Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas Kongresi’nin 100. yıl dönümü kutlama programında yaptığı konuşmada, “Sivas Kongresi kararları, milletimizin en zor zamanlarında bütün dünyaya haykırdığı bir bağımsızlık manifestosudur. Bir asır sonra bir kez daha tekrarlıyoruz ki, evet, manda ve himaye asla kabul edilemez; millî sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen Sivas Kongresi’nin 100. yıl dönümü kutlama programına katılarak bir konuşma yaptı.
Meydanda bulunanları selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstiklal Harbimizin en kritik dönemeçlerinden olan Sivas Kongresi’nin 100. yıl dönümünün ülkemiz, milletimiz ve geleceğimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını tazimle yâd ediyorum. Anadolu’ya ayak bastığımız günden bugüne kadar ülkemizin ve milletimizin bekası için canını esirgemeyen bütün şehitlerimize, gazilerimize, kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.
“SİVAS, MİLLÎ MÜCADELE’NİN VE CUMHURİYETİN İLK MERKEZİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kalkınması ve milletin güçlenmesi için emek veren, çalışan, üreten herkesi minnetle anarak, “Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi’nin yıl dönümlerini her sene büyük bir coşkuyla kutlayan siz değerli hemşerilerimi canı gönülden tebrik ediyorum” diye konuştu.
Sivas Kongresi’nin 100. yıl dönümünü kutlamaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bayrağını ve istiklalini koruyabilmek için nice kereler çetin imtihanlardan geçmiş ve çok zor şartlar altında bile inandığı değerlerden taviz vermemiş bir milletin mensuplarıyız. Tarihimizin en derin izlerini hafızalarımıza kazıyan dönemlerden biri de şüphesiz Millî Mücadele yıllarıdır. İstiklal Harbimizin dönüm noktalarından biri olan Sivas Kongresi ve 4 Eylül 1919 tarihi aziz milletimizin hafızasında çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü Millî Mücadele’nin işaret fişeği burada atılmış, dönemin şartlarında daha emniyetli bir yer tespit edilemediğinden Kurtuluş Savaşı’nın hazırlıkları burada yapılmıştır. Dolayısıyla Sivas, Millî Mücadele’nin ve cumhuriyetin ilk merkezidir. Tam bir asır önce bugün yurdun dört bir tarafından gelerek Sivas Kongresi’ne iştirak eden delegeler, burada millî bir duruş sergilemişlerdir. Milletimizin işgalci güçlere asla boyun eğmeyeceğini, birbirine sımsıkı kenetlenerek mücadeleye hazır olduğunu bütün dünyaya yine buradan ilan etmişlerdir.”
Sivas Kongresi denilince göz önüne tarihî bir fotoğraf geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O fotoğrafta Gazi Mustafa Kemal ile birlikte kimler vardı? Sivas Kongresi’ne kimler iştirak etmişti? O gün İstanbul, temsilcisiyle burada mıydı? Evet buradaydı. Bursa, temsilcisiyle burada mıydı? Evet buradaydı. Aydın, Manisa, Denizli, Afyonkarahisar, burada mıydı? Evet buradaydı. Çorum’dan, Yozgat’tan, Kastamonu’dan, Eskişehir’den Erzincan’dan, Niğde’den, Nevşehir’den, Kayseri’den Diyarbakır’dan, Antep’ten, Hakkâri’den, Samsun’dan gelen delegelerin hepsi burada mıydı? Evet buradaydı. Sivas’taki tarihî toplantıda doğudan batıya, kuzeyden güneye bütün vatan temsil ediliyordu. Bir asır sonra aynı mekânda Millî Mücadelemizin bu ilk temsilcilerini saygıyla yâd ederken Sivas’taki heyecanı ve kararlılığı asla kaybetmediğimizi de tekrarlamak istiyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas’ın tarihte “sultan şehir” olarak anıldığını ve tarihte önemli bir yönetim merkezi olduğunu anımsatarak, “Hititler zamanından itibaren daima devrinin en önde gelen merkezleri arasında yer alan Sivas, Danişment, Eretna ve Selçuklu devletine başkentlik yapmıştır. İşte bu Sivas 4 Eylül 1919 tarihinden itibaren 108 gün boyunca da Millî Mücadelemizin başkentliğini yürüttü. Gazi Mustafa Kemal ve Amasya Genelgesi’nde imzası bulunan paşalar, Anadolu’nun bilvücuh, en emin mahalli olan Sivas’ta, millî bir kongrenin toplanması kararını vermişlerdir” ifadelerini kullandı.
“SİVAS, ANADOLU’NUN BİRLİK VE DİRLİK YURDUDUR”
Sivas’ın o tarihin şartlarında sadece jeopolitik konumundan dolayı değil, Sivaslıların sağlam duruşuyla da en emin şehir olarak tercih edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çünkü Sivas her zaman vatan sathında millî refleksi kuvvetli insanların yaşadığı şehir olarak öne çıkmıştır. Sivas’ın, ‘Vilayet-i Anadolu’ olarak anılmasına sebep olan özelliği, milletimizin bekasını tehdit altında gördüğü an şahlanmasıdır. Sivas, Anadolu’nun birlik ve dirlik yurdudur. Bu topraklar kadim tarihi boyunca kimleri bir ana gibi bağrına basmamış ki? Gün olmuş Akkoyunlular üzerine sefere çıkan Fatih Sultan Mehmet misafiri olmuş Sivas’ın. Gün olmuş İran üzerine sefere çıkan Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, 4. Murat burada nefeslenmiş. Gün olmuş ilay-ı kelimetullah uğruna yurdundan ayrı düşen Abdülvehhap Hazretleri gibi bir gaziyi bağrına basmış, gün olmuş İzzettin Keykavus gibi bir sultanı kucaklamış. Gün olmuş Anadolu’yu düşman işgalinden kurtarmak niyetiyle Sivas Kongresi’ni tertipleyenler için en emin belde olmuş. Gün olmuş Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan göçüp gelen muhacirlere gönlünün kapılarını açmış, gün olmuş Âşık Veysel gibi bir halk ozanını, gün olmuş Muhsin Yazıcıoğlu gibi bir yiğit dava adamını doğurmuş. Sivas işte tüm bu özelliklerini her daim korumuştur ve hâlen de korumaktadır.”
“108 GÜN BOYUNCA ÜLKE SİVAS’TAN İDARE EDİLDİ”
Sivas’ın gönlünde nifak değil, birlik, beraberlik duygularının yer bulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sivas’ın yiğidoları her şartta sadece ve sadece hakkı tutup kaldırır” diye konuştu.
Bu şehirde karşılık bulamayan bir siyasi hareketin ülkenin tamamında başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için Sivas’a hep ayrı bir önem verdiklerini, hep gönüllerinin en mutena yerinde misafir ettiklerini söyledi.
Sivas’ı bir de şairin diliyle ifade etmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sivas hasreti” şiirinden dizeler okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının Erzurum’dan yola çıktığını haber alan Sivaslıların büyük bir heyecanla karşılama hazırlıklarına başladıklarını, vatan, bayrak, istiklal için yollara çıkan Sivaslıların, Refahiye, Suşehri üzerinden Sivas’a gelen Gazi Paşa ve arkadaşlarını 2 Eylül 1918 sabahı Kılavuz Tepesi’nde büyük bir coşkuyla karşıladıklarını anlattı.
Sivaslıların, kongre binası ve delegelerin emniyeti için her türlü tedbiri alarak ev sahipliğinin gereklerini bihakkın yerine getirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin başlamadan sona ermesi için yürütülen tüm sinsi teşebbüslerin hem delegelerin hem de Sivaslıların sağlam duruşlarıyla boşa çıkartıldığını aktardı.
Mustafa Kemal ve temsil heyetinin 18 Aralık 1919’da Ankara’ya hareket ettiği güne kadar tam 108 gün boyunca ülkenin Sivas’tan idare edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin başkenti ve millî iradenin tecelligahının bu şehir olduğuna işaret etti.
Sivas’ta toplanan heyetin çalışmalarıyla başlayan bu sürecin sonunda, hem yurdun işgalden kurtarıldığını hem de yeni devletin kurulduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal’in de hatıralarında “Cumhuriyet’in temellerini burada attık” dediğini hatırlattı.
“MİLLÎ İRADEYE, İSTİKLALİNİZE VE İSTİKBALİNİZE SAHİP ÇIKTINIZ”
Cumhuriyet ve demokrasiye giden yolun taşlarının, milletin esarete karşı direnişinin sembolü olan Sivas’ta taşındığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “manda ve himaye asla kabul olunamaz” kararının alınmasıyla millî mücadelenin gayesinin bütün dünyaya ilan edildiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sivas Kongresi kararları, milletimizin en zor zamanlarında bütün dünyaya haykırdığı bir bağımsızlık manifestosudur. Bir asır sonra bir kez daha tekrarlıyoruz ki, evet, manda ve himaye asla kabul edilemez; millî sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz” dedi.
Kurtuluşun Savaşı’nı büyük bir zaferle neticelendiren milletin 15 Temmuz 2016’da benzer bir imtihandan alnının akıyla çıkmasını bildiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Millî iradeye darbe vurmak ve ülkemizi işgal etmek niyetiyle girişilen hain darbe teşebbüsü 97 yıl aradan sonra bir kez daha milletimizin azmi ve kararıyla boşa çıkarıldı. 15 Temmuz gecesi darbeciler karşısında kenetlenen Türk milleti bir kez daha Kuvayı Milliye’yi amil ve iradeyi milliyeyi hâkim kılarak hainleri bozguna uğrattı. Sizler de o gece bu meydana akın ederek, millî iradeye, istiklalinize ve istikbalinize sahip çıktınız. Darbecilerin karşısında dimdik durarak, meclisinize, Cumhurbaşkanınıza ve hükûmetinize sahip çıktınız. Gösterdiğini şanlı direnişle hainlere diz çöktürdünüz.”
“TÜRKİYE’NİN KAZANIMLARINA VE HEDEFLERİNE KARŞI KURULAN HER TUZAĞI BOZACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlere fırsat vermediniz. Bu birlik ve beraberliğimiz devam ettiği sürece hürriyetimize değerlerimize ve kardeşliğimize yönelebilecek her türlü tehdit bertaraf olacaktır. Sivas Kongresi’nin 100’üncü yıl dönümünde Sivas Mektebi Sultani binasından bir kez daha haykırıyoruz, millî sınırlar içinde vatan bir bütündür. Vatanımız, bayrağımız, devletimiz, milletimiz, istiklalimiz, bizim namusumuzdur, şerefimizdir. Vatanımıza, bayrağımıza, istiklalimize uzanan her eli kırdık, yine kıracağız” diye ekledi.
Kongre salonlarına Türk bayrağını asmayan teröristlere ödetilen bedellerin ortada olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te bunları inlerine nasıl soktuğumuz ortadadır. İçeriden ya da dışarıdan Türkiye üzerinde operasyon yapmak isteyenlere göğsümüzü siper etme pahasına gereken cevabı vermeye devam edeceğiz. Türkiye’nin kazanımlarına ve hedeflerine karşı kurulan her tuzağı bozacağız. Evet, ‘ya olacağız ya öleceğiz’ diyerek girdiğimiz bu kutlu yoldan asla dönmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Sivas Kongresi’nden bahsedip de millî mücadele yıllarında bu şehirde kurulan bir dernekten bahsedilmezse kadınlara haksızlık yapılmış olacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti’nin Vali Reşit Paşa’nın hanımı Melek Hanım’ın başkanlığında Sivaslı kadınlar tarafından kurulduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadınlarımız kara günler için bir kenarda sakladıkları ne varsa bu cemiyete vererek ‘millî mücadelede biz de varız’ demişlerdir. Bu cemiyet millî mücadele boyunca temsil heyeti ve Ankara Hükûmetiyle irtibatını kurdurmuş, Gazi Paşa’nın da büyük takdirlerini kazanmıştır” ifadelerini kullandı.
“BU MİLLET BİR OLSUN, İRİ OLSUN, DİRİ OLSUN, KARDEŞ OLSUN VE HEP BİRLİKTE TÜRKİYE OLSUN”
Sivas Kongresi vesilesiyle üzerinde tekrar tekrar durulması gereken meselenin manda tartışmaları olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrede delegelerin bir kısmının eldeki mevcut imkânlar, silah ve cephaneyle Kurtuluş Savaşı vermenin güç olacağını düşünerek Amerikan mandasına girmenin en mantıklı yol olacağını dile getirdiklerini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas Kongresi devam ederken Ermeni meselesi üzerinde incelemeler yapmak üzere Anadolu’da bulunan bir Amerikalı generalin de beraberindekilerle Sivas’a geldiğini anlattı.
Amerikalı subayın manda fikrine destek olmak için Sivas’ta kulis yaptığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapılan uzun tartışmaların sonunda ‘Ya istiklal, ya ölüm’ kararı alınarak manda fikri bir daha açılmamak üzere tarihe gömülür” ifadelerini kullandı.
Buna rağmen Amerikalı generalin Türklerin işgaller karşısında paramparça olduğunda bir araya gelmelerinin ve Kurtuluş Savaşı yapmalarının mümkün olmadığında ısrar ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu görüşme esnasında Harbord’un ısrarlı tutumu Mustafa Kemal’i öyle sinirlendirmiştir ki elindeki tespihin ipi kopar ve taneleri dağılır. Yerden tespih tanelerini alan ve bunları ipe dizen Gazi Paşa, ‘Görüyorsunuz değil mi General. Tespih dağıldı fakat onu bir araya getirecek olan sizler değilsiniz, bu millettir’ diyerek konuyu kapatır. Onun için tespihin imamesi çok önemli, o imame koptuğu zaman o tespih dağılır. Onun için imameleri kopartmayacağız, tespihi dağıtmayacağız ki bu millet bir olsun, iri olsun, diri olsun, kardeş olsun ve hep birlikte Türkiye olsun.”
“TÜRKİYE MANDA TARTIŞMALARINI SİVAS’TA KAPATTI”
Türkiye’nin manda tartışmalarını Sivas’ta kapattığını ancak bazı zihinlerde ve gönüllerde bu özlemin hep devam ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hatta bugün de ülkemizde bir kesimin kendi milletinin istiklali ve istikbali davası yerine başka davaların sözcülüğüne soyunduğunu da üzüntüyle görüyoruz. Kardeşlerim, siyaset başkadır politik çıkar başkadır, ülkenin ve milletin ali menfaatleri başkadır. Bunları birbirine karıştırdığınızda kendinizi rengini şehitlerimizin kanlarından alan bayrağımız yerine başka paçavralar altında bulabilirsiniz. Kendi medeniyetinize ve tarihinize yabancılaştığınızda İstiklal Marşı’mızda ‘şehadetleri dinin temeli’ olarak ifade edilen ezanımızdan rahatsız olabilirsiniz. Hatta kendinizi doğrudan milletimizin iradesine kasteden darbecilerle aynı çizgiye gelmiş olarak dahi görebilirsiniz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim; Misakı Millî’nin ne olduğunu bilmeyen, şimdi bizim güneyimizde 910 kilometre Suriye sınırımız var değil mi? Orası neydi? İşte orası bir zamanlar Misakı Millî hudutlarıydı. İşte bunu bilmeyen, biliyor olsa da kendisine biçilen misyon gereği bu gerçeğin üzerini örtmek için çalışanları da aynı kervana dahil etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
“İşte bunun için biz her fırsatta rabiamızı dile getiriyoruz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek millet diyoruz, tek bayrak diyoruz, tek vatan diyoruz, tek devlet diyoruz. Tıpkı 100 yıl önce Sivas Kongresi’nde bir araya gelen büyüklerimiz gibi ‘Ya istiklal ya ölüm’ diyoruz. Bu yolda bizimle yürüyen herkesle birlikte olmaktan şeref duyarız. Bu yolu tıkamaya, kapatmaya, çökertmeye çalışanları da tıpkı bir asır önce olduğu gibi milletimizle birlikte tarihe havale etmek boynumuzun borcudur” diye konuştu.
“RAMAZAN BAYRAMI’NA KADAR YÜKSEK HIZLI TRENİ SİVAS’A VARDIRACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ramazan Bayramı’na kadar yüksek hızlı trenimizi inşallah Sivas’ımıza vardıracağız” ifadesini kullanarak, “Gerçi bazıları, ‘Sivas’a ne gerek var trene’ deyip geçmişlerdir ama biz ülkemizin muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkması için nereye ne gerektiğinin planlarını iyi yaptık ve Corç hızlı trene biniyorsa benim Ahmedim, Mehmedim, Ayşem, Fatmam da bu hızlı trene binecektir” dedi.
Sivas Kongresi’nin 100’üncü yıl dönümünün ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir asır önce bugün Sivas’ta toplanarak istiklal mücadelesini yeni bir safhaya geçiren büyüklerimiz başta olmak üzere bin yıldır bu toprakların vatanımız olması için çalışan, ter döken gerektiğinde canını veren ecdadın her birini şükranla yâd ediyorum. İnşallah Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 100’üncü yıl dönümü olan 2023’te hedeflerimize ulaşarak, ecdada layık bir millet olduğumuzu göstereceğiz. Bizden sonraki nesillere miras olarak bıraktığımız 2053 ve 2071 vizyonlarıyla tarihteki binlerce yıllık yürüyüşümüzü daha da ileriye taşıyacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun” diye ekledi.
Törene; TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti, CHP ve MHP genel başkan yardımcıları ile Sivas Valisi Salih Ayhan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin de katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin ardından Sivas genelinde 2002-2019 yıllarında dikimi gerçekleştirilen 100 milyon fidana ek olarak Cumhuriyet Meydanı’na bir fidan daha dikerek can suyu verdi.
Şehirdeki temasları kapsamında, Sivas Belediyesini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentte yürütülen çalışmalar hakkında Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin’den bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra, Sivas Valisi Salih Ayhan’ı kabul etti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, AK PARTİ SİVAS İL BAŞKANLIĞI’NIN DÜZENLEDİĞİ YEMEĞE KATILDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirdeki temasları kapsamında AK Parti Sivas İl Başkanlığı’nın düzenlediği yemeğe katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasında teşkilat mensuplarıyla bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas Kongresi’nin 100. yıl dönümü kutlama programına katıldığını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında, “Bu güzel toplantıyı tertip ettikleri için Sivas İl Başkanlığımıza ve programda emeği olan tüm dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Kurulduğu günden itibaren Sivas İl Teşkilatımız çatısında görev almış, ülkemizin güçlenmesi, demokrasimizin perçinlenmesi, milletimizin barış, huzur ve esenliği için ter dökmüş tüm kardeşlerimi tebrik ediyorum” dedi.
“ÖNÜMÜZDE 4,5 YILLIK BİR İCRAAT DÖNEMİ BULUNUYOR”
Sivas’a sadece Sivas Kongresi’nin 100. yıl dönümünü kutlamak için değil, aynı zamanda Sivaslılara olan şükran borcunu ödemek için de geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî iradenin ve Millî Mücadele’nin şehri Sivas, 31 Mart seçimlerinde bir kez daha demokrasiye, geleceğine sahip çıktı. 31 Mart seçimlerinde Sivas, kardeşlik, huzur ve hizmet dedi. Sivas, yüzde 49,5 oy oranıyla tercihini bir kez daha AK Parti’den, AK Parti’nin eser ve gönül siyasetinden yana kullandı” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerinde partisinin Sivas’taki başarısından dolayı emeği geçen herkese şükranlarını sunarak, “Şimdi dönem, azmiyle, karalılığıyla, emeğiyle, hayır dualarıyla her zaman yanımızda duran Sivaslı kardeşlerime hizmet dönemidir. Şimdi devir, Sivas’a yeni eserlerle vefa borcumuzu ödeme devridir. Bunun için önümüzde 4,5 yıllık bir icraat dönemi bulunuyor” dedi.
“BİR ASIR ÖNCE MİLLETE CESARET AŞILAYAN SİVAS, BUGÜN DE BİZİM YOLUMUZU AYDINLATMAYI SÜRDÜRÜYOR”
Teşkilat mensuplarından kendi görev alanları içinde gece gündüz demeden çalışmalarını beklediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kabinemiz her an yerelde belediye başkanımızın yanında yer aldı, yer alacaktır. İnşallah eksikleri süratle gidermenin yolunda olacağız. Milletlerin tarihlerinde bazı kader anları vardır. 26 Ağustos’ta 948’nci yılını kutladığımız Malazgirt Zaferi, 566’ncı yılını idrak ettiğimiz İstanbul’un Fethi, bu sene 105’nci yılını geride bıraktığımız Çanakkale Zaferi milletimiz için böyle birer kader anlarıdır. Bugün 100’ncü yıl dönümünde ulaştığımız Sivas Kongresi de aynı şekilde tarihimizin köşe taşlarından biridir. Anadolu’nun işgal edildiği, umutların tükenmekte olduğu zor bir dönemde Sivas’tan yükselen istiklal meşalesi kısa sürede yurdumuzun dört bir tarafını kuşatmıştır. Sivas, kongrenin başladığı 4 Eylül 1919’dan itibaren 108 gün boyunca millî mücadelemize başkentlik yapmıştır. Cumhuriyetimizin temelleri de yine burada, Sivas’ta atılmıştır. Bir asır önce millete cesaret aşılayan Sivas, bugün de bizim yolumuzu ve ufkumuzu aydınlatmayı sürdürüyor.”
“VESAYET ODAKLARINA KARŞI MİLLÎ İRADEYİ HÂKİM KILMAK TEMEL ESASTIR ŞİARIYLA HAREKET EDİYORUZ”
Üzerinden bir asır geçmesine rağmen Sivas Kongresi’nde alınan kararların, milletin özgürlük timsali olarak etkisini bugün de hissettirdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’ye yönelik senaryoların yoğunlaştığı bugünlerde mücadelemizi yürütürken ilhamımızı Sivas’tan, Sivas Kongresi’ne damga vuran emsalsiz direniş ruhundan alıyoruz. Tıpkı Sivas Kongresi’nde olduğu gibi bugün biz de ‘manda ve himaye kabul edilemez’ diyoruz. Birileri tabi bu mandaları malum mandalarla karıştırıyor, onlar çok daha muteber ama bu manda farklı” diye konuştu.
“Bölücü niyetler karşısında, millî sınırlarımız içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz” diye haykırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vesayet odaklarına karşı millî iradeyi hâkim kılmak temel esastır şiarıyla hareket ediyoruz. FETÖ’den PKK’ya, Suriye’den Irak’a Doğu Akdeniz’e kadar sınırlarımız içinde ve dışında yürüttüğümüz beka mücadelesinin rehberi bu ilkelerdir. Türkiye, tıpkı bir asır evvel olduğu gibi, inşallah bu mücadelesini er ya da geç zaferle taçlandıracaktır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin iki sondaj, iki de sismik araştırma gemisinin bulunduğunu söyleyerek, “Ama birileri ‘Doğu Akdeniz’de Amerika var, İngiltere var, Fransa var, şu var, bu var ama Türkiye Doğu Akdeniz’de yok’ diyor, herhâlde anlıyorsunuz ne demek istediğimi? Bunlar ne yazık ki hâlâ bayrağımızı tanıyamadılar, hâlbuki gemilerimizin üzerinde devasa ay yıldız bayrağımız var. Ay yıldızlı bayrağımızı tanıyamıyor, diyor ki ‘Türkiye orada yok’ yazıklar olsun sana, yazıklar olsun ama sana da bunu tanıtacağız, er ya da geç tanıtacağız. Bugün konuşmamda söyledim, bayrağımızı kongrelerde salonlarına asmayanlarla el ele, kol kola gezenlere inşallah bu ülkede nereye gittiklerini, hangi istikamete gittiklerini de herhâlde anlatacağız, tanıtacağız.”
“CUMHURİYETİMİZİ UZUN VE ÇETİN MÜCADELELER SONUCUNDA KURDUK”
Sivas Kongresi’nde alınan kararların manasını herkesin ve özellikle de gençlerin çok iyi idrak etmesinin önem taşıdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayın Türkiye tarihin hiçbir döneminde kendi başına bırakılmamıştır. Millet olarak hiçbir zaman dikensiz bir gül bahçesinde olmadık. Bağımsızlığımızı âdeta her evden bir şehit vererek kazandık, cumhuriyetimizi uzun ve çetin mücadeleler sonucunda kurduk. Demokrasiye tek parti yönetiminin zulümlerine sabrederek ulaştık. Başbakanlarımızı darağacına gönderme pahasına irademize sahip çıktık” dedi.
S-400’leri aldıklarını ve ikinci etabının da geleceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir taraftan da elemanlar orada yetişmeye ikinci parti olarak devam ediyor. Bu tabii bizim savunma sistemimize bambaşka bir güç katıyor. Üretimimizi milletin sırtından geçinmeye alışmış tufeylilere rağmen artırdık” ifadelerini kullandı.
“KENDİMİZİ YENİLEYEREK HİZMET ETMEYE, ÜLKEMİZE ESERLER KAZANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
AK Parti kadrolarının birbirine kenetlenmesi hâlinde kimsenin önlerine set çekemeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Biz kardeşliğimizi sağlam tutarsak fitne tohumları asla boy veremez. Zaman zaman şehirlerimizi şu anda dolaşan fitne tüccarları var. Ben inanıyorum ki Sivas bu fitne tüccarlarına prim vermeyecektir. Biz milletimizin bir defa efendisi değil, hizmetkârı olarak milletimizle bağımızı güçlendirirsek partimize yönelik operasyonlar hedefine ulaşamaz. AK Parti kalesinde 18 yılda gedik açmaya yönelik pek çok teşebbüs oldu. Medyanın, siyaset mühendislerinin veya kimi sermaye çevrelerinin gazıyla hareket eden bazı eski üyelerimiz, milletvekillerimiz hatta bakanlarımız çıktı ama hepsi de tıpkı bir saman alevi gibi kısa sürede unutulup gitti. Hatırlayın Sivas’ın içinden de çıktı. Nerede şimdi? Sorsan belki kimse hatırlamaz. Hatırlayanlar da hayırla yâd etmez. Siyasi hırsları, siyasi ihtirasları uğruna AK Parti’ye zarar vermek isteyenlerin sonu hep hüsran olmuştur. AK Parti’yi tökezletme planları daima hezimetle sonuçlanmıştır.”
AK Parti hükûmetlerinin şimdiye kadar hep milletle beraber yürüdüğünün altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkın ve halkın rızasından başka bir gaye gütmedik. İnşallah bundan sonra da aziz milletimizin gösterdiği istikamette yürüyeceğiz. Unutmayın şu ayet bizler için çok büyük bir ikazdır. ‘Hesaba çekilmeden nefsinizi hesabı çekiniz’ Mesele bu. İlahi emre uygun bir şekilde sürekli kendimizi sorgulayarak sürekli kendimizi yenileyerek hizmet etmeye, ülkemize eserler kazandırmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
BAE Devlet Başkanı Al Nahyan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından BAE Devlet Başkanı Al Nahyan tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve BAE bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve BAE Devlet Başkanı Al Nahyan daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey’in ilk toplantısına başkanlık etmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 15 Temmuz zaferini bir sanat başyapıtı ile ölümsüzleştirmek amacıyla gerçekleştirilen “En Uzun Gece” destanının ilk temsiline katıldı.
“En Uzun Gece” temsilinde, dönemin Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan’ın, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması süreci ve bunu haber alarak yakalanacaklarını anlayan terör örgütü üyelerinin harekete geçmesi sonucu, gece boyu can pahasına verilen vatan ve bağımsızlık mücadelesi anlatıldı.
15 Temmuz gecesi, Ankara-İstanbul ekseninde, mücadelenin en çetin geçtiği Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü arka planları kullanılarak sahneye taşındı.
En Uzun Gece destanı için Mehmet Akif Ersoy’dan “Birlik”, “Cenk Marşı”, “Yeis Yok”, “Şehitler Abidesi İçin”, Bahtiyar Vahapzade’den “Allah”, Sezai Karakoç’tan “Sürgün Ülkelerden Başkentler Başkentine”, Nurullah Genç’ten “Uyan Artık Yiğidim”, Abdurrahim Karakoç’tan “Aydınlık” ve “Tut Ellerimden”, Attila İlhan’dan “Ben Sana Mecburum” şiirlerinden bestelenen müziklerle 15 Temmuz’un birlik, beraberlik ve kahramanlık ruhu sahnede büyük bir coşkuyla yeniden canlandırıldı.
253 ŞEHİDİN İSMİ PERDEYE TEK TEK YANSITILDI
Temsilde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe girişimi gecesi vatandaşları meydanlara çağırma anı ve darbe girişiminin başarısızlığa uğratıldığı anlardan görüntüler yer aldı. Sahnede açılan dev Türk bayrağı izleyiciler tarafından uzun süre alkışlandı. Temsilin sonunda 253 şehidin ismi perdeye tek tek yansıtıldı.
Temsilin ardından, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı 15 Temmuz gazisi Turgut Aslan ve eşi Nadire Aslan, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Ankara’da Özel Kuvvetler Komutanlığında darbeci generali vurduktan sonra şehit edilen Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir’in ailesi sahneye davet edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan projede emeği geçenleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “FETÖ ile mücadelemiz hız kesmeden, aynı kararlılıkla devam edecek. Burada toprağa düşen kahramanların kanını asla yerde bırakmayacağız. Devletine ihanet edenler, milletine kurşun sıkanlar, ruhunu 1 dolara satan alçaklar bunun bedelini mutlaka ödeyecekler” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gölbaşı Özel Harekât Başkanlığı’nda düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında hain kalkışmanın 9. yılında 51 vatan evladının şehit edildiği Özel Harekât Başkanlığı’nda bulunduklarını hatırlatarak, “FETÖ’cü hainler 15 Temmuz gecesi bu noktaya F-16 uçaklarıyla iki ayrı saldırı düzenlediler. İlk saldırıda Havacılık Daire Başkanlığımızda görevli yedi kardeşimiz, ikinci saldırıda ise Özel Harekât Daire Başkanlığımızda vazifeli 44 kardeşimiz burada şehit düştü. Çoğu hayatının baharında gözlerini kırpmadan şehadete yürüyen bu kardeşlerimiz hem şahsiyetleri hem de kabiliyetleriyle temayüz eden vatan müdafileriydi” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlerin hepsinin ay yıldızlı al bayrağa sevdalı, memleketin her bir karışına aşkla bağlı olduğunu söyledi.
Şehit edilen her bir polisin vakar, merhamet ve cesaret abidesi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onlar Türkiye’nin akıncı beyleriydi. Selam olsun bu milletin akıncı beylerine, can feda olsun kahraman polisin özel harekât erlerine. Kahraman şehitlerimizin kabirleri pürnur olsun. Rabb’im onları Peygamber Efendimize inşallah komşu eylesin. Malumunuz şehit, ‘şahit olan, hazır bulunan’ demektir. Onlar şu anda bizleri görüyor, bizleri duyuyor. Rabb’imizin lütuf ve keremine de inşallah mazhar oluyorlar. Peygamberlikten sonraki en yüce makamda gönül huzuruyla oturuyorlar” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz 2016’da bu topraklardaki bin yıllık tarihin en ağır ihanetlerinden birine uğradıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazi Meclisimiz, Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz, Genelkurmay Başkanlığımız, Ankara Emniyetimiz, TRT ve TÜRKSAT’ın yanı sıra Gölbaşı’ndaki Özel Harekât Başkanlığımız da saldırıya maruz kaldı. 21. asrın haşhaşileri olan FETÖ’cü alçaklar ülkemize, millî iradeye ve geleceğimize yönelik büyük bir pusu kurdu. Demokrasimizi hedef alan FETÖ’cü hain sürüsünün o geceki saldırılarında tam 253 vatandaşımız şehitlik mertebesine ulaştı. Bıyıkları daha yeni terleyen delikanlılardan, Nene Hatun misali namlulara meydan okuyan hanım kardeşlerimize, bir yıllık hasadını feda etmekten çekinmeyen çiftçilerimizden, ‘Gün vatana sahip çıkma günüdür’ diyerek öne atılan akademisyenlerimize kadar nice kardeşimizi, dostumuzu, yakın mesai arkadaşımızı o gece şehit verdik. 2 bin 740 vatandaşımız ise yaralandı ve gazilikle müşerref oldu. Yurdu yaşatmak için can veren, ama canından aziz bildiği vatanını işgalcilere teslim etmeyen kahramanların haklarını asla ödeyemeyiz.”
“FETÖ’CÜ ALÇAKLAR SONSUZA KADAR NEFRETLE HATIRLANACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hain darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016 gecesinde al kanıyla toprağı sulayan şehit polislerden birinin de Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit olduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Adı Cennet, inşallah cennetlik. Komiserimizin aklında, yüreğinde, duasında hep şehadet vardı. Akademideki eğitiminin sonlarına doğru, özel harekâta niçin geçmek istediğini anne ve babasına telefonda şu sözlerle ifade etmişti. ‘Babacığım benim şehit olmamı istemiyor musun? Anneciğim bizler şehit olacağız, sizler evlerinizde rahat edeceksiniz’ Şehit Cennet Yiğit, hepimizin yüreğine dokunan işte bu sözleri söylemişti. Şehadet arzusunu dillendiren Özel Harekât Dairemizin bir diğer şehidi ise Emniyet Müdürü Önder Güzel’di. Merhum şehidimiz, darbe girişiminden bir gün önce yaptığı bir konuşmada yol arkadaşlarına, ‘Özel harekâtı bırakmayın, ölüm Allah’ın emridir’ diyordu. Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda görevli şehit Akif Altay eşine, ‘Rabb’im seni çocuklarım için, beni de vatan için yaratmış’ diyen bir memleket aşığıydı. Şüphesiz buradaki her şehidimizin ayrı bir hikâyesi var. Kendilerini vatan uğruna, istiklal ve istikbalimiz uğruna feda eden her kardeşimin bambaşka hayalleri, bambaşka umutları vardı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu herkesin, özellikle de şehit yakınlarımızın bilmesini isterim. Milletin kendilerine emanet ettiği silahlarla, bu kardeşlerimizi ailelerinden ve bizden koparan FETÖ’cü alçaklar ne yaparlarsa yapsınlar, sonsuza kadar lanetle, nefretle hatırlanacaklar. Şehitlerimiz ise daima hayırla yâd edilecek. Bu milletin gönlünde ayrı bir yer tutacak. Duayla, minnetle, rahmetle anılacaklar. Şehit ve gazilerimize olan vefa borcumuzu hiçbir zaman unutmayacak genç nesillerin de daima hatırlamasını sağlayacağız” diye konuştu.
“TEDBİRİ VE TEYAKKUZU ASLA ELDEN BIRAKMAMAMIZ GEREKTİĞİNİN ALTINI TEKRAR ÇİZİYORUM”
“Örgütten gelen en büyük tehditleri, en büyük taarruzları başarıyla atlattık. Önce 17/25 Aralık’ta, ardından 15 Temmuz’da hainleri bozguna uğrattık. Ancak hâlen FETÖ virüsünü bünyeden tamamen söküp atamadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “FETÖ ile mücadelemiz hız kesmeden, aynı kararlılıkla devam edecek. Burada toprağa düşen kahramanların kanını asla yerde bırakmayacağız. Devletine ihanet edenler, milletine kurşun sıkanlar, ruhunu 1 dolara satan alçaklar bunun bedelini mutlaka ödeyecekler. Gevşemeden, rehavete kapılmadan, hata yapmadan, sulandırmadan, masumla mücrimin tefrikini çok iyi yaparak, bu hain örgütü ülkemiz için bir tehdit unsuru olmaktan inşallah çıkartacağız. Bunun için tedbiri ve teyakkuzu asla elden bırakmamamız gerektiğinin altını tekrar çiziyor, Rabb’im hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özel Harekât Başkanlığı’ndaki 51 şehitle birlikte 15 Temmuz’da ebediyete uğurlanan 253 şehidin tamamına Allah’tan rahmet dileyerek, Mehmet Akif Ersoy’un “Birlik” şiirinden “Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz/ Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz/ Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun/ Meğerki harbe giden son nefer şehit olsun” dizelerini okudu.
Şehit ailelerine ve millete bir kez daha başsağlığı ve sabr-ı cemil dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla düzenlenen anma programına katılan tüm misafirlere şükranlarını sundu, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nü tebrik etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.