Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Başbakanı Tatar ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Kıbrıs Rum Kesimi ancak samimi ve gerçekçi bir uzlaşma zeminine gelirse Ada’da herkesin beklediği çözüm yolu açılır. İşte o gün gelene kadar Türkiye olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle birlikte her alanda kendi yol haritamıza uygun adımlar atmaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’de ne Türkiye’yi ne de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok sayan hiçbir proje hayata geçirilemez” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) Başbakanı Ersin Tatar gerçekleştirdikleri baş başa görüşme ve heyetler arası çalışma yemeğinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
“KIBRIS’TAKİ SORUNUN BUGÜNE KADAR GELİŞİ RUMLARIN UZLAŞMAZ TAVIRLARINDAN KAYNAKLANMAKTADIR”
KKTC Başbakanı Tatar’ı Başbakanlık görevini üstlenmesinin ardından ilk resmî ziyareti vesilesiyle Ankara’da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, KKTC’nin güvenliği ve refahı için yürüttüğü çalışmaları desteklemeye devam ettiğini ve devam edeceğini belirtti.
“Kendi haklarımızı nasıl savunuyorsak Kıbrıs Türklerinin Ada’daki ve bölgedeki çıkarlarını da aynı kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs’taki sorunun ortaya çıkışı da bugüne kadar gelişi de tamamen Rumların uzlaşmaz tavırlarından kaynaklanmaktadır. Türkiye’nin, Kıbrıs’a müdahalesinin sebebi de yine Rumların oradaki soydaşlarımıza karşı giriştiği kanlı saldırılar sebebiyledir. Dün Kıbrıs Türklerinin kanını akıtarak Ada’yı ele geçirmeye çalışanlar, bugün de siyasi ve ekonomik saldırılarla aynı amacın peşindedir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Birliği’nin Ada’daki sorunun çözümü konusunda Birleşmiş Milletlere ve uluslararası topluma verdiği sözlerin hiçbirini tutmayan Kıbrıs Rum Kesimi’nin yanında yer alması kendi ayıbıdır. Özellikle de bildiğiniz gibi geçmişte Kofi Annan döneminde atılan adımlar ve bu adımlar karşısında yine ne yazık ki Rumların tutumları sebebiyle bir referanduma gidilmesi ve bu referandum neticesinde Kıbrıs Türklerinin sözünde durması, Rumların ise sözünde durmaması ama buna karşılık maalesef Güney Avrupa Birliği’ne alınmış, Kuzey ise dışlanmıştır. Mali noktada verdikleri sözler de yine tutulmamıştır, o gün bugün aynı durum devam etmektedir.”
“DOĞU AKDENİZ’DE ARAMA ÇALIŞMALARINA AYNI KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Akdeniz’de hidrokarbon arama faaliyetleri sebebiyle Türkiye’ye ve KKTC’ye yönelik sözde tedbirler açıklayan Avrupa Birliği’nin bu tavrıyla kendisine zarar verdiğini belirterek, “Türkiye, Kıbrıs meselesiyle adayla olan derin tarihî bağları yanında buradaki üç garantör ülkeden biridir. Ve üç garantör ülkeden biri olması hasebiyle de söz hakkı vardır. Ama hiç söz hakkı olmayanların kalkıp da burada tasarrufta bulunmaya yönelmesi, bizi pek de ilgilendirmez. Ve bu arama çalışmalarına bizler şu anda aynı kararlılıkla devam ediyoruz, devam edeceğiz” dedi.
Avrupa Birliği’nin meseleye müdahale tarzıyla eşitsizliği, haksızlığı, zulmü savunan bir konuma düştüğüne vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ve uluslararası toplumun attığı her adımla Kıbrıs Rumlarını çözümsüzlük yanında cesaretlendirdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs Rum Kesimi ancak samimi ve gerçekçi bir uzlaşma zeminine gelirse, Ada’da herkesin beklediği çözüm yolu açılır. İşte o gün gelene kadar Türkiye olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle birlikte her alanda kendi yol haritamıza uygun adımlar atmaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’de ne Türkiye’yi ne de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok sayan hiçbir proje hayata geçirilemez” diye konuştu.
“TÜRKİYE DOĞU AKDENİZ’DE ASLA HAKSIZ, ADALETSİZ BİR YAKLAŞIMA MÜSAADE ETMEYECEKTİR”
Türkiye’nin, Kıbrıs konusundaki kararlılığını sınamak isteyenlerin şu ana kadar gerekli dersleri aldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet yaşananlardan hâlâ ders almayanlar varsa onlara da gereken cevapları vermekten çekinmeyeceğimizin bilinmesini isterim. Tabii bu süreçte asıl önemli olan, Kıbrıs Türklerinin kendi içlerindeki birliği, beraberliği, dayanışmayı güçlü tutmasıdır” şeklinde konuştu.
KKTC’deki hiçbir yöneticinin ve hiçbir Kıbrıs Türkü’nün Rum tarafının ve arkasında yer alan kesimlerin oyunlarına gelmeyeceğine inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Başbakan ve heyetiyle bugün yaptığımız görüşmede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yönetiminin bu konudaki dirayetini ve kararlılığını görmekten memnuniyet duydum. Aynı dirayetli ve millî yaklaşımın ülkenin diğer yönetim kademelerinde de hâkim olduğundan en küçük bir şüphe duymuyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Akdeniz’de hidrokarbon arama faaliyetlerinin hâlen iki sondaj ve iki sismik araştırma gemisiyle yürütüldüğünü anımsatarak gemilerin faaliyetlerini güvenle yürütebilmesi için Deniz ve Hava Kuvvetleri unsurlarının görev başında olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Doğu Akdeniz’de asla haksız, adaletsiz bir yaklaşıma müsaade etmeyecektir. Bölgede hak ve iddia sahibi diğer tüm ülkelerle de doğrudan veya dolaylı yakın ilişki içindeyiz. Kıta sahanlığımızı koruma ve Kıbrıs Türklerinin üzerinde hakkı olan hidrokarbon kaynaklarına sahip çıkma konusundaki çabalarımızı meşruiyet sınırları içinde sürdürüyoruz” dedi.
“MİLLÎ DAVAMIZ OLARAK GÖRDÜĞÜMÜZ KIBRIS MESELESİNİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rum Kesimi’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımayan tavrı, ortada tarihiyle, coğrafyasıyla, nüfusuyla, kültürüyle, siyasi, ekonomik haklarıyla bir toplum ve bir devlet olduğu gerçeğini değiştirmiyor” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabii şunu da üzülerek söylüyorum: Ülkemizde Ana Muhalefet Partisi’nin başındaki zat maalesef oradaki Silahlı Kuvvetlerimize ait gemilerimizi, bunun yanında sondaj ve sismik araştırma yapan gemilerimizi herhâlde başka yabancı düşman bayraklarla karıştırmak suretiyle bizim orada bulunmadığımızı söyleyecek kadar gözü var ama görmüyor. Amerika oradaymış, Fransa oradaymış, Katar oradaymış, şu oradaymış, bu oradaymış, ama olmayan tek ülke Türkiye’ymiş. Önce, her şeyden önce kendisini bir gözden geçirmesi lazım ve orada bulunan Silahlı Kuvvetlerimize ait firkateynlerimizden tutunuz oradaki iki sondaj gemimiz, devasa ay yıldızlarla süslü olan sondaj gemilerimiz, sismik araştırma gemilerimizi tanımasını istiyorum. Demek ki Türk bayrağını bu da tanımıyor, ama sana da bunu tanıtacağız, istesen de istemesen de tanıtacağız.”
“Biz orada bu çalışmalarımızı yürütüyoruz, yürütmeye de devam edeceğiz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü millî davamız olarak gördüğümüz Kıbrıs meselesinin peşini, oradaki kardeşlerimizin güvenliğinden başlayarak siyasi ve ekonomik hakları tamamen kendilerine teslim edilene kadar bırakmayacağız. Taşınmaz Mal Komisyonu çalışmalarından Maraş’ın yeniden iskâna açılmasına kadar her meseleyi bu anlayışla yakından takip ediyoruz” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki tüm kardeşlerime en kalbi selamlarımı ve muhabbetlerimi iletiyorum” diyerek tamamladı.
KKTC BAŞBAKANI TATAR: “KIBRISLI TÜRKLER HER ZAMAN BARIŞ VE ANLAŞMADAN YANADIR”
KKTC Başbakanı Tatar da Türkiye’de bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, “İnanıyorum ki bu iş birliğimiz ve yapmakta olduğunuz destekler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin daha da güçlenmesi, Kıbrıs Türk Halkı’nın refah ve esenlik içerisinde yaşaması için gerekli ortamın yaratılmasına büyük katkılar yapmaktadır” dedi.
Türkiye’nin, KKTC’de yürüttüğü eğitim, turizm, içme ve kullanma suyu projeleriyle Kıbrıs’ın değerine değer kattığını vurgulayan KKTC Başbakanı Tatar, şöyle konuştu: “Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanım, ifade ettiğiniz gibi Kıbrıs Türklerinin hak ve çıkarlarını korumak için Türkiye Cumhuriyeti’nin yapmakta olduğu bu fedakârlıklar ve Doğu Akdeniz’deki çalışmalar da bizlere güç vermektedir. Çünkü bilindiği üzere Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Anayasasına göre de esasında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin veya Adası’nın iki eşit halkı vardır; Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar. Ama o şekilde bir anlayış devam etmektedir ki hepsi güya Rumlara aittir, böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Ve ne mutlu bize ki Türkiye Cumhuriyeti’nin fevkalade önemli adımları ile bu bölgede hak ve çıkarlarımızın korunması ve bu hidrokarbon, petrol ve gaz aramalarında Türkiye Cumhuriyeti’nin atmakta olduğu adımlar ve sizlerin de ifadeleriyle hem Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk Halkı’nın hak ve çıkarlarını sonuna kadar savunmak için bu fedakârlıklar ileri sürülmektedir. Dolayısıyla gelinen aşamada artık uluslararası müzakere pozisyonunda da dikkatli olunması gerekmektedir.”
KKTC hükûmetinin artık federal temelde bir anlaşmadan pek umutlu olmadığını sözlerine ekleyen KKTC Başbakanı Tatar, “Crans Montana’da bırakıldığı süreçten veya noktadan tekrar aynı noktadan başlamasının pek de anlamlı olamayacağını, dolayısıyla sonuç odaklı veya sonunda ne olacağı belli olmayan bir tehlikeli sürece veya maceraya girmeye hiç de gerek olmadığını düşünmekteyiz. Kıbrıslı Türkler her zaman barış ve anlaşmadan yanadır, ama tabii ki bizim üzerinde fevkalade hassasiyetle üzerinde durduğumuz bir konu vardır, o da Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğüdür” diye konuştu.
KKTC Başbakanı Tatar, “Biz Türkiye’ye her zaman güvendik ve güvenmeye devam edeceğiz. Bizim temennimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu bölgede hak ettiği noktaya daha da güçlü olarak devam etmesidir ve Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarımızın korunması ve gelinen aşamada 1974 mutlu Barış Harekâtı’ndan sonra, 45 yıl sonra Doğu Akdeniz’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti daha da güçlenerek Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarımızın korunmasında Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte son yıllarda konuşulan ki mavi vatan dediğimiz denizlerdeki hak ve çıkarlarımızı anlatmaktadır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kıratlı’nın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Yerel Kalkınma Hamlesi ile de şehirlerin yerel potansiyelinin tamamını harekete geçirerek ülke sathına yaydıklarını belirterek, “Yakın dönemde kamuoyuyla detaylarını paylaşacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Programımızla şehirlerimizin potansiyelini, yetkinliklerini ve ihtiyaçlarını dikkate alan yatırım projelerini destekleyeceğiz.” dedi.
Bakan Kacır, Isparta Süleyman Demirel OSB’deki fabrikaların açılışını yaptı. Halı dokumacılığında marka şehrin mirasını dünyayla buluşturacak, mermer kaynaklarını katma değere dönüştürecek, yenilenebilir ve çevre dostu enerji üretim altyapısına güç kazandıracak, yatırım büyüklüğü 1,8 milyara yaklaşan ve 160 istihdam sağlayacak 3 tesisin Isparta’ya hayırlı olmasını dileyen Kacır, şunları söyledi:
AR-GE VE İNOVASYON: Millî Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda; Türkiye’yi üretimde, yatırımda, Ar-Ge ve inovasyonda öncü ülkeler arasına dahil edebilmek için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Sanayide ve teknolojide son 22 yılda büyük kazanımlar elde ettik. Ar-Ge harcamalarını 1,2 milyar dolardan, 12 milyar dolara, Ar-Ge personeli sayısını 29 binden 272 bine çıkardık.
OSB SAYISINDA ARTIŞ: Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden, 6 milyon 700 bine yükseldi. Sayıları 191’den 360’a yükselen organize sanayi bölgeleri ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesi, Türkiye’nin üretim üsleri hâline geldi. Otomotiv üretimimiz yıllık 357 binden, 1,5 milyona yükseldi. Türkiye, Avrupa’nın üçüncü büyük otomobil üreticisi oldu. Beyaz eşya üretimimiz 6,7 milyon adetten, 32,3 milyon adete yükseldi. Türkiye, Avrupa’nın en büyük, dünyanın ikinci büyük beyaz eşya üreticisi oldu. Demir-çelik üretimimiz 16 milyon tondan, 34 milyon tona çıktı.
MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ: Millî Teknoloji Hamlemizin işaret fişeğini yakan savunma sanayimizin millî ve özgün ürünleri bugün dünyada savaş paradigmasını değiştiren ve jeopolitik dengeleri belirleyen unsurlar hâline geldi. Uydu teknolojilerinde gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla ülkemizi kendi haberleşme ve görüntüleme uydularını geliştirebilen, test edebilen, üretebilen az sayıda ülkeden biri kıldık.
GÜVEN VE İSTİKRAR: Milletimizin 60 yıllık yerli ve millî otomobil hayalini Togg ile gerçeğe dönüştürdük. Bölgesinde güvenin ve istikrarın adresi ülkemiz, küresel ve bölgesel sınamalara rağmen yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında kalkınma yolculuğuna emin adımlarla ilerliyor. Sadece 22 yıla sığdırdığımız asra bedel kazanımlarla Türkiye Yüzyılı’nda yenilerini ekleyecek, Türk sanayisinin rekabetçiliği güçlendirecek destek enstrümanlarını adım adım devreye almaya devam edeceğiz.
KATMA DEĞER VE YÜKSEK TEKNOLOJİ: Katma değerli ve yüksek teknolojili üretimi önceleyerek, sanayimizin yeşil ve dijital dönüşümünü gerçekleştirecek, nitelikli insan kaynağımızı en üst düzeyde harekete geçirerek ülkemizin küresel üretim ve teknoloji geliştirme üssü rolünü perçinleyecek projeleri hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.
YTAK PROGRAMI: Hızla hayata geçirdiğimiz Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programıyla; ekonomimizin yükselişine katkı verecek teknolojik ve stratejik yatırımların gerçekleştirilmesi için uzun vadeli ve uygun koşullarda finansmana erişim imkânı sunuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı ile Türkiye’yi yüksek teknoloji yatırımlarının odağı hâline getirecek tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programını geçtiğimiz ay devreye aldık.
YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM: Yeşil ve dijital dönüşüm destek programlarıyla işletmelerin ikiz dönüşümde kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarına cevap verecek destek mekanizmalarını onlara sunuyoruz. Başlattığımız Yerel Kalkınma Hamlesi ile de şehirlerimizin yerel potansiyelinin tamamını harekete geçirerek ülke sathına yayıyoruz. “Halka hizmet Hakk’a hizmettir” anlayışıyla; yatırım teşvikleriyle, sanayi alanlarıyla, KOBİ’lerimize sağladığımız imkânlarla ve bölgesel kalkınma projelerimizle Isparta için, Ispartalılar için çalışmaya devam edeceğiz.
3 BİN 150 İLAVE İSTİHDAM: Son 22 yılda OSB’lerimiz için sağladığımız 550 milyon lira finansmanla 3 bin 150 ilave istihdamı Isparta’da oluşturduk. Şehrimize yapılacak yeni ya da ilave yatırımlar için verdiğimiz 850 yatırım teşvik belgesi düzenledik, 55 milyar lira sabit yatırımın ve 11 bin 500 nitelikli istihdamın önünü açtık.
205 PROJE, 791 MİLYONLUK DESTEK: Gülleri kadar güzel gönüllü insanlarıyla maruf Isparta’nın sahip olduğu potansiyeli kalkınma ajanslarımız ile de harekete geçiriyoruz. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansımız eliyle şehrimizde; kamu kurumlarımızın, mahalli idarelerimizin, üniversitelerimizin, özel sektörümüzün ve sivil toplum kuruluşlarımızın 205 projesine 791 milyon lira destek olduk.
KOBİ’LERE DESTEK: Yerel kalkınmanın sac ayağı, başat aktörü olan KOBİ’lerimizi desteklemeyi sürdürüyoruz. 22 yıl öncesine kadar şehrimizde KOSGEB desteklerinden bir elin parmağı kadar KOBİ yararlanmışken son 22 yılda 10 bin 400’den fazla KOBİ’mize 1,2 milyar lira destek sağladık. Şehrimizin araştırma ve inovasyon altyapısını güçlendirecek teknoparkımızı ve Ar-Ge merkezimizi Isparta’ya kazandırdık. TÜBİTAK akademik, bilim insanı ve özel sektör Ar-Ge destek programları kapsamında 728 projeye ve 2 bin 300 bilim insanımıza 1,7 milyar liranın üzerinde destek olduk.
ÖNCÜ ŞEHİR: Şehrimizin bereketli topraklarıyla yoğurulmuş eşsiz lezzetleriyle beraber yerel ve geleneksel değerlerinin de yer aldığı 20 ürünü coğrafi işaretle tescilledik. Tarihinde nice medeniyetlere, beyliklere, imparatorluklara yoldaş olmuş Isparta’mızı Türkiye Yüzyılı’nın da öncü şehri yapmak için gayretimizi sürdüreceğiz. Toroslar’ın yiğidi bol şehri Isparta, yeni yatırımlarla beraber sadece turizmin, kültürün değil sanayinin de öncüsü olacak.
GÜCÜNE GÜÇ KATACAK: Şehirlerimizin gücüne güç katacak, üretime, kalkınmaya, istihdama, büyümeye katkı koyacak tüm yatırımcılarımızın her daim destekçisi olacağız. Önümüzdeki dönemde de ilgili tüm kurumlarımızla yakın iş birliği yürüterek 81 şehrimizde sanayimizin katma değer, yüksek teknoloji rekabet ve verimlilik odaklı dönüşümünü daha da hızlandıracağız.
YERELDEN GENELE: Yakın dönemde kamuoyuyla detaylarını paylaşacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Programımızla şehirlerimizin potansiyelini, yetkinliklerini ve ihtiyaçlarını dikkate alan yatırım projelerini destekleyeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nda Isparta’mız Yerel Kalkınma Hamlemiz ile üreten, katma değerini artıran, daha da büyüyen güçlü şehirler için başlattığımız seferberlikten güçlü şekilde nasibini alacak. Isparta’mızı yeni yatırımlarla buluşturarak inşallah yerelden genele yükselen bir güç merkezi hâline getireceğiz. Isparta’ya ektiğimiz bu fideler meşhur gülleri gibi şehrimizin yarınlarına kök salacak, çiçek açacak.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.