Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti, Türkmenistan ve Özbekistan arasındaki karşılıklı ticaret ve yatırım ilişkilerinin gelişmesine destek olmak amacıyla kurulan, Türk Ticaret ve Sanayi Odası / Türk Odalar Birliği 1. Genel Kurulu; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) ev sahipliğinde, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Keneşi) işbirliğinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı’na ilk başkan olarak TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu seçildi.
Genel Kurulun açılışında Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Keneşi Genel Sekreteri Baghdad Amreyev, Azerbaycan İşverenler Konfederasyonu Başkanı Mammad Musayev, Kazakistan Ulusal Girişimciler Odası Başkanı Ablay Myrzahhmetov ve Kırgız Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Marat Sharshekeev birer konuşma yaptı.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmasında Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın kurulma sürecini anlatarak, “17 Kasım 2006’da, Zat-ı devletleri, Nursultan Nazarbayev, Antalya’daki Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesinde bize bir görev tevdi etmiş ve şöyle demişti; ‘Ülkelerimizin işadamları arasındaki yakın işbirliğini sistemli bir hale getirmek görevimizdir. Bu çalışmayı, TOBB’un, Türk dili konuşan ülkelerin ticaret ve sanayi odalarıyla birlikte ele alması yararlı olacaktır’. Çok şükür, bu büyük projeyi gerçekleştirdik” dedi.
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Keneşi) bünyesinde, Türk TSO kuruluş tüzüğünü Mayıs ayında imzaladıklarını anımsatan Hisarcıklıoğlu, “Birliğimiz ile birlikte, Azerbaycan İşverenler Konfederasyonu, Kazakistan Ulusal Girişimciler Odası, Kırgız Cumhuriyeti TSO, Oda’nın ilk üyeleri. Onların da başkanları bugün bizimle. Türkmenistan ve Özbekistan ise henüz üye olmadı. Ama çok yakın bir zamanda onları da üye olarak göreceğiz inşallah. Özbekistan bugün aramızda. Zaten imzalamış olduğumuz Tüzüğü, Türkmen ve Özbek Odalarının katılımına açık olacak şekilde hazırladık. Böylece ilk fazda; Türk TSO; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan’dan oluşacak. Sonra daha başka katılımlar da olabilir” şeklinde konuştu.
Hisarcıklıoğlu, bu 6 ülkenin 1,1 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklük ve 160 milyonluk bir nüfus demek olduğunu söyledi.
Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın ilk Genel Kurulunu yaparak faaliyete geçeceğini belirten Hisarcıklıoğlu, Oda’nın daimi sekretaryasının TOBB İstanbul Hizmet Binasında olacağını, TOBB olarak, ofis ve personel konusunda her türlü desteği sağlayacaklarını ifade etti.
-“Deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız”
İşbirliğini daha sağlam temellere oturtacak ve daha kurumsal hale getireceklerini vurgulayan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Buna ihtiyacımız var. Zira kalkınma ve zenginleşme için, özel sektörün gelişmesi şart. Güçlü özel sektör için de, güçlü bir oda sisteminin varlığı gerekir. Türkiye, güçlü bir Oda sisteminin özel sektörü nasıl destekleyip geliştirdiğine dair çok güzel bir örnektir. Biz, bu yönde destek vermeye, deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız” dedi.
Hisarcıklıoğlu, Kazak-ATEMEKEN, Kırgız, Türkmen, Özbek Odaları ile birlikte, ikili olarak, Ticaret ve Sanayi Oda Forumlarını (ortak Palataları) kurduklarını ve tecrübelerini buralarda da paylaşmaya devam edeceklerini söyledi.
-Halkları zengin kılmanın tek yolu girişimcilik
Doğal kaynaklara sahip olmanın kalkınma için artık yeteli olmadığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Bu gerçeği artık hemen her ülke görüyor ve petrol/doğalgaz dışı alanlar daha fazla öne çıkarılıyor. Bizler de, ekonomik yapımızı çeşitlendirmeli ve gelişmeliyiz. Bunun için, sanayi ve ticarete yönelerek, girişimciliği güçlendirmeliyiz. Ülkelerimizi, halklarımızı, daha zengin kılmanın tek yolu budur” dedi.
Bu süreçte ilk olarak ticaret hacmini artırmak gerektiğine vurgu yapan Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti: “Ticarette önemli konulardan biri gümrük geçişleri. Bizim coğrafyamızda, kara gümrük kapılarının önemi büyük. Tarihi İpekyolu üzerinde oturuyoruz. TOBB olarak, bunları yenileme ve işletme konusunda, büyük tecrübemiz ve başarımız var. Devletimize tek kuruş harcatmadan, Türkiye’nin en büyük 10 kara gümrük kapısını yeniledik. Yaptığımız projeler, Birleşmiş Milletler tarafından da başarı hikâyesi olarak kabul edildi ve dünyaya örnek gösterildi. Bu konudaki tecrübemizi sizlere aktarmaya hazırız.
Türkiye olarak, önem verdiğimiz bir diğer konu girişimcilik. Girişimcileri artırmak ve özel sektörü geliştirmek suretiyle, 2 alanda küresel bir başarıya imza attık. Turizmde son 30 yılda, büyük ilerleme gösterdik. Dünyanın ilk 6 turizm destinasyonu arasına girdik. Yurtdışı müteahhitlik sektöründe, dünyada 2. sıraya yükseldik. Müteahhitlerimiz bugüne kadar 108 ülkede, 400 milyar dolarlık projeyi başarıyla üstlendiler. Dünya markası haline geldiler. Küresel ekonomiye entegre olmanın, uluslararası ticarete ve küresel rekabete açılmanın, ne kadar önemli olduğunu gördük.
1980’de Özal, reformlarıyla ülkeyi dışa açarken, iş dünyası olarak sürece destek verdik. 1990’ların ortasında AB ile Gümrük Birliği’ne girerken, Avrupalı şirketlerle rekabetten kaçmadık. Bu sayede, otomotivden, beyaz eşyaya kadar birçok sektörde Avrupa’nın en önemli tedarikçisi arasında girdik. 2002’den sonra, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yapısal reformları cesurca hayata geçirdik. Sonuçta 2009’daki küresel krizden en hızlı çıkan ülkelerden biri olduk. Son 20 senede, ülkemize gelen uluslararası sermaye 210 milyar doları aştı”.
-“Ticaret, en büyük barış ve refah kaynağı”
Hisarcıklıoğlu, 2 büyük dünya savaşı sonrası harabeye dönen Avrupa ülkelerinin kendi aralarında ekonomik birlik kurarak, aralarındaki ticareti geliştirdiklerini ve hep birlikte büyüdüklerini ve zenginleştiklerini anımsattı.
Ticaretin, en büyük barış ve refah kaynağı olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Biz de önce, ülkelerimiz arasındaki ticari engelleri kaldırmalı, birbirimizle ticareti artırmalıyız. AB benzeri bir başarı hikâyesini, biz de yazmalıyız. Türk İş Konseyini ve Türk TSO’nı, bu hedefe ulaşmamızı sağlayacak, stratejik önemde adımlar olarak görüyorum. Böylece, aramızdaki dayanışma daha da artacak ve yeni işbirliği imkânları gelişecektir. İnanıyorum ki, el ele verirsek, hükümetlerimiz ve iş dünyası birlikte çalışırsa, yeni başarı hikâyelerini, Türk dünyası da yazacaktır” dedi.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Keneşi) Sekretaryası’nın ilgili kuruluşu olarak Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın kurulmasının önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.
Oda’nın bugün açılışını yapacaklarını ifade eden Pekcan, şunları söyledi: “Cumhurbaşkanlarımızın 15 Ekim 2019’da, Türk Konseyi’ni kuran Nahçıvan Anlaşması’nın 10. yıl dönümünün de kutlanacağı Türk Konseyi Yedinci Liderler Zirvesi vesilesiyle Bakü’ye gelmeden önce yapacağımız çalışmalara da bugünkü toplantı neticesinde yön verilecek. Bugün Oda’nın 1. Genel Kurulu’nda delegeler, genel sekreteri ve başkanı seçecek. Şimdiden başarılar diliyorum. Türk Konseyi üyesi ülkelerin vizyonlarını, iş planlarını, projelerini 15 Ekim toplantısına kadar ilgili odalar, çalışmalarını tamamlayıp yeni Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın ilgili ülkelerinin odalarına sunacaklar. Türk Konseyi olarak gayri safi milli gelirimiz 1 trilyon dolara ulaşıyor. Sahip olduğumuz kaynaklarla bölgemizde önemli bir güce sahibiz. Birbirimizle olan ticaretimize baktığımızda bu rakamın o kadar da büyük olmadığını görüyoruz. Şimdi bu Oda’nın kuruluşuyla bu rakam hızla artmaya devam edecektir.”
Ruhsar Pekcan, karşılıklı ticaretlerinin fazla artmamasının nedeninin istememezlik olmadığını vurgulayarak, “Bunun nedeni aramızdaki lojistik engeller. 2017 yılında açılışı yapılan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı ile lojistik engellerin büyük kısmını aşmış bulunmaktayız. Artık Hazar Denizi aramızda bir engel değil, bir ulaşım yolu, birlikteliğimizin bir kanıtı olarak daha fazla devreye alabilmemiz, lojistik engelleri aşarak ticaretimizin önünü açmamız gerekiyor. Hazar’ı bizi ayıran değil, bizi birleştiren bir deniz olarak görmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Pekcan, 2018 yılında yüzde 5 artış ile Türk Konseyi üyelerinin dünya ticaret hacmindeki payının 522 milyar dolara ulaştığını, buna Özbekistan ve Türkmenistan dahil edildiğinde 2018’de 558,6 milyar dolara ulaştığını aktardı.
Birlikte daha çok çalışarak, yasal altyapıyı güçlendirerek ve ürün çeşitliliğine giderek bu ticaretten daha fazla pay alınabileceğini belirten Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk Konseyi üyesi ülkeler ile 2018 yılında ticaret hacmi, bir önceki yıla göre yüzde 16,7 artarak 6,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Buna Özbekistan ve Türkmenistan dahil edildiğinde 2018 yılında 9 milyar dolara ulaştı. Bu rakamı artırmak bizlerin elinde. Türkiye olarak, Türk Konseyi üyesi ülkelerde yaklaşık 15 milyar dolara yakın yatırımımız mevcut. Bu ülkelerin ülkemizdeki yatırımları yaklaşık 7,7 milyar dolardır. Ayrıca, Türk müteahhitleri de 39 milyar dolar tutarında 969 proje üstlenmiş. Bu veriler, son yıllarda kaydettiğimiz ilerlemenin göstergesi ama maalesef yeterli değil. Artık sahip olduğumuz güçlü bağları ticari ilişkilerimize yansıtmanın tam zamanı. Karşılıklı yatırımlarımızı, ticaretimizi artırarak gerçek potansiyelimizi ilişkilerimize yansıtmalıyız.”
Üye ülkeler arasındaki iş forumlarını, seminerleri, fuar sayılarını artırmaları gerektiğini, belki ortak fuarlar da düzenlenebileceğini belirten Pekcan, “Türkiye olarak bölgesel iş birliğine sadece doğal kaynaklar olarak bakmıyoruz. Dünya bir teknolojik dönüşümden geçiyor. Türk Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde bölgemizdeki eğitimlere de önem veriyoruz.” dedi. Pekcan, Bakanlık olarak ihracat destekleriyle ilgili eğitim vermeyi planladıklarını aktararak, “En kısa zamanda Özbekistan ve Türkmenistan’ın Türk Keneşi’ne katılmasıyla kurumsal yapımız çok daha güçlenecektir.” ifadesini kullandı.
“Ortak bir ticaret zinciri bizi birleştirmeli”
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Keneşi) Genel Sekreteri Baghdad Amreyev de bugün Ticaret ve Sanayi Odası’nın faaliyete geçmesi için bir araya gelindiğini belirterek, bu odanın Türk dünyasında seçkin bir marka yaratacağına inandıklarını söyledi.
Türk Keneşi Liderler Zirvesi’nde geçen yıl devlet liderlerinin, iş birliğinin güçlendirilmesine değindiğini anımsatan Amreyev, ortak odanın kuruluşundan itibaren ticari ilişkilerin ciddi anlamda geliştirilebileceğini vurguladı.
Amreyev, yeni mekanizmalar ortaya çıkarmak adına çalıştıklarını ifade ederek, “Ortak birtakım işler yapmayı amaçlıyoruz. Ortak yatırım fonunun oluşturulması ve KOBİ’nin desteklenmesi amaçlanıyor. Böyle bir fonun kurulmasıyla birlikte güçlü bir araca sahip olacağız.” diye konuştu.
Azerbaycan İşverenler Konfederasyonu Başkanı Mammad Musayev ise bu odada yapılacak çalışmaları geliştireceklerini vurgulayarak, “Artık tek millet 6 devletiz. İmkanlarımız çok geniş. Bunları bir araya getirmemiz gerekir. İş dünyasının önünü açmak çok hayırlı bir iştir.” dedi.
Kazakistan Ulusal Girişimciler Odası Başkanı Ablay Myrzahhmetov, kardeş iş dünyasının bir arada olmasının önemine işaret ederek, Kazakistan Ulusal Girişimciler Odası hakkında bilgi verdi.
Kırgız Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Marat Sharshekeev de Türk dili konuşan ülkelerin adım adım birleştiğini ifade ederek, “İlk genel kurul, ilk genel sekreter seçimi bugün yapılacak. Ticaret demek kolay ama satmak kolay değil. Bazı siyasi ve diğer sorunlar ticarete engel oluşturabiliyor. Ortak bir ticaret zinciri bizi birleştirmeli ve sorunlar ortadan kaldırılmalıdır.” şeklinde konuştu.
Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın ilk başkanı Hisarcıklıoğlu
Konuşmaların ardından Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın 1. Genel Kurulu yapıldı. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan tarafından kurulan Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı’na söz konusu 4 üye ülkenin önergesiyle ilk başkan olarak TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu seçildi.
Bu arada, Daimi Sekretaryası İstanbul’da olacak Oda, TOBB’un binasında hizmetlerini yürütecek. Ayrıca, her ülkeden 5 delegeden birinin kadın olması konusunda prensip kararı alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bağımsızlığının ilanından bu yana Türkiye olarak Bosna Hersek’in her daim yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik güçlü desteğimizi de kararlılıkla sürdürmekteyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Denis Becirovic, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’ndeki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic’i İstanbul’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic ile çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özel bir niteliğe sahip Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerini ayrıntılı şekilde ele aldık. Balkanlar odağında bölgesel gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Gazze’de yaşanan soykırım ve İsrail karşısında Birleşmiş Milletler nezdinde atılacak adımlar üzerinde durduk” dedi.
“HEM BOSNA HERSEK’İN HEM DE BÖLGENİN BARIŞ VE İSTİKRARINA KATKI SAĞLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bağımsızlığının ilanından bu yana Türkiye olarak Bosna Hersek’in her daim yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini belirterek, “Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik güçlü desteğimizi de kararlılıkla sürdürmekteyiz. Barışı Uygulama Konseyi Yönlendirme Kurulu üyeliğimiz ve EUFOR-Althea Harekatı’ndaki mevcudiyetimizle hem Bosna Hersek’in hem de bölgenin barış ve istikrarına katkı sağlıyoruz” diye konuştu.
Bosna Hersek’te tüm kesimlerin katılımıyla, geniş tabanlı bir toplumsal uzlaşının ve barış içinde bir arada yaşama anlayışının hâkim kılınmasının önemi ve değerinin açık olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmiş tecrübeler ışığında Bosna Hersek’te yaşanabilecek herhangi bir menfi gelişmenin tüm Balkanlar’ın istikrarına tehdit oluşturacağı gerçeğini unutmamamız gerekiyor. Dost ve kardeş Bosna Hersek’e yaklaşımımızın temelinde tarihi ve kültürel bağlarımızın yanı sıra bu anlayış yatmaktadır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede Bosna Hersek’te 6 Ekim’de düzenlenecek yerel seçimlerin huzur içinde tamamlanarak hayırlara vesile olmasını diledi.
“ASKERÎ VE GÜVENLİK ALANLARINDAKİ İŞ BİRLİĞİ DE GÜNDEMİMİZDE YER ALDI”
Görüşmelerinde, Bosna Hersek ile ikili ilişkilerini derinleştirmek amacıyla atılacak adımlar üzerinde de durduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İkili ticaret hacminin bu senenin sonunda 1 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz. Tabii bu rakamı yeterli bulmuyoruz. Bu minvalde karşılıklı ticareti artırma noktasında yapılabilecekler hakkında fikir teatisinde bulunduk. Saraybosna-Belgrad Otoyolu’nun yapımına ilişkin çalışmaları da bu kapsamda ele aldık. Projenin bir an evvel tamamlanmasına dair temennimi Sayın Başkan ile paylaştım. Enerji ve altyapı başta olmak üzere Bosna Hersek’in kalkınmasına yönelik projelere destek vermeye devam edeceğimizi de bu vesileyle kıymetli kardeşime aktardım.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılın yedi ayında Bosna Hersek’i ziyaret eden turistler arasında Türk vatandaşlarının, komşu ülkeleri de geride bırakıp ilk sırada yer almasının sevindirici olduğunu vurgulayarak, “Ülkelerimiz arasında kimlikle seyahati mümkün kılacak anlaşmayı yakın zamanda imzalayarak, halklarımız arasındaki beşerî münasebetleri daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Askerî ve güvenlik alanlarındaki iş birliği de gündemimizde yer aldı. Özellikle savunma sanayisine yönelik iş birliğimizi nasıl ve ne denli geliştireceğimizi değerli kardeşimle ele aldık. FETÖ ile ortak mücadele bağlamındaki beklentilerimiz üzerinde durduk” diye konuştu.
“GAZZE’DE YAŞANANLARIN FAİLLERİ ULUSLARARASI HUKUK KARŞISINDA HESAP VERECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, 11 Temmuz 1995 Srebrenitsa Soykırımını Uluslararası Düşünme ve Anma Günü ilan edildiğini, Türkiye’nin alınan bu kararı eş sunucu olarak desteklediğini söyledi.
Bu temelde Türkiye’nin 11 Temmuz’u “Srebrenitsa Soykırımını Düşünme ve Anma Uluslararası Günü” olarak kabul ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç’in ‘Unutulan soykırım tekrarlanır’ sözünden ilhamla, soykırımın gelecek nesillere anlatılmasına yönelik gayretlerimizi sürdüreceğiz. 1990’lı yıllarda Bosna Hersek’te dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilen katliamın bir benzerini maalesef bugün Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşıyoruz. Srebrenitsa Soykırımı’nın failleri uluslararası mahkemelerde nasıl hüküm giydilerse, Gazze’de yaşananların failleri de uluslararası hukuk karşısında hesap vereceklerdir. 41 bini aşkın Gazzeli kardeşlerimizle birlikte İsrail işgal güçleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi evladımızın da hesabını adalet önünde mutlaka verecektir, hesabını da mutlaka soracağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic’e ziyaretleri için teşekkür ederek, kardeş Bosna Hersek halkına selam gönderdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından heyeti yolcu ettikten sonra basın mensuplarına kandil simidi ikram ederek, Mevlit kandillerini kutladı.
BOSNA HERSEK DEVLET BAŞKANLIĞI KONSEYİ BAŞKANI BECİROVİC: “TİCARİ İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ARTACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Gazze’deki soykırım ve orada yaşananları, çocuklara ve kadınlara yapılanlarla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştuklarını aktaran Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “Gazze (soykırımı) aslında bu dünyanın en büyük ayıbıdır” dedi. Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, Gazze’de bir an önce sivillerin öldürülmesinin durdurulması ve bir an önce barış ve hak sağlanması gerektiğini vurguladı.
İki dost ülkenin iyi ilişkilerine işaret eden Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “İkili ilişkilerin, iktisadi ve turizm, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda gelişebileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki dönemlerde daha da ilişkilerimizi güçlendireceğimizi düşünüyorum ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir kez daha samimiyete bize yardım ettikleri için teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Bosna Hersek’e verdiği destek için teşekkür eden Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, “Bildiğiniz gibi Sayın Erdoğan dünya çapında bir lider ve o bizim Bosna Hersek’imizin de büyük bir dostu olarak bilinmekte” dedi.
İki ülkenin güçlü tarihî, kültürel ve ekonomik ilişkilerinin olduğunu belirten Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, bunun iki ülkeyi daha da güçlü hâle getirdiğini söyledi.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, Türkiye-Bosna Hersek arasındaki ticari ilişkilerin daha da güçlenmesini dileyerek, “İki ülke ticaret hacmi, zamanında 100 milyon avrodan bugün 1 milyar dolara gelmiştir ve önümüzdeki yıllarda bu ticari ilişkilerimizin daha da artacağını düşünüyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de, bu yıl 4’üncüsü, “çocuk güvenliği” başlığıyla düzenlenen, Lider Eşleri Zirvesi’ne video mesaj gönderdi.
Video mesajında bu seneki zirvenin ana temasının “çocuk güvenliği” olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, “Ne acı ki bugün yaşadığımız dünyada, çocukların yaşam hakkını korumak, güvenli ve huzurlu bir ortamda büyümelerini sağlamak küresel bir sınava dönüşmüş durumda. Hâlbuki insanlığın geleceği çocukla filizlenir” dedi.
“Çocuklar bugünkü nüfusumuzun üçte birini, geleceğimizin ise tamamını oluşturur” sözünün bu gerçeği güzel bir şekilde ifade ettiğini belirten Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir toplumun ruhunu yansıtan şeyin çocuklara davranışında gizli olduğunu söyleyen Nelson Mandela da bu gerçeği vurgular. Ben bu cümleyi insanlık adına yeniden kurmak istiyorum ve diyorum ki insanlık olarak ruhumuzun yansımasını görmek istiyorsak dünya çocuklarının mevcut durumuna bakmalıyız. Bebeklerin nüfusa bile kaydedilmeden kefene sarılması, çocuk ölümlerinin savaş zayiatı sayılması, bugünkü insanlığın ruhunun ne denli karanlıkta olduğunu ortaya koyuyor.”
“TÜM ÇATIŞMA BÖLGELERİNİN ÇOCUKLARINA İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR GELECEK BORÇLUYUZ”
Emine Erdoğan, Ukrayna’daki ve Suriye’deki çocukların yaraları sarılamamışken, Gazze’de eşi benzeri görülmemiş bir vahşete tanıklık edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Her 10 dakikada bir çocuğun öldürüldüğü, yaşayan 10 çocuktan 9’unun ise açlık ve susuzluktan ölüm ile karşı karşıya kaldığı bir çatışma bölgesi düşünün. Savaş ortasındaki bir çocuğun ‘çok yoruldum, ölüp dinlenmek istiyorum’ dediği, ölmeyi yaşamaya tercih ettiği bir dünyayı nasıl içimize sindirebiliriz. Ukrayna’nın, Suriye’nin, Gazze’nin ve diğer tüm çatışma bölgelerinin çocuklarına savaşmak veya ölmek haricinde insan onuruna yakışır bir gelecek borçluyuz. Bu bilinçle bir araya gelmiş olan bizler, herkes için adil ve yaşanabilir bir dünya hayaline inanıyoruz.”
Böyle bir yeryüzünü çocuklar aşkına kurmaya yönelik atılan her adımın çok değerli olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, “Evlatlarımızın, savaşın karanlık gölgesiyle dünyalarından eksilen her rengi yeniden yerine koyma sorumluluğunu yüreğimizde hissediyoruz” dedi.
Bu bakış açısıyla Olena Zelenska’nın özellikle Ukraynalı çocukları korumaya yönelik çalışmalarını kıymetli bulduğunu belirten Emine Erdoğan, “2022 yılında, savaş mağduru Ukraynalı çocukları Türkiye’de misafir etme girişimi de bunlardan bir tanesi. Bugün hâlâ bin 500’e yakın Ukraynalı çocuk ve refakatçisine ülkemizde ev sahipliği yapıyoruz” bilgisini verdi.
“SAVAŞIN ADİL VE KALICI BİR BARIŞLA BİR AN ÖNCE SONA ERMESİNİ YÜREKTEN DİLİYORUM”
Emine Erdoğan, vatanını savunan Ukrayna halkıyla dayanışma içinde olduklarını bir kez daha vurgulayarak, “Savaşın adil ve kalıcı bir barışla bir an önce sona ermesini yürekten diliyorum” dedi.
Çocukları koruma amacıyla düzenlenen zirvenin hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Emine Erdoğan, “Dünyanın dört bir yanında yaşanan silahlı çatışmalarda hayatını kaybedenleri rahmetle yâd ediyorum. Başta değerli dostum Sayın Zelenska olmak üzere, tüm katılımcıları saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
LİDER EŞLERİ ZİRVESİ
Zirve, Olena Zelenska tarafından 2021’de insani sorunların çözümüne yardımcı olacak uluslararası bir diyalog platformu oluşturmak ve insanların refahı için ortak projeler uygulamak amacıyla başlatıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.