finallerine inşallah ev sahipliği yapacağız. 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı ise İtalya’yla birlikte ülkemizde düzenleyeceğiz” ifadesini kulandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bugün bir kez daha çok net söylemek isterim. Türkiye olarak olimpiyatlar dahil her türlü uluslararası spor etkinliğinin altından kalkacak kapasiteye ziyadesiyle sahibiz. Böylesine iddialı konuşmamızın arkasında hamaset değil ülkemize son 23 yılda kazandırdığımız eserler ve projeler vardır. Spor yatırımları noktasında Türkiye’yi çok farklı bir lige taşıdık. İllerimizin ihtiyaçlarına göre yeni spor tesislerini hizmete açtık. Toplam spor tesisi sayısını 1575’ten 4470’e yükselttik.”
Sentetik futbol, basketbol ve voleybol sahalarını mahallelere kadar yaydıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Futbol sahası sayımız 595’ten, iki kattan fazla artışla 1365’e çıktı. Türkiye’nin her köşesine stadyumlar, yüzme havuzları, futbol sahaları, gençlik merkezleri, spor salonları, atletizm pistleri inşa ettik” bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, spor salonlarının sayısını 372’den 904’e ulaştırdıklarını, futbolda çoğu ömrünü tamamlamış olan stadyumları yıkıp yerlerine uluslararası standartlara sahip yüksek kapasiteli yeni tesisler inşa ettiklerini, ülke genelinde yaptıkları stadyumlardan 38’inin hizmete girdiğini, 4 tanesinin yapımının, 4 tanesinin de proje ve ihale çalışmalarının devam ettiğini aktardı.
Levent’teki UEFA İstanbul Temsilciliğinin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sporu etkileyen altyapı eksikliklerini önemli ölçüde tamamladıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle hızlı tren, havalimanları, otoyolları, bölünmüş yollar, köprüler ve diğer projelerle ulaştırma altyapısını tahkim ettiklerini, 26 olan havalimanı sayısının Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın da hizmete alınmasıyla 58’e çıktığını söyledi.
“İSTANBUL’UN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİK”
Türkiye’nin lokomotif şehri İstanbul’da da çok önemli projelere imza attıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın projesi Marmaray’dan Avrasya Tüneli’ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden dün önemi daha iyi anlaşılan Kuzey Marmara Otoyolu’na, üç pistin aynı anda kullanıldığı İstanbul Havalimanı’ndan toplam uzunluğu 362 kilometreyi bulan raylı sistem projelerine ve daha burada saymaya kalksak akşamı yapacağımız nice eser, yatırım ve hizmetle İstanbul’un çehresini değiştirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin sporda hak ettiği seviyeye gelmesi ve bu alandaki altyapısının dünya standartlarına kavuşması için 23 yıl boyunca seferberlik ruhuyla çalıştıklarını ifade ederek, “Şimdi bütün bu çabaları UEFA İstanbul Temsilciliğinin açılmasıyla birlikte bir üst aşamaya taşımış oluyoruz. UEFA Londra ve Brüksel’den sonra ilk kez Türkiye’de temsilcilik açıyor. Bu temsilcilik vasıtasıyla Türk futbolumuzun gelişimi adına UEFA’yla daha fazla temas kuracak ve birlikte ortak projelere imza atacağız. Temsilcilik aynı zamanda UEFA’nın bölge federasyonlarıyla daha hızlı iletişim ve koordinasyon sağlamasını kolaylaştıracaktır. Temsilciliğin bilhassa önümüzdeki yıllarda düzenleyeceğimiz çeşitli futbol organizasyonlarında da önemli roller üstleneceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğünde kurulan kriz merkezinde, Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında yürütülen çalışmalara ilişkin brifing aldı.
Hasdal’daki İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde bulunan kriz merkezini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, ilgili bakanlar ve yetkililer tarafından kapsamlı brifing verildi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.